Putin Ukrayna Meselesinde Nükleer Silah Kullanmaya Karar Verebilir Mi?
Bu yazı 07/10/2022 tarihinde yayınlanmıştır.
*İlyas SÜPÜRGECi/ SDE Savunma ve Güvenlik Kurulu Üyesi
BATI'nın sahip olduğu sofistike güç unsurları ve uyguladığı sofistike stratejileri karşısındaki zayıflığı ve Putin'in zamanın ruhunu doğru okuyamaması neticesinde; Ukrayna topraklarında bataklığa saplanmış olan Putin yönetiminin içine düştüğü bu durumda; nükleer silah kullanma seçeneğine yönelip yönelmeyeceği ciddi olarak dünyanın gündemini işgal eden önemli konulardan birisi haline gelmiştir.
Her şeyden önce Putin GAYRİ MEŞRU bir zeminde yürümekte olduğu ve bu durumun onun Ukrayna politikasının en zayıf noktasını teşkil ettiği hususu hem Rusya içerisinde hem dünyada genel kabul görmektedir. Putin'in saldırganlığına inandırıcı hiç bir gerekçe üretilememiştir. Hatta kendi halkını bile buna tam olarak ikna edememiştir.
Yaygın kanaate göre, ABD liderliğindeki BATI, bir şekilde Putin'in her türlü nükleer silah kullanmasına karşı yeterli caydırıcılığa sahiptir. Putin dışarıda yalnızdır ve içerideki desteği de giderek azalmaktadır. Mevcut durumda Rusya’nın siyasi ve ekonomik olarak gittikçe zayıflayacağı aşikârdır. Savaşların anası ekonomik savaştır ve bu alandaki savaş çok daha farklı yetenekler gerektirmektedir. BATI’da ekonomik savaştan en az Rusya kadar zarar görmektedir. Uzun vadede Rusya’nın Batı'ya karşı daha fazla düşmanlık sürdüremeyeceği açıktır; geçmişte bu yaşanmış bir olgudur.
Meselenin özü aslında şudur:
Gayri meşru dayanaklarla SALDIRGAN BİR POLİTIKAYI, nükleer silaha başvurma tehdit ve şantajıyla DÜNYAYA DAYATAMAZSINIZ. İnsanlık bunu kabullenmeyecektir. Rus halkı da bunu desteklemeyecektir. Çünkü bunu kabullenmek demek; insanlığı yok edecek bir kaosa sürüklenmek demektir. Nükleer silahlar esasen saldırganlığı caydırmak üzere geliştirilmiştir. Saldırganlığa bir dayanak olsun diye değil.
Rusya'nın köşeye sıkışması ve/veya saldırıya uğraması diye bir durum söz konusu değildir. Putin bu konuda yürüttüğü başarısız algı yönetimiyle insanlığı buna inandırmaya çalışmaktadır. Mevcut algıya göre Rusya için bir meşru müdafaa durumu söz konusu olmadığı gibi aksine, bağımsız ve egemen bir ülkeye karşı; SİLAHLI BİR GÜÇ İLE İŞGAL ETME VE YÖNETİMİNİ DEVİRMEYE ÇALIŞMA FİİLİ DURUMU MEVCUTTUR. İşgal ettiği bölgelerde Uydurma gerekçelerle ve uydurma yöntemlerle referandum yaptırması bu gayri meşru durumunu değiştirmeye yetmeyecektir. BATI, Ukrayna'yı şartlı desteklemektedir; Rusya sınırlarına tecavüz edilmemesi ve Rusya ülkesine herhangi bir saldırı yapılmaması şartı bugüne kadar geçerli olmuştur. Meşru müdafaa durumunda olan Ukrayna olarak gözükmektedir ve Ukrayna'ya BATI'nın desteği de bu kapsamdadır.
Sonuç olarak: BATI, Putin'e karşı bu meşru zeminini korurken; Putin’in Ukrayna siyasetindeki gayri meşru durumunu azami derecede istismar etmeyi sürdürecektir. Putin ise bu zayıflığını bir nükleer silah seçeneğine başvurarak giderebilme şansına sahip değildir. Küçük çaplı olsa bile nükleer bir teşebbüs bir intihar girişimi olacaktır ve Rusya'daki ortak akıl bunu mutlaka önleyecektir. Dünya tekrar iki kutuplu dünya düzenine doğru zorlanmaktadır. Geçmişten farklı olarak, bu kez kutuplardan birinin; RUSYA değil ÇİN liderliğinde şekilleneceği ve Rusya’nın bir denge unsuru olacağı söylenebilir.
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya