Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Rusya'nın Ukrayna Topraklarında Sürdürdüğü Savaşta Yaşanmakta Olan Kritik Gelişmelerin Değerlendirilmesi

*Bu yazı 02/05/2023 tarihinde yayınlanmıştır.

İlyas SÜPÜRGECİ / Araştırmacı-Yazar

 

Rusya'nın kendi sınırları içerisinde kalan Ukrayna'ya sınır bölgelerinde savunma mevzileri hazırladığına dair medyada görüntülü ciddi haberler yer almaktadır. Bu çok önemli bir gelişmedir ve doğru analiz edilmesi gerekmektedir. Peki son gelişmeler ne anlama gelmektedir?

Rus ordusu savaşı başlattığından bugüne kadar Ukrayna ordusunun kendi topraklarını savunma ve işgal edilen bölgelerini kurtarma azim ve iradesini kırmayı başaramamıştır. Yani Ukrayna ordusu halen Rus ordusuna karşı mücadele veya savaşma yeteneğini sürdürmektedir. Ukrayna ordusu sahadaki duruma uygun olarak ve bir strateji çerçevesinde, kendisinin belirlediği yer ve zamanda Rus ordusuna karşı bölgesel karşı saldırılar yapabilmektedir. Rusya yönetiminin ve yüksek askeri komuta kademesinin mevcut durumda inisiyatifi neredeyse kaybetmiş halde ve gidişattan kaygılı olduğu görülmektedir.  

Putin yönetimi bu savaşta Rusya'nın asla yenilmeyeceğini ve bunu sağlamak için eldeki mevcut bütün silahları kullanmaktan çekinmeyeceğini aylardır her vesile ile dünya kamuoyuna duyurmaktadır. Rusya sadece duyurmakla kalmayıp, taktik ve stratejik nükleer silahlarını kullanıma hazır hale getirdiğini ve/veya hazırlık seviyelerini yükselttiğini de aşamalı olarak çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Rusya yönetimi, savaşı sürdürmek için Ukrayna'ya sağladıkları desteği sonlandırmaları için ABD’ye ve NATO'ya karşı yaptığı uyarılara ve destekten caydırmak için aldığı tedbirlere rağmen; Ukrayna'ya verilen desteği sonlandırmakta bugüne kadar başarılı olamamıştır. Aksine, Ukrayna'ya verilen siyasi, ekonomik ve askeri gücünü donatma, eğitim ve istihbarat desteğinin giderek arttığı da medyaya yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.

Gelinen kritik aşamada, Rusya yönetimi, Ukrayna ordusunun muhtemel bir karşı saldırısında başarılı olması ve dengeleri geri dönülemez şekilde değiştirebilecek bir durum yaratmasını önlemek ve Ukrayna Ordusunun savaşma yeteneğini yok etmek gayesiyle; gerekli gördüğü yer ve zamanda taktik nükleer silah kullanmak için zorlanabileceğini bugünden kesin olarak öngördüğünü söylemek abartılı olmayacaktır. Rusya yönetimi ve yüksek komuta kademesi bu stratejik öngörü doğrultusunda, savaşın NATO'nun da fiilen dahil olabileceği bir seviyeye tırmanması durumuna karşı (en kötü senaryo), cephede ve kendi topraklarında STRATEJİK SAVUNMA TEDBIRLERINİ şimdiden almaya başladığı görülmektedir.

Çünkü, ABD tarafından Rusya yönetimi taktik nükleer silahları kullanmaması konusunda çok ciddi bir şekilde sürekli uyarılmaktadır. Eğer Rusya bu silahlara başvurduğu takdirde, BATI'nın cevabının nükleer silah kullanmak olmayacağı, fakat Rusya'ya doğrudan bir savaş ilanına yol açacak bir süreci başlatabileceği konusunda çok ciddi mesajlar iletildiğine dair bazı yabancı medyada bilgiler yer almıştır.

Rusya'nın Ukrayna savaşında yenilmesinin ne anlama geldiği ise çok açıktır. En hafif hali ile Putin yönetimin sonu demek olduğunu ve Rusya'dan başlayan ve küresel etkileri olan siyasi, güvenlik ve ekonomi bağlamında çok önemli gelişmeleri tetikleyeceğini herkes öngörmektedir. Kısacası yeni dünya düzeninin ABD ve Birleşik Krallık lehinde yeniden şekillenmesinin önünün açılması demek olacaktır. Putin yönetiminin böyle bir sonucu kabul etmeyeceğini, sahip olduğu kültürün ve düşünce yapısının buna uygun olmadığını da belirtmek gerekiyor.

Sonuç olarak; gittikçe daha fazla köşeye sıkıştırılması halinde, Putin yönetiminin, Ukrayna ordusunun saldırı kapasitesini yok edecek ve/veya savaşa devam etme azim ve iradesini yok edecek tarzda, kendi belirleyeceği yer ve zamanda( muhtemelen, Ukrayna ordusunun saldırı kapasitesinin uygun tertiplenme anında ve/veya saldırının başlangıcında ihtiyat ve destek birliklerine yönelik)  sınırlı sayıda taktik nükleer silah kullanmaya zorlanabileceği bir kader anına her zamankinden daha çok yaklaşıldığı söylenebilir. Durumun bu noktaya sürüklenmesini önleyebilecek iki önemli doğrudan   faktör üzerinde yoğunlaşmak faydalı olacaktır: Rusya'nın kendi iç dinamiklerine dayalı muhtemel gelişmeler ve ABD yönetiminin kendi iç dinamiklerine dayalı muhtemel gelişmeler. Dolaylı faktör olarak ise Türkiye'deki seçim sonrası oluşabilecek siyasi tablodur. Çin yönetiminin yürütmekte olduğu savaşı sonlandırma müzakerelerinin başarıya ulaşmasının yolu bu üç faktörün her biriyle doğrudan ilişkilidir.