Sinan TAVUKCU
Tüm Yazıları2025 yılı 28 Şubat’ı küresel anlamda önemli hadiselerin yaşandığı bir gün olarak tarihe geçti.
Kurulduğundan beri ABD’nin kontrolü altındaki bir örgüt (PKK/KCK), sahibine bağlılığını kopardığını ilan ederken vassal devletlerden birisi(Ukrayna) de ABD başkanı tarafından uğradığı aşağılanmaya pabuç bırakmayarak kayıtsız şartsız teslim olmayı reddetti.
Yaşanan gelişmeler, küresel sistemin sahibi ABD’ye isyan sürecinin yeni başkaldırılarla devam edeceğini ve Amerika’nın dünyanın geri kalanından izole olduğu sürecin hızlanacağını göstermektedir.
PKK’nın feshi ve “Türkiye Modeli”
Tarihi olduğunu söylediğimiz olayların önce birincisinden başlayalım.
İmralı’ya giden DEM heyetinin PKK/KCK lideri Abdullah Öcalan’dan getirdiği mesajda Öcalan, “Kapitalist modernitenin son 200 yılı, (1000 yılı aşan tarihler boyunca var olan Türk-Kürt kardeşliğine dayalı) ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir” sözleriyle öz eleştiri yaparak Batının etkisi altında bulundurduğu PKK/KCK’nın Türkiye’yi parçalama stratejisinin bir parçası olarak görev yapmakta olduğunu açıkladı. Bu, lideri tarafından örgütünün gerçek rolünü ortaya koyan manidar bir tespitti.
Günümüzde Türk-Kürt tarihsel ilişkisinin çok kırılgan hale gelmesinde, yine kapitalist modernitenin etkisi altındaki Cumhuriyetin tek tipçi yorumunun rolüne vurgu yapan Öcalan, bunun tepki olarak Kürtler arasında aşırı milliyetçi bir savruluşa sebep olduğuna, ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümlerin gündeme gelmesine yol açtığına dikkat çekti.
Türkiye’de ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler karşısında PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara düştüğüne işaret ederek örgütün ömrünü tamamladığını ve feshinin gerekli hale geldiğini vurguladı.
Abdullah Öcalan’ın “kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısına PKK'nın Yürütme Komitesi, “Öcalan'ın çağrısına bağlıyız ve şartlarına uyuyoruz” açıklamasıyla cevap vererek silah bıraktığını ilan etti.
Burada ömrünü tamamlayan ve münfesih hale gelen aslında kapitalist modernitenin kendisiydi.
Binlerce yıldır kendi kimlik ve kültürleri ile aynı topraklarda bir arada yaşayan halkları ayrıştıran, ulus devletteki hâkim etnik unsurun diğerleri üzerinde dönüştürücü baskısını meşru gören, asimile olmayı kabul etmeyenlere ise silah verip savaştırarak kendi ulus devletlerini kurmaya teşvik eden, mikro milliyetçiliklerin kutsandığı bir dönem sonlanmaktadır. Kandan beslenen kapitalist modernitenin sömürgeci düzeni deşifre olmuştur.
PKK liderinin, kendi örgütünün ideolojisini, tezlerini ve ilişkilerini sorgulayarak yaptığı öz eleştiri sonucunda; soğuk savaş döneminin ürünü olarak ortaya çıkan örgütün Batının Türkiye’yi parçalama hedefine hizmet ettiğine, ideolojik olarak anlam yoksunluğuna düşen örgütün silah bırakması ve feshedilmesi gerektiğine, Türkler ve Kürtler arasında kırılgan hale gelen ilişkilerin kardeşlik ruhuyla ve inançları da göz ardı etmeden demokratik uzlaşma ile yeniden düzenlenmesine yönelik çağrısı, “Türkiye Modeli” olarak diğer iç çatışmaların yaşandığı ülkeler için de bir çözüm modeli olabilecektir.
ABD’yi rezil eden görüşme
İkinci olarak, önceki gün Beyaz Saray Oval Ofis’te ABD başkanı Donald Trump ile Ukrayna devlet başkanı Volodomir Zelenskiy arasında, kameralar önünde kavgaya varan tartışmalar yaşandı. Başkan Trump ve yardımcısı JD Vance’in misafir devlet başkanına sarf ettikleri sözleri ve sergiledikleri iğrenç tavırlar dünya kamuoyunda ABD’nin zaten düşük olan imajını yerle bir etti.
Kameralar önünde gerçekleşen bu görüşme; ABD başkanının üst perdeden konuşup Ukrayna devlet başkanını ezdiği, dayattığı nadir toprak elementleri (NTE) anlaşmasını imzalattığı, Zelenskiy’nin, Ukrayna’nın anahtarlarını başkanlık masasına bıraktığı güçlü bir Amerika görüntüsünü dünyaya vermek üzere hazırlanmış bir mizansendi. Ve mizansen, karşılama sırasında ABD başkanının Zelenskiy’nin kıyafetiyle alay etmesiyle başladı.
Ama sonuç bekledikleri gibi olmadı.
Ukrayna devlet başkanı Zelenskiy’nin 2014 yılında başlayan Rusya işgalini durdurmak üzere ABD başkanlarının bir şey yapmadıklarından şikâyet etmesi üzerine, görüşmede hazır bulunan Başkan Yardımcısı JD Vance, "Sayın Başkan, Amerikan medyasının önünde bu konuyu gündeme getirmeye çalışmak için Oval Ofis'e gelmeniz bence saygısızlık" diye tepki gösterdi ve tartışmanın ilk kıvılcımını ateşledi.
JD Vance’ın Zelenskiy'ye, Ukrayna'nın savaşmaya devam etmek için yeterli sayıda insana sahip olmadığını, problemlerle boğuşurken ABD’nin Ukrayna’ya yardım ettiğini, bunun için teşekkür borçlu olduğunu söylemesi üzerine Zelenskiy, savaş sırasında her ülkenin problemleri olduğunu ancak uzakta bulunan ABD'nin bunu hissetmediğini dile getirdi ve “Sizin bile olabilir. Burada okyanus manzarası varken hissetmeyebilirsiniz ama ileride hissedeceksiniz” dedi. Duymaya hiç hazır olmadığı bu sözler ABD başkanını çılgına çevirdi.
Donald Trump tehdit olarak algıladığı “hissetme” kelimesine defalarca vurgu yaparak, "Ya bu anlaşmayı (NTE anlaşması) imzalarsınız ya da biz yokuz. 3. Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun. Bize ne hissedeceğimizi söyleme. Bir sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bize ne hissedeceğimizi söyleme çünkü bunu tam olarak dikte edecek konumda değilsin. Ne hissedeceğimizi dikte edecek konumda değilsin. Kendimizi çok iyi hissedeceğiz. Kendimizi çok iyi ve çok güçlü hissedeceğiz" sözleriyle karşılık verdi.
Trump Zelenskiy’ye, önce anlaşmaları gerektiğini, bunun için kesinlikle tavizler vermek zorunda olduğunu, güvenlik garantileri konusunda endişelenmediğini söyledi. Bunun üzerine Zelenskiy, savaşı Putin'in başlattığını, Ukrayna’nın yeniden inşasını da onun karşılaması gerektiğini dile getirdi.
"Bugün Başkan Trump ile ABD'nin ne yapmaya hazır olduğunu görüşmek istiyorum” diyen Zelenskiy, nadir toprak elementleri anlaşması için mevcut metnin "yeterli" olmadığını söyledi ve "Sadece ateşkesi asla kabul etmeyeceğiz. Güvenlik garantileri olmadan hareket etmeyeceğiz" sözleriyle Trump’ın baskısına boyun eğerek NTE Anlaşmasını imzalamayacaklarını ortaya koydu.
Muhatabından müzakere değil itaat bekleyen Trump, Zelenskiy’nin sözünü keserek, "Ülkemize saygısızlık ediyorsun, biz olmadan kazanamayacağınızı biliyorum." dedi ve elinde oynayacak hiçbir kartı olmadığını ileri sürerek, “Anlaşma zor olacak. Tavırlarının değişmesi gerekecek” diye sözlerini sürdürdü.
Zelenskiy’nin bu buyurgan sözlere cevabı, “Ben buraya kart oynamaya gelmedim” oldu.
Ukrayna devlet başkanının Rusya’ya karşı taviz vereceğine, NTE Anlaşmasını itirazsız imzalayacağına dair beklentisi gerçekleşmeyen Trump sinirle, "Devlet Başkanı Zelenskiy'nin barışa hazır olmadığını tespit ettim. ABD'nin değerli Oval Ofisi'ne saygısızlık etti. Barış için hazır olduğunda geri gelebilir." sözleriyle Zelenskiy’ye kapıyı gösterdi.
İki liderin görüşmesinin ardından yapılması planlanan basın toplantısı iptal edildi ve Zelenskiy Beyaz Saray'ı terk etti.
Sonuç
Beyaz Saray’da önceki gün yaşanan bu olay, ABD ve Dünya düzeninin kırılma noktasıdır. Bu saatten sonra bu düzen dikiş tutmaz.
ABD’nin veya küresel sistemin bu bölgede maşaları olan iki lider Öcalan ve Zelenskiy, ABD’ye kafa tutarak isyan bayrağını açtılar. Aynı gün içinde, bu bölgede biri örgüt lideri, diğeri devlet başkanı olan iki şahsiyetin hizmetinde oldukları küresel sistemin patronuna tarihi isyanları, bir dönemin sona erdiğinin habercisidir.
