Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

İsrail'in Lübnan'a Yönelik Saldırı ve İşgal Geçmişi

1948'den bu yana Lübnan, İsrail’in işgal ve saldırılarına hedef oldu. 27 Eylül'de gerçekleştirilen son saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesi, bölgedeki gerilimlerin yeniden artmasına neden oldu.
editör1
01 Ekim 2024 13:53
A+
A-

1948

14 Mayıs 1948’de İsrail devletinin kurulduğunun ilan edilmesi üzerine Lübnan’ın da aralarında bulunduğu Arap Birliği üyesi beş ülke (Mısır, Ürdün, Suriye, Irak) İsrail’e savaş açtı. Savaşın Arap devletlerinin mağlubiyetiyle sonuçlanması üzerine topraklarını terk eden 100.000 Filistinli Lübnan'a sığındı. Lübnan ve İsrail 1949'da bir ateşkes üzerinde anlaştılar.

5 Haziran 1967 günü İsrail ile Arap devletleri Mısır, Ürdün ve Suriye arasında başlayan ve 6 gün süren savaşa Lübnan fiilen katılmadı.

1968

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) İsrail Havayolları'nın 253 sefer sayılı El Al sefer sayılı uçağına düzenlediği saldırıya misilleme olarak, 28 Aralık 1968 akşamı Beyrut Uluslararası Havalimanı'nda düzenlenen bir İsrail Özel Kuvvetleri operasyonunda MEA ve  LIA’ya ait 12 yolcu uçağı ve TMA’ya ait  ait iki kargo uçağını imha etti.  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 31 Aralık 1968'de İsrail'i "Antlaşma ve ateşkes kararları kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal eden önceden tasarlanmış askeri eylem" nedeniyle kınayan 262 sayılı Kararı kabul etti.

1971

Ürdün güçleri ile FKÖ üyeleri arasında 27 Eylül 1970’de başlayan ve 17 Temmuz 1971’e kadar devam eden çatışmalarda 4 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bu çatışmaların ardından FKÖ'nün merkezi, Ürdün’den Güney Lübnan’a taşındı.

Filistinli gerillaların İsrail'e yönelik saldırıları ve İsrail ordusunun Lübnan'daki hedeflere yönelik misillemeleri sebebiyle birçok Lübnanlı ülkenin güneyini terk etti ve iç savaşa yol açan mezhepsel gerginliğin artmasına yol açtı.

1973

Kılık değiştirmiş İsrail özel kuvvetleri, 1972 Münih Olimpiyatları'nda İsrailli sporcuların öldürülmesine misilleme olarak Beyrut'ta üç Filistinli gerilla liderini vurdu.

1978

FKÖ'nün 1977 ve 1978'de Lübnan'dan İsrail'e düzenlediği saldırılar, ülkeler arasındaki gerilimi tırmandırdı. İsrail, Mart 1978’de Litani Operasyonu ile Lübnan’ın Litani Nehri'nin güneyindeki kısımlarının çoğunu işgal etti. BM Güvenlik Konseyi, İsrail'in derhal geri çekilmesi ve Lübnan'da barışı tesis etmeye çalışmakla görevli Birleşmiş Milletler Geçici Gücü'nün (UNIFIL) kurulması çağrısında bulunan 425 sayılı kararı kabul etti. İsrail kuvvetleri 1978'de Lübnan’dan çekildi, ancak sınır boyunca 19 kilometre genişliğinde (12 mil) bir güvenlik bölgesini yöneterek güney bölgesini kontrolünü elinde tuttu. İsrail, Güney Lübnan Ordusu (SLA) adlı yerel Hristiyan milisleri destekledi.  Çatışma sonucunda 1.100-2.000 Lübnanlı ve Filistinli, 20 İsrailli öldü ve Lübnan'da 100.000 ila 250.000 kişi iç göç etti.

1981

17 Temmuz 1981'de İsrail uçakları, Beyrut'ta FKÖ bağlantılı grupların ofislerinin bulunduğu çok katlı apartmanları bombaladı. Lübnan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi temsilcisi, 300 sivilin öldürüldüğünü ve 800 sivilin yaralandığını açıkladı. Bombardıman dünya çapında kınamalara ve ABD uçaklarının İsrail'e ihracatına geçici bir ambargo uygulanmasına yol açtı. 

1982

Haziran 1982’de İsrail'in İngiltere büyükelçisine Filistinli bir grup tarafından suikast girişiminde bulunulmasının ardından İsrail, Lübnan'a tam ölçekli bir işgal başlattı.

İsrail ile giriştiği savaşta 300 kadar tank ve 85 uçağını kaybeden Suriye, Haziran 1982’de İsrail ile ateşkes yapmayı kabul etti. Eylül başında Suriye ordusu, Filistinlilerle ile birlikte Şuf dağı ve Beyrut'u terk ederek Bekaa'ya ve kuzeye doğru çekildi.

Bu işgal 2000 yılında çekilinceye kadar 18 yıl sürdü.

Eylül ayında İsrail yanlısı cumhurbaşkanı seçilen Maruni Beşir Cemayel suikaste uğradı.

İran Devrim Muhafızları, İsrail işgaline karşı koymak amacıyla Lübnan'da Şii Müslüman silahlı grup Hizbullah'ı kurdu.

1983

16 Eylül 1982’de, İsrail’in desteklediği aşırı sağcı Hıristiyan Falanjist milisler Beyrut’un güneyinde bulunan Sabra ve Şatilla Filistin mülteci kamplarına saldırarak çoğu kadın ve çocuk, savunmasız 2.000 Filistinliyi vahşice katletti.

İsrail, Batı Beyrut'u işgal etti. Beşir Cemayel’in ağabeyi Amine cumhurbaşkanı seçildi. ABD, Fransız ve İtalya öncülüğünde barış gücü Beyrut'a geldi.

Nisan 1983’te ABD büyükelçiliğine düzenlenen intihar saldırısında 63 kişi öldü ve Ekim ayında barış güçlerinin karargahına düzenlenen bir başka saldırıda 241 ABD ve 58 Fransız askeri öldü. ABD birlikleri 1984'te Lübnan’dan çekildi.

1985

İsrail 1985'te Lübnan'ın merkezinden çekildi ancak güneydeki güçlerini korudu. Güney Lübnan'da yaklaşık 15 km (dokuz mil) derinliğinde resmi bir işgal bölgesi kurdu ve bölgeyi SLA müttefikiyle kontrol etti. Hizbullah, İsrail güçlerine karşı gerilla savaşı başlattı.

1975’te başlayan iç savaş sürecinde, bir yandan Filistinliler, Şiiler, Sünniler, Dürziler, Hristiyanlar karşılıklı  yada kendi müttefikleri ile çatışmaya devam ettiler.

1989

1989’da Parlamentoda onaylanan “Taif Anlaşması” ile iç savaş sona erdirildi. 16 yıl süren ve 1990'ın sonunda sona eren iç savaşta, ülke ekonomisi harap olmuş, 150.000 kişi ölmüş ve 200.000 kişi yaralanmıştı. Yaklaşık bir milyon sivil savaş nedeniyle yerinden edilmişti.

1992

16 Şubat 1992'de Hizbullah'ın o zamanki lideri Abbas Musawi IDF'nin helikopter füzeleriyle öldürüldü. Hizbullah'ın başına Şeyh Hasan Nasrallah geçti.

1993

İsrail, Temmuz ayında Lübnan'a karşı bir hafta süren "Hesap Verebilirlik Operasyonu"nu gerçekleştirdi.

1996

Hizbullah'ın güneydeki İsrail güçlerine düzenli saldırılar düzenlemesi ve kuzey İsrail'e roket atması üzerine, İsrail, 11-27 Nisan 1996 tarihleri arasında 17 günlük "Gazap Üzümleri Harekatı" başlattı. İsrail saldırısı sırasında Kana’daki BM merkezine sığınan sivillerden 102’si hayatını kaybetti, 150’si yaralandı. Operasyonda çoğunluğu sivil olmak üzere toplam 164 kişi öldürüldü.

2000

İsrail 22 yıllık işgaline son vererek (24 Mayıs 2000) Lübnan'ın güneyinden çekildi. 25 Mayıs Lübnanlılar tarafından “Kurtuluş Günü” olarak kabul edildi.

İsrail’in çekilmesinden sonra Hristiyan Güney Lübnan Ordusu (SLA) kısa sürede çöktü, çoğu subay ve idari yetkili aileleriyle birlikte İsrail'e kaçtı. İran ve Suriye'nin desteklediği Şii örgüt Hizbullah bölgenin denetimini ele aldı.

İsrail güçleri 2000 yılında ülkeden çekildiğinde onları püskürtenin Hizbullah olduğu kanaati örgüte genel bir sempati duyulmasını sağladı ve siyasette ağırlığını artırdı. Taif Anlaşması şartına rağmen Hizbullah, silahları bırakma yönündeki baskılara direndi ve askeri kanadı İslami Direniş’i güçlendirmeye devam etti. İsrail’in Şebaa Çiftlikleri ve diğer ihtilaflı bölgelerdeki varlığının devam etmesini gerekçe gösterdi.

2006

12 Temmuz 2006 tarihinde Hizbullah’ın üç İsrail askerini öldürmesi ve iki askeri de kaçırması sebebiyle İsrail Güney Lübnan’ı işgal etti. Sonucunda İsrail’in Lübnan’dan çekilmesini sağlayan 33 gün süren bu savaş, Arapların İsrail’e karşı kazandığı ilk savaş olarak kabul edildi. Hizbullah direnişiyle elde edilen bu sonuç Hizbullah’a şii-sünni-hristiyan bölgedeki bütün Araplar nezdinde itibar kazandırdı.

İsrail-Hizbullah çatışmasında Lübnan'da sivil en az 1.200 kişi ve çoğunluğu asker 158 İsrailli öldürüldü., tahmini 3,6 milyar dolarlık altyapı hasarına neden oldu. Lübnan’daki 14 Mart koalisyonu Hizbullah'a karşı tavır aldı ve silahlı partiyi Lübnan'a savaş açmakla suçladı.

2022

Ekim 2022’de Lübnan ve İsrail, ABD arabuluculuğunda Deniz Yetki Anlaşması imzaladı. Anlaşmaya, Hizbullah ta anlaşmaya onay verdi.

2007-2023

Bu dönem, Lübnan-İsrail arasında dikkate değer çatışmanın olmadığı dönemdir. Lübnan ordusundan daha fazla silahlı güce ve donanıma sahip bulunan Hizbullah 2011’de Suriye'de başlayan iç savaşta Esad rejiminin yanında konumlandı ve Sünni muhalefeti bastırmaya yönelik birçok katliamda yardımcı oldu. Böylece, İran kontrolündeki Hizbullah’ın odak noktasına Sünnilerle savaş oturdu. Diğer yandan Lübnan içindeki güç ve iktidar kavgası sebebiyle İsrail, Hizbullah’ın gündeminden düştü. İsrail'in bu dönemi Hizbullah'a sızma fırsatı olarak değerlendirdiği anlaşıldı.

2023

7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı saldırılardan sonra Hizbullah, İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmalara beklenen düzeyde katılmadı ve İsrail ile çatışmadan uzak durmaya çalışan İran devlet politikası ile paralel bir strateji uyguladı. İsrail’in Gazze ablukasına zaman zaman roket atışları ile karşılık verdi.

2024

2 Ocak’ta İsrail’in İHA saldırısıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hizbullah’ın misafiri bulunan Hamas yöneticilerinden Salih el-Aruri şehit edildi. Temmuz ayında İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde kim tarafından atıldığı tartışmalı füze ile 12 Dürzi çocuğun öldürülmesinden İsrail Hizbullah’ı sorumlu tuttu. Hizbullah saldırının kendisi tarafından yapılmadığını savundu. Bu saldırıdan itibaren Lübnan İsrail’in hedef tahtasına oturdu. İsrail ordusu misilleme olarak 30 Temmuz'da Beyrut'ta düzenlediği saldırıda Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür’ü katletti.

17 ve 18 Eylül’de Hizbullah kadrolarının kullandığı telsiz ve çağrı cihazlarının patlatılması sonucu 4 binden fazla kişi yaralandı, en az 49 kişi öldü. Hizbullah saldırıdan İsrail’i sorumlu tuttu ve misilleme sözü verdi.

Nihayet, 27 Eylül Cuma günü Dahiya’da düzenlediği saldırıda İsrail, Hizbullah’ın ana karargâhını hedef aldı. Saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ile örgütün üst yöneticilerinin çoğu öldürüldü.

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.