Savaş Algısı Yaratmak

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Bu yazı 27/06/2024 tarihinde yayınlanmıştır.

*Mithat IŞIK/SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

 

Son günlerde başta ABD-Rusya-Çin olmak üzere bütün dünyada silahlanma yarışı başladı. Bu yarışın başlamasının en önemli sebebi 3. Dünya Savaşı'nın yakın olduğu algısının yaratılmış olmasıdır. ABD-Rusya-Çin arasındaki küresel güç mücadelesi bu ülkelerin silahlanmaya ayırdıkları bütçelerin her geçen yıl artmasına neden oluyor. Amaç diğer ülkelerin de silahlanmaya fazla para harcamalarını sağlamaktır. Üçüncü Dünya Savaşı yakın söylemleri şu anda amacına ulaşmış durumda.

Başta NATO ve Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün dünya ülkeleri silahlanmaya büyük paralar harcıyorlar. ABD-Rusya-Çin gibi ülkeler kendi aralarında savaş çıkaramazlar. Her 3 ülke de buna cesaret edemez. Ancak bu ülkeler savaş alanları yaratırlar. Amaç da kendi silah sanayilerini canlı tutmak, silah üretimine devam etmektir. Başta ABD olmak üzere bu ülkeler silah sanayi alanında mümkün olduğu kadar fazla insanın istihdam edilmesini istiyor. Bütün dünyada silah şirketlerinin karları artmış durumda. Silahlanma yarışının hızlanmasının bir diğer nedeni de askeri teknolojideki yeni gelişmelerdir.

Bütün ülkeler geleneksel silahlarının cephanelerini tamamlamaya çalışıyor. Diğer yandan İHA’lar başta olmak üzere insansız uçabilen uçaklara, yapay zeka gibi teknolojilere, hipersonik füzelere büyük bütçeler ayırıyorlar. ABD ve Çin arasında deniz hakimiyet alanında mücadele devam ediyor. Özellikle Çin'in gelişmiş uçak gemisi Fujian'ın hizmete girmesi ve donanmasını güçlendirmesi ABD'yi kaygılandırıyor. Çin'de sivil asker işbirliği ve bunların eşgüdümlü çalışmaları, bu teknolojilerin askeri uygulamalara entegrasyonunu kolaylaştırıyor.

Silah şirketlerinin ileri teknolojilerini geliştirmeleri, ileri teknoloji ürünler üretmeleri için silah sanayinin tam kapasite üretime devam etmesi son derece önemlidir. Son yıllarda savunma sektörü alanında çalışan şirketlerde siparişler çok artmıştır. Soğuk savaşın sona ermesinden bugüne en yoğun artışlar yaşanıyor.

3. Dünya Savaşı yakın söylemleri ve jeopolitik rekabet, silahlanma yarışını artırmıştır. Bu durum şirketlerin karlarını, yatırımlarını istihdamlarını artırmıştır. Şu anda dünyada değişik bölgelerde savaşlar ve gerginlikler devam ediyor. ABD-Çin-Rusya gibi ülkeler kendi jeopolitik ve jeostratejik hedeflerine uygun ülkeleri örtülü ve açık olarak destekliyorlar.

Siber savaş alanında rekabet devam ediyor. Bu alanda amansız bir mücadele var. İstihbarat toplama, sahte bilgiler yayma, altyapı hizmetlerini bozma, seçimlere müdahale, komuta kontrol sistemlerini işlemez hale getirme, istihbarata karşı koyma vs. gibi alanlarda siber saldırılar devam ediyor.

Siber saldırıların önemi her geçen gün artıyor. Savaş propagandaları ve üçüncü dünya savaşı söylemleri nedeniyle bütün dünyada askeri harcamalar yüzde 3.7 artarak yılda 2.25 trilyon dolara ulaştı. Bu oran tüm zamanların en yüksek seviyesidir. Özellikle Avrupa ve Asya'da harcamalar dikkat çekiyor. 3. Dünya Savaşı propagandaları nedeniyle bütün dünya silahlanmaya teşvik ediliyor. ABD kaynaklı bu propaganda artarak yayılıyor. Uluslararası kaynaklara göre;

-NATO'nun askeri harcamaları %0.9 artışla 1.23 trilyon dolara çıkmıştır.

-ABD %0.7 artışla 877 milyar dolar,

-Çin %4.2 artışla 292 milyar dolar,

-Rusya %9.2 artışla 87 milyar dolar,

-Hindistan %6 artışla 81.4 dolar,

-Suudi Arabistan %4.1 artışla 75 milyar dolar,

-Almanya %2.3 artışla 65.8 milyar dolar,

-Japonya %5.9 artışla 46 milyar dolar silahlanmaya harcamış durumda. Bu ilk 8 dışında da bütün devletler silahlanmaya daha fazla para ayırmak durumunda kalmıştır.

Birçok ülkenin elinde bulunan nükleer silahlar 3. Dünya Savaşı'nın ve büyük çapta bir konvansiyonel savaşın çıkmasını önlüyor. Dünyada şu anda savaş, örtülü ve açık şekilde vekalet savaşları şeklinde devam ediyor.

Olası bir 3. Dünya Savaşı'nın kazananı olmayacaktır. Bütün ülkeler zarar görecektir. Böyle bir savaş, insanlığı Taş Devri’ne götürecek kadar büyük yıkıma ve kayıplara neden olacaktır.

 

Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA