Sinan TAVUKCU

Tüm Yazıları

Gazze Savaşı ABD Donanmasını da Vurdu -ABD Donanması “Yorgun”, Mürettebat “Tükenmişlik Sendromu” Yaşıyor-

12 Kasım 2024, Sal
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

7 Ekim Aksa Tufanı ile başlayan Hamas-İsrail savaşı, bölgenin çok ötesinde etki ve sonuçlar doğurmaya devam ediyor.

Bu savaştan en çok etkilenenlerden birisi de Netanyahu savaş stratejisinin körü körüne destekçisi Joe Biden başkanlığındaki ABD’nin donanması oldu. Biden yönetiminin İsrail saldırganlığını azdıran şartsız destekleme politikası, ABD donanmasına altından kalkmakta zorlandığı ilave yükler getirdi ve donanmanın işleyişi için yapılan bütün planlamaları boşa düşürdü.

Yapılan değerlendirmeler, söz konusu İsrail’e destek politikasının ABD ordusunu ve özellikle donanmasını ciddi anlamda yıprattığı yönünde.  Başlıkta belirttiğimiz gibi, ABD Donanması geride kalan bir yıl içinde “yorgun” düşmüş durumda, mürettebat ise “tükenmişlik sendromu” yaşıyor.

Bu yazımızda, esas olarak Hint ve Pasifik Okyanusu’nda bulundurulması gereken nükleer enerjili uçak gemilerinin, bunun yerine Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’de konuşlandırılmasının ABD askeri planlamasını nasıl bozduğunu ve donanmasını nasıl etkilediğini anlatmaya çalışacağız.

ABD Donanmasının askeri stratejisinde rolü

ABD, küresel hegemonyasını askeri olarak devam ettirirken bunu ağırlıklı olarak donanma üzerinden gerçekleştirmeyi planlamıştır.

Bugün, küresel ticaret hacminin yüzde 80'inden fazlası ve askeri teçhizat, malzeme ve yakıtın yüzde 90'ı gemilerle taşınmaktadır. Ancak, dünyanın en büyük donanmasına sahip bulunan ABD’nin deniz ticareti üzerindeki payı tam tersine bir görünüme sahiptir. ABD, küresel gemi yapımının yüzde 1'inden daha azını gerçekleştiriyor, dünya ticaret gemilerinin yüzde 1'den azı Amerikan bayrağı taşıyor. Amerika kıyılarındaki liman terminallerinin yüzde 80'inden fazlasının sahibi yabancı şirketler yada bunlar tarafından işletiliyor, daha enteresanı ABD’nin kendi sınırları dışında hiçbir limanı bulunmuyor.

Kendi küresel ticari filosu olmayan dünyanın en büyük ithalatçısı ve ikinci büyük ihracatçısı olan ABD, küresel hegemonyasını sürdürmek amacıyla, küresel nakliye yolları boyunca seyrüsefer serbestisini garanti altına alarak ve müttefik gemilerine koruma sunarak tedarik hatlarını güvence altına alma stratejisi için donanmasına güvenmektedir. Çin'in askeri yükselişi küresel güç dengesini tehdit ederken, gücünün yetersiz kaldığı ortaya çıkan ABD, Avrupa ve Asya'daki ortak ve müttefikleri ile entegrasyon savunma modeli geliştirerek Çin’i caydırmaya ve önlemeye çalışıyor.

Uçak gemileri ve ABD deniz stratejisi

ABD’nin denizlere hakimiyet stratejisinde en önemli görevi, nükleer enerjili uçak gemilerine sahip donanma üstlenmektedir.

Vazgeçilmez modern savaş platformları olarak kabul edilen uçak gemileri mobil deniz hava üsler olarak; uluslararası sularda herhangi bir yere izin almadan konuşlandırılabilen, jeopolitik sınırların kısıtlamaları olmadan ülkenin hava gücünü dünya çapında yansıtmasını sağlayan, hareket kabiliyeti yüksek,  kriz müdahalesinde muazzam değere sahip deniz-hava kombinasyonlardır. Varlığıyla etki yaratabilen ve stratejik politik mesajlar iletebilen muazzam bir diplomatik araçlardır aynı zamanda.

Uzmanlara göre, ABD küresel hegemonyasını sürdürebilmek için donanmasında en az 11 nükleer enerjili uçak gemisi bulundurmak zorundadır. ABD'nin farklı bölgelerde aynı anda birden fazla krize veya çatışmaya cevap verebilmesi için sürekli en az üç uçak gemisini açık denizlerde konuşlandırması gerekiyor. Bu sırada diğerlerinin bakım, eğitim veya rotasyonun çeşitli aşamalarında olması icap ediyor.

Nükleer enerjili uçak gemilerinin 50 yıllık bir ömrü var ve bu sürenin yarısında nükleer ve diğer sistemlerinde üç ila beş yıl sürebilen büyük bir revizyondan geçiyorlar.

Uçak gemileri için rotasyon kritik öneme sahiptir. Çünkü uçak gemilerinin operasyonel olarak etkili kalabilmeleri için düzenli bakım ve yükseltmelere ihtiyaçları vardır. Tipik olarak, bir uçak gemisi her 32 ayda bir kuru havuzlama ve kapsamlı onarımlar içeren (yenilerde en az 6 ay, orta yaş üstünde en az on sekiz ay süren) bir bakım döngüsünden geçer. Bu döngü filonun uzun ömürlülüğünü ve hazırlığını garanti eder. Bu, aynı zamanda tüm uçak gemilerinin aynı anda konuşlandırılmaya hazır olamayacağı anlamına gelir.

Uçak gemileri bulundukları durum itibariyle konuşlandırılmış olanlar, konuşlandırmaya hazırlananlar, bakımda ve onarımda olanlar ve henüz hizmete alınmayanlar olarak tasnif edilmektedir.

Halen, ABD donanmasındaki 11 nükleer enerjili uçak gemisi yapım tarihleri ve bulundukları durum itibariyle aşağıdaki pozisyondadır:

Konuşlandırılmış olanlar: USS Dwight D. Eisenhower(1977), USS Theodore Roosevelt(1986), USS George Washington(1992) ve USS Ronald Reagan(2003).

Konuşlanmaya hazırlananlar: USS Carl Vinson(1982), USS Abraham Lincoln(1989) ve USS Harry S. Truman(1998).

Bakımda ve onarımda olanlar: USS Nimitz(1975), USS John C. Stennis(1995), USS George HW Bush(2009) ve USS Gerald R. Ford(2017).

Hizmete henüz girmeyenler: PCU John F. Kennedy(2025).

Bağlı bulunduğu deniz üssüne göre uçak gemilerinin dağılımı ise aşağıdaki gibidir:

Batı Yakasında Kaliforniya San Diego Deniz Üssü’nde görevli gemiler; USS Carl Vinson, USS Abraham Lincoln, USS Nimitz ve USS Theodore Roosevelt.

Doğu Yakasında Viriginia Norfolk Deniz Üssü’nde görevli gemiler; USS Dwight D. Eisenhower, USS George Washington, USS John C. Stennis, USS Harry S. Truman, USS George HW Bush, USS Gerald R. Ford.

Batı Yakası uçak gemileri büyük ölçüde yalnızca Hint-Pasifik konuşlandırmalarına odaklanırken, Doğu Yakası taşıyıcıları dünyanın mevcut durumu göz önüne alındığında, Avrupa ve Orta Doğu'da görevlendiriliyor.

Uçak gemileri oldukça geniş silah ve mühimmat taşımaktadır. Mesela, ABD'nin yeni ve dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un 4500 kişilik bir mürettebatı bulunuyor ve yaklaşık 90 civarında uçak, helikopter, İHA ayrıca füze ve top mermileri, farklı özelliklerde bombalar taşıyor. Kendisine eşlik eden muhrip, füze kruvazörü ve denizaltılarla birlikte grupta 6000-8000 civarında personel bulunuyor.

7 Ekim sonrası Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’de görevlendirilen uçak gemileri

ABD donanmasında mevcut nükleer enerjiyle çalışan uçak gemilerinden ve bunların işleyiş sisteminden kısaca bahsettikten sonra, 7 Ekim Aksa Tufanı sonrası ABD donanmasından Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’de hesap dışı görevlendirilmek durumunda kalan uçak gemilerine bakabiliriz.

ABD, Hamas saldırısı sonrası Ekim ayında, Akdeniz’de rutin görev yapmakta olan USS Gerald R. Ford uçak gemisi saldırı grubunu İsrail’i korumak üzere derhal Doğu Akdeniz'e konuşlandırdı. Aynı ay içerisinde, Umman Körfezi’nde bulunan USS Dwight D. Eisenhower’da Husi saldırılarını önlemek ve seyrüsefer güvenliğini sağlamak üzere Kızıldeniz’de görevlendirildi. İki uçak gemisinin eş zamanlı aynı bölgede görevlendirilmesi nadir karşılaşılan bir durumdu.

Aralık 2023 itibariyle ABD, 7'si Doğu Akdeniz, 12'si ise Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi'ne dağılmış biçimde bölgede toplam 19 ABD savaş gemisi bulunduruyordu. ABD, Aralık 2023 itibarıyla İsrail'e 230 kargo uçağı, silah ve askeri teçhizat yüklü 20 gemi gönderdi.

Kasım başında eve dönmesi gereken USS Gerald R. Ford’un görev süresi 76 gün uzatıldıktan sonra Ocak ayında Norfolk Deniz Üssü'ne döndü ve bakıma alındı.

Kızıldeniz'de İsrail bandıralı yada İsrail’e yük taşıyan gemilere yönelik Yemen’den Husi saldırıları CENTCOM’u Kızıldeniz yakınlarında sürekli konuşlandırılmış bir uçak gemisi bulundurmaya zorladı. Husi saldırılarına karşı 13 Ekim’de görevlendirilen USS Dwight D. Eisenhower’ın görev süresi iki kez uzatıldı. Uzatmalar ile birlikte sekiz aylık görevlendirmeyi tamamlayan Eisenhower’ın Kızıldeniz’den eve dönmesi emredildi. Geminin Temmuz ayında Kızıldeniz’den geçerken Husi saldırısında yara aldığı iddia edildi.

Eisenhower’ın yerine Temmuz ayında USS Theodore Roosevelt bölgeye görevlendirildi. Pentagon 2024 Ağustos ayı sonunda, Doğu Akdeniz’de ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) bölgesinde görev yapan USS Theodore Roosevelt uçak gemisinin görev süresini uzatarak USS Abraham Lincoln uçak gemisini de Kızıldeniz’de görev yapmak üzere gönderdi. Roosevelt, 278 günlük deniz görevinin ardından Ekim ayında San Diego’ya dönebildi.

USS Harry S. Truman, Eylül ayı sonunda bölgede 6.Filo emrine görevlendirildi. Görevlendirme, Hamas ile devam eden çatışmaya ek olarak, İsrail’in Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine saldırıyı yoğunlaştırdığı dönemde gerçekleşti. Truman, bir yıl içinde bölgede konuşlandırılan beşinci ABD uçak gemisi oldu.

Görev alanlarının çoğalmasının donanmada yol açtığı sıkıntılar

ABD savunma güvenlik doktrininde donanma ve tüm hizmetlerin Pasifik'e odaklanıp başka yerlerdeki konuşlandırmaları azaltılması öngörülüyordu. Ancak bu beklenti gerçekleşmedi. Aksine, Ukrayna-Rusya ve Hamas-İsrail savaşları sebebiyle donanma Doğu Akdeniz, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Umman Körfezi’ne ilaveten Kuzey Kutbu Bölgesi (Arktik)’nde de görevlendirilme yüküyle karşılaştı. Bu durum, caydırılması planlanan Çin için dolduracağı muazzam bir boşluk yarattı.

Donanma şimdilik aynı anda birden fazla uçak gemisi konuşlandırabilse de, istikrarlı bir küresel varlık sürdürmekte zorlanıyor. Bu sorun, USS Nimitz(1975)'den sonra ikinci en eski nükleer güçle çalışan uçak gemisi olan USS Dwight D. Eisenhower(1977) Kızıldeniz'den eve döndüğünde iyice netleşti. ABD uçak gemilerinin bu ikisi 50 yıllık miadını doldururken, USS Carl Vinson(1982), USS Theodore Roosevelt(1986) ve Abraham Lincoln(1989)’da 40’lı yaşlarda, bakım-onarım ihtiyacı sürekli artan gemiler. Yani, on yıl içerisinde ABD donanmasında uçak gemisi sayısı yarı yarıya azalacak, konuşlandırılabilir gemi sayısı herhalde teke düşecek.

Görev süre uzatımları ve “Denizci tükenmişliği”

7 Ekim’den sonra İsrail’i korumak amacıyla Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’de konuşlandırılan uçak gemilerinin görev süresi yedi aydan dokuz aya uzatıldı.

Süre uzatımları, uçak gemilerinin bakım programını altüst ederken uzun süreli konuşlandırmalar eskiyen uçak gemilerini daha hızlı yıprattı, yeni arızaların birikmesiyle uçak gemileri sahaya girdiğinde ek zorluklarla karşılaşıyor. Süre uzatımı sebebiyle bir geminin konuşlandırma sonrası bakımını kaçırması diğer gemilerin bakım programını da bozma riski taşıyor. Bakım maliyetlerini artırıyor.

Öte yandan, uzun süreli görevlendirmeler ve görev uzatmaları donanmada denizci tükenmişliğine, denizciler ile ailelerinin moralinin düşmesine sebep oluyor. Bu durum, mürettebatı elde tutma, yeni personel bulma sıkıntısına yol açıyor. Bu sebeplerle önümüzdeki dönemde Deniz Kuvvetleri'nde personel tutma oranında bir düşüş yaşanacağı tahmin ediliyor. Halen ABD Donanması, gemilerin ihtiyaç duyulan kayıtlı denizcilerin sadece yüzde 84'üyle denize açıldığı ifade ediliyor.

ABD’nin tersaneleri yetersiz, kalifiye işçi yok

ABD Donanması'nın şu anda karşı karşıya olduğu en temel sorun, ülkenin büyük bir filo inşa edip idame ettirecek tersanelerden yoksun olması. Gemileri inşa etmek ve işletmek için yeterli sayıda kuruluş yok. Bazı uzmanlara göre donanmanın gemi inşası 25 yıldır en kötü durumda,  muhtemelen daha da kötüleşecek. Çin'in gemi inşa kapasitesinin ABD’den 232 kat daha fazla olduğu göz önünde bulundurulduğunda işin vahameti daha iyi anlaşılıyor.

Öte yandan, gemi inşasına başladıktan sonra yapılan son dakika tasarım değişiklikleri, tedarik zinciri sorunları ve gerekli malzemelerdeki eksiklikler, maliyet aşımları yıllara sirayet eden teslim gecikmelerine sebep oluyor. Donanmaya 2028 yılında teslim edilmesi planlanan bir sonraki uçak gemisi CVN 82'nin tesliminin en az iki yıl ertelenmesi bunun tipik bir örneği.

Bunun yanı sıra, nükleer enerjili filoyu inşa etmek ve bakımını yapmak için nitelikli/eğitimli işçi eksikliği de çok önemli sorun olarak devam ediyor. Donanmanın en modern gemilerinden olan USS Gerald R. Ford da dahil olmak üzere, Ford sınıfı uçak gemilerinin inşasında ve Virginia'daki Newport News Tersanesi'nde üretilen denizaltılarda imalat hataları tespit edildi. Projeler ve tersanede yapılan müfettiş incelemeleri, hem yeni uçak gemilerinde hem de denizaltılarda ciddi yapısal sorunların varlığını ortaya koydu. Metal kaynak işlemlerinin standartlara uygun yapılmadığı, hatta bazı hataların kasıtlı olarak gerçekleştirildiğine dair bulguların olduğu belirtiliyor.

ABD Donanması Çin karşısında alarm veriyor

The Heritage Foundation’da yayınlayan bir makaleye göre, 1980'lerin sonlarında, ABD Donanması yaklaşık 600 gemiye sahipti ve her gün yaklaşık 100'ünü denizde tutuyordu. Bugün, 292 gemisi var ve aynı sayıda gemiyi konuşlandırıyor, böylece hem gemiler hem de mürettebat iki kat daha fazla çalışıyor. Üstelik gemiler %15 eksik personelle görev ifa ediyor.

Pentagon'un son Çin güç raporunda, Amerika'nın 290'lık savaşa hazır filosuna karşılık Çin Donanması'nın 370'ten fazla gemiye sahip olduğu tahmin ediliyor. Çin'in filosunun 2030 yılına kadar yüzde 21 büyümesi beklenirken, ABD filosunun değişmeden kalacağı öngörülüyor. Üstelik belirttiğimiz üzere Çin, ABD’nin  232 katı gemi inşa kapasitesine sahip bulunuyor.

Çin'in devasa gemi inşa endüstrisinin birkaç haftadan uzun süren bir savaşta kendisine stratejik avantaj sağlayacağı değerlendiriliyor. Büyük bir güç çatışmasında ABD, muhtemelen birçok yeni gemi inşa edemez veya hasarlı savaş gemilerini onaramazken, Çin çok hızlı bir şekilde hasarlı gemileri onarmaya veya yedek gemiler inşa etmeye imkan bulacaktır.

Her yıl küçülen  ve giderek  belirsizleşen bütçelerle boğuşan ABD Donanmasının Çin’le arayı kapatması mümkün görünmüyor.

Sonuç

Gazze savaşı, ABD donanmasının savaş kapasitesi, yetenekleri ve hazırlık seviyesi bakımından gerçek bir savaş ortamında zayıflığını ortaya çıkarmıştır.

