Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Terörle Mücadelede Kültürel İstihbarat

Bu yazı 31/07/2023 tarihinde yayınlanmıştır.

*Mithat IŞIK/SDE Savunma ve Güvenlik Kordinatörü

 

Günümüzde konvansiyonel güçlerle yapılan geleneksel savaşların yerini vekalet savaşları almıştır. Ancak caydırıcı özellikleri nedeni ile devletler konvansiyonel ordularını her zaman güçlü tutmaya mecburdurlar. Asker ve sivil bürokrasiyi, vekalet savaşı yürütecek güçleri kullanmaya mecbur eden nedenler vardır. Bu nedenleri şöyle sıralamak mümkündür:

-İletişimin çok gelişmiş olması, gelişen teknoloji ve iletişim nedeni ile savaşlar; TV’ler, cep telefonları vs. gibi araçlarla evlerin içerisine taşınmıştır. İnsanlar savaşları ve savaşların neden olduğu acı, gözyaşı ve yıkımları evlerinden izleyebilmektedirler.

-Amacı belli olmayan savaşlar halk tarafından sorgulanmaktadır. Bu nedenle çocuğu askerde olan aileler “benim çocuğum hangi amaç uğruna savaşıyor ve hayatını kaybediyor?” diyebiliyorlar.

-Örgütlenmiş STK’lar halkı etkileyerek hükümetler üzerinde yoğun baskı uyguluyor. Bu nedenle de ülkeler kara gücü olarak vekalet güçlerini kullanmak mecburiyetinde kalıyorlar.

-En önemli vekalet güçlerinden birisi de hedef ülke veya ülkelerde oluşturacağınız müzahir güçlerdir.

-Terörle mücadelede, hedef ülkede müzahir güç veya güçleri oluşturmak için en önemlisi de güçlü bir kültürel istihbarat faaliyeti yürütmektir.

-Kültürel istihbaratta amaç, kalplerin ve zihinlerin kazanılmasıdır.

-Hedef ülkelerde müzahir güçler oluşturmak da örtülü operasyonlar icra etmek de, yolların açılması da amaçlarımıza ulaşmada işimizi kolaylaştıran en önemli parametre kültürel istihbarattır.

-Kültürel istihbaratta hedef halkın kazanılması ve kaynakların kontrol edilmesidir.

Kültürel istihbaratta şu alanlara yönelmek ve analiz etmek önemlidir:

-Hedef ülkenin ulusal kültürü

-Yerel halkların kültürleri

-Halkların birbirleri ile olan ilişkileri

-Yaşam alışkanlıkları

-Kılık kıyafet farklılıkları

-Motivasyon kaynakları

-Din ve mezhep farklılıkları

-Halk arasındaki belirgin ayrıcalıklar

-Örf, adet, gelenek ve görenekleri

-Sosyal yaşamları

-Tarihleri, dilleri, bayramları, kadın-erkek ilişkileri, düğün törenlerini öğrenmek ve analiz edip bir istihbarat ürünü haline getirerek karar vericilere sunulması, kültürel istihbaratın önemli alanlarıdır.

Terörün oluşumunda ve beslenmesinde toplumsal ayraçlar, toplumsal kazançlar ve menfaatler, temel yaşamsal farklılıklar ve hak iddialarının olduğunu görürüz. Terörle toplumsal bir kurtuluş sağlanamaz.

Terör genellikle kültürel ve etnik farklılıklardan ortaya çıkar. Terörün kadrolarında profesyonel ordu yapılanması yoktur. Teröristler gerilla taktik ve tekniklerini uygularlar. Terör elamanlarını silah zoruyla korkutarak, zorla kaçırarak, ikna ile razı ederek temin eder. Terör olaylarında en önemli husus teröristlerin eylemlerini gerçekleştirmeden önlenmesidir. Bunun için de farklı istihbarat teşkilatlanmalarına ihtiyaç vardır. Bunlardan en önemlisi de kültürel istihbaratın geliştirilmesidir. Kültürel istihbarat, zihinler eve kalplere hitap ettiği için insana dayalı haber alma imkân ve kabiliyetini artırır.

Birçok ülke orduları terörle mücadelede kültürel istihbarat zafiyetleri ve bu istihbarata yeterli önem vermedikleri için başarılı olamamıştır.  Örneğin; ABD’nin 9-11 Eylül olaylarından sonra Afganistan’da başlattığı harekatta görüyoruz. ABD ordusunun Afganistan’da yaşadığı kâbusun sebebi ne Afganistan coğrafyası ne Taliban’ın askeri varlığı ne de Afganistan’ın iklimiydi. Afganistan’da asıl düşman ABD ordusunun kültürel istihbarat konusundaki yetersizliğiydi. Ordunun temel gücünü oluşturan er, yüksek bir moral ile bölgeye intikal ettirildi. Askerlerde savaş arzusu ve intikam duygusu en üst seviyedeydi. Subay, astsubay, erler de dahil yetiştiği kendi kuralları, kültürleri, dilleri, gelenek ve görenekleri vardı.  ABD, böyle bir orduyu hiçbir yerel ve kültürel tatbiki bir eğitime tabi tutmadan çok farklı yetiştiği kültürün zıddı sayılabilecek bir kültürün içine bıraktı. Bu durum ABD ordusu üzerinde bir kültür şoku yarattı. Bu kültür ve verilen askeri kayıplar, ABD askerlerinin daha saldırgan ve askerlik mesleğini uygulamada daha amatör hale getirdi. Böyle olunca ABD askerleri gördüğü herhangi bir insanı terörist kabul edip tetiği çekmede tereddüt etmedi. Bu tür amatör uygulamalar ABD ordusunu her geçen gün zora soktu. ABD ordusu halkın desteğini kaybettikçe Taliban’ın gücü ve direnci arttı. ABD ordusu halkı karşısına aldıkça savaştığı cephe sayısı arttı. ABD ordusunun kayıpları arttıkça intikam temelli krizler kişiselleşti, nefrete dönüştü. Böylece durum daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı. Kısaca ABD ordusunun Afganistan’da yaşadığı durum tamda böyleydi. Bu durumun en önemli nedeni ABD ordusunun kültürel istihbarat eksikliğiydi. Afganistan’ın köylerinde durum daha da kötüleşti. Afganistan köylerinde yapılan düğünlerde örf ve âdet gereği silah atılırdı. Köylüler gelenekleri gereği silah atıyorlardı. Silah sesini duyan ABD askerleri köyde terörist var diyerek köyü kuşattı, hedef göstermeksizin yoğun ateş altına aldılar. Düğünde gelinle damat da dahil onlarca kişi hayatını kaybetti. ABD askerlerinin bölgenin kültürünü bilmeyişi nedeniyle benzer yüzlerce olay yaşandı ve ABD ordusu için tek örnek Afganistan değildir. Aynı olaylar Irak’ta da öyle çirkinleşmişti. Şeytanın orduları diye Saddam tarafından lanse edilen ABD ordusu kültürel istihbarat eksikliği nedeniyle yaptığı amatörce davranışları Saddam’ı haklı çıkarmıştır. Halkta ABD askerlerine karşı nefret duygusu uyandırmış ve bilenmiştir.

ABD ordusu zaman içerisinde kültürel istihbarat eksikliğini fark etmiş, bu nedenle bölgenin kültürünü tanıma timleri oluşturmuştur. Bu timler 5 ila 9 kişiden oluşuyordu. Timlerde; 1 tim lideri, 1 sosyal bilimci, 2 analizci, 2 araştırma görevlisi vardır. Timlerde yerel dil ve coğrafyaya hâkim 1 personel de bulunuyordu. Tim personelinden bir veya ikisinin kadın olması konusunda çok hassas davranılıyordu. Bu timlerin asıl görevi bölgede bulunan karar verici makamlara kültürel istihbarat bilgilerini vermek ve askerleri eğitmek oluyordu. ABD ordusu Afganistan’da oluşturduğu bu timler sayesinde şunu fark ediyor; Afganlar, ataerkil bir toplum, kararları erkekler veriyor ama akşamları erkeklerin karar vermesinde asıl ve temel değişken fikirler Afgan kadınlarının oluyordu. ABD ordusu daha sonra tamamı kadın subay, astsubay ve erlerden oluşan başka ekipler oluşturuyor. Afgan kadınlarının sağlık, hijyen, sosyal ve cinsel sağlık sorunları için bilgilendirme ve destekleme bahanesiyle istihbarat toplamaya başlıyor. Afgan ailelerinin kadınlarını kazanmaya başlıyor. Ancak ABD ordusu bu konuda geç kaldığını sonradan anlıyor. Geç kaldığı için başarılı olamıyor ve Afganistan’dan çekilmek durumunda kalıyor. Bu nedenle çözüm ve başarı odaklı bir harekât yapmak için bölgenin kültürünü bilmek ve ona göre personeli eğitmek gerekiyor. Örneğin Yunanistan’da bir harekât yapacaksak, oranın kültürünü çok iyi bilmemiz gereklidir. Kültürel istihbarat konusundaki eksikliğin çıkaracağı fatura çok ağır olabilir. Bu nedenle mutlak bir zafer için taktik bilgi, askeri ve coğrafi haritalar çıkarmak kadar kültürel istihbarat haritası çıkarmakta önemlidir. Sınır ötesi operasyonlar icra eden yabancı ülke ordularına eğitim veren TSK personeli, jandarma, polis ve ilgili bakanlıkların personeli görev alacağı ülkenin kültüre istihbaratı hakkında eğitimlidirler. Müstakil görev alacak her birlikte bölge kültürünü tanıma timleri oluşturulmalıdır. Muhtemel etki ve ilgi sahamız olacak bölgelerle ilgili çalışmalar barış zamanında yapılmalıdır.