Laricani, İran’ın Suriye ve Lübnan’daki Varlığını Azaltmaya İlişkin Mesaj mı Götürdü?
“Laricani'nin Şam ziyareti sıradan bir ziyaret değil ve İran'ın bölgedeki nüfuzunun geleceğinde belirleyici olabilir. Büyük olasılıkla ziyaret, İran'ın varlığının geleceğini görüşmek üzere Şam hükümetinin talebi üzerine gerçekleşti. Hatta daha da ötesi, Dini Lider'in başdanışmanına ülkesinin fiilen geri çekilme prosedürlerini başlatması gerektiği bildirilmiş olabilir.
Suriye rejiminin kaybeden tarafta kalmak istemediği ve hiç kimse adına savaşa girmek istemediği muhtemel. Riyad'dan yeni dönen rejim başkanı, kendisine muhtemelen İranlıları ülkesinden çıkarması karşılığında büyük bir ödül vadeden Arap çağrılarına yanıt vermiş olabilir. Aksi takdirde, direndiği durumda Arap vaatlerini kaybedecek, başlıca bir İsrail hedefi haline gelecek ve hızlı, hatta belki de kanlı bir çöküşle karşı karşıya kalacak.
İran, Beşar Esad'dan böyle bir tavır bekliyor olsa da, istikrarsız bağlam Tahran'a yeni sorunlar ekliyor ve onu Suriye'deki uzun vadeli yatırımını kaybetme gerçeğiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu, bölgedeki vekillerini kaybetmesinden daha ağır bir darbe olacak.
Ancak bu elbette sorunların sonu olmayacak. İran ayrıca, kendisine en düşmanca kişilerin adaylığını koymasının ardından, Trump yönetiminden doğrudan bir tehdit bekliyor. Bu nedenle, Trump'ı kışkırtmaktan kaçınmak için her şeyi yapıyor ve hükümeti aracılığıyla Washington ile dostane ilişkiler kurma arzusuna dair açık sinyaller veriyor.
İran rejimi, doğrudan tehdit altında olacağını ve İsrail veya Amerika ile bir çatışmaya girmesi halinde şiddetli bir sınavla karşılaşabileceğinin farkında. Farklı bölgelerdeki muhalifler harekete geçerse, İran kendini bir iç savaşın içinde bulabilir. Bu nedenle Tahran, bölgesel projeden fedakarlık etse bile, bu senaryonun gerçekleşmesini her ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışıyor.
Elbette bu tür dönüşümler bir düğmeye basılarak veya bir kararla gerçekleşmeyecek. Çok fazla gerilim, şiddet ve belirsizlik olacak. İran, Suriye'den çekilmenin kendisini sadece Trump yönetimiyle önemli bir pazarlık kozundan mahrum bırakmakla kalmayıp, aynı zamanda halkının önünde rejimini nasıl müttefik seçeceğini bilmeyen bir başarısızlık modeli olarak sunacağını da görebilir. Esad, kendini kurtarmak için onu kandırmış olabilir. Bu durum, İran'da bir reddedişe ve hatta Beşar'dan kurtulup yerine İran'a yakın olan kardeşi Maher gibi bir alternatif seçme girişimlerine yol açabilir.
Ancak bu macera İran'a pek bir şey kazandırmayacak. Olacak tek şey, çıkışının zor yoldan olması ve bu sefer kendi topraklarında daha büyük bedeller ödemesi olacak.”