İsrail'in 400’ün üzerinde Filistinlinin ölümüne yol açan hava saldırısından sonra yaklaşık 40.000 İsrailli Salı gecesi Tel Aviv'de savaşı durdurma çağrısında bulunarak saldırıyı protesto gösterisi düzenledi.
Son saldırı ile ateşkesin ortadan kalkması ve rehinlerin geri dönüşünün imkansız hale gelmesi İsrail kamuoyunu ikiye bölmüş durumda.
İsrail'de genel olarak, hükümetin kendisinin hayatta kalması için savaşı başlattığı ve rehinelerin ölümüne razı olduğu görüşü hakim.
Netanyahu’nun saldırılarının acil siyasi hedefi: Ben-Gvir'i hükümete geri getirmek, bütçeyi geçirmek ve koalisyonunu desteklemek olarak sayılıyor. İsrail merkezli Kanal 12’de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik yeniden başlattığı saldırıların asıl sebebinin, aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir’i hükümete geri döndürmek olduğu öne sürüldü.
Nitekim, 18 Mart sabahı aşırı sağcı Yahudi Gücü partisi, eski bakan Itamar Ben Gvir'in de aralarında bulunduğu üyelerin ateşkese karşı protesto amacıyla istifa ettiği koalisyona geri döneceğini duyurdu. Hükümetin, kabine içi dengeleri sağlamak ve mevcut bütçesini meclisten geçirmesi için aşırı sağın desteğine sahip olması hayati önem taşıyor.
Diğer taraftan, hava saldırılarının zamanlaması, Şin Bet başkanının görevden alınması tartışmasıyla sıkışan başbakan Netanyahu'nun iç siyasi tartışmayı değiştirme hamlesi olarak ta değerlendiriliyor. Netanyahu, İsrail'in iç güvenlik servisi Şin Bet'in başkanı Ronen Bar'ı görevden alma niyetini açıklamasından sonra bu karar ülkede büyük bir tartışma yarattı. Bar, Netanyahu'nun danışmanları ile bir ülke arasındaki olası yolsuzluk bağlantılarını (Qatargate) araştırmaktaydı. Bar'ın görevden alınması, muhalefet tarafından "devlet kurumlarını zayıflatma" girişimi olarak nitelendirildi ve protesto çağrılarına yol açtı.
Yine Netanyahu'nun, hakkındaki yolsuzluk davasında suçlu bulunup hapis cezası alma ihtimali var. İsrail medyası, savaşın yeniden başlamasının Netanyahu’nun duruşmalarını erteleme ve kamuoyunun dikkatini başka yöne çekme amacı taşıdığını öne sürüyor.
7 Ekim’den bu yana geçen bir buçuk yılda, zihinsel ve duygusal olarak bitkin, savaştan bıkmış, zafer umudunu kaybetmiş ve ateşkes beklentisi içindeki İsrail kamuoyunda savaşa devam etme konusunda mutabakat kaybolmuş durumda. Ekonomi yavaşlıyor, bütçe açığı büyüyor ve vergiler artıyor.
Hava saldırıları kara işgaline dönüşürse, İsrail asker yedeklerinin tekrar savaşa çağrılması halinde yedeklerin Netanyahu'nun iktidarda kalması için yükseltilen bu savaş çağrısını reddedecekleri beklentisi yüksek. Zira onlar için geçen 15 ayda savaşma motivasyonu ve şartları çok değişti. İktidardan pay alan aşırı sağcı tabanın seçmeni ultra Ortodoks yahudilerin askere gitmeyi kabul etmemeleri de diğer kesimlerin askere gitmeme kararlılığını güçlendiriyor.
Netanyahu’nun hükümette kalma savaşı olarak görülen son saldırılara kamuoyu desteğinin güçlü olmadığı görülüyor. Son saldırı, zaten kompartmanlara bölünmüş halde yaşayan İsrail toplumunu iyice bölmüş durumda.