Arınç: "Geleneğimizde dava arkadaşımızın karşısına çıkmak yok"
Bülent Arınç, ''Gül'ün ismi üzerinde muhtemel bir cumhurbaşkanı adayı olarak konuşulması eski. Ancak çatı adayı olarak gösterilmesi, erken seçimin ardından gündeme geldi. Bunda birkaç hususu yanlış buldum'' dedi.
Arınç, ''Biz birimizin hayır diyeceğine evet demeyecek isimlerdik. Parti'yi yeni kurduğumuz halde 15 ayda 363 vekil çıkardık. Pek çok parti baraj altı kaldı. Millet bizim aile fotoğrafımızı beğendi. Erbakan hocanın yanında başladığım siyasi tecrübeme 7 Haziran'da son verdim. 2007'de de 2011'de de hepsinde de başarı elde ettik. 7 Haziran'da millet bize bir ders verdi. Dersi ne kadar aldık bilmiyorum. 1 Kasım'da tekrar zafer elde ettik'' ifadelerini kullandı.
Abdullah Gül'ü 1991'den beri tanıdığını hatırlatan Arınç, ''14 Mayıs 2000 Fazilet Partisi kongresinden beri bir kader beraberliğimiz var. Onun Tayyip Bey'in karşısına geçecek olmasını kabul edemeyiz'' dedi.
"HABERİM YOKTU"
Bülent Arınç, ''Her şeyi benimle paylaşan insanların bu konuyu benimle paylaşmamalarına şaşırdım'' dedi ve Gül'ün adaylığından haberi olmadığını söyledi.
''Ankara'daki arkadaşlarıma sordum. 'Bu gelişmelerden haberiniz var mı?' dedim. On kişiden biri biliyor çıktı. Abdullah Gül, Bir gelişmeyi bekliyor ve bu gelişmenin sonucunu aldıktan sonra karar verecek veya bu tekliflere hayır diyecek diye düşündük'' dedi.
Arınç, ''Erdoğan'ın çok hatası olsa dahi kendi geleneğimizde dava arkadaşımızın karşısına çıkıp muhalefetin adayı olmak yok'' şeklinde konuştu.
Arınç, ''CHP İnce'yi aday yaparak, kendi içerisinden bir aday çıkararak oylarını ciddi konsolide etti, doğrusu oldu'' dedi.
''ELEŞTİRİLERİM TEPKİ ALDI''
Bülent Arınç ''Yanlış gördüğümü zamanında ve zemininde söylerim, dışarıda bana sorulursa da doğru düşüncemi söylerim. Ama O'nun(Erdoğan'ın) yoluna devam etmesi lazım, burada ben nefsime uyup da 'şununla bir kavgaya gireyim' diyemem. Kendi tarzımı böyle tercih ettim. Dışarıda yaptığım eleştirilerde tepki aldığımı gördüm. Parti tabanında da Erdoğan nezdinde de bu oldu. Ben alkış almak için hataları söylemiyorum'' ifadelerini kullandı.
Arınç ''Sayın Erdoğan'ı seviyorum ve O'na güveniyorum. Bizi kuruculuktan çıkaranlar vardı ama Sayın Erdoğan çağırdı, konuştuk'' dedi.
SİYASETE DÖNECEK Mİ?
Gazeteci Nagehan Alçı tarafından 17/25 Aralık sürecine dair özeleştiri yapıp yapmadığı sorulması üzerine Bülent Arınç ''Aktif siyasete girme niyetinde değilim, ben Sayın Cumhurbaşkanı'na, 'deneyimlerimiz konusundan bizden istifade etmek isterseniz makam talep etmeden bunları yaparız' dedim. Ben fazlası ile yaptım tekrar başlamaya niyetim yok'' cevabını verdi.
Arınç, ''Devlet başkanları bazı alanlarda özel görevliler belirleyebilir. Bize inanan Türkiye'de ve yurtdışında bir toplum var, Ben beş yıl boyunca Parlamenter diplomasi yürüttüm. Bizim oralarda itibarımız var. Almaya'da Belçika'da aktif siyasetin içinde olanlar veya eskiler bizi severler, sözümüze bakarlar. Ben bunu Fransa'da İtalya'da yaptım. Aleyhimizde olan Parlamentoları lehimize çevirdik, oturum başkanlığı yaptık. Hangi parti temsilcileri ile gidersek gidelim milli takım ruhundaydık. Nerde şimdi o günler. Çok şükür ben ekmek paramı çıkarıyorum. Emekli maaşım var ve arabuluculuk yapıyorum. Yönetim Kurulu üyeliği beklemiyorum. Bizi değerlendirebilirler'' dedi.
17/25 ARALIK DÖNEMİ
Arınç, ''17 Aralık'ta 17/25 ile hemen hemen 4 ay sonrada yerel seçimler var. O tarihe kadar, ağzını açmayan belediye başkanları var. O zamanlar 17/25 Aralık - 30 Mart arası konuşmalarım haber oldu. Gittiğim her yerde, konuşmalarımda (bu kesimi) hükümeti devirme girişimi ile suçlamışım, fitnecilikle suçlamışım. Ama bana para verseniz hakareti beceremem. Girerseniz internette benim bu konuşmalarım var. Benim sadece 15 Temmuz'u bilememek gibi bir suçum varsa, herkesin suçu bu, kimse bir darbe girişimi beklemiyordu'' dedi.
Arınç FETÖ ile mücadele konusunda ''Darbe girişimine katılanlar ayrı. Okullarına çocuk göndermiş, bankacılık işlemi yaparken mevduat göndermiş, bunların masum olduğunun anlaşılması lazım. 15 Temmuz'dan sonra bunların bir örgüt olduğu ortaya çıktı'' ifadelerini kullandı.
ERGENEKON VE BALYOZ: HEPSİNİN MASUM OLDUĞUNU SÖYLEYEMEM
Bülent Arınç'a, Ergenekon ve Balyoz davaları döneminde cezaevine girmiş olan, yazıları bir yerlerde yayınlandığı için ceza alanların, 'biz bu yapının bedelini ödedik, en şiddetli dozda uyardık ama suçlandık' dediği hatırlatıldı. Arınç'a 'askeri darbe girişimleri ve darbe planlarının taslakları gerçekten var mıydı' sorusu da soruldu.
Arınç, 2009'dan sonra Ergenekon-Balyoz planları üzerinden yürüyen süreçler için ''Türkiye bağırsaklarını temizliyor''sözü ile ''İyi ki bu komutanlarla biz savaşa girmemişiz'' sözlerini hatırlattı. TSK ile alıp veremediği olmadığını aktaran Arınç, Türkiye tarihinde müdahale ve muhtıralar dönemleri olduğunu hatırlattı. Türkiye'de TSK içindeki cuntacılık faaliyetlerinin yeni olmadığını ekledi.
Arınç ''Bu faaliyetler gündeme getirildiğinde 'hayır bu olamaz' diyemezdik.'' dedi. Ama bunun yanından Ergenekon soruşturmalarında, alçak ve hain savcılar, bunu da şunu da diyerek, orgeneralinden astsubayına kadar içeriye atmaya başladılar'' ifadelerini kullandı.
''YÜZÜMÜZ KIPKIRMIZI OLDU, UTANDIK''
Arınç ''102 kişi için tutuklama kararı geldiğinde yüzümüz kıpkırmızı oldu, utandık, Başbakan'ın 'ne yapıyor bunlar' dediğini hatırlıyorum. Ancak hepsinin masum olduğunu söyleyemem'' dedi.
TRT YAPILANMASI
Arınç, ''6.5 senede iki gensoru yedim TRT'de. Oktay Vural imzalamıştı. Ben ilk geldiğimde elektrikten %3.5 kesiliyordu 2'ye indirdik. Kamu yayıncısı demek rating kaygısı olmayan eğitici haber verici bir yayın. Ben iyi bir genel müdür ile çalıştım. Hantal yapı hafifledi. TRT partizanlık yapıyor diyebilirsiniz ama kamu yayıncısına ihtiyacınız var. Aksi takdirde TRT5 olmaz, TRT World olmaz. Toplumun her kesimine hitap eden kanalları olması lazım. Benim zamanımda biz kanuna koydurttuk RTÜK denetliyordu. Doğrudan bağlı kuruluşlar vardır, ilgili kuruluşlar vardır, RTÜK ilgili kuruluştur. TRT'de partizan bir kadrolaşmanın benim zamanımda olmadığına inanmıyorum'' dedi.
Arınç ''Gezi olaylarının başında CNN INT, Russia Today, BBC Türkiye'ye gelmişler, savaş muhabirlerini getirmişlerdi. Türkiye'den yer gök ayağa kalkıyor diye bir ayaklanma oldu görüntüsü veriliyor. İran'ın bile İngilizce kanalı vardı. Ben Gezi olaylarında TRT'yi topladım, 'ne oldu TRT İngilizce' dedim. Kem küm ettiler. İlgili arkadaşı görevden aldık. TRT World öyle açılabilidi'' ifadelerini kullandı.
ARINÇ'IN DAMADININ DAVASI VE SERBEST YARGILAMA
Arınç, ''Damadımın mahkemesi devam ediyor, sayın Gökçek herkesin bilmesini istediği için herkes biliyor, yargı süreci devam ediyor. Kızım kendisinden memnun, aile olarak da memnunuz. Doçentti. Bir ayı kalmıştı, açığa alındı, savunmalar yapıldı ve ihraç edildi. Sonra hakkında dava açıldı. Ağlamadık, sızlamadık. Kimseye gitmedik. Hukuki süreç olarak bakıyoruz. Tutuklandı, beş gün sonra tahliye edildi. Bu şekilde 30 bin kişi var (şartlı tahliye). Benim bir gücüm ile olmuş olsaydı (tahliyesi) damadımın hiç bu safhalardan geçmemesi lazımdı. Tutuklama istisnai olmalı serbest yargılama kural olmalı. HDP'liler için de bunu söylemişimdir. Maktul oradadır, elinde silah ile yakalanır, bunda geçerli olmaz. FETÖ ile iltisaklıların hakim savcı olduğunu dikkate alırsak, ben tahliye esastır diyorum. Dosyadaki delillerin zayıflığı nedeni ile serbest kalmıştır. (Damadı) Daha fazla delillere dair de söylerim de dava devam ediyor'' dedi.
MEDYA ELEŞTİRİSİ: KİMLİĞİNDEN ÇİRKEFLİK DÖKÜLEN...
Gazetecilerin tarzını ve kendisi ile ilgili yazdıklarını da eleştiren Bülent Arınç, ''Hanımefendi kimliği ile yazı yazan ancak kimliğinden çirkeflik dökülen hatta bir tanesi dört beş sandalyeyi birden işgal ediyor, bunlar sağda solda oturuyor'' diye tarif ettiği bir gazeteciye de ayrıca gönderme yaptı.
YENİ SİSTEM
''%50 + 1 zorlaştırdı mı?''diye sorulunca Arınç ''Bunu parti içerisindekilere sormak lazım, haklısınız. Ama bu sistem AK Parti ve MHP ortak teklifi ile geldi. Referandumla da kesinleşti. Seçimden sonra bakmak lazım. Örneğin İnce 'ben bunu gelince değiştireceğim' derse demek ki sorumluluktan kaçan bir insan, bu yetkileri kendi kullanmak istemiyor demektir'' dedi.
GENELKURMAY BAŞKANI VE KALIN'IN GÜL ZİYARETİ
''Abdullah Gül ziyaretini nezaket ziyareti kabul ediyor musunuz'' sorusuna Arınç, ''Kalın Türkiye'nin yetiştirdiği başarılı insanlardan biridir, Erdoğan'a da Gül'e de bana da yakındır. Sayın Akar'da Sayın Gül ile Kayseri'den tanışırlar. Adaylık ile ilgili 'acaba ne düşünüyorsunuz' diye sormaya gitmiş olabilirler. Sayın Gül de nezaket ziyareti olduğunu ifade etti" cevabını verdi.
Abdullatif şener'in CHP adaylığına dair düşünceleri sorulan Arınç, ''Şener, 1991'de parlamentoya girmiştir, samimi bir Milli Görüş'çüdür. Adaylığımızı açıkladığımız gün de cesaretle yanımızdaydı. AK Parti'nin kuruluşunda da çok istifade ettik. Sonra muhalif duruma düştü. Bu kendsinin verdiği bir karardır. Muhalif bir hareket kurmuş insanlara ben üzülüyorum. İnsanlar ayrılabilir ama Sayın Erdoğan'ın karşısına çıkmamaları gerekirdi. Sayın Bekaroğlu bize gelmeden Saadet'ten ayrılarak CHP'ye gitti. Ben bunu doğru bulmam ama arkasından ağır eleştiri yapmayı da doğru bulmam. Ayrılmış ama karşıya geçmemiş insanların kazanılmasından yanayım. Aramızdan arkadaşlarımızın ayrılmasından ben mutlu olmam, bir çay bardağını bile kaybetme lüksümüz yok. Rakip olmuş kimselerin gelmesi kendi iradeleri ve partinin kabulüne bağlıdır'' cevabını verdi.
''ADALET VE KÜRT MESELESİ İÇİN BİR ŞEY YAPILMALI''
Arınç, ''Haksız işten atılanların mağduriyetlerinde, cezaevlerinde çekilen çileler konusunda ve Kürt meselesi ve Kürt oyları konusunda muhakkak bir şey yapılması lazım. Terörle mücadele sürmeli, kayyumların belediyeleri nasıl yönettiğini biliyoruz. Uslübumuz kucaklayıcı olmalı'' dedi.
Arınç Demirtaş'ın cezaevinde olmasının ona popülarite kazandırdığını belirtti, ''Hiçbir siyasetçinin bir gün bile cezaevinde kalmasını istemem Ancak Diyarbakır sokaklarında başları taşlar ile ezilen insanların acısını hala taşıyorum'' dedi.
Arınç ''Erdoğan yerine seçilmek için değil Erdoğan'ı devirmek için dışarıdaki bazı güçler Cumhurbaşkanını hedefe koymuşlar, ben bu durumda eleştireceğim herşeye rağmen sahip çıkarım. Benim gibi düşünenlere teşekkür ediyorum. Farklı düşünen arkadaşlar varsa benim gibi yapsın, 24 Haziran'da oylarını AK Partiye kullansın ve ''ben artık muhalif oldum'' desin. Yedi düvelin Erdoğan'ı devirmek için mücadele ettiği bir zamanda bize düşen Erdoğan'ı kucaklamaktır'' şeklinde konuştu.