Ukrayna devlet başkanı Volodomir Zelenskiy, Washington’u terk edip Londra’ya uçarken Beyaz Saray’daki dik duruşu sebebiyle ABD dışındaki tüm dünya tarafından bir kahraman gibi görülmeye başlandı. Kimse, yeni ABD başkanı Donald Trump’a kafa tutulabileceğini aklına bile getirmiyordu.
Seçildikten sonra ABD’nin sınırlarını genişleteceğini, Kanada’yı, Danimarka’ya bağlı Grönland’ı, Panama Kanalı’nı, Gazze’yi topraklarına katacağını söyleyen, Meksika Körfezi’nin adını Amerikan Körfezi olarak değiştirdiğini ilan eden, hoşlanmadığı ülkelerin ticaretini baltalamak için gümrük tarifeleri ve KDV uygulayan Trump’a, özellikle tehdidi altındaki koca Avrupa ülkeleri nasıl tepki vereceklerini bilemiyorlardı. Ne yapacağı kestirilemeyen Trump’ın hışmına uğramamaya özen gösteriyorlardı.
Ancak, Gazze’ye ABD’nin el koyma planına karşı Arap ve Müslüman diğer devletlerin bunu reddeden net tavrı, tefeci hesabıyla Ukrayna kaynaklarına çökmek isteyen Trump’ın dayatmalarına karşı Zelenskiy’nin dik duruşu, muhtemelen diğer ülkeleri cesaretlendirerek domino etkisi yapacaktır.
Zelenskiy, Beyaz Saray görüşmesindeki alttan almayan duruşu ile diğer liderler için de çıtayı yükseltti. Tekrar Trump’la masaya otursa da –ki muhtemelen böyle olacaktır- dünyaya rezil olan ABD başkanı yine istiskale yeltenemeyecektir. Bundan sonra, Washington’a gittiğinde başkan karşısında eziklik sergileyen liderler ülkelerinde itibarlarını kaybedeceklerdir.
Artık, küresel sömürü düzeninin halklara benimsetilmesi için icat edilen bilim maskeli ideolojiler, parlak sloganlar ve buna hizmet için ülkelerde yaratılan sivil ya da silahlı örgütler miâdını doldurmuştur.
Bu düzen, örgütleri kullandığından daha çok örgüt gibi kontrol edilen ve yönetilen devletleri kullanmaktadır ve dünyadaki var olan devletlerin yüzde doksanı bu sistemin maşasıdır.
Ne var ki, birbiriyle iç çatışma yaşamaktan ve komşularıyla savaşmaktan yorulmuş ulus devletlerin halkları barışa susamış durumdalar.
İster kurallara dayalı uluslararası düzen adı altında isterse MAGA söylemi altında sürdürülmeye çalışılmakta olsun ABD’nin ve artık krize girmiş bulunan Avrupa’nın birkaç yüzyıldır devam eden sömürü düzenlerinin sonuna gelinmiştir.
Küresel sistemi bu kadar çaresiz duruma düşüren, getiren bir gücün varlığı da aşikar. Önümüzdeki süreçte bu gücü ve etkisini çok daha net göreceğiz inşallah.
Güncel Yazıları
Küresel Sistemin Sahibi ABD’ye İsyan, Beyaz Saray’a Kadar Uzandı
03 Mart 2025
ABD’ye Elini Veren Kolunu Kurtaramaz! 106 Milyar Dolarlık Hibe Nasıl 500 Milyar Dolar..
24 Şubat 2025
Trump’ın Dünyayı Şaşkına Çeviren Gazze Planı
08 Şubat 2025
The Nightmare Awaiting Israel After the Ceasefire
25 Ocak 2025
Ateşkes Sonrası İsrail’i Bekleyen Kâbus
18 Ocak 2025
Trump’ın İşgal Tehdidi Altındaki NATO Üyeleri Çaresiz
10 Ocak 2025
İran Devlet Aklı Buharlaştı mı Yoksa Çaresiz mi?
06 Ocak 2025
Suriye Operasyonunun Arka Planı, Hakan Fidan’ın Bölgesel İttifak Önerisi ve Kurtuluş ..
18 Aralık 2024
Suriye’de Düşmekte Olan Diktatörlük ve Çökmekte Olan Şiaizm
06 Aralık 2024
Ukrayna Savaşının Körüklenmesi Trump’a Yönelik Küreselci Darbedir
21 Kasım 2024
IKBY Seçimleri ve Bölgenin Geleceği
14 Kasım 2024
Gazze Savaşı ABD Donanmasını da Vurdu -ABD Donanması “Yorgun”, Mürettebat “Tükenmişli..
12 Kasım 2024
Japonya’yı Erken Genel Seçim Sonrası Siyasi Kaos mu Bekliyor?
06 Kasım 2024
Netanyahu’nun “Nimet ve Lanet” Kavramları Üzerinden Ortadoğu’yu Dizayn Projesi..
11 Ekim 2024
ABD ve İngiltere Dış İstihbarat Başkanlarının Ortak Makalesine Yansıyan Ruh Hali: Yal..
10 Eylül 2024