Sinan TAVUKCU

Tüm Yazıları

Bolivya’da Bir Kez Daha Savuşturulan ABD Darbesi

27 Haziran 2024, Per
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Bolivya'da seçilmiş hükümete karşı General Jose Zuniga liderliğinde başlayan darbe girişimi Devlet Başkanı Luis Arce'nin halka ve orduya yaptığı çağrıların ardından bastırıldı. Darbe girişiminin bastırılmasının ardından darbeci General Zuniga tutuklanırken Devlet Başkanı Arce tarafından orduya yeni atanan komutanlar yemin ederek göreve başladı.

Devlet Başkanı Luis Arce, Başkent La Paz'daki hükümet sarayının balkonundan yaptığı konuşmada, demokrasiye gösterilen duyarlılık nedeniyle halka teşekkür ederek, "Yaptıkları tek şey ülkenin uluslararası imajına zarar vermek. Bugün uluslarararası toplum ve Bolivya halkı, bir darbe girişimine tanık oldu. Demokrasimizi tehdit eden tüm darbe girişimlerine karşı mücadele etmek için ekibimiz ve bakanlarımızla buradayız. Kazandığımız demokrasiyi hiç kimse elimizden alamaz.

Bolivya halkı, demokrasi çağrımızı yanıtsız bırakmadı ve hep birlikte karşı durdu. Bir daha böyle darbe girişimlerinin olmasına izin veremeyiz. Yaşasın demokrasi, kahrolsun darbeler."

Meşru Bolivya hükümetinin halkla dayanışarak Amerikan yanlısı askeri darbeyi bastırması, Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 tarihinde ABD hesabına gerçekleştirilmek istenen işgale karşı verdiği mücadelesinin ilham kaynağı olduğunu gösteriyor.

Darbeye Tepkiler

Darbe süreci devam ettiği sırada ABD’den kınayıcı hiçbir açıklama gelmezken dünyanın pek çok ülkesi ve uluslararası kurumlarından Bolivya hükümetine destek açıklamaları geldi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada Bolivya'daki darbe girişiminden derin endişe duyduğunu bildirdi.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, X hesabından yaptığı paylaşımda, "AB, Bolivya'daki anayasal düzeni bozmaya ve demokratik yollarla seçilmiş hükümeti devirmeye yönelik her türlü girişimi kınıyor." açıklaması ile Bolivya hükümeti ve halkıyla dayanışma mesajı yolladı.

Darbe girişiminin ardından Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) Dönem Başkanı ve Honduras Devlet Başkanı Xiomara Castro basına yaptığı açıklamada, Bolivya'daki darbe girişimini kınadı ve Bolivya'nın demokrasisini tehdit eden faşizmin kınanması ve sivil iktidara saygı duyulması, kardeş Bolivya halkına, Devlet Başkanı Luis Arce'ye ve Evo Morales'e koşulsuz destek vermek üzere üye ülkeleri "acil toplantı"ya çağırdı.

Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) Genel Sekreteri Luis Almagro da Paraguay'da yaptığı açıklamada, Bolivya'daki darbe girişimini kınayarak, "Bolivya'daki meşru anayasal düzenin herhangi bir şekilde ihlal edilmesine müsamaha göstermeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türk Dışişleri Bakanlığı da Bolivya’daki darbe girişimi sonrası kınama mesajı yayınlandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Seçimle işbaşına gelmiş olan Bolivya Hükümeti’ne yönelik bir darbe girişimi gerçekleşmekte olduğuna dair haberlerden derin endişe duyuyoruz. Bolivya’da demokratik düzenin ve istikrar ortamının süratle yeniden tesis edilmesini temenni ediyoruz.

Bu vesileyle, her türlü darbe ve askeri müdahaleye karşı olduğumuzu ve meşru hükümetleri devirmeye dönük tüm eylemleri şiddetle kınadığımızı yineliyoruz."

Bütün bir dünya darbe karşısında meşru hükümete destek açıklaması yaparken İsmini vermek istemeyen bir ABD yetkilisi, “ABD, Bolivya'daki durumu yakından izliyor ve sükunet ve itidal çağrısında bulunuyor." ifadesini kullanmakla yetiniyordu.

Bolivya’nın darbelerle dolu siyasi tarihi

Resmî adıyla Bolivya Çokuluslu Devleti’nin nüfusu yaklaşık 12 milyon olup yerli halk nüfusun yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor.  1.099.000 km²’lik geniş bir coğrafyaya sahip. olan Bolivya’nın (Dünya Bankası'nın resmi verilerine göre) GSYİH 2022'de 44,01 milyar ABD doları, kişi başına GSYİH’si ise 3.134,8 ABD doları. Bolivya'nın GSYİH değeri, dünya ekonomisinin yüzde 0,02'sini temsil ediyor.

İsmini, bağımsızlık savaşçısı Simon Bolivar'ın adından alan Bolivya, 1825'te İspanya’dan bağımsızlığını kazandı. Ancak, tarihi hep siyasi istikrarsızlıkla geçti. Yönetimler askeri müdahalelerle sık sık el değiştirdi. Yaşanan son darbe teşebbüsü ile birlikte Bolivya 199 yıl içinde 192’inci askeri darbeye maruz kalmış oldu.

Bolivya’daki iktidar kavgası, Avrupa kökenli toprak sahiplerin torunları olan seçkinler ve ordunun ittifakı ile yerli halka dayanan işçiler, köylüler ve şehirli dışlanmışlar arasında devam etmektedir. Ortalama 2 yılın altında görev yapabilen hükümetler arasında 14 yıllık en uzun iktidar süresiyle Güney Amerika’nın yerli kökenli ilk devlet başkanı Evo Morales ayrı bir yere sahiptir.

1966 senesinde Küba desteğiyle başlatılan Bolivya devrim hareketine, Bolivya Ulusal Kurtuluş Ordusu adı verilen gerilla ordusu ile katılan  Ernesto Che Guevara’nın 9 Ekim 1967'da Bolivya'da öldürülmesi sosyalizme karşı halk nezdinde bir sempatinin oluşmasına sebep olmuştu. Bunun sonucu olarak, Sosyalizme Doğru Hareket Partisi (MAS) Bolivya’nın en güçlü siyasi hareketi haline geldi.

2006, 2009 ve 2014 seçimlerini kazanan Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales ve Sosyalizme Doğru Hareket Partisi (MAS) hükümeti 20 Ekim 2019 tarihinde düzenlenen seçimleri de oyların yüzde 47’sini alarak kazandı. Ancak, muhalefet protesto gösterileriyle ülkeyi kaosa götürdü. Bolivya ordusu tarafından açıklanan bir muhtıra ile cumhurbaşkanı istifaya zorlandı. Neticede Morales hükümeti devrildi ve Eva Morales Meksika’ya iltica etmek zorunda kaldı. Yerine geçici bir yönetim kuruldu.

12 ay süren geçiş döneminde,  Morales’in partisi Sosyalizm Hareketi Partisi (MAS) üyelerine yönelik bir cadı avı başlatıldı.

18 Ekim 2020 Pazar günü yapılan seçimleri bu defa MAS partisinin adayı, eski Ekonomi Bakanı Luis Arce yüzde 55 oyla kazandı ve 12 aylık fetret döneminin ardından Mas sosyalist partisini iktidara geri getirdi.

Darbeyle indirilmeye çalışılan cumhurbaşkanı Luis Arce, İsrail'e karşı Filistin destekçisi olarak öne çıkmıştı ve 2023 Kasım ayında İsrail ile ilişkiyi kesmişti. Ayrıca, ülkesinin BRICS üyeliği için girişim başlatması ABD’yi kızdırmıştı.

Sonuç

Bolivya’da seçilmiş hükümeti yıkmak üzere girişilen askeri darbeyi ABD kınamamış, suskun kalmayı tercih etmiştir. Her ota böceğe fikir beyan eden ve tavır koyan ABD’nin sükutu, darbenin arkasında kendisinin olduğunun açık göstergesidir. Bütün Latin Amerika siyasi tarihi zaten ABD destekli darbeler tarihidir.

Esasen ABD ile Latin Amerika ülkeleri arasında cereyan eden mücadele, Latin Amerika halkları arasında dolaşan bağımsızlık yanlısı Bolivar-Chavez ruhu ile ABD’nin kendisini bütün Amerikan kıtasının sahibi gördüğü genişletilmiş Monroe doktrini arasında devam eden bir savaştır.

Latin Amerika’yı “arka bahçesi” gören ABD’nin başkanı Theodore Roosevelt (1858-1919), 1823 tarihli Monroe doktrinini, “Orta ve Güney Amerika’da bir devlet A.B.D.’nin güvenini kazanmazsa A.B.D. müdahale edecektir” şeklinde genişletti. “Roosevelt Corollary” olarak adlandırılan politika, “Yumuşak konuş ama büyük bir sopa taşı” atasözü ile ifade edilen halkları sopa ile hizaya sokma modeli (Big stick) olarak Latin Amerika’da hayata geçirildi ve bir asırdan fazladır uygulamaya devam ediyor.

ABD’nin Latin Amerika’yı hizaya sokma siyaseti artık sonuç vermiyor. ABD’nin 20 Mayıs 2018’de yapılan seçime katılanların oyların yüzde 68’ini alarak devlet başkanı seçilen Venezuela devlet başkanı Nicolas Maduro’yı devlet başkanlığından uzaklaştırma teşebbüsü nasıl başarısız olduysa, bu defa Bolivya’da tezgahladığı askeri darbe de elinde patlamıştır.

Latin Amerika bağımsızlık tarihi, Bolivar Doktrini karşısında Monroe Doktrinin hiçbir şansı olamayacağını göstermektedir.

ABD, İsrail’in soykırımına verdiği açık destek sebebiyle dünya halkları nezdinde “soykırım işbirlikçisi” olarak anılmaya başlarken, Bolivya’da seçilmiş hükümete karşı tertiplediği başarısız askeri darbe sebebiyle Latin Amerikan halklarında mevcut olan ABD nefretini daha da katmerleştirmiştir.

Nefret üreterek küresel güç statüsünün devam ettirilemeyeceği ortadadır.

 

Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA