Libya'da UMH'nin Terhune Planı ve Doğu Cephesinin Kaderi
Libya'nın başkenti Trablus'ta uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile General Halife Hafter güçleri arasında yaşanan çatışmalar, son günlerde başkentin doğusunda yoğunlaşmaya başladı.
Trablus'taki savaşın kaderi şu aralar, başkentin güneydoğusunda yer alan Terhune kenti etrafındaki güç mücadelesine bağlı görünüyor.
UMH güçleri, son günlerde Terhune kentinin idari sınırına doğru ciddi ilerleme kaydetti. Başkente 90 kilometre uzaklıkta bulunan Terhune, Giryan'ı kaybettikten sonra Hafter güçlerinin yoğun şekilde bulunduğu kent olarak dikkati çekiyor.
Ancak Hafter, müttefiki Dokuzuncu Tugay'la aralarındaki güven krizi nedeniyle operasyon merkezini Terhune'ye değil, ön cephelere 600 kilometre uzaklıktaki Cufra Hava Üssü'ne taşıdı.
Giryan'ın UMH güçleri tarafından geri alınması nedeniyle batıda büyük darbe alan Hafter güçleri doğu cephesinde güçlü görünüyor. UMH güçleri henüz bu tarafta çatışmaların seyrini etkileyebilecek zaferler kazanabilmiş değil.
UMH'den "büyük operasyon" hazırlıkları
Son gelişmeleri ve gelinen aşamayı dikkate alan UMH güçleri, savaş taktiklerini değiştirmeye başladı. Başkent yakınlarındaki eski Trablus Havalimanı'na saldırıları yoğunlaştırmak yerine başkentin 200 kilometre doğusundaki Misrata kentinden gelen güçlerini, yine başkentin 45 kilometre doğusundaki Karabulli, El-Kuvey'a, En-Neşi ve Zatarna'da toplamaya başladı.
UMH ayrıca Terhune'ye saldırılarında öncü kuvvet olması için kentteki gençlerin katılımıyla "Terhune Savunma Gücü" adı altında bir birlik kurdu. Bunun yanı sıra yerel halkın doğudan gelen Hafter güçlerinin yanında yer almasını önlemek için Terhune'nin ileri gelenleriyle iletişim kanalları oluşturuldu.
UMH güçleri, bu hamlelerle Dokuzuncu Tugay'ın güneydeki çatışma noktalarında bulunan güçlerini, Terhune'yi savunmak için geri çekmesini, böylece güneydeki baskıyı azaltmayı hedefliyor.
Dokuzuncu Tugay'ın güçlerini geri çekmesi, eski havalimanı, Kasr Bin Gaşir, Ayn Zara ve Vadi er-Rabi çevresindeki Hafter'in güçlü varlığının zayıflaması anlamına geliyor.
Terhune'ye yönelik saldırılar aynı zamanda, Dokuzuncu Tugay'ı, Misrata'dan Trablus'a destek güçlerinin gönderildiği stratejik sahil yolundan da uzaklaştırma imkanı sunuyor.
UMH'nin yürüttüğü "Burkan el-Gadab" operasyonunun sözcüsü Mustafa el-Mecii, 25 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, UMH güçlerinin "büyük bir operasyona" hazırlandığını, bu hamlenin Terhune'ye saldırıyla başlayacağını ifade etti.
Sözcü Mecii'nin açıklamasının ardından Hafter güçleri Giryan'a geniş çaplı bir saldırı düzenlemiş, söz konusu saldırı Terhune'ye olası bir operasyona karşı "tedbir" olarak yorumlanmıştı.
Terhune yakınlarına ulaşıldı
UMH güçleri 28 Ağustos'ta Terhune'deki Dokuzuncu Tugay'ın öncü savunma birliklerini yararak kente ilerleme konusunda başarılı oldu.
Trablus'un doğusundaki El-Kuvey'a ile En-Neşi'de konuşlu olan UMH güçleri, El-Menara ve El-Zeyayne'de kontrolü sağladı. Bu güçler daha sonra güneyde ilerleme kaydetti.
Bu durum Dokuzuncu Tugay'ın Nefuse Dağı eteklerinde duvar oluşturmak için Terhune idari sınır merkezinin yakınına çekilmesine yol açtı. UMH güçleriyle kentin idari sınır merkezi arasında sadece 3 kilometre kaldı.
Kaydettikleri bu ilerlemeye rağmen Nefuse Dağı eteklerinde oluşturulan savunma hattı, UMH güçlerinin kentte kontrolü sağlamak için ilerlemesini zorlaştırıyor.
Öte yandan, UMH güçlerinin Terhune'ye yönelik operasyonunda, Giryan'ı alırken kullandığı taktikleri hayata geçirmesi bekleniyor. UMH Sözcüsü Mecii de Terhune'yi geri alma planının Giryan'da yaptıklarına benzer olacağını söylemişti.
Bu bağlamda Terhune'ye yönelik saldırının, Karabulli ve Zatarna'dan gelen güçlerle kuzeyden ve Trablus'un 40 kilometre güneyindeki Sebia'dan gelen güçlerle batıdan olmak üzere iki ana cepheden gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
Terhune'ye Karabulli ve Sebia'dan başlayacak hızlı bir UMH saldırısı ile eş zamanlı olarak Terhune Savunma Gücü'nün uyuyan hücrelerinin, kent içindeki Dokuzuncu Tugay'a sürpriz saldırılar yapması ve bu saldırılara UMH tarafından hava desteği verilmesi muhtemel görünüyor.
Bu nedenle, UMH'nin bir sonraki aşamada Terhune'nin kuzeyindeki kuvvetlerine destek göndermesi ve Sebia ile Suk el-Hamis'te tam olarak kontrolü sağlaması ya da birliklerini Terhune'nin batı kapısı olarak kabul edilen Fem Mullega bölgesinin yakınında konumlandırmaya çalışması bekleniyor.
Hafter oğlunun komutasında Terhune'deki güçlere destek gönderdi
Heftar ise Terhune'nin kaybedilmesinin Trablus'un güneyindeki ön cephelerde konuşlanmış güçlerine kadar ulaşacak askeri bir depreme yol açacağının farkında. Bu sebeple Terhune'ye konvoylarla yeni takviyeler gönderiyor.
Hafter'in kontrolündeki Vatiyye Hava Üssü'nün Facebook sayfasında, Hafter güçlerinin insansız hava araçlarının gözetiminde Terhune'ye büyük yığınak yaptığı belirtildi.
Ayrıca Hafter'e yakın basın organları, Hafter'in oğlu Halid Hafter komutasındaki 106'ncı Tugay'dan bir konvoyun Terhune'ye gönderildiği bilgisini paylaştı.
Öte yandan Terhune Kanaat Önderleri Başkanı Salih Fendi, Terhune halkının her türlü saldırıya karşı hazır olduğunu, Dokuzuncu Tugay'ın Trablus yakınlarında olmasından dolayı kenti savunmanın Terhunelilere düştüğünü duyurdu.
Bu açıklama UMH ile Terhune'nin ileri gelenleri arasında yapılan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlandığına işaret ederken, Terhuneli milletvekili Muhammed Amir el-Abbani, Misratalı tugaylardan bir saldırı beklentisi sebebiyle Hafter güçlerinin kente geldiğini açıkladı.
Misratalı tugayların Terhune'ye saldırmasına mukabil Hafter'in Trablus ile Misrata arasındaki sahil yolunu kesme hedefi ise ilerleyen günlerde batı cephesinde suların ısınacağına işaret ediyor.