Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

S-300 Füzeleri ve Girit

Bu yazı 08/09/2022 tarihinde yayınlanmıştır.

* Mithat IŞIK/ SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

 

S-300’ler günümüzün en gelişmiş hava savunma sistemlerinden biridir.

  • - Azami menzili 400-600 km
  • - Etkili menzili 120-600 km
  • - Uzunluğu 7 metre
  • - Namlu çapı 515 mm

Yunanistan, Bulgaristan ve Slovakya gibi NATO ülkeleri S-300 füzelerini kullanmaktadır. Yunanistan’da 4 batarya, 16 fırlatma rampası, 80 füzeden oluşan S-300 füzesi mevcuttur.

Girit adasında konuşlu bulunan S-300’ler, 1997 yılında Kıbrıs Rum kesimi tarafından Rusya’dan alınan füzelerdir. S-300’ler Kıbrıs Rum kesimine getirilince Türkiye sert tepki göstermiş, Türkiye’nin kararlılığı nedeniyle Kıbrıs Rum kesimi S-300’lerin Yunanistan’a devredilmesi konusunda karar almıştır. Yunanistan da bu füzeleri Girit Adası’na yerleştirmiştir. Türk F-16 pilotlarının S-300’lere karşı koyma konusunda eğitim almış olması da Rum kesiminde korku ve panik yaratmıştır.

S-300’ler 2013 yılından itibaren Girit Adasında NATO savunma eğitim alanında bulunuyor. Bu yıl yapılan NATO tatbikatında S-300’lerin Türk F-16’larına kilitlenmesi Türkiye’nin sert tepkisine sebep olmuştur. S-300’lerin Türk F-16 uçaklarına kilitlenme verileri Türkiye’nin elinde olduğu gibi NATO’nun, Almanya’nın Ramstein kentinde bulunan hava kuvvetleri komutanlığında bulunuyor.

Yunanistan her fırsatta NATO müttefiklerini Türkiye’ye karşı hareket geçirmeye çalışsa da bunda başarılı olamıyor. Muhtemelen de olamayacak. Birçok NATO ülkesi Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir dönemde müttefikler arasında birlik ve beraberlik sergilemesinden yanadır. Miçotakis hükümetinin Türkiye karşıtı tutumu da NATO ülkeleri tarafından onaylanmıyor.

İç politikada zor durumda olan Miçotakis yönetimi yaşanan siyasi kaosu seçmenlerine unutturmak için yurttaşlarının dikkatini Türkiye’ye çekmeye çalışıyor. Türkiye’nin tepkisiz kalamayacağı provokasyonlarda bulunuyor. Miçotakis’in bu davranışları zaman zaman bir kısım AB ülkeleri tarafından karşılık bulsa da NATO’da karşılık bulamıyor. S-300’lerin Atina’nın envanterinde bulunması ve bunların icra edilen bir NATO tatbikatında Türk F-16 uçaklarına kilit atması kesinlikle kabul edilecek bir durum değildir. Ayrıca bu tatbikatta Ege Denizi üzerinde uçan ABD B-52 ağır bombardıman uçağına eşlik eden Türk F-16 uçaklarına taciz edilmiştir. Bu olay Yunanistan’ın sadece tatbikatlarda kullandığı S-300’leri aktif duruma getirdiğinin bir belgesidir.

Türkiye, Yunanistan’ın S-300 tuzağına düşmemelidir. Yunanistan’ın bu tuzağını fırsata çevirip S-400’lere NATO nezdinde meşruiyet kazandırmak için girişimlerde bulunmalıdır. Madem S-300’ler sorun değil, S-400’ler de sorun olmaz demelidir.

S-300’ler F-35 uçaklarının sırlarını Moskova’ya aktarmıyorsa, S-400’ler neden aktarsın demelidir. S-300’lerin ABD’nin CAATSA yaptırımlarından önce alınmış olması bu gerçeği değiştiremez. Türkiye, Yunanistan’ın S-300’leri kullanmasını fırsata çevirmeli ve S-400’lerin kullanılmasına gerekçe göstermelidir.

Yunanistan’ın asıl sorgulaması gereken küçük tavizler ABD’ye ülkesinde onlarca üs vermesi ve yüzlerce ABD askerinin ülkesinde bulunmasıdır.

Yunanistan siyasileri şunu bilmelidir ki ABD, Yunanistan ve Türkiye arasında sürekli gerginlikten yanadır. Bu gerginliği kullanarak iki ülkeyi de Amerikancılığa özendiriyor ve teşvik ediyor. ABD, Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Doğu Akdeniz’de, Kafkaslar ’da, Asya Pasifik’te ve Afrika’da güçlü olmak istiyorsa Yunanistan’ı müttefik, Türkiye’yi işbirliği yaptığı bir ortak olarak görmekten vazgeçmelidir.

Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı politikalarının genel vasfı kontrollü gerginliktir. Ancak son tacizler farklıdır.

Yunanistan’ın ABD’den alacağı desteğe güvenerek Egede karasularını 6 milin üzerine, 10 veya 12 mile çıkarması ihtimal dahilindedir. Türkiye hazırlıklı olmalıdır. Yunanistan’ın Türk F-16’larını taciz etmesi NATO angajman kurallarına göre düşmanca bir tavırdır. Türkiye, Yunanistan’ın bu tavırlarını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) götürmelidir. Türkiye bu sayede Rusya, Çin, ABD, Körfez ülkeleri, Balkan ülkeleri ve bir kısım Afrika ülkelerinin Türk-Yunan uyuşmazlığındaki tavır ve tutumlarının nasıl olacağını sınamış olacaktır.

Türkiye ve Yunanistan, ABD B-52 uçağının Türk ve Yunan denizi olan Ege Denizi üzerinde neden uçtuğunu birlikte sorgulamaları iki ülke için daha önemlidir diye değerlendiriyorum. Savaşı silah satanlar çıkarır.