"Muhattap olmayız, YPG'nin silahlarını ABD toplayacak"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Menbiç'te Türk askerinin devriye görevine başlamasını, ABD'nin bu kez Türkiye'ye verdiği sözü tutacağının göstergesi olarak değerlendiriyor.
Menbiç yol haritasının ucu açık olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, “ABD ile işbirliği, Rusya ve İran ile Suriye'deki işbirliğini bozar mı?” sorusuna “Onların kafasında soru işareti olabilir ama soru işaretlerinin giderilmesi için süreci şeffaf şekilde yürütüyoruz. Ne olup bittiğini görüyorlar” yanıtını verdi. Çavuşoğlu görev süresi boyunca yaşadığı en kötü anın Moskova yolunda öğrendiği Karlov suikastı olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer'in sorularını seçim çalışmalarını yürüttüğü Antalya'da yanıtladı. Çavuşoğlu'nun verdiği yanıtlar şöyle:
Asker Durmadan İlerliyor
- Menbiç'te Türk askerinin devriye görevine başlaması ABD'nin bu kez sözünü tutacağının göstergesi mi?
Evet, bunun göstergesi. Bu sefer Amerika'nın sözünü tutup tutmadığını anlık olarak görüyoruz. Çünkü yol haritasını birlikte uyguluyoruz. Daha önce ‘çıktı çıkacak', ‘bakın çıkmışlar', ‘çıktılar' gibi söylemler oldu ama onların gerçek olmadığını gördük. Yol haritası konusunda liderlerimizin bilgisi dahilinde, iki dışişleri bakanı birlikte çalıştık, karar verdik, onayladık. Şimdi birlikte uyguluyoruz. Şu ana kadar gayet başarılı şekilde, hazırlık çalışmaları, ilk adımlar devam ediyor.
- Devriye görevinde kaç Türk askeri görev alacak?
Bizim askerlerimiz ve ABD ihtiyaca göre kararlaştıracaklar. Bizim oradaki askerlerimizin güvenliğini riske atmayacak şekilde gerekli tedbirleri almamız lazım. Kendi tedbirimizi, teçhizat ve sayı bakımından da alırız.
- Menbiç'in içine giriş kaç günde gerçekleşir?
Asker ilerliyor. Bu takvime bağlı bir yol haritası. Ucu açık bir yol haritası değil. Oraya girmeleri artık Menbiç'e girdiler anlamına gelir.
- PYD/YPG'nin elindeki silahlar nasıl toplanacak?
ABD toplayacak. Ben vermedim silahları. Bizim onlarla muhatap olmamız söz konusu değil. Ancak biz onlarla karşı karşıya gelirsek gerekeni yaparız. Buna gerek olmadan, buralardan bunların çekilmesi, silahların alınması bize göre önemli ve ABD'nin görevi. Diğer bölgelerden de (Fırat'ın doğusu) YPG/PKK çekildiği zaman bize yönelik tehdit de ortadan kalkacak. Suriye'nin geleceğine yönelik risk de ortadan kalkacak.
Gizli saklı süreçler değil
- Türkiye'nin ABD ile Menbiç konusunda sağladığı uzlaşı, Türkiye'nin Suriye'de Rusya ve İran ile iş birliğini sekteye uğratır mı?
Hayır. Bu süreçler zaten gizli saklı değil. Rusya'dan da gizli bir süreç yürütmüyoruz. Gayet şeffaf süreç. Yaptığımız iş Rusya aleyhine bir iş değil. Ruslar da PKK/YPG'nin bu bölgede Suriye'yi bölmeye çalışmasından mutlu değil. Çünkü Rusya da, İran da, biz de Suriye'nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Rusya ve İran ile Astana, Soçi ve diğer aktörlerle birlikte Cenevre Süreci'nde yapmaya çalıştıklarımıza bir alternatif olmadığı gibi tamamlayıcıdır. Suriye'nin birlik, beraberliği ve siyasi çözüm diyoruz. PKK'nın amacı burayı bölmek.
Dillendirmeseler de, PKK ile YPG'nin aynı olduğunu kabulleniyorlar. Terör örgütü olarak tarif etmeseler bile kabulleniyorlar. O sebeple Rusya ile İran ile olan iş birliğimizi bozmaz. Ateşkes, çatışmasızlık bölgeleri siyasi çözüme gitmek için ve ülkenin birliğini beraberliğini korumak için vardır. Bizim orada yaptığımız budur. ABD ile yaptığımız için onların kafasında soru işareti olabilir ama bu soru işaretlerinin giderilmesi için de süreci şeffaf bir şekilde yürütüyoruz. Ne olup bittiğini görüyorlar ve böylece kafalarında soru işareti de kalmıyor.
İyi niyetli değildi
- Görev döneminize üç ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Tillerson ve şimdi de Pompeo denk geldi. Türkiye ABD ilişkileri ve Suriye konusunda bu isimlerle çalışma konusunda ne söylersiniz?
Pompeo ile yeni çalışmaya başladık ve çabuk kaynaştık. Güvene dayalı, samimi konuşuyoruz. Ama tabii tedbirsiz de davranmıyoruz.
Tillerson da iş dünyasından gelen, iyi bir arkadaştı. Gördüğüm kadarıyla art niyetli falan da değildi. Doğruları söylemeye çalışıyordu. Menbiç yol haritası konusunda ilk adımı kendisiyle attık.
En uzun Kerry ile çalıştım. Toplantılarda çok sık bir araya geliyorduk, bölgede de çok dolaşırdı. Onunla bazen sözlerini tutmadıkları için sert tartışmalarımız oldu. Ama Kerry de şahsen düzgün bir insandı. İyiniyetli çabalar sarf etti ama o çabalar her zaman karşılık bulmadı. Kendi ülkesinde de karşılık bulmadı. Çünkü farklı kurumlar, farklı görüşler sadece Trump döneminde başlamadı.
Biz dışişleri bakanıyız. Ülkemizin menfaatini savunmak durumundayız. En zor şartlarda bile karşınızdaki muhatap ile çalışmak durumundasınız. Kanallar her zaman açık olacak. Ben yapı olarak, eğer karşı taraf buzdan bir duvar değilse, kısa süre içerisinde samimiyet kuran ve samimi bir ortamda çalışmayı seven bir insanım. Bu naifiz, gerçekleri göremeyiz demek değil. Sert konuşurken bile samimi olacaksınız. Her üçü ile de kısa sürede samimiyet kurduk.