Sinan TAVUKCU
Tüm YazılarıCumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin 18 Mayıs günü bir helikopter kazasında vefat etmesinden 50 gün sonra, İran Anayasası’na göre yeni cumhurbaşkanını belirlemek üzere seçime gidildi. Cumhurbaşkanı seçimlerine katılmak üzere toplam 74 aday Anayasa’yı Koruma Konseyi’ne müracaat etti, adaylardan sadece 6’sının başvurusu kabul edildi.
Adaylardan ikisi seçime girmeden çekildi. Mesut Pezeşkiyan, Said Celili, Muhammed Bakır Kalibaf ve Mustafa Purmuhammedi seçimde aday oldular. Adaylardan Mesut Pezeşkiyan reformist, diğer üç aday muhafazakar olarak tanınıyordu.
30 Haziran’da yapılan seçime katılım çok düşük oldu. Kayıtlı seçmen sayısının 61.452.321 olduğu İran’da 23.479.026 seçmen sandığa gitti. Katılım oranı yüzde 39.9 olarak gerçekleşti. Kullanılan oyların da 1.056.159’u geçersiz sayıldı.
Hiçbir aday geçerli oyların yüzde 50’sine ulaşamadığı için İran Anayasası’na göre seçim ikinci tura kaldı. Bu ilk tur seçim, Reformcular ile Muhafazakarlar arasında yapılan bir seçim mahiyetinde idi. Reformist Pezeşkiyan oyların yüzde 44’ünü (10.415.191 oy) alırken Muhafazakarın toplam oyları 13.063.835 ve oy oranı yüzde 56 oldu. Muhafazakar aday Said Celili 9.473.298 oyla en yüksek oy alan ikinci aday oldu.
İran Anayasası gereği, en çok oy alan iki aday ikinci tura kadı.
Genel beklenti, Muhafazakar oyların üzerinde toplanacağı Said Celil’nin rahat bir şekilde yüzde 50 üzerinde bir oy alarak cumhurbaşkanı seçileceği yönündeydi. Birinci tur sonuçlarına göre reformist Pezeşkiya’ın alacağı oy yüzde 44 olarak neredeyse belirlenmişti.
Dört ay önce 1 Mart’ta yapılan parlamento seçimlerinde seçime katılım oranı yüzde 41 olarak gerçekleşmiş cumhurbaşkanlığı birinci turu seçimlerinde ise daha düşük oranda (yüzde 39.9) bir seçmen sandığa gitmişti. Bu sebeple, bir hafta sonra yapılacak ikinci tur seçime katılımda bir artış beklenmiyordu.
Ne var ki, beklendiği gibi olmadı. Bir hafta içinde ne olduysa, yaklaşık 6 milyon(5.994.972) seçmen 7 Temmuz’da sandığa gitme kararı verdi ve seçime katılma oranı sürpriz şekilde 10 puan artarak yüzde 49,7 olarak gerçekleşti. Geçersiz oy sayısı da 607.576 olup ilk tura göre neredeyse yarı yarıya azalmıştı. Seçmenin oyunu heba etmek istemediği açıktı.
İşin enteresan tarafı, sandığa gidenlerin nerdeyse tamamına yakını oyunu Mesut Pezeşkiyan’dan yana kullandı.
Bu sonuç aşağıdaki tablodan daha iyi anlaşılacaktır.
Kayıtlı seçmen sayısı: 61.452.321
Seçimin beklenmedik sonuçları birtakım sorulara sebep oldu.
Bir hafta içindeki İran siyasetini alt üst eden bu seçimde, 6 milyon seçmeni ne harekete geçirmişti?
Bir hafta öncesinde reformist aday Mesut Pezeşkiyan’a oy vermek için sandığa gitmeyenler nesinden etkilenip te bir hafta sonra sandığa gitmeye ve Pezeşkiyan’a oy vermeye karar vermişlerdi?
Bu toplu hareket etme iradesi kısa sürede nasıl ortaya çıkmıştı?
Bu kendiliğinden gelişen bir refleks miydi yoksa yönlendiren bir irade mi mevcuttu?
İkinci turda sandığa giden seçmen kitlesini mevcut İran statükosunun harekete geçiremediği belliydi. Veliy-i Fakih(Rehber) Ali Hamaney’in, seçimlere katılma şartlarına haiz kişilerin oy kullanmasının şer'i, İslami ve ilahi bir görev olduğuna, oy kullanmanın farz-ı ayn (herkesin yerine getirmesi gereken farz) olduğuna, sandığa boş oy pusulası atılmasının haram olduğuna dair fetvalarına rağmen seçmenin yüzde 60’ı bir türlü sandığa gitmemişti.
Yaygın kanaate göre; reformist kimliğinin yanı sıra seçim kampanyalar esnasında Kürtçe ve Türkçe konuşmalar yapan, Türk olmaktan gurur duyuyorum diyen hatta evde çocuklarının Farsa konuşmalarına izin vermediğini söyleyen Pezeşkiyan’ın önünü sistem bilerek açmıştı. Bu söylemle, sandığa gitmeyen kendisini sistemden dışlanmış hisseden seçmeni sandığa taşıyarak katılımı yükseltecek ve meşruiyet sıkıntısı içindeki müesses nizama güç verecekti. Ama öyle olmadı. 30 Haziran’da yapılan ilk turda 1 Mart seçimlerinin sadece 1 puan üstüne çıkılabildi.
Ama ikinci turda küskün seçmene sanki sihirli bir el değdi ve ilk tura katılmayan 6 milyon seçmen sandığa gelerek Muhafazakarların karşısında şansı bulunmayan Pezeşkiyan’ı sırtlayıp koltuğa oturttu.
II.Tur sandığa gidişte etnik-mezhebi faktörler devreye girdi mi?
Eldeki mevcut bilgiler bakıldığında, seçmenin İran genelinde ve eyaletler bazında benzer refleksle hareket etmediği fark ediliyor. Kimi eyaletlerde sandığa giden seçmen sayısında değişme olmazken kimi eyaletlerde yüzde 20, kimisinde de yüzde 10’a varan yeni katılımlar görülüyor.
Bir hafta arayla yapılan seçimlerde seçime katılımdaki değişim aşağıdaki eyalet haritalarında belirgin şekilde görülüyor. Renklendirilen haritada renklerin ifade ettiği sayısal değerler şöyle:
Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/2024_Iranian_presidential_election
Haritaya ilk bakışta Kürtlerin yoğun yaşadığı Kirmanşah ve İlam’da seçime katılımda bir değişiklik olmadığı görülüyor.
İkinci turda seçime katılımın yüzde 20, yüzde 10 düzeylerinde arttığı eyaletler ile katılım sayısında değişiklik bulunmayan eyaletler aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.
İkinci turda %20’ye varan seçmen katılımı olan eyaletler
Nüfusun çoğunluğunu Azeri Türklerin oluşturduğu Batı Azerbaycan(%76,2) ve Doğu Azerbaycan(%97,8) eyaletleri ile nüfusunun (90,6)'sını Lor'ların teşkil ettiği Kohkiluyeh ve Buyer Ahmad eyaleti ikinci turda seçime %20'ye yakın ilave katılım göstermiştir. Yine Beluçların ağırlıklı (%65) olarak yaşadığı Sistan-Belucistan eyaleti de ikinci turda seçime % 20'ye yakın katılım gösteren eyaletlerdendi. Etnik olarak Türkmenlerin(%41,4) yoğun olarak yaşadığı (ki Farslar oranı %47,2)Gülistan da ikinci tura %20 katılım sağlamıştır. Bu eyaletler Sünnilerin yaşadığı bölgeler olarak biliniyor. Sünni halk, İran nüfusunun %9-10'unu oluşturuyor.
Etnik olarak Fars nüfusun yaşadığı Yezd(%98,60), Erdebil(%98), Semnan(%91,5), Homozgen(%84,5) ile (%32) Fars ve (%31) Azeri nüfus barındıran Tahran’da ikinci tura %20’ye yaklaşan katılım sağlamıştır. Yine, birbirine yakın oranda Fars (%32), Lor (%332) ve Arap (%34) nüfus bulunduran Huzistan ikinci tura %20’ye yaklaşan katılım sağlamıştır.
İlk turda Gülistan, Semnan, Sistan-Belücistan, Huzistan ve Tahran’da seçime katılım oranı İran ortalamanın çok altındaydı. Dolayısıyla, bu eyaletlerin ikinci tura katılmaya teveccühü dikkat çekicidir.
İkinci turda %10’a varan seçmen katılımı olan eyaletler
Fars kökenlilerin ağırlıkta olduğu Razavi Horasan(%90), Güney Horasan(%99,3), Kum(%64), Buşehr(%91,8), Kirman(%97,4), Fars(%80) tura %10 civarında katılım sağlamış gözüküyor. Bu eyaletler aynı zamanda Sünni halkın yaşadığı bölgeler.
Lorların ağırlıkta bulunduğu Loristan(%91,5), Chahar Mahaal ve Bakhtiari(%73) da ikinci tura yüzde 10 katılım sağlamıştır.
Mazendaran(%89) ve Gilan(%85) ile (%41) Fars, ve (%52,5) Azeri nüfus barındıran Kazvin'de ikinci tura %10 katılım sağlamıştır. (%46) Kürt, (%27.80) Fars, (%20) Azeri Türk nüfusa sahip Kuzey Horasan’da da ikinci tura %10 ilave katılım sağlandığı görülüyor.
İlk turda Chahar Mahaal ve Bakhtiari, Fars, Gilan ve Loristan’da seçime katılım oranı İran ortalamanın çok altındadır. Bu eyaletlerin ikinci tura katılmaya istekli olması dikkat çekicidir.
Oyunda değişiklik olmayan eyaletler
Kürtlerin yoğun yaşadığı Kürdistan(%97,8), Kirmanşah(%92,50) ve İlam(%86) da ikinci tur seçimlerine ilave katılım olmadığı anlaşılıyor. Yine, Azeri(%58,9) ve Farsların (%24,3) yaşadığı Hamedan, Farsların (%72,3) ve Azerilerin (%20,8) birlikte yaşadığı Markazi, Azeri Türklerin çoğunluğu teşkil ettiği Zencan(%98,4) ile Farsların çoğunlukta bulunduğu İsfahan (%83,4) eyaletlerinde seçime katılım oranı değişmemiştir.
Seçmenlerin etnik ve dini mensubiyetlerinin sandığa gitmedeki rolü daha sağlıklı verilere ulaşıldığında doğruya daha yakın olarak ölçülebilir.
Bu değerlendirmede, eyaletlerin etnik kompozisyonunda wikipedia’da yer alan İran demografisine ait veriler kullanılmıştır. (https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ran_demografisi)
Sonuç
Cumhurbaşkanlığı ikinci turunda ortaya çıkan beklenmedik sonuç İran’ın siyasi geleceğinde önemli bir model oluşturacaktır. Kendilerini sistemden dışlanmış olduklarını hissettikleri için sandığa gitmeyen Azeri Türkleri, Türkmenler, Lorlar, Araplar, Beluçlar gibi etnik topluluklar ile az sayıda da olsa Reformistler seçime katılarak iradelerini yansıtmış ve beklenen sonucu değiştirmişlerdir.
Seçmen tercihinin iktidarlar tarafından tamamen yönlendirilemeyeceğine dair örnekler vardır. Türkiye’de 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde de halkın yüzde 10’u -İran seçmeninin tersine- sandığa gitmeyerek sonucu belirlemiş, iktidarın elinde bulundurduğu pek çok belediye muhalefete kaptırılmıştır.
Tekrar İran’a dönecek olursak, kayıtlı seçmen sayısı ile Muhafazakarların Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde aldığı oy bir birine oranlandığında (13.063.835/61.452.321), müesses nizamın sırtını dayadığı muhafazakar tabanın İran toplumunda yeri yüzde 21’e düşmüştür. Bu, veliy-i fakihin toplum üzerinde otoritesini de sorgulatan ciddi bir meşruiyet krizini göstermektedir.
7 Temmuz seçim sonucu, Şii dünyasının liderliğini temsil ettiği iddiasındaki veliy-i fakihin gücünü aşındıracaktır. Sınırları dışındaki ülkelerde Devrim Muhafızları eli ile güç devşirmek ve yönetimlere ortak olmak için çaba gösteren İran yönetimi, halk deyimiyle içeride gol yemiştir.
Yararlanılan kaynaklar:
2024 İran cumhurbaşkanlığı seçimi
https://en.wikipedia.org/wiki/2024_Iranian_presidential_election
İran Demografisi
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ran_demografisi
Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.
Güncel Yazıları
Suriye’de Düşmekte Olan Diktatörlük ve Çökmekte Olan Şiaizm
06 Aralık 2024, Cum
Ukrayna Savaşının Körüklenmesi Trump’a Yönelik Küreselci Darbedir
21 Kasım 2024, Per
IKBY Seçimleri ve Bölgenin Geleceği
14 Kasım 2024, Per
Gazze Savaşı ABD Donanmasını da Vurdu -ABD Donanması “Yorgun”, Mürettebat “Tükenmişli..
12 Kasım 2024, Sal
Japonya’yı Erken Genel Seçim Sonrası Siyasi Kaos mu Bekliyor?
06 Kasım 2024, Çar
Netanyahu’nun “Nimet ve Lanet” Kavramları Üzerinden Ortadoğu’yu Dizayn Projesi..
11 Ekim 2024, Cum
ABD ve İngiltere Dış İstihbarat Başkanlarının Ortak Makalesine Yansıyan Ruh Hali: Yal..
10 Eylül 2024, Sal
İslam Dünyası’nda Yeni Bir Savunma Güvenlik Ekseni Doğuyor
03 Eylül 2024, Sal
Bangladeş Halk Ayaklanması Hint Kıtası’nda Dengeleri Değiştirecektir
06 Ağustos 2024, Sal
Soykırım İşbirlikçisi ABD Kongresi'nde Netanyahu’nun Boş Konuşması
25 Temmuz 2024, Per
İran Cumhurbaşkanlığı Seçimi İkinci Turunda Halkın Yönetime Olan Sürprizi
19 Temmuz 2024, Cum
NATO Bildirisi: Aslında Çok Kutupluluğa Meydan Okuma
13 Temmuz 2024, Cmt
Fransa’da Sol İktidar Avro Bölgesi'nin İstikrarını Bozar mı?
10 Temmuz 2024, Çar
Bolivya’da Bir Kez Daha Savuşturulan ABD Darbesi
27 Haziran 2024, Per
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin Ziyareti
05 Haziran 2024, Çar