Hafter'in ele geçirdiği Derne'yi neler bekliyor?
Libya'da Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin (TM) destek verdiği General Halife Hafter'e bağlı güçlerin, Derne operasyonu kapsamında birçok bölgeyi ele geçirmesi, Hafter güçlerinin kenti tamamen kontrolü altına almasının ardından ne olacağı sorularını akıllara getirdi.
Libya'da meşruiyet iddiasındaki hükümetlerden bağımsız hareket eden, Aralık 2014'te Hafter'in "Bingazi'yi aşırı gruplardan temizlemek amacıyla" başlattığını ileri sürdüğü operasyona karşı "Derne Mücahitleri Şura Konseyi" adıyla kurulan yeni adıyla "Derne Savunma Güçleri", 2015'te terör örgütü DEAŞ'tan aldığı Derne kentini elinde tutuyor.
TM'nin destek verdiği Hafter güçleri, dört yıldan bu yana abluka altında tutulan kenti, Mağrib El-Kaidesi'yle bağlantılı olduğu gerekçesiyle "terör örgütü" olarak nitelendirdiği Derne Savunma Güçlerinin elinden almak için mayıs ayı başında operasyona başladı.
Ülkenin doğusunda Hafter güçlerinin kontrolünde bulunmayan tek kent durumundaki Derne'de Hafter'e bağlı güçler, şehrin batı girişi ile kent çevresindeki bazı bölgeleri kontrol altına aldı.
Hafter güçlerinin Derne'de ilerleme kaydetmesi ve birçok bölgede kontrolü sağlaması, buranın tamamen ele geçirilmesi akabinde ne olacağı sorularını akıllara getirdi.
Libyalı uzmanlar; Hafter güçlerinin, kontrolleri dışında yalnızca 10 kilometrekarelik bir alan kaldığını açıklamasının ardından bölgede Hafter sonrası olabilecekleri değerlendirdi.
"Siyasi durumlar Hafter'in lehine değişecek"
Libyalı siyasi analist Mervan Hartuş yaptığı açıklamada, kenti ele geçirmesinin ardından siyasi durumların Hafter'in lehine değişeceğini belirtti.
Hartuş, "Mısır rejimi, Derne Savunma Güçlerini sorun olarak görüyor. Hafter bu sorunu ortadan kaldırmakta başarılı oluyor. Bu durum neticesinde Mısır'ın Hafter'e desteği artacak." dedi.
Mısır'ın Derne güçlerini, Mısır'da terör eylemleri düzenleyen bir grubu eğitmekle suçladığını aktaran Hartuş, "Bu durum Derne güçlerini, Mısır rejiminin açık düşmanı haline getirdi. Mısır bunun neticesinde Derne'ye hava saldırıları düzenledi." diye konuştu.
Hafter'in Derne'yi kontrol altında almasıyla güneyde ve batıdaki bazı kentlerin yanı sıra ülkenin doğusunu tamamen ele geçireceğini söyleyen Hartuş, "Bu durum Hafter'in uluslararası müzakerelerde elinin güçlenmesine neden olacak. Çünkü Batı, meşruiyetini kaybetse dahi fiilen sahada nüfuzu olanı tanıyarak, onu muhatap alıyor." ifadelerini kullandı.
Hafter'in Bingazi'yi ele geçirmesinin ardından yabancı ülke temsilcileri ve büyükelçilerin Twitter hesaplarından Hafter lehine yaptıkları açıklamalara dikkati çeken Hartuş, bunun Batının ve tüm dünya ülkelerinin, sahadaki gücü tanıdığının göstergesi olduğunu kaydetti.
"Bingazi'deki senaryolar tekrarlanacak"
Derneli gazeteci-yazar Nevre et-Temimi, Derne Savunma Güçlerinin bu savaştan bitkin çıkacağını, kaybettiği bölgeleri tekrar geri alamayacağını belirtti.
Hafter güçlerinin bölgeyi ele geçirmesinin ardından Derne Savunma Güçleri militanlarının, Hafter'in başına bela olacağını kaydeden Temimi, "Derne Güçlerinin savunduğu ideolojiler, intihar eylemleri dahil çeşitli eylemleri mübah görüyor." dedi.
Derne güçlerinin, Eylül 2016'da Beyda kentinde askeri hava üssünü bombalama girişimini hatırlatan Temimi, bu eylemlerin benimsedikleri fikirleri yansıttığını kaydetti.
Temimi, "Daha önce yaşananlara bakılırsa Derne'de, Hafter'in ele geçirmesinin ardından Bingazi'de olduğu gibi patlama, bombalı saldırı ve suikast senaryoları tekrarlanacak. Derne Savunma Güçleri, Hafter güçlerini işgalci olarak görüyor. Bu nedenle onlara kolaylık sağlamayacaklar." diye konuştu.
Hafter'in Derne'de hızlı ilerleyişi
Öte yandan Libyalı yazar Ali ez-Zeytini, Hafter'in Derne'de hızlı ilerleyişinin sebeplerini değerlendirerek, bunun arkasında 4 neden yattığını aktardı.
Zeytini, öncelikle kentin 4 yıldır Hafter güçleri tarafından kuşatma altında tutulmasının, Derne güçlerinin silah, mühimmat ve militan desteği almasının önünü kestiğini belirtti.
Kara, deniz, hava ablukasının Derne güçlerinin dünyadan izole olmasına neden olduğunu kaydeden Zeytini, ayrıca Hafter güçlerinin bu süreçte kent çevresinde küçük çaplı çatışmalar oluşturarak, silah ve cephanelerinin azalmasına çalıştığını söyledi.
Zeytini ikinci olarak Derne güçlerinin militanlarının ve komutanlarının bir kısmının Bingazi'deki çatışmalara sevk edilmesi neticesinde birçoğunun ölmesi, yaralanması ya da esir düşmesinin etkili olduğuna dikkati çekti.
Bunların yanı sıra Derne güçlerinin, 2015'te DEAŞ'a karşı yürüttükleri savaşın güçlerini kırdığını belirten Zeytini, "Son olarak örgütün yapısı gereği herhangi bir hükümet ya da oluşumu tanımaması, destek alamamasına ve işinin zorlaşmasına neden oldu." ifadelerini kullandı.