Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Putin’in Sindirme-Caydırma Stratejisi

Bu yazı 09/11/2022 tarihinde yayınlanmıştır. 

*Mithat IŞIK/ Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

 

24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşı dokuzuncu ayında devam ediyor. Savaşın devam etmesi nükleer silahların kullanılması ile ilgili kaygıların da artmasını gündeme getiriyor. Putin Eylül ayının sonlarında yaptığı konuşmada Rusya’nın Ukrayna’da işgal edilen bölgeleri korumak için her aracın masada olduğunu söyledi. Putin bunun bir blöf olmadığını da ifade etti. Rusya’nın muharebe sahasında yaşadığı kayıplar nükleer silah tehdidinin daha çok zikredilmesini de beraberinde getirdi.

Nükleer silahların hangi durumda kullanılabileceği hakkında ise Moskova’da birden çok görüş var. Rus ordusunun yaptığı rutin nükleer tatbikat sırasında düşmanın nükleer saldırısına nasıl misilleme yapılacağı senaryoları tartışıldı.

Putin, Rusya’nın nükleer doktrininin bu silahların yalnızca savunma amaçlı olarak kullanılabileceği konusunda net bir görüşe sahip. Ancak Rusya güvenlik konseyinin başkan yardımcısı Dimitri Medvedev, Rusya’nın nükleer doktrininin başka bir unsurunu gündeme getirerek Rusya devletinin varlığına yönelik tehdit karşısında da nükleer silah kullanılabilir dedi. Medvedev Ukrayna’nın kaybettiği tüm bölgeleri yeniden ele geçirmek istediğine dikkat çekerek bunun Rusya’nın varlığına yönelik tehdit teşkil ettiğini ileri sürdü.

ABD başkanı Biden ise Ekim ayı başında yaptığı açıklamada dünyada nükleer savaş riskinin 1962’deki Küba Füze Krizi’nden beri ilk kez bu kadar yükseldiğini söyledi. ABD’li yetkililer Rus generallerin gizli Ukrayna toplantısını deşifre etti. Eylül ayında yapılan bu toplantıda Ukrayna’daki savaşta nasıl ve ne zaman nükleer silah kullanabileceklerini görüştüklerini söyledi.  ABD’li yetkili CBS News kanalında yaptığı konuşmada bu durumu açıkladı.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg yaptığı açıklamada Rusya’nın nükleer silah kullanma riskinin düşük olduğunu ancak ciddiye alınması gerektiğini vurguladı. Batılı analistler de son günlerde bu riskin yükseldiğini söylüyorlar. Kısmi seferberlik ilan eden Rusya 300 bin yedeği askere çağırdı. Seferberlik ilanı ile öncelikle ordunun personel ihtiyacı giderilmek amaçlanıyor. İlhak edilen Herson, Luhansk, Donetz, Zaporijya gibi dört bölge artık Rus toprağı olmuştur. Ukrayna’nın bu bölgeleri geri almak için yapacağı askeri harekâtı Rusya kendisine saldırı olarak kabul edecek ve bu topraklarını korumak için bütün imkânlarını kullanacak, gerekirse nükleer silah kullanma hakkına sahip olduğunu söylecektir.

ABD ve AB Ukrayna’ya askeri ve ekonomik yardımlarını sürdürmeye devam ediyorlar.

Ukrayna’nın Kerç Köprüsüne yaptığı bombalı saldırı Rusya’nın sindirme, caydırma ve tahripkâr stratejisine yeni bir boyut kazandırdı. Moskova misilleme yaparak Ukrayna’nın enerji alt yapısının yüzde 30’unu tahrip etti. Bugün Ukrayna’da sadece 5 evden birine elektrik verilebiliyor. Rus füzeleri şimdi de Ukrayna’nın su altı yapısını hedef alıyor. Rus füzelerinin Ukrayna’nın iç kesimleri hedef almasının amacı enerji, ulaşım, askeri ve idari alt yapısının felç edilmesini sağlamak.

Ukrayna savaşını yönetecek yeni Rus komutan daha önce Suriye’de görev yapan ve sivil asker ayrımı yapmadan yerleşim yerlerini bombalayarak yerle bir eden, gaddarlığı ile ün yapmış bir personel.

ABD ve Almanya Ukrayna’yı Rus füze saldırılarından korumak için bölgeye hava savunma sistemlerini göndereceklerini açıkladılar. Rusya’nın ilhak ettiği Dombas bölgesi ve burada bulunan Herson-Luhansk-Donetz-Zaporijya illerinin kısmen veya tamamen Ukrayna tarafından geri alınması Rusya’da sosyal siyasal kaosun baş göstermesine neden olabilir. Savaş alanında ağır yenilgiler Rusya’da etnik ayrılıkçı hareketleri alevlendirebilir. Bu durum özerk cumhuriyetleri federal yapıdan kopma noktasına getirebilir.

Rusya açısından varoluşsal olan böyle bir durumda Putin Ukrayna ordusunu durdurmak için taktik seviyede nükleer seçeneğe başvurabilir. Rusya’nın elinde 5 kiloton ve altında düşük takatlı bombalar var. 1 KT=Binton tahrip gücünü ifade ediyor. Nüfusun seyrek olduğu Karadeniz bölgesi de öncelikle kullanılabilir.

ABD’nin 1945 yılında Hiroşima’ya attığı bomba 15 KT’luk başlık taşıyıcı bu bomba 140 bin insanın ölümüne neden olmuştu. ABD’nin Belçika, Almanya, İtalya, Hollanda ve Türkiye’deki İncirlik hava üstünde B61 tipi uçaklardan atılan bombalar mevcut. Putin’de karar verirken bu durumu dikkate alacaktır. Şunu da belirtmekte fayda var. Nükleer savaşın kazananı olmaz. Bilindiği gibi Ukrayna NATO üyesi değil bu nedenle NATO’nun Ukrayna’yı koruma konusunda hukuki bir yükümlülüğü yok. Kararların oybirliği ile alındığı NATO’da nükleer silahın kullanılmasına dair bir planın olduğunu zannetmiyorum. Putin nükleer silah kullandığı zaman ABD’nin konvansiyonel güçleri ile Ukrayna’ya gireceğini ve Rus ordusuna karşı savaşacağını değerlendiriyor olmalı. Böyle bir durumda ABD güçlerine karşı Rusya’nın nükleer silah kullanmasına neden olur. Bu nedenle bütün söylemlere rağmen Rusya bölgede nükleer silah kullanamaz.

Neticede savaşı başlatan Putin olduğu için bitirecek olan da Putin olmalıdır.