"Hiç Kimsenin Kendi Çıkarları Uğruna Tüm Bölgeyi Yeni Bir Ateş Çemberine Atmaya Hakkı Yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus doğal gazını Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya nakledecek TürkAkım doğal gaz boru hattının tamamlanması dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende konuştu.
Konuşmasına başlarken ilk haftası geride bırakılan 2020 yılının ülkeler, halklar ve tüm dünya için esenlikler getirmesini dileyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"TürkAkım, Rus dostlarımızla beraber büyük emek harcadığımız, hem ikili ilişkilerimiz hem de bölgemizdeki enerji haritası bağlamında tarihi nitelikte bir projedir. Projenin hattının deniz bölümünün tamamlanması münasebetiyle değerli dostum Putin ile geçtiğimiz yıl yine İstanbul'da bir tören düzenlemiştik. Allah'a hamdolsun geride bıraktığımız bir sene içerisinde hedeflediğimiz şekilde hattı başarıyla tamamladık ve işte şimdi de açılışı yapıyoruz. Proje sayesinde 31,5 milyar metreküplük doğal gazın 15,75 milyar metreküpü aracı hiçbir ülke olmadan doğrudan ülkemize ulaşacaktır. Böylece 15 milyon hanenin yıllık doğal gaz ihtiyacını da karşılamış olacağız. TürkAkım Projesi'nin ülkemiz ve bu haktan faydalanacak tüm dostlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Projenin hayata geçirilmesinde emeği ve katkısı şükranlarımı sunuyorum."
"Yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz"
Rusya'nın Türkiye'nin önde gelen doğal gaz tedarikçilerinin başında geldiğin idile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geride bıraktığımız 33 senede Rusya Federasyonu'ndan yaklaşık 400 milyar metreküp doğal gaz tedariki sağladık. Bu tablo ülkelerimizin karşılıklı çıkarına dayalı, kazan-kazan temelli işbirliğinin en güzel örneğidir. Enerji alanındaki iş birliğimiz, her türlü sınamayı diğer alanlarda olduğu gibi başarıyla atlatmıştır. Türkiye ve Rusya olarak bu işbirliğinin zemini üzerinde yeni projelere, yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Avrupa ülkelerinin proje kapsamındaki ikinci hattan gelecek Rus gazına yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Türkiye olarak son yıllardaki yatırımlarımızla kendimizle birlikte bölge coğrafyası için de önemli bir doğal gaz arz kapasitesi ve ticaret merkezi oluşturacak altyapıya kavuştuk. Bundan bir ay önce bölgemizin en stratejik hatlarından biri olan TANAP'ı aziz kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile birlikte resmen hizmete açtık. Enerjinin İpekyolu olarak görülen TANAP ile 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğal gazını Türkiye ve Avrupa'nın istifadesine sunduk. İlerleyen yıllarda TANAP'ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküpe inşallah ardından da 31 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyoruz."
"Türkiye olarak bölgesel gerilim peşinde değiliz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz. Asla da olmadık." dedi.
Erdoğan, "Doğu Akdeniz'de, ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin ekonomik, hukuki, diplomatik bakımdan hayata geçme şansı yoktur." diye konuştu.
"Rusya ile fikir ayrılıklarımızın ortak çıkarlarımızın önüne geçmesine izin vermedik"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rusya ile ikili ticaretimizde düzenli artış sağlıyoruz. (Rusya ile) Son dönemde fikir ayrılıklarımızın ortak çıkarlarımızın önüne geçmesine izin vermedik. Irak Türkmenlerinin selameti de bizim için kendi vatandaşlarımızın güvenliği kadar önemlidir."
"Türkiye olarak bölgenin vesayet savaşlarının sahnesi haline gelmesini istemiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Amacımız gerilimi düşürerek yeniden aklıselimi hakim kılmaktır. Coğrafyamızda artık yeni bedeller ödemeye kimsenin mecali kalmamıştır. Müttefikimiz ABD ile komşumuz İran arasında bir süredir devam eden gerilim hiç arzu etmediğimiz bir noktaya ulaştı. Savaş tamtamlarının çaldığı bu kritik süreçte diplomasinin tüm kanallarını kullanarak tansiyonu düşürmeye çalışıyoruz.
Hiç kimsenin sadece kendi çıkarları uğruna Irak başta olmak üzere tüm bölgeyi yeni bir ateş çemberine atmaya hakkı yoktur. Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek bölgemizin kan ve gözyaşına boğulmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye olarak ne Irak'ın ne Suriye'nin ne Lübnan'ın ne de Körfez bölgesinin vesayet savaşlarının sahnesi haline gelmesini istemiyoruz."