ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’a yönelik "azami baskı" politikasını yeniden devreye sokması ile birlikte İran’da ekonomik çöküşün derinleşmesi beklenirken, eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a yakın bir kaynak, Ahmedinejad’ın İran Dini Lideri Ali Hamaney’e özel bir mektup sunduğunu açıkladı.
Ahmedinejad, mektubunda İran’ın Suriye senaryosuyla karşı karşıya olduğunu belirterek, ülkenin büyük bir krizle yüz yüze olduğunu ifade etti. Bu uyarının, muhaliflere karşı sert politikalar izleyen ve halkın taleplerini görmezden gelen Beşar Esad rejiminin çöküşüne işaret ettiği öğrenildi.
“İran’ın Durumu, Suriye'den Daha Kötü”
Kaynağın aktardığına göre Ahmedinejad, bu kritik mektubu, İslam Devrimi'nin yıl dönümü kutlamaları kapsamında, mevcut ve eski üst düzey yetkililerin Hamaney ile yaptığı görüşme sırasında sundu. Mektuba ek olarak, bağımsız sivil gruplar tarafından hazırlanan rapor ve istatistikleri de Hamaney’e iletti.
Ahmedinejad, mektubunda İran’daki mevcut koşulların, Esad rejimi çökmeden önceki Suriye’den bile daha kötü olduğunu savundu. Esad’ın, halkın taleplerine kulak asmadığını, sorunları çözme konusunda ciddi adımlar atmadığını ve güvenlik güçlerine dayanarak "sonsuz iktidar" hayali kurduğunu belirten Ahmedinejad, ancak ekonomik ve sosyal baskılar arttığında, güvenlik güçlerinin de toplumun bir parçası olduğu ve rejimi korumak için savaşmayı reddettiklerinin ortaya çıktığını vurguladı.
Halkın Büyük Kısmı "Devrim İlkelerinden" Uzaklaştı
Ahmedinejad, İran halkının büyük bir kısmının artık "devrim ilkelerine" inanmadığını ve yönetimin İslam'ı her politik hata ile ilişkilendirmesi nedeniyle dini öğretilere karşı bir soğuma yaşandığını dile getirdi. Ayrıca, halkın Filistin davasına küresel ölçekte destek verdiğini, ancak İran’ın Suriye, Lübnan, Yemen, Irak ve Filistin’e milyarlarca dolar harcarken, kendi vatandaşlarının geçim sıkıntısıyla boğuştuğunu sorgulamaya başladığını ifade etti.
Eski Cumhurbaşkanı, İranlıların büyük çoğunluğunun artık yönetim karşıtı herhangi bir girişimi desteklediğini, bunun doğrudan muhalif harekete duyulan sempati nedeniyle değil, yönetim politikalarına olan öfkenin bir sonucu olarak geliştiğini belirtti. Özellikle, zorunlu başörtüsü yasasına karşı çıkan muhafazakârların bile, mecliste sadece %2 oranında oy alarak seçilen milletvekillerinin toplumun geri kalanına kural dayatmasını kabul etmediğini vurguladı.
Ahmedinejad, Cumhurbaşkanı Mesud Pizeşkiyan hükümetinin izlediği bazı ekonomik politikaların, özellikle rastgele vergi uygulamalarının, toplumu Batı ile müzakereleri kabullenmeye zorlamayı amaçladığını iddia etti. Ayrıca, İsrail ve ABD’ye çalışan casusların büyük çoğunluğunun, radikal ve aşırı muhafazakârlar arasından çıktığını ileri sürdü.
Yolsuzluk, Güvenlik Açıkları ve İç Çöküş Senaryosu
Ahmedinejad, yargı sistemindeki derin yolsuzlukları eleştirerek, İran halkının bu haksızlıklara daha fazla dayanamayacağını ve eninde sonunda ayaklanacağını belirtti. Güvenlik ve askeri istihbaratta artan zaaflara da dikkat çeken Ahmedinejad, İran’ın, Hizbullah gibi örgütler üzerinden yürüttüğü stratejik planlarda ciddi zayıflıklar yaşadığına işaret etti.
Eski Cumhurbaşkanı, mektubuna Hamaney’e yakın üst düzey isimlerin, rejimin çöküşü halinde yurtdışına kaçabilmek için milyarlarca dolarlık yatırımlarını ülke dışına çıkardıklarına dair belgeler ekledi. Bu isimler arasında, doğrudan Hamaney’e etki eden önemli isimlerin de bulunduğu belirtildi.
"Rusya’da Bile Kendine Sığınacak Yer Bulamayacaksınız"
Ahmedinejad, mektubunda, Hamaney’e muhalefet lideri Muhammed Hatemi gibi reformcuların veya kendisi gibi muhafazakârların uyarılarını dikkate alması gerektiğini belirterek, sistemi kurtarmak için adımlar atılmazsa, rejimin sonunun kaçınılmaz olacağını ifade etti. Aksi takdirde, İran yönetiminin Rusya’da bile kendine sığınacak bir yer bulamayacağını dile getirdi.
