Yayına hazırlayanlar: Zeynep Defne YAVUZ - Burak SIRAKAYA
*Dr. Cenk Pala
Dünyada pandemi sonrasında enerjinin önemi ve enerji üzerinden politikaların önemi yeniden artmaya başladı. Rusya - Ukrayna savaşını çok net bir biçimde desteklenerek bir şekilde yeni dünya düzeni ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Rusya bu oyunun kaybedeni olsun diye ambargolar ve fiyat sınırlamaları getirilmeye çalışılsa da Putin bir şekilde Çin'le anlaşarak yüze yakın tankeri, petrol tankeri haline getirip Hindistan'a ve Çin'e satmaya başladı. Rusya, özellikle doğalgazını Çin'e göndermek için uğraşıyor. Türkmenistan’ın gazını Çin'e yönlendirmek için çabalıyor. Kazanan taraf Çin oluyor.
Şunu tespit etmek lazım. Niye bu kadar savaş var, çip krizi neden kanal krizlerine dönüştü, ne oluyor da aynı anda petrol, doğal gaz, enerji taşıma yollarında eş zamanlı bir sabotaj, jeopolitik sorunlar, savaş, karışıklıklar yaşandı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, hayatlarında hiç görmedikleri kadar yüksek bir enflasyonla karşılaştılar. Bu oran %9. Yıllık olarak şu an %3’ün altına geriledi. Amerika’da Kasım ayında seçim var. Trump’ın gelme ihtimali Biden’ın iki katı.
Önemli olan, Avrupa Birliği Ukrayna savaşında çok ciddi anlamda bir hata yaptı. Stratejik hatalardan birisi Rusya'yı dışarıda bırakarak hemen hızlı bir şekilde Rus gazı yerine başka kaynaklar bulabilmekti. Amerika, Avrupa’ya doğalgazı Rusya’dan değil benden al demek istiyor. Avrupa Birliği'nin 2023-2027 yılları arasında 600 milyar metreküp civarında daha gaz bulması gerekiyor. Ama Avrupa Birliği'ne baktığımızda gazdan kaçış var. Fosil yakıtların sonu geldi. İtalya, Fransa, Almanya gibi büyük gaz tüketicileri her ne kadar yenilenebilir enerjide de çok iyi olsalar da Rusya'yla özellikle ucuz gaz alışveriş yapan ülkeler sıkıntılı. Rusya'dan gelen gazın açığını hala tamamlayamadılar. Avrupa, 2024 yılında 60 milyar metreküp daha gaz bulmak zorunda. Bütün piyasaları yeniden hareketlendirecek olan şey doğalgazın tedariği.
Doğalgaz fiyatlarının düşük seyrediyor olması biraz havayla ve iklim koşullarıyla ilgili. Avrupa'da bir hafta sert kış oldu. 2024’ün böyle geçmesi durumunda en azından depoları dolu ve daha fazla acil spot piyasalardan gaz almak zorunda kalmayacaklar. Yapılan hesaplamalara göre 2023-2027’de 600 milyar metreküp gaza ihtiyaç duyacak olan Avrupa Birliği'nin, 2028-2040 yıllarında 2.5 trilyon metreküp yani bugünden 2040 yılına kadar toplam 3.1 trilyon metreküp gaza ihtiyacı olduğu düşünülüyor. Bu da yılda 180 milyar metreküp ediyor. Avrupa’nın daha uzun vadeli sözleşmeyle gaz bulması gerekiyor. Yaşanan büyük enerji krizi, 1 metreküp doğalgazın 1.500 dolara satıldığı dönemin ardından herkes Rusların yeniden devreye girmesini istiyor. Arka planda görüşmeler yapılıyor.
Avrupa Birliği ihtiyacı olan doğalgazın sadece %32’lik bir kısmının tedariğini imzalamış. Avrupa Birliği ayak diriyor. Amerika diyor ki benim enerjiyi sana satabilmem için minimum 10 ila 15 yıl bana uzun vadeli kontrat ile gelmen lazım ki benim enerji yatırımcılarım, enerji sıvılaştırma tesislerim, üretilen gazı alıp tesislere götürsünler ve orada senin için yeni bir üretim yapsınlar. Avrupa Birliği bu teklife yanaşmadı.
Önümüzdeki bu yıl çok kritik. 2024 ve 2025 Amerika'nın aynı zamanda Rus Gazprom’un da sıvılaştırılmış doğalgaz piyasasındaki uygulamalarını biliyor. Rusya-Amerika savaşını da enerji pazarından izleyeceğiz. Doğalgazdan vazgeçilmesi mümkün değil. Kömürü doğalgazla ikame edeceğiz. Bir gecede yenilenebilir enerji gelmeyecek. Asıl amaç doğalgazı daha yeşil yöntemlerle geliştirmek. Karbondioksitin metan içeriğini azaltarak Ozon'a verdiği etkiyi azaltmak. Ama doğalgazın etkisi hiçbir zaman azalmayacak. Elektriğin nasıl üretileceği şuan tartışmalar arasında. Nükleer de bir donma dönemi yaşanıyor. Nükleer enerji ile ilgili de 2024’te çok hareketli günler görmeyi bekliyoruz. Avrupa Birliği'nin bazı ülkelerinin, kendi enerji krizlerini yenilenebilirle çözemeyeceklerini anladıklarında Rusya-Ukrayna savaşının bitmesi durumunda Rusya'dan tekrar doğalgaz alma durumları ortaya çıkabilir.
Putin akıllı bir taktik izleyerek şunu yapabilir. Kendisini 2022’de gazı kesmekle suçlayan Avrupa şirketleri yaklaşık 200-300 milyar euroluk zarar ettiler ve Gazproma dava açtılar. Putin burada doğalgaz fiyatlarını hiç kimsenin beklemediği kadar düşük tutarak Avrupa Birliği'nin Amerika'dan zorla almak zorunda kaldığı LNG’nin önünü kesmek isteyebilir.
Ama Rusya şunu biliyor. Avrupa pazarına dönmek için iyi bir zamanlama yapması gerekiyor. Bu savaşlar ve kanal krizleri buradayken Rusya'nın 2024’te tekrar Avrupa pazarına dönmek için hamle yapmasını bekliyorum. Uzlaşma yoluna gitmek ve dava açan Avrupa ülkelerine çok uygun fiyatlarla gaz vermek şeklinde gerçekleştirilebilir. Amerika’nın çok hoşuna gitmeyecek bir durumdan bahsediyoruz. Amerika, Avrupa Birliği'nin en az %60-65 doğalgaz ihtiyacının uzun vadeli kontaklaklarla ABD LNG’sine bağlanmasını istiyorlar.
2024’te Savaş LNG üzerine olacak
Savaş, bu sene özellikle 2024 içinde LNG üzerine olacak. Petrol zaten ayrı bir savaş. Petrolün fiyatını Amerika mümkünse 70$ civarında tutmak isteceyek. Araplar ve birlikte çalıştıkları Ruslar da kesintilerle Amerika'ya itiraz ederek 90$-100$ bandı arasına getirmeye çalışacaklar. Orada zaten ciddi bir kapışma var. Amerika açısından fiyatın 70 dolarlarda tutulması kendi ekonomisi açısından çok önemli. Hem de ucuza stoklama yapıp stratejik petrol rezervini de doldurup bu tür kriz anlarında dünyaya petrol satarak para kazanıyor. Hem de piyasayı kontrol altına alıyor. Umarız savaş İran'a doğru sirayet etmez. Yoksa takip ettiğimizde İsrail Lübnan’ı yok etmek istedi. Bir tek Ürdün orada İsrail'le her zamanki ilişkisi içinde ayakta kalabilir. Suriye'nin ve Lübnan’ın bu haliyle yaşayabilme ihtimali yok. İsrail'in bu saldırıları karşısında ve Amerika ve İngiltere'nin de desteğiyle burada İran'a kadar genişleyen bir savaş var. Bizim orta hat dediğimiz, orta kuşak dediğimiz Azerbaycan'dan gelecek petrolün ve doğalgazın da önünü kapatabilecek bir jeopolitik riske dönüşebilir.
2024’te Türkiye Enerji Konusunda En Kritik Ülke Haline Gelebilir
Eğer Rusya tekrar oyuna dönecekse Türkiye Ruslarla beraber şu anda kurmakta olduğu Türkiye gaz hattında avantajlı hale gelebilir. Avrupa Birliği'nin Ukrayna sonrasında Avrupa'ya gaz satan ülkesi konumuna gelebilir. Hem Azerbaycan'dan daha fazla gaz hem Türkmen gazını getirmek gibi ve tabii ki Karadeniz gazı gibi imkanlarla Türkiye bir anda Avrupa Birliği açısından en kritik ülke haline gelebilir. Saçma sapan projelerle uğraşılacağına boru hattı yatırımlarını tamamlamış Türkiye'nin dışarıda bırakılmasını anlamak mümkün değil. Türkiye'nin bir an önce Karadeniz gazının belli bir kısmını Balkanlara ve Avrupa Birliği'nin birkaç ülkesine satmasını faydalı görüyorum. Güvenilir bir üretici ve güvenilir bir koridor olarak Türkiye'ye çok faydası olacağını düşünüyorum. Bunca jeopolitik savaş ve bunca enerji yolundaki tıkanma, Türkiye'nin yaratacağı çözümlerle mutlaka Avrupa’nın gaz krizini de ciddi etkileyecektir. Bakü-Ceyhan’ın ve Azerbaycan'dan gelen boru hattının ve Türkiye üzerinden Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden yapılan bağlantıların çok ciddi bir anlam ifade edeceğini düşünüyorum. Türkiye'de BOTAŞ kendi sistemini, sistemindeki boşluklarını, en az 15 milyar metreküp gazı hemen Avrupa'ya satabilecek şekilde yeniden yapılandırması gerekir. Ve bu Botaş’ın liderliği alması anlamına geliyor. Çünkü Azerbaycan’ın da aynı zamanda Avrupa'yla yürüttüğü müzakerelerin bir parçası dolayısıyla, Azerbaycan Avrupa'dan uzun vadeli 10 yıllık sözleşme almadan diğer sahaları geliştirmeyecektir. Ve Türkmen gazının gelmesine de müsaade etmeyecekler. Burada BOTAŞ kendi sistemini de ihracata doğru ayarlayabilir ve ticaret şirketi haline getirebilirse Avrupa doğalgaz ticaretinde de çok önemli bir konuma gelinebilir diye düşünüyorum.
*Türkiye'de enerji ve enerji güvenliği konularında önde gelen isimlerden biridir. Kariyerine 1990-1997 yılları arasında Gazi Üniversitesi'nde Ekonomi Tarihi ve petrol & enerji ekonomisi alanlarında akademisyen olarak başladı.
1997 yılında Türkiye'nin BOTAŞ Petrol A.Ş. bünyesine katıldı.
2001 yılında Strateji ve İş Geliştirme Başkanı olarak atandı.
BTC Ham Petrol P/L Projesi, Türkiye-Yunanistan (ITG) Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, Türkiye-Yunanistan- dahil olmak üzere çeşitli boru hattı projelerinin ön fizibilite, fizibilite, pazarlama, finans, hukuk çalışmaları ve lobi faaliyetlerini yürütmüştür.
Dr. Cenk Pala, 2008-2013 arasında Alman gaz şirketi E.ON Ruhrgas AG'de Genel Müdürü oldu.
2011'den 2016'ya kadar Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) Türkiye Temsilcisi olarak çalıştı.
Gazprom iştiraki South Stream Transport BV'ye TürkAkım Projesi Devlet İşleri Koordinatörü olarak Ocak 2017'de katıldı ve Eylül 2018'e kadar Gazprom'da kaldı.
EQUINOR Turkey BV'ye yönetici oldu.
Enerji sektörü üzerine uluslararası konferanslarda üretken bir konuşmacıdır ve aynı zamanda akademisyen enerji ekonomisi, petrol tarihi, petrol krizleri, bölgesel ve küresel boru hattı siyaseti, küresel petrol ve gaz sektörü üzerine çok sayıda eser yayınlamıştır. Dr. Pala, Gazi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden lisans ve yüksek lisans derecesine ve Hacettepe Üniversitesi'nden doktora derecesine sahiptir.