Son Nefese Kadar Hizmet: Dr. Ahmed Almaqadma, Dr. Yusra Almaqadma
Gazze’de soykırım devam ediyor, 8 milyar insanın, 160 küsur devletin, onlarca uluslararası kurum ve kuruluşun, binlerce üniversitenin gözleri önünde. Her birimizin evlerimize, yatak odalarımıza kadar televizyonlardan, telefonlarımızdan akan akıldışı görüntülerle her gün, her an çocuklar, kadınlar katledilmeye devam ediyor. Bu utanç verici manzaranın karşısında duyarlılığını yitirmiş insanlık, artık izlemeyi de bırakıyor olanları, her geçen günle alışıyor bu rezalete, normalleşiyor, sıradanlaşıyor soykırım.
Bu sayfada, bu normalleştirilmeye, kanıksatmaya karşı bir çaba olarak, Gazze’de insanlığın onurunu kurtaran, bunun için canlarını feda eden kahraman doktorların, sağlık çalışanlarının yaşam öykülerini kayda almaya çabalıyorum. Bugün için bir anlam ifade etmeyebilir ama tarihe bir not düşmek, yaşananlara şahitliğimizin bir işaretini koymak ve en önemlisi, bu kahramanların yaşamlarından ilham almaları için gelecek nesillere bir umut bırakmak adına kayda alıyorum bu öyküleri.
Gazze’deki soykırım, dünyanın en büyük askeri yığınağı, en yıkıcı ve ölümcül savaş teknolojileri ile bir yılı aşkın bir zamandır devam ediyor. İsrail işgali, bu soykırım süresince özellikle bazı sektörleri hedef alıyor. İnsanlıktan çıkarmak, geleceğe dair yaşam umudunu yok etmek ve medeni bir yaşamın en kıymetli altyapılarını kırmak için, üçte ikisi çocuk ve kadın olmak üzere katledilen 42.000’i aşkın insanın yanı sıra, özellikle doktorlara, eğitimcilere yönelen olgusal ve sistematik bir saldırı söz konusu. İşte bu kıymetli ve fedakâr doktorlardan biri Dr. Ahmed Almaqadma.
Ahmed Gazze'de doğdu, Gazze’deki mülteci kamplarında ailesiyle birlikte kısıtlı imkanlarla büyüdü. Gazze li birçok genç gibi o da halkının içinde bulunduğu zor durumdan kurtulması için kendince bir yol seçti. Mülteci kamplarındaki derme çatma okullarda eğitim aldı. İdealist ve çalışkandı. Pratisyen bir hekim olan annesi Dr. Yusra Almaqadma onun idolü idi. Liseyi başarıyla bitirdikten sonra annesinin yolundan giderek, Mısır Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde tıp okumak için Mısır'a gitti. Fakültenin başarılı öğrencilerinden biriydi. Enerjisiyle etrafını aydınlatan parlak bir ruhu vardı. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra plastik cerrahi dalında uzmanlık eğitimi aldı.
Uzmanlık eğitimini bitirdikten sonra Gazze’ye döndü. Dr. Almaqadma, işgalin hedef alarak yıktığı Şifa Hastanesi'nin plastik cerrahi bölümünde çalıştı. Yoğun iş yükünün yanı sıra kendi uzmanlık dalında akademik araştırmalardan ve mesleki olarak kendini geliştirmekten asla geri durmadı. Cerrah olarak çalışırken aynı zamanda; Filistinliler İçin Tıbbi Yardım İnsizyon Akademisi genel cerrahi programını tamamladı. Saldırılar altında bile araştırmaktan vazgeçemeyen Dr. Ahmed, saldırılar sonucu karmaşık ve çoklu travmadan mustarip hastalar üzerinde yaptığı araştırma ile İngiltere Kraliyet Cerrahlar Koleji'nden İnsani Cerrahi İnovasyon bursu kazandı.[1] Çatışma bölgelerinde plastik cerrahi bakımının sağlanmasıyla ilgili Gazze vaka çalışmasının organizatörü olarak, uluslararası ve yerel tıbbi kurumlarca takdir edildi. Odasının duvarını dolduran her bir takdir belgesinin arkasında uykusuz geceler, meşakkatli ve yorucu çalışmaları vardı.
Dr. Ahmed, eşi ve beş yaşın altındaki iki çocuğuyla birlikte Gazze’de yaşıyordu. Savaş başladığında karısını ve çocuklarını, daha korunaklı ve güvenli diye düşündüğü Gazze'nin güneyine, Han Yunus’taki akrabalarının yanına gönderdi. Kendisi, annesiyle birlikte, hastaları tedavi etmek ve yardım etmek için Şifa Hastanesi'nde kaldı. Gazze'nin kuzeyi ile güneyi arasındaki ulaşım kesilinceye kadar sık sık Han Yunus'a ailesini görmeye giderdi. Ancak işgal saldırıları, Gazze’deki durumu dramatik şekilde değiştirdi. Ağır silahlar ve hedef gözetmeyen saldırılarla gelen katastrofik yıkım, Gazze’deki bütün medeni altyapıyı yıktığı gibi, uluslararası hukuka göre saldırılması yasak olana hastaneleri de kapsayacak şekilde hızla genişledi. Binlerce evsiz insanın, kadın ve çocuğun, hasta ve yaralının sığındığı hastanelerden biri de Dr. Ahmed’in çalıştığı Şifa Hastanesi’ydi.
Ramazan ayında İsrail, Gazze'nin en büyük tıp kompleksi olan Şifa Hastanesi’ni kuşatma altına aldı. Kuşatma başladığında hem Dr. Ahmed hem de annesi Şifa Hastanesi’nde çalışıyorlardı. Her gün yüzlerce ağır yaralı hasta geliyordu. Dr. Ahmed, gördükleri yaralanma ve ölümler karşısında büyük şok yaşadı ve günlük olarak karşılaştığı şeyleri belgelemek için Instagram uygulamasını kullanmaya başladı. Sosyal medya paylaşımları çoğunlukla çocuk kurbanların yürek burkan hikayeleriyle ilgiliydi ve adeta dünyaya; ‘bu soykırımı durdurun’ feryadı idi.
Bu paylaşımlarından birinde Dr. Ahmed, Noha adındaki kuzeninin kızı ile ilgili şaşırtıcı bir mesaj yayınladı: ‘Kuzenim ve ailesi 2023 Kasım ayında İsrail saldırılarına hedef oldular. Kuzenim, bu saldırıda ailesiyle birlikte feci şekilde öldürüldü. Kuzenimi ziyaret etmek için mezarına uğradığımda, mezarın üzerine bırakılmış olan bir notla şaşkına döndüm. Kuzenimin ailesinden saldırı sonrası hayatta kalan tek çocuğu Noha (8 yaşında) babasına şöyle bir not yazmıştı: ‘Sevgili babacığım, bizi merak etme, seni çok özlüyor ve seviyorum, annemi çok seviyorum, kardeşlerimi çok seviyorum.’ [2] Devamında Dr. Ahmed, Noha ile konuştuğunu ve Noha’nın kendisine ‘hava saldırılarından çok korktuğunu’ söylediğini yazdı. Bu soykırım durdurun feryadı ile bitiyordu not.
İkisi de 5 yaşından küçük iki çocuğun babası olan Dr. Ahmed ve meslektaşları için en ağır şey, bedenleri parçalanmış halde hastaneye getirilen çocuklardı. Duyarlı bir insan ve baba olarak Dr. Ahmed için çoğunluğu çocuklardan oluşan hastalarla uğraşmak, onları ameliyata hazırlamak 7 Ekim olaylarından sonra karşı karşıya kaldıkları en korkutucu şey haline geldi. Ekipman ve tıbbi imkanlar yetersizdi, anestezi ilaçları sınırlıydı ve çoğu zaman ameliyatlar sırasında başa çıkılması zor durumlar ve korkularla karşı karşıya kaldılar. Bu durum için şöyle yazıyordu Dr. Ahmed: ‘Cerrahi ekipmanların sterilize edilmesi ve yaraların tedavi edilmesi her geçen gün daha da zorlaşıyor. Çaresizlik içinde yaraları tedavi etmek için sirke kullanmak gibi geçici yöntemlere yöneliyoruz. Ancak gerçekte Gazze'nin sağlık sistemi çöktü.’
Savaş sırasında Dr. Ahmed'in Instagram hesabından attığı birkaç mesaj şöyle: ‘Ve hastanelere sıkışan sadece hastalar değil. 30.000 mülteci hastane avlularına ve koridorlara sığınıyor, bombardımanda evlerini kaybetmiş insanlar bunlar. Hastanelerin güvenli alanlar olduğuna ve hedef alınmayacağına inanarak buralara sığınıyorlar.’
‘Servisteki hastalar genellikle kabuslar yüzünden uyanıp yataklarında ağlıyorlar. Sevdiklerinin gözleri önünde öldüğünü söylüyorlar. Yaralıların ve ölenlerin büyük çoğunluğunu çocuk ve kadınlar oluşturuyor.’
