İsrail’de Netanyahu Hükümetine Karşı "Sivil İtaatsizlik Günü" Protestoları Yapılıyor
AA
Hükümet, tartışmalı yargı düzenlemesini Meclis'ten geçirme noktasında adım adım ilerlerken, bunu "yargıya müdahale" olarak değerlendiren grupların ülke genelinde 10 haftayı geride bırakan eylemleri giderek artıyor.
Göstericiler, gruplar halinde, başta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde ana arterlerde ve kent meydanlarında İsrail bayrakları ile çeşitli afiş ve pankartlarla yürümeye başladı.
Batı Kudüs'teki bir grup eylemci, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin önündeki "yürüyüş yolunu" pembe ve kırmızı şeritle boyadı.
Grup adına yapılan açıklamada, yolun boyanmasında kolay silinebilecek bir boya kullanıldığı, kamu malına zarar verme amacı taşınmadığı belirtilerek, "Kırmızı ve pembe renkleri bir arada kullanarak, bağımsız bir yargı ile ifade özgürlüğü ve yaratıcılığın iç içe olduğunu vurguladık." denildi.
İsrail polisi, Yüksek Mahkeme'nin önündeki yolun boyanmasıyla ilgili 5 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Öte yandan, Kudüs İbrani Üniversitesi ve diğer kentlerde üniversite öğrencileri de Netanyahu hükümeti karşıtı protesto gösterileri gerçekleştiriyor.
Tel Aviv'de göstericiler kentin ana arterini kapattı
Tel Aviv’deki göstericiler, “Demokrasi” sloganları atarak kentteki meydanlarda yürüyüş yaptı.
Binlerce gösterici polis engelini aşarak kentin ana arteri Ayalon Otoyolu'nu kuzey-güney yönünde kapattı. Polis, atlı birliklerle güç kullanarak göstericileri otoyoldan uzaklaştırmaya çalıştı. Polis ve göstericiler arasında arbede yaşanırken bazı göstericiler gözaltına alındı.
Gözaltına alınan bir göstericinin, polis aracının içinden televizyona verdiği röportajda, "karısından çocukları akşam dörtte okuldan almasını istediği" kameralara yansıdı.
ABD'de yayınlanan bir televizyon dizisinden esinlenen bir grup kadın gösterici kırmızı pelerin ve beyaz boneler takarak Tel Aviv'de gruplar halinde yürüyüş yaptı.
ABD'nin Tel Aviv'deki Konsolosluğu önünde gösteri
ABD'nin Tel Aviv'deki Konsolosluğu önünde toplanan bir grup gösterici, "Dünya liderlerine sesleniyoruz: Netanyahu istenmeyen adam" yazılı pankart taşıdı.
Bunun yanı sıra Kanal12 televizyonuna konuşan eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert de dünya genelinde "kendisini İsrail'in dostu sayan tüm ülke liderlerinden Netanyahu'yu boykot etmelerini ve küçük düşürmelerini" istedi.
11 kişi gözaltına alındı
Öte yandan aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Tel Aviv'deki emniyet amirleriyle kitlesel protestoları değerlendirmek üzere toplantı yaptığı bildirildi.
Ben-Gvir'in geçen hafta göstericilere "yeterince sert müdahale etmediği" için görevden aldığı ancak daha sonra Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın kararıyla görevine geri dönen Tel Aviv Polis Şefi Amichai Eshed ve diğer polis amirleriyle toplantı yaptığı fotoğraf basında paylaşıldı.
İsrail polisi, kamu düzenini bozmaya çalıştığı ve polisin talimatlarına karşı geldiği gerekçesiyle ülke genelinde 11 göstericinin gözaltına alındığını açıkladı.
İsrail basınında, Netanyahu hükümeti destekçisi birkaç kişinin bazı göstericileri darp ettiği ve göz yaşartıcı gaz sıktığı aktarıldı.
Hayfa Limanı'nın girişi kapatıldı
Ülke genelinde yayılan eylemler, denizde de gerçekleştirildi.
Hayfa sahilinde bir grup gösterici, yat ve teknelerle, buraya yanaşacak gemileri engellemek için limanın önünü kapattı.
Yerel basında, eylemin İsrail Donanması'ndan emekli bir grup tarafından düzenlendiği ve "Bir diktatörlüğe hizmet etmeyeceğiz" yazılı pankart asıldığı fotoğraflar paylaşıldı.
Başka bir grup gösterici ise İsrail'in sahil şeridi boyunca uzanan otoyola inerek, araç trafiğini engelledi.
Tel Aviv Üniversitesi'nin girişine dikenli teller çeken bir grup öğrenci de "İfade özgürlüğü ve akademik hürriyeti korumak için bariyer" yazılı pankart açtı.
İsrail basınında, sahil kentlerinde ve Tel Aviv'de bazı ana arterlerin de göstericiler tarafından kapatıldığını gösteren fotoğraflar yer aldı.
Başta Tel Aviv, Hayfa, Batı Kudüs ve Netanya gibi büyük kentler olmak üzere, ülke çapında onlarca noktada gün boyu farklı meslek ve sivil toplum gruplarının katıldığı kitlesel gösteriler gerçekleştiriliyor.
İsrail'deki tartışmalı yargı düzenlemesi
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir “yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis'in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme'nin, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yargının yetkilerini kısıtladığı gerekçesiyle yoğun şekilde eleştirilmişti.
İsrail'de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolar, haftalardır devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.