The Heritage Foundation tarafından hazırlanan “2024 ABD Askeri Gücü” Raporunda donanmanın yetenekleri değerlendirilerek puanlanmıştır. Durum, ABD için hakikaten vahimdir.

Rapora göre; ABD Donanmasının kapasitesi “Çok Zayıf” olarak ölçülmüştür. ABD Donanmasının bugün kendisinden beklenenleri yerine getirebilmesi için 400 insanlı gemiden oluşan bir savaş gücüne ihtiyacı olduğu, 298 gemiden oluşan mevcut muharebe gücü filosunun yetersiz olduğu değerlendirilmiştir. Daha düşük bir değerlendirmeye katkıda bulunan şey, düşman kuvvetlerinin sayısı ve kapasitesi arttıkça Donanmanın filosundaki sürekli azalmanın devam etmesi ve tersine çevirme konusundaki ısrarlı başarısızlıktır.

ABD Donanmasının yetenek puanı “Zayıflığa Doğru Marjinal Eğilim” olarak tespit edilmiştir. Donanmanın benzer rakipleri Çin ve Rusya karşısında teknolojik üstünlüğü daraldıkça aşağı yönlü baskıyla birlikte “marjinal” kaldığı, eski gemilerden daha hızlı yaşlanan bir filonun yenileriyle değiştirilmesi ve rakip donanmaların modern teknolojilerle hızla büyümesi, ABD deniz gücüne yönelik tehlikeyi yoğunlaştırmıştır.

ABD Donanmasının hazırlık puanı “Zayıf”. Bunun temel nedeni Donanmanın eskimiş, yetersiz bakım altyapısı ve iş gücünü mevcut ihtiyaçları karşılayacak şekilde yeniden sermayelendirme konusundaki ısrarlı mücadelesidir.

Raporda, ABD Donanmasının 2023 Endeksi'ndeki Genel Puanı “Zayıf” olarak belirlenmiştir.

Donanma tatbikatlarıyla gövde gösterisi yapan ve caydırıcılık sergileyen ABD, 7 Ekim’den sonra gerçek bir savaşla yüz yüze gelmiş, uçak gemilerine dayalı deniz hakimiyetinin zaafları ve zayıflıkları ortaya çıkmıştır.

Husi saldırılarına karşı Kızıldeniz’de konuşlandırdığı Uçak Gemisi Saldırı Grupları, İngilizlerle birlikte düzenli bir ordu bile olmayan Husi saldırılarını engellemekten aciz kalmıştır. Kızıldeniz seyrüsefer güvenliğini sağlamayı başaramamıştır.

Yine, Doğu Akdeniz’de konuşlu Uçak Gemisi Saldırı Grupları, ilaveten CENTCOM’a bağlı diğer savaş gemileri, İsrail Ordusu ile müştereken Gazze’ye yönelik korkunç bombardıman yapmalarına rağmen ne Hamas’a diz çöktürebilmiş ne de Filistinlilerin direncini kırabilmiştir.

ABD ve İsrail, her iki ortak, dünyanın gözünde soykırımcı olarak yerlerini alırken, askeri ve istihbari zaafları gözler önüne serilmiş, caydırıcılık kabiliyetleri ise ciddi darbe yemiştir.

 

Yararlanılan kaynaklar:

It’s Time For A Comprehensive National Maritime Strategy

https://warontherocks.com/2024/03/its-time-for-a-comprehensive-national-maritime-strategy/

A look at where the Navy’s 11 aircraft carriers are now

https://www.navytimes.com/news/your-navy/2024/06/19/a-look-at-where-the-navys-11-aircraft-carriers-are-now/

Aircraft Carrier Maintenance Cycles and Their Effects

https://www.rand.org/pubs/research_briefs/RB9316.html

Forget Aircraft Carriers: The U.S. Navy Has an 'Achilles Heel'

https://nationalinterest.org/blog/buzz/forget-aircraft-carriers-us-navy-has-achilles-heel-212313

In 2024, the U.S. Military Is Weak…and That Should Scare You

https://www.heritage.org/defense/commentary/2024-the-us-military-weakand-should-scare-you

2024 Index of U.S. Military Strength

https://www.heritage.org/military

Burnout vs. mission: How long, tough deployments could affect Navy retention and recruitment
https://www.stripes.com/branches/navy/2024-08-04/navy-sailors-retention-recruiting-middle-east-14733647.html

 

 

Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA