Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr
Askeri Boyutlarıyla Filistin – İsrail Savaşı
Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran’da şehit edilmesi sonrası gelişmeler tartışıldı.
05 Ağustos 2024 18:00

Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Askeri Boyutlarıyla Filistin – İsrail Savaşı” başlıklı panel düzenlendi. Oturum başkanlığını SDE Başkan Yardımcısı Alper Tan’ın yaptığı panelde, konuşmacılar arasında SDAV başkanı Sinan Tavukcu, Gazze’li akademisyen Doç. Dr. Halid El Uveysi, Gazzeli akademisyen ve Filistin Diplomasi Merkezi Koordinatörü Doç. Dr. Zahir Elbek İran uzmanı Dr. Mehmet Koç, ve Filistinli Gazeteci yazar Muin Naim yer aldı.

Toplantının başında oturum başkanı Alper Tan, şehid İsmail Haniye’yi büyük bir mücahit ve hayatını Filistin davası ve mücadelesine adanmış biri olarak nitelendirdi. Gazeteci Alper Tan daha önce de Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz er-Rantisi gibi Hamas’ın büyük liderlerinin şehid edildiğini fakat bu tür olayların Hamas’ın mücadelesi hususunda olumsuz bir etki yaramaktan ziyade bu mücadeleyi daha da şiddetlendirip kuvvetlendirdiğini vurguladı.

Panelin ilk konuşmacısı toplantıya Katar’ın başkenti Doha’dan katılan Filistinli Gazeteci yazar Muin Naim İsmail Haniye’nin şehadeti sonrası İslam dünyasında oluşan tepkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Katar’dan bağlanan ve İsmail Hanniye’nin cenazesine katılan Naim Katar’da yapılan cenaze merasimindeki izlenimlerini aktararak Katar Emirliği’nin İsmail Haninye’nin şehadetinin ilk haberi ulaştığında, onun defnedilmesi konusunda her türlü desteği verdiklerini ayrıca ailesi, nerede defnedilmesini istiyorsa her türlü desteği sağlayacaklarını açıkladığını ifade etti.

Muin Naim konuşmasının devamında İsmail Haninye’nin şehadeti sonrası İslam dünyasında oluşan tepkileri şöyle yorumladı:

“Cenazeyi törenine katıldığımda iki önemli husus dikkatimi çekti: Türkiye başta olmak üzere tüm İslam dünyasından üst düzey katılım sağlandı. Öte yandan bir gün öncesinde Tahran’da 3 milyon insan orada yapılan cenaze törenine katıldı ki bu sayıda insanın cenaze törenine katılmış olmaları Filistin konusunda Müslümanların, birlik içinde hareket ettiklerinin İsrail ve müttefiklerine olayın ciddiyetinin yansıtılması konusunda büyük bir göstergedir”.

Gazeteci Naim suikastın nasıl gerçekleştirildiği sorusuna ilişkin, suikast ile ilgili her ne kadar farklı görüşler olsa da yine içerden bir destek olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığının altını çizerek bu konuda İran’ın sorumlu olduğunu belirtti.  

Naim konuşmasının bitiminde İsmail Haniye’nin şehadeti sonrası bir boşluk oluştuğunu fakat Hamas’ın mücadelesinde herhangi bir değişiklik olmadan eskisi gibi devam edeceğinin altını çizdi.

 “İsrail açısından Aksa tufanı” konusunu SDAV başkanı Sinan Tavukcu değerlendirdi.

SDAV başkanı Sinan Tavukcu olayın tarihsel arka planına değinerek 7 Ekim’de Yom Kippur Savaşında olduğu gibi İsrail’ın hazırlıksız yakalandığını tam da bu savaşın yıl dönümünde şoke girdiklerini ifade etti. 

Bu süreçte Hamas temas grubunun çalışmalarını da ele alan Tavukcu şu ifadeleri kullandı. “Çok güzel çalışmaların yürütüldüğü süreçte, bazı ülkeler Filistin’i resmen tanıdılar. Bu kapsamda uluslararası muhkemlerde İsrail’e karşı davalar açıldı ve başarı ile devam edildi. Neticede Filistