Hamas ve İslami Cihad Tarafından Ortak Bildiri Yayınlandı
Hamas ve İslami Cihad hareketleri, Aksa Tufan'ı ve yürütülen soykırım savaşının 300. gününde Gazze Şeridi'nde önemli bir milli toplantı düzenledi. Toplantıda aşağıdaki başlıklar dikkat çekti.
1-Topraklarına kökleri ile bağlanmış, sabırlı, metanetli ve dirençli halkımız, başta Gazze Şeridi olmak üzere her yerdeki direnişçilerimize aşağılık düşman ve çirkin saldırganlığına karşı nesiller boyu anlatılacak destansı bir mücadeleyi yürüttükleri için takdir ve şükranlarımızı iletiyoruz. Aziz şehitlerimizi, özgür ruhlu esirlerimizi ve onurlu yaralılarımızı gereken saygı ile anıyoruz.
2-Hamas Hareketi'nin Siyasi Büro Başkanı büyük milli lider şehit mücahid İsmail Haniye'ye ve Lübnan İslami Direnişi'nde mücahid komutan Fuat Şukr'a yönelik hain suikastler, başta Allah'a, sonra halkımıza ve ümmetimize söz vermiş, halkımızı ve topraklarımızı korumaya, kutsallarımızı savunmaya ve meşru haklarımızı müdafaa görevini üstlenmiş direnişin ne kadar fedakârlık gerektirse de iradesini etkilemeyecektir.
3-Direniş, işgale karşı meşru bir haktır ve işgal sürdüğü sürece, halkımız hakkı olan özgürlük, yurtlarına geri dönme ve Filistin topraklarının tamamını kapsayacak başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kuruluncaya dek devam edecektir.
4-ABD yönetimi ve Siyonist İşgalcilerin “savaşın sonraki günü” olarak adlandırdığı gün, tamamen Filistinlilere ait bir gündür; bu konuda karar alma hakkı halkımıza ve onun cesur direnişçilerine aittir. Milli ve bağımsız kararımıza kim olursa olsun herhangi bir müdahaleye izin vermeyeceğiz. Her kim İşgalcilerin elinde maşa olmayı kabul ederse, onlara Siyonist işgalcilere davrandığımız gibi davranacağız, bizim nazarımızda aralarında bir fark yoktur.
5-Batı Şeria ve İşgal altındaki topraklarda yaşayan halkımızı, işgalcilerin plan ve projelerini çökertmeye, direnişin seviyesini arttırmaya ve işgalciler ve destekçilerine işledikleri suçların bedelini ödetmeye davet ediyoruz.
6-Siyonist-nazi işgali, soykırım savaşında hiçbir amacına ulaşmamış ve ulaşamayacaktır; sadece çocukları, kadınları ve yaşlıları öldürerek, altyapıyı ve sivil kurumları tahrip etmiştir. Bu durum direnişimize asla sarsamayacaktır. 7 Ekim’de "Aksa Tufanı Operasyonunu gerçekleştiren, işgal ordusunun ve komutanlarının yenilmez, karşı konulmaz imajını geri dönülmez şekilde ortadan kaldıran direnişin sözlüğünde artık bu kavramlara yer yoktur.
7-Halkımızı, ümmetimizi ve dünyanın özgür insanlarını, tüm şehirlerde, başkentlerde, İslam, Arap ve batı ülkelerinde etkili gösteriler ve kalabalıklar oluşturmaya çağırıyoruz. Akıtılan Filistinli kanının yürütülen bu soykırım savaşında sıradan bir olay haline gelmemesi, şehitlerin haber ekranlarında sadece rakam olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyoruz.
Sonuç olarak: İki hareket, siyasi, askeri, saha ve insani düzeyde ortak çalışmayı ve sürekli etkili koordinasyonu sürdürme konusundaki kararlılıklarını vurgulamaktadır. Ayrıca, halkımızın aşiret ve ailelerini toplumsal ve milli sorumluluklarını yerine getirmeye, kamu çıkarlarına yönelik her türlü saldırıya karşı koymaya ve halkımızı kanun dışı davranışlar sergileyenlerden korumaya çağırmaktadır. Hükümet ve ilgili kurumları da bu gruplara karşı gerekli sert önlemleri almaya ve kamu düzenini bozanlara karşı güçlü bir şekilde hareket etmeye çağırıyoruz. Bu konuda onlara destek ve yardımcı olacağız.
Halkımız özgür ve onurlu yaşasın,
Şehitlerimize şan ve ebediyet,
Özgür ruhlu tutsaklarımıza özgürlük,
Kahraman yaralılarımıza acil şifalar,
Direnişimize ve halkımıza zafer ve güçlenme diliyoruz.
Bu bir cihattır.
Ya zafer ya şehadet...
Yayına hazırlayan: Akerke Rysbay