Saar, açıklamayı Batı Kudüs’te Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptı.
Saar, AB’nin İsrail’in birinci ticaret ortağı olduğunu belirterek iki tarafın ortak değerler, çıkarlar ve acı bir tarihi paylaştığını, zaman zaman ise görüş ayrılıkları yaşadığını söyledi. İsrail’in AB için stratejik bir kazanım olduğunu öne süren Saar, ülkesinin bölgede “İran, Husiler, Hamas ve Hizbullah’a karşı verdiği mücadelenin Batı medeniyetinin korunması için” olduğunu savundu.
“Türkiye ile Suriye’de veya başka bir yerde karşı karşıya gelmek istemiyoruz”
Türkiye’nin Suriye’deki etkisine ilişkin yöneltilen bir soruya yanıt veren Saar, “Türkiye ile Suriye’de veya başka bir yerde karşı karşıya gelmek istemiyoruz” diyerek İsrail’in doğrudan bir çatışma arayışında olmadığını vurguladı.
Gazze’nin tamamen İsrail tarafından işgal edilip edilmeyeceği ve askeri kontrolün sağlanıp sağlanmayacağına dair bir soruyu da yanıtlayan Saar, bu konunun henüz İsrail hükümeti tarafından kararlaştırılmadığını belirtti.
Daha önce yapılan güvenlik toplantılarında İsrail, "Suriye'de Türkiye ile İsrail'in karşılaşmasının kaçınılmaz olduğu" değerlendirmesini yapmıştı. Dün akşam saatlerinde ise İsrail medyası, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, yetkililerle Suriye konulu güvenlik toplantısı gerçekleştireceği ve "Türkiye'nin artan etkisini görüşeceği" bildirilmişti.
İsrail kamuoyunun bir Türkiye-İsrail savaşına hazırlandığının konuşulduğu dönemde, İsrail dışişleri bakanının “Türkiye ile Suriye’de veya başka bir yerde karşı karşıya gelmek istemiyoruz” sözleri Türkiye’yi yatıştırma amaçlı değerlendiriliyor.