Ramazan ayında İsrail işgali, kuşatma altında tuttuğu Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi ve diğer doktorlar gibi Dr. Ahmed ve annesi de esirler arasındaydı. Buradan sonrası karanlık. İsrail pazartesi günü Şifa Hastanesi’nden çekildi, Gazze sağlık sisteminin yüzde 30'unu oluşturan kompleksin çoğunu havaya uçurdu ve tıbbi kapasitesini tamamen yok etti.
İsrail tarafından öldürülen Dr. Ahmed ve Annesi Dr. Yüsra
Dr. Ahmet saldırının olduğu 11/03/2024 günü attığı mesajda şöyle yazıyordu: ‘Bugün Ramazan'ın ilk günü, Gazze'deki durum hâlâ felaket, yakıt, ilaç ve hastanenin işler hale gelmesi için büyük bir desteğe ihtiyaç var. Açlık nedeniyle 25 hasta hayatını kaybetti. Hava yoluyla yapılan yardım Gazze'deki büyük gıda ihtiyacını karşılamıyor. Bu soykırımın artık durdurulması gerekiyor. Yeter artık.’[3]
Bu mesaj, Şifa Hastanesi’nden kısa bir yürüyüş mesafesinde, Carrefour Alışveriş Merkezi'nin yanındaki kavşakta, pratisyen hekim olan annesi Dr. Yusra Almaqadma ve kuzenleri Bassem Almaqadma ile birlikte öldürüldüğü tespit edilen iki çocuk babası Dr. Ahmed Almaqadma 'nın son sözleriydi. Cesetleri bulunduğunda, altı ya da yedi gün önce aileleriyle iletişimlerini kaybetmiş olan maktullerin hastaneden çıkmaya çalışırken İsrail tarafından infaz edildikleri tahmin edilmektedir. Cesetleri kurşunlarla delik deşik edilmiş halde bulundular. İsrail askeri yetkilileri, hastaneye yönelik 15 gün süren saldırı sırasında 200 kişiyi öldürdüğünü ve 900 kişiyi tutukladığını söyledi. Gazze sivil savunması yaklaşık 300 kişinin öldüğünü söyledi. İsrail, baskının sivillere ve sağlık personeline zarar vermeden gerçekleştirildiğini iddia etti. Tıbbi kuruluşlar ve görgü tanıkları bu iddiayı şiddetle reddetti; Ahmed ve Yusra el-Makadma'nın ölümleri de bu iddiaları yalanlayan kanıtlar arasındaydı.
İngiltere Kraliyet Cerrahlar Koleji başkanı Tim Mitchell yaptığı açıklamada, "Cerrah Dr. Ahmed Almaqadma'nın ölümünü duyduğumuz için derin üzüntü içindeyiz." dedi. [4]
Dr. Ahmed savaş sırasında kaybettiğimiz niceleri gibi parlak beyinlerden biriydi. Bu kayıplar tıp camiası ve bilim dünyası için üzüntü verici, insanlık adına ise utanç verici. Allah'tan Dr. Ahmed ve annesine rahmet, ailelerine sabır diliyoruz.
Stajyer Dr. İsmail Azzam ve Gazeteci-Yazar Mustafa Ekici'ye katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Prof. Dr. Orhan Alimoğlu
İstanbul Medeniyet Üniversitesi
[1]Instagram. @ahmed.maqadma.plastic_surgeon. 2024. Erişim adresi: https://www.instagram.com/p/C3wwgSKIKiY/?igsh=MXh4YzQyazFyY2tvcg==. Erişim tarihi: Ekim 2024.
[2]Instagram. @ahmed.maqadma.plastic_surgeon. 2024. Erişim adresi: https://www.instagram.com/p/C3FkGARt4g3/?igsh=NjV1bjFzaXozZW15. Erişim tarihi: Ekim 2024.
[3] Instagram. @ahmed.maqadma.plastic_surgeon. 2024. Erişim adresi: https://www.instagram.com/reel/C4aL2auIXFQ/?igsh=ZDc1cXFzcGU1MjBk. Erişim tarihi: Ekim 2024.
[4] Royal College of Surgeons of England. Statement in response to the death of Dr Ahmed Almaqadma. 2024. Erişim adresi: https://www.rcseng.ac.uk/news-and-events/news/archive/statement-in-response-to-the-death-of-dr-ahmed-almaqadma/. Erişim tarihi: Ekim 2024.