"Netanyahu zehirli asidiyle toplumu birbirine bağlayan tutkalı eritiyor"
Başbakan Netanyahu'nun katılmadığı oturumda, iktidardaki koalisyon partilerinden sadece 5 milletvekilinin hazır bulunması dikkati çekti.
Irkçı yasaya "İsrail'in bağımsızlık bildirisi" ile protesto
Muhalefetteki Siyonist Birlik Bloku lideri Tzipi Livni'nin konuşmasıyla başlayan oturumda, zaman zaman gergin anlar yaşandı.
Görüşmeyi izlemeye gelen bazı ziyaretçiler, yasayı protesto etmek için mecliste İsrail'in bağımsızlık bildirisinin yazılı olduğu büyük kağıtlar açtı. Bunun üzerine meclis görevlileri protestocuları ziyaretçiler için ayrılan bölümden çıkardı.
"Netanyahu zehirli asidiyle İsrail toplumunu birbirine bağlayan tutkalı eritiyor"
Konuşmasında "İsrail tüm vatandaşlarının eşit haklara sahip olduğu Yahudi halkının ulus devletidir." diyen Livni, bu eşitliği ortadan kaldırmak isteyen kim olursa olsun karşısında olduklarını belirtti.
Yasa nedeniyle Başbakan Netanyahu'yu hedef alan Livni, "Netanyahu zehirli asidiyle İsrail toplumunu birbirine bağlayan tutkalı eritiyor." diye konuştu.
"Biz bir aileyiz ama sen bu aileyi parçalıyorsun"
Tartışmalı yasaya karşı çıkan bir diğer muhalefet partisi olan Yeş Atid'in (Gelecek) lideri Yair Lapid de Başbakan Netanyahu'yu eleştirdi.
Netanyahu'nun ulusal birlik ve eşitlik gibi değerleri parçaladığını söyleyen Lapid, "Biz bir aileyiz ama sen bu aileyi parçalıyorsun. Bizi bölmeyi bırak." şeklinde konuştu.
- Yasa, Yahudi olmayanlara hiç bir hak vermiyor
İsrail Meclisindeki Arap milletvekillerden Ahmed Tibi de yasanın Yahudileri diğer İsrail vatandaşlarının üzerine çıkardığını ve Yahudi olmayanlara hiç bir hak vermediğini söyledi.
Tibi, "Bu yasada Araplar tek bir yerde bahsedilmiş o da olumsuz şekilde. O kısım da Arapçanın resmi dil olmaktan çıkarılması." ifadelerini kullandı.
- Yahudi ulus devlet yasası
İsrail Meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." ifadesine yer verilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği ifade ediliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.
