DMO Komutanı Selami: Esed’e Destek Veren İranlı Milisler İnsanlık Adına Büyük Hizmet Verdiler

İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, Suriye’deki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Esed rejiminin İsrail karşısındaki direnişiyle öne çıktığını iddia eden Selami, diktatör Beşşar’ın direniş ekseninin güçlü bir parçası olduğunu aktardı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Suriyeli devrimcileri, Türkiye’deki ortakları gibi “tekfirci gruplar” olarak nitelendiren İranlı tümgeneral Selami, bu grupların Batı tarafından İran’ın bölgedeki etkisini kırmak için oluşturulduğunu öne sürdü.  İranlı milislerin bu müdahalelerinin insanlık adına büyük bir hizmet olduğunu ifade eden Selami, “Eğer General Kasım Süleymani olmasaydı, direniş hattı çökerdi.” diye konuştu. 

Tümgeneral Selami, Suriye’deki silahlı grupların hareketlerini önceden tespit ettiklerini ve Esed hükümetine bildirdiklerini ancak Suriyeli yetkililerde irade eksikliği olduğunu belirtti. Hüseyin Selami, Esad rejiminin düşmesinin ardından İran'ın tüm askeri varlığını Suriye'den çektiğini söylemişti.

İran binlerce askerini kaybetti

İran Parlamentosu, Tahran'ın bölgedeki en önemli müttefiki Beşar Esed'in devrilmesinin ardından Suriye'de yaşanan gelişmeleri görüşmek üzere kapalı bir oturum düzenledi.

Iran Observer'a konuşan milletvekili Muhammed Menan Reisi, yaşananların sürpriz olduğunu belirtti. Reisi, "Yaklaşık 6 bin şehit verdik, milyarlar harcadık ve ardından Suriye'yi bir hafta içinde aşırılık yanlılarına teslim ettik." dedi.

İran’ın Esed’e desteği insanlık adına büyük bir hizmet(!) mi?

İran, Suriyeli silahlı muhaliflerin “El Kaide ve diğer teröristler” tarafından yönetildiğini ve bunun İran ve Hizbullah liderliğindeki sözde “Direniş Ekseni”ni zayıflatmayı amaçlayan Suriye rejimine karşı bir Batı-emperyalist komplosu olduğunu savunuyorlar. Filistinlileri desteklediğini iddia ettikleri Esad'ın düşüşünün direnişi zayıflattığını ve dolayısıyla Filistin'in kurtuluş mücadelesini baltaladığını iddia ediyorlar.

Ancak, 13 gün içerisinde tüm rejim unsurlarının kayda değer bir direniş göstermeden teslim olması, halkın her kesiminin muhalifleri coşkuyla karşılaması ve sahiplenmesi, binlerce insanın öldürüldüğü işkence yerlerinin ortaya çıkarılması nasıl bir zulüm rejiminin sürdüğünü ortaya koydu.

600 binin üzerinde insanın mezhep taassubu ile katledildiği, nüfusun yarısının ülkesinden göçe zorlandığı iç savaşta, katliamlarda Devrim Muhafızlarının, Lübnan Hizbullah’ının, Afganistan, Pakistan’dan taşınan Fatmiyyun ve Zeynebiyyun Tugaylarının büyük rolü oldu.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA