Tevfik ERDEM

Tevfik ERDEM

Tüm Yazıları

Literary Digest’den George Gallup’a Şaşırtan Anket Sonuçları

11 Mart 2019
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Earl Babbie, yöntem kitabının[1] örneklem bahsinde örneklemin kısa tarihini anlatırken iki Amerikan Başkanı’nın (Alf Landon ve Thomas E. Dewey) isimlerini verir ve bu Amerikan başkanlarını tanıyor musunuz, diye sorar. Sonra da Amerikan siyasi tarihinde kazanacağı öngörülen başkanların neden kazanamadıklarını Literary Digest dergisi ve kamuoyu araştırmacısı George Gallup örnekleriyle izah eder.

1890 ve 1938 yıllarında yayımlanan popüler dergi Literary Digest 1920’de, altı eyalete posta kartı göndererek Amerikan Başkanlık seçiminde W. Harding ve J. Cox’tan hangisine oy vereceklerini soran bir kamuoyu yoklaması yapar. Denekler telefon rehberinden, otomobil sahibi olanların kayıtlı listelerinden seçilir. Dergi geri dönüşlerden hareketle Harding’in seçimi kazanacağını doğru şekilde tahmin eder. Literary Digest anketlerin boyutunu geliştirir ve 1924, 1928 ve 1932’de doğru tahminlerde bulunur.

1936’da dergi en hırslı kamuoyu yoklamasını yürütür. Telefon rehberi, otomobil sahipleri ve şehir kulübü üye listelerinden anket uygulanacak kişiler seçilir[2] ve 10 milyon posta kartı gönderilir (ki gelmiş geçmiş en yüksek orandır bu hala aşılamamıştır). Dergi geri dönen 2.300 bin kişinin yani tüm örneklemin %23’ünün verdiği bilgiye dayanarak sonucu açıklar. Başkan Cumhuriyetçi aday Alf Landon’dır. Hayret verici biçimde Landon iktidardaki Roosevelt’e göre oyların %57’sini alıyor görünmektedir. Dergi editörü, devasa bir veriyi bilimsel bir yolla topladıklarını belirtir. Ancak anketler açıklandıktan iki hafta sonra yapılan seçimlerde seçmenler tarihi bir oy oranıyla (%62) Roosevelt’i ikinci kez tercih eder. Ankette %57 alan Landon sandıkta %38; ankette %43 alan Roosevelt ise sandıkta %62 oy almıştır. Bu kamuoyu yoklaması en büyük örneklem ve pahalı anket çalışması olmasının yanı sıra en büyük hata payını da %19 ile ortaya koymuştur.

Cumhuriyetçilerin posta kutularına daha yakın oturmasından demokratların posta ile gönderilen anketleri önemsemediklerine dair birçok soru dergi editörünün zihnini meşgul eder ama gerçekte bu yanlış öngörünün daha iyi bir teknik açıklaması vardır: Literary Digest tarafından kullanılan örneklem çerçevesi (sampling frame). Dergi, örneklem çerçevesini telefon aboneleri ve otomobil sahiplerinin isimlerinin yazılı olduğu listelerden seçmiştir. Anlaşılan sokaktaki vatandaş araba sahipleri gibi düşünmüyor ve Literary Digest okumuyordu.

1929’daki büyük ekonomik bunalım sonrası 1936 yılında araba sahipleri, dönemine göre lüks sayılan telefon abonesi listesi, şehir kulübü üye listesinden hareketle kamuoyunun görüşünü tahmin etmek bir sorun ortaya çıkarmaktaydı. Haliyle derginin oluşturduğu çerçevenin varlıklı insanlardan oluştuğu şüphe götürmüyordu. Seçim Amerikan tarihinin en kötü ekonomik bunalımının sonuna denk geliyordu. Oluşturulan örneklem hatırı sayılır bir yoksul kesimi hesaba katmamıştı, örneklemde kullanılan seçmenler genel seçmen nüfusu temsil etmiyordu. Seçim zamanı ülkedeki 9 milyon işsiz, varlıklı insanlar gibi düşünmüyordu. Yoksul insanlar Roosevelt’in ekonomik krizden çıkış için kurtarma planı olarak öne sürdüğü bir dizi ekonomik tedbiri içeren New Deal programını onaylıyordu. Digest’in anketi telefon aboneleri ve araba sahiplerini temsil ediyor fakat toplumun çoğunluğunu kesinlikle temsil etmiyordu.

