Fırat'ın Doğusuna Harekat
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.
Katılımcıları selamlayan Erdoğan, AK Parti'nin 7. Olağan Kongre sürecini başlattıkları bir dönemde gerçekleştirilen toplantının ülke, millet ve parti için hayırlara vesile olmasını diledi.
Partinin kuruluşunu 18 yıl önce, 14 Ağustos 2001 yılında "aydınlığa açık, karanlığa kapalı" diyerek, resmen ilan ettiklerini belirten Erdoğan, "Hep söylediğim gibi AK Parti'yi kuran da istikametini gösteren de bugünlere gelmesini sağlayan da daima milletimiz olmuştur. Biz, ilk günden beri sadece milletimizin bize verdiği görevleri yerine getiriyoruz." diye konuştu.
'Hem karadan hem havadan bu harekatı yürüteceğiz'
Fırat'ın doğusuna harekatla ilgili Erdoğan, şunları söyledi:
"Hazırlıklarımızı yaptık, harekat planlarımızı tamamladık, gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır. Hem karadan hem havadan bu harekatı yürüteceğiz.
Fırat'ın doğusuyla ilgili muhataplarımıza her türlü ikazı yaptık. Yeteri kadar da sabırla davrandık. Kara devriyesiymiş, hava devriyesiymiş bütün bunların hikaye olduğunu görüyoruz.
Amacımız Fırat'ın doğusunu da, altını çiziyorum, barış pınarlarıyla sulamaktır."
Erdoğan, "Müttefiklerimize sorumuz gayet açıktır, siz SDG adıyla gözlerden kaçırmaya çalıştığınız PKK/YPG'yi terör örgütü olarak tanıyor musunuz, tanımıyor musunuz bunu açıklayın?" dedi.
"Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ulaştıracağız"
Ülkeye ve millete kazandırdıkları hizmetlerin, birileri ısrarla inkar etmeye, sıradan hale getirmeye çalışsa da tarihi öneme sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu hizmetleri milletimize en doğru ve etkili şekilde anlatmalıyız. Elbette bununla yetinmeyecek yeni ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak politikalar, projeler geliştirecek, icraatları da ortaya koyacağız. Ülkemizdeki her bir vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Genel merkezimiz ve tüm teşkilatlarımızla, Meclis grubumuzla, kabinemizle, kurumlarımızla ahenk içinde Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız."
Kongre sürecinde şekillenecek yeni teşkilat yapısının, gelecek dönemde AK Parti'nin sürükleyici gücü olacağını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Belde, ilçe, il başkanlarımızı ve yönetimlerini bu anlayışla belirleyeceğiz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi milletimiz bize destek ve oy vermek zorunda değildir. Biz milletimizin gönlünü kazanarak bunu sağlayacağız. Ana kademe, kadın kolları ve gençlik kolları yönetimlerimizin, milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın, belediye ve il genel meclis üyelerimizin asli görevi budur. AK Parti'yi temsil etmek demek, millete hizmetkar olmak demektir. Bunun yerine AK Parti'nin kendisine sağladığı gücü millete tepeden bakmak, milleti hiçe saymak, sadece şahsi çıkarlarını korumak için kullanan zihniyetin partimizin çatısı altında yeri yoktur. Parti yönetiminden ülke yönetimine kadar her bir arkadaşımız kendisine tevdi edilen vazifeyi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekle görevlidir. Hiç kimsenin üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyip, her şeyi bir üste özellikle de şahsıma havale etme kolaycılığına kaçmaya da hakkı yoktur. Bu tabii bizi ciddi manada üzüyor. 'Beyefendi böyle talimat verdi, böyle istedi' haberimiz yok ama bunun istismarını yapanlar var. Bunları da buradan sizlerin şahsında tüm milletime özellikle duyuruyorum. Şunu herkes bilmeli ki bunların hepsi maalesef fırsatçılıktır. Bu fırsatçılara ikan vermeyeceğiz. Hep birlikte işimizi en iyi şekilde yapacak, bunun için gereken inisiyatifleri alacak, sorumlulukları üstleneceğiz."
"10 milyon 500 bine varan üye sayısına sahibiz"
AK Parti'yi milletin kurduğunu belirten Erdoğan, "AK Parti milletin partisi olduğunu, milletin hizmetkarı olduğunu, gelecekte de bu vasfıyla milletin gönlündeki yeri koruyacağını inşallah bir kez daha ispat edecektir. Sizlerden de attığınız her adımda bu hassasiyetle hareket etmenizi özellikle rica ediyorum." ifadelerini kullandı.
Geniş siyasi temsil gücü ve icraat birikiminin yanında kadim bir medeniyet tasavvuruna sahip olmasını, AK Parti'nin en önemli özelliği olarak tanımlayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu an yaklaşık 10 milyon 500 bine varan bir üye sayısına sahibiz. Bu hiçbir partide yok. Bu partimize olan sevdanın, partimize olan mensubiyet duygusunun ne denli ileride olduğunu gösteriyor. Şimdi bunu ilmek ilmek işlememiz lazım. Üyelik şuurunu çok farklı bir yere çıkartmamız lazım. Bizim medeniyetimizin kökleri, ilk insan ve ilk peygamber Hazreti Adem aleyhissalatu vesselamdan son peygamber Resul-i Ekrem Efendimize kadar uzanır. Bizim medeniyetimizin kökleri, milletimizin binlerce yıllık şanlı tarihinin bilinen en uç noktasına kadar gider. Bizim medeniyetimizin kökleri insanlığın ve özellikle de coğrafyamızın tüm birikimini kucaklayacak kadar derinlere iner."
"Bizlere çok büyük sorumluluk da yüklüyor"
Partisinin teşkilatları, milletvekilleri, belediye başkanları ve üyeleriyle kadim medeniyet davasının, tarihin ve kültürün takipçisi ve taşıyıcısı olduğunu bildiren Erdoğan, "Maziden atiye kurmak için çalıştığımız köprünün inşaacısı da müdafi de geliştiricisi de işte bu kadrodur. Böyle bir anlayışla siyaset yapmak aynı zamanda bizlere çok büyük sorumluluk da yüklüyor." dedi.
Yükleri ne kadar ağır olursa olsun seferin de tahammülün de içlerinde bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Unutmayan bir bilinçle davamıza sıkı sıkıya sarılmakta kararlıyız. AK Parti saflarına katılan erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, her kesimden her anlayışta insanımızı işte bu büyük medeniyet davamıza ortak etmekle mükellefiz. Bu kapıdan girmiş herkesin, özellikle kadın kardeşlerimizin ve gençlerimiz ülkemize, dünyaya, hayata bakışıyla pratikleri konusunda olumlu yönde bir değişim sağlamayı başarmış olmalıyız.
Şayet bunu temin edememişsek işimizi eksik yapıyoruz demektir. Pusulası olmayan bir gemi, rotası olmayan bir uçak, istikameti belli olmayan herhangi bir araç nasıl kaybolup giderse medeniyet davası olmayan bir toplum da aynı akıbete mahkumdur. Türkiye'yi geçmişinden ve özünden kopartma gayretlerinin amacı işte budur. Dünyadaki pek çok toplum gibi bizim de kimliksiz, kişiliksiz, köksüz, hazan yaprakları gibi rüzgarın önünde sürüklenen bir millet haline gelmemizi bekliyorlar ama buna fırsat vermeyeceğiz."
"Fitne odakları bizi yıldırmasın"
Türkiye'nin hem bölgenin hem dünyadaki medeniyet davasının öncüsü olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu konuda da kararlıyız, kararlılığımızı da sürdüreceğiz. Kararlığımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Ne kadar güçlü eserse essin kendimizi bu yıkıcı rüzgarın akışına bırakmayacağız. Çünkü Rabbimiz bize, 'Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz' buyuruyor. İnancından ve imanından şüphe duymayan insanlar olarak hiçbir engelin bizi durduramayacağına inanıyoruz. Yıkılmaz sanılan nice korku dağlarını bu anlayışla yerle yeksan ettik, bugünlere öyle geldik. Aşılamaz sanılan nice korku deryalarını bu anlayışla geride bıraktık. Bugün karşımızda duran her meseleye yine bu anlayışla yaklaşıyor, üzerine üzerine gidiyoruz. Fitne odakları bizi yıldırmasın çünkü bu fitne odaklarına karşı kardeşlik bağlarımızı, özellikle de 'Ancak inananlar kardeştir' düsturuyla aşarak yolumuza devam edeceğiz."
Erdoğan, tüm vatandaşları kucaklayabilecek bir medeniyet zenginliğine sahip olunduğuna işaret ederek, "Daha önemlisi geniş bir coğrafyaya yayılmış kardeşlerimiz ve soydaşlarımızla birlikte bu büyük medeniyet davasının küresel temsilcisi olma sorumluluğunu üstlenmiş durumundayız. Bunu bizim söylememize gerek yok, bunu zaten küresel dünyadaki bu kardeşlerimiz söylüyor." diye konuştu.
"Davamızın zafere ulaşacağı konusunda en küçük bir şüphemiz yok"
"Hedeflerimize ulaşmak üzere çıkacağımız yolculuk için sabahı bekleyemeyiz." diyen Erdoğan, AK Parti'nin 17 yıllık iktidar döneminde en çok ihmal edilen hususların eğitim ve kültür, yani medeniyet davasının iki büyük taşıyıcısı olduğunu her fırsatta ifade ettiğini hatırlattı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla hemen şu an harekete geçmeliyiz çünkü zaten bir gecikme söz konusu. Yeni neslin ufkunun genişliği, heyecanı, kendini geliştirme kabiliyeti, azmi en büyük umut kaynağımızdır. Bize düşen, elimizdeki bu kıymeti medeniyet değerlerimizle tesis ederek paha biçilemez bir hazine haline dönüştürmektir. Hayatımızın hiçbir döneminde olduğu gibi bugün de davamızın zafere ulaşacağı konusunda en küçük bir şüphemiz bulunmuyor. Milletimizin her bir ferdini hiçbir ayrım, hiçbir farklılık, hiçbir hesap gütmeksizin bu büyük mücadelede yanımızda yer almaya davet ediyorum. İnşallah 7. Büyük Kongremiz, bu davetin bir zemini bir vesilesi olacaktır."
"Yüzde 50 seçilme yeterliliği yeni sistemin adeta omurgasıdır"
"Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 50'den 40'a düşürülmesiyle ilgili ne düşüncemiz ne niyetimiz ne planımız ne de çabamız söz konusudur." diyen Erdoğan, "Yüzde 50 seçilme yeterliliği yeni sistemin adeta omurgasıdır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz en büyük gücümüzdür. Adalet duygumuza, vicdanımıza, ahlakımıza, dirayetimize, ülkemize, hizmet aşkımıza sahip çıktığımız sürece hiç kimse milletimizle aramıza giremez." dedi.
Erdoğan, "Gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardan birinin de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğuna inanıyoruz." şeklinde konuştu.
"İkinci yargı paketinin hazırlıkları yapılıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de bir daha hiç kimsenin küçük bir azınlığa veya vesayete dayanarak millete zulüm etmemesi için bu oranı korumanın gerekli olduğuna inanıyoruz." dedi.
"Yeni yasama döneminde Meclisimizden en büyük beklentimizden biri, yargı reformu çerçevesinde hazırlanan kanun tekliflerini sonuçlandırmaktır." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Amacımız böylesine önemli bir konunun komisyonlardan ve Genel Kurul'dan mümkün olan en geniş uzlaşmayla geçmesidir.
Çocukların anne babaya tesliminin icra ve iflas sisteminin dışına çıkartılması konusu da ikinci pakette yer alıyor.
Yoksulluk nafakası ile ilgili tartışmaları sona erdirmeye yönelik düzenleme de ikinci pakette yer alacak başlıklardan biri.
Şimdi reform belgesi çerçevesindeki ikinci paketin hazırlıkları yapılıyor. Bu kapsamda idarelerin taraf olduğu bazı uyuşmazlıklarla ilgili zorunlu sulh yolu için müstakil bir düzenleme öngörülüyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bekamızla doğrudan ilgili en kritik noktada dahi ülkemizin cari politikalarının tam zıddı yönünde girişimde bulunanlar çıkabiliyor. Türkiye, kendi iddiasıyla bu ülkenin en eski partisinin, siyaset üretemediği için iradesini terör örgütünün güdümündeki yapılara teslim edişinin trajik hikayesini seyrediyor." dedi.
Erdoğan, "Ülkemizi terör örgütünden uzak tutmak için sürekli yüzümüze gülen, diplomatik söz oyunlarıyla oyalayanlara diyoruz ki artık söz bitti." ifadesini kullandı.