Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

DEM Parti Eş Genel Başkanı konuştu, Bahçeli Alkışladı

Bakırhan, “Kürt meselesinin çözümüyle ilgili külliyat oluşmuştur, teşhis konulmuş, reçete yazılmıştır; şimdi barış zamanıdır” çağrısında bulundu.
editör1
10 Aralık 2024 14:55
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerinde söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncel Bakırhan'ı konuşması sonrası alkışladı. Bakırhan bunun üzerine MHP sıralarına doğru dönüp başıyla Bahçeli'ye selam verdi.

Bakırhan’ın konuşması

Bahçeli'nin başlattığı tartışmaları olumlu ve önemli gördüklerini belirten Bakırhan, "Biz DEM Parti olarak bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye varız dedik. Muhalefet partilerinin büyük çoğunluğu demokratik çözüm ve barış konusunda çok kararlı bir biçimde bir irade ortaya koydu” dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı konuşmasında “Bulunduğumuz bölgede emperyalistlerin halkları birbirine kırdırma politikasına karşı Türk-Kürt ittifakını demokratik bir zemine çekerek barış ve kardeşlik projesini başlatmamız gerekir” diyen Bakırhan, “tarihi Türk-Kürt ittifakının test alanın Rojava olduğunu” söyledi.

“Gelin, Kamışlı'dan, Kobani'den Ankara'ya tarihî birlikteliği eşit ve adil bir temelde yeniden kuralım. Özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a yapıcı bir görev düşüyor. Sayın Erdoğan, Kürt meselesi Türkiye'nin çözüm bekleyen en tarihsel meselesidir. Bu meseleyi çözerek tarihe geçme fırsatı sizlerin önünde beklemektedir. DEM Parti olarak bu konuda üzerimize düşeni yapacağımızı Meclis huzurunda bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu Meclis bir çözümle anılmalı ve yüzünü başka yere çevirmeden Ankara çözümünü sunmalıdır.

Şayet Ankara vizyonu varsa Ankara çözümü de olmalıdır. Eğer gerçek ve köklü bir çözüm arayışında samimiysek, bu çözümü dışarıda değil Türkler ile Kürtlerin ortak geçmişinde ve geleceği birlikte inşa kararlılığında bulmalıyız. Başka ülkelerin başkentlerinden güç devşirmekten kaçınılmalı, bu kritik süreçte fırsatçılık arayışına girmek kimseye kalıcı bir çözüm sunmaz.” dedi.

Bakırhan, “Türkler ile Kürtler arasındaki bin yıllık birliktelik bir tesadüfün değil, ortak bir kader birliğinin sonucudur. Bu birliktelik, mecburiyetin değil gönüllü bir dayanışmanın ve tarihsel bir ittifakın ürünüdür” dedi ve şöyle konuştu:

“Malazgirt Savaşı'ndan beri bin yıllık tarihsel ittifakı hep beraber yeni yüzyıllara taşıyabiliriz. Gelin, Malazgirt ruhundan Eşme ruhuna uzanan tarihsel ittifakı hep beraber yeni yüzyıllara taşıyalım. Sizi beş yüzyıl öncesine götürelim: Kanuni Sultan Süleyman Kürtlerle birlikte yaşamayı hem sınırların hem imparatorluğunun güvencesi olarak gördüğünü ifade etmiştir. Beş yüzyıl önce çizilen reçete bugün için hâlâ geçerlidir.

Bakırhan, belki de ilk defa büyük bir ortaklaşmaya şahitlik edildiğini söyledi ve bu ortaklaşmanın oldukça kıymetli, tarihi bir fırsat olduğunu ifade etti. Bakırhan, “Kürt meselesinin çözümüyle ilgili külliyat oluşmuştur, teşhis konulmuş, reçete yazılmıştır; şimdi barış zamanıdır” çağrısında bulundu.

Türkler ve Kürtlerin tarihin en kritik kavşaklarında ittifaklar yaptığını ve birlikte hareket ettiğini söyleyen Bakırhan, Türk-Kürt ittifakının "kazan-kazan" siyasetini esas alması ve kader ortaklığını güçlendirmesi gerektiğini ifade etti.

Bakırhan, “Türkler ile Kürtler arasındaki bin yıllık birliktelik bir tesadüfün değil, ortak bir kader birliğinin sonucudur. Bu birliktelik, mecburiyetin değil gönüllü bir dayanışmanın ve tarihsel bir ittifakın ürünüdür” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtlerin de kendini ait hissedeceği bir devlet olması gerektiğini belirten Bakırhan, “Devletten beklentimiz, tüm vatandaşları ayrımsız kucaklayan, farklılığını kabul eden, demokratik ve kapsayıcı bir kerim devlet olmasıdır. Gerçek ve demokratik Türkiye böyle inşa edilir, gerçek Türkiyelilik kimliği de bu değerler etrafında oluşturulur. Geçmişteki hatalardan ders çıkarmak ve bu hatalar üzerinde ısrar etmemek zayıflık değil, gerçek bir olgunluk göstergesidir” dedi. Söz konusu yaklaşımın “tarihsel Türk-Kürt ittifakını” derinleştireceğini, barışı güçlendireceğini ve kalıcı bir uzlaşıyı inşa etmek için sağlam bir zemin oluşturacağını söyledi.

Bakırhan, “İşte, bu sağlam zemine sigorta sunan bir açıklama İmralı'dan geldi” diyerek, “Sayın Abdullah Öcalan ‘Tecrit devam ediyor’ dedi ama peşinden de ‘Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim’ dedi” ifadelerini kullandı.

İktidara seslenen Bakırhan, “Türkiye'nin bütün vatandaşlarının barış ve kardeşlik içinde yaşayacağı ülkeyi demokratik bir anayasayla kurabiliriz, 2'nci yüzyıla herkesi kapsayan bir anayasayla girebiliriz." dedi.

Bahçeli alkışladı, Bakırhan selam verdi

Bakırhan'ın konuşmasının sona ermesiyle birlikte DEM Parti, CHP ve MHP sıralarından alkış sesleri yükseldi.

MHP'li milletvekillerinin yanı sıra konuşmayı dinleyen Devlet Bahçeli'nin de Bakırhan'ı uzun süre boyunca alkışlaması dikkat çekti.

Öte yandan Bakırhan'ın kürsüden inerken Bahçeli’ye başıyla selam verdiği görüldü.

Bahçeli ve MHP'li vekiller, Bakırhan'dan önce söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nı ise alkışlamamıştı.

 

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.