1936 Seçimleri ismi kamuoyu anketleri ile eş anlama gelen genç bir saha araştırmacısını ortaya çıkardı: George Gallup. Gallup, Digest’in aksine Roosevelt’in kazanacağını doğru olarak tahmin etmişti. Üstelik bunu sadece 50 bin kişilik daha küçük bir örneklem ile yapmıştı. Öyleyse önemli olan örneklemin büyüklüğü değil evreni temsil etme kapasitesi ve yanlı denek seçiminin nasıl azaltılacağı hususuydu. Gallup’un kullandığı örnekleme tekniği kota örneklemesiydi. Kota örneklemesi, örneklemin karakteristiklerini bilmeye dayanır. Yani evrenin (araştırmanın yapılacağı toplum, şehir, kurum vb.) erkek oranı, kadın oranı, gelir durumu, zenginliği, yoksulluğu, yaşı hakkında bilgi sahibi olmaya dayanıyordu. Bu bilgiden hareketle evrenin küçük bir numunesi değişkenlerin oranına göre düzenlenerek oluşturuluyordu. Gallup örneklem seçiminde gelir düzeyini temel alıyor ve her bir gelir düzeyinin temsilini sağlıyordu. Gallup bu yolla 1936, 1940 ve 1944’de başkanlık seçimlerini doğru tahmin etti. 1948’e gelindiğinde hem Gallup hem de birçok araştırma şirketi hata yaptı.

Araştırma şirketlerinin 1948’deki hatalarının birçok sebebi vardır: İlk olarak çoğu araştırma şirketi Ekim ayının başlarında anket yapmayı bıraktı oysa seçime daha bir ay vardı, seçim 2 Kasım 1948 tarihinde yapıldı. Burada S. Demirel’in “siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” sözünü hatırlamamak mümkün değil. Ayrıca, şu anda (31 Mart 2019 seçimleri için) sıkça dile getirilen kararsız seçmenlerin ne kadar etkili olduğu ve bunların eşit dağılımının her zaman potansiyel bir sıkıntı ortaya çıkaracağını işaret eden bir durum vardır. 1948 seçimlerinde birçok seçmen seçim kampanyası boyunca kararsızdır ve bu seçmenler oy verme kabinlerine girdiklerinde oylarını Truman’a verirler. Gallup’un başarısızlığının arkasında yatan daha önemli bir sebep, onun örnekleminin temsil edilebilirliği ile ilgilidir. Kota örnekleme tekniği önceki yıllarda etkileyicidir ama bu teknik 1948’de onun yıkım sebebi olmuştur. Belirtildiği gibi bu örnekleme tekniği, toplam nüfus (yani oy verenler) hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Amerika’daki siyasi anketler nüfus hakkındaki bilgiyi esas olarak nüfus sayımı verilerinden alıyordu. 1948 yılında 2. Dünya Savaşı kırdan kente kitlesel bir göçe neden olmuştu, nüfusun karakteri kökten biçimde değişmişti. Oysa Gallup hâlâ 1940 yılının nüfus sayımı verilerini kullanıyordu. Şehir sakinleri daha demokratik oy vermeye meyilliydi. Bu yüzden onun anketinde kırsal oylar aşırı temsil ediliyor dolayısıyla demokratik oyların sayısı düşük tahmin ediliyordu.

Buradan çıkarılacak dersler neler olabilir? Yerel seçimlerin yapılmasına sayılı günler var, kararsızların hatırı sayılır oranlara (%20 bazen %25) ulaştığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı anketlere güvenmediğini, tanınmamış, adı duyulmamış şirketlerle de çalıştıklarını belirtti. Seçimlere sayı günler kala projektörler anket şirketlerine çevrilmiş durumda. Peki onların bu seçimler hakkındaki öngörüleri neler?

 

 

[1]Babbie, Earl (2004), ThePractice of SocialResearch, 10th Edition, Wadsworth&Thomson, Belmont, CA, USA.,p.181-182

[2] Bu ve ilerleyen bölümlerdeki bazı bilgiler için kaynak: https://www.math.upenn.edu/~deturck/m170/wk4/lecture/fdr-landon.html (erişim tarihi:  7.3.2019)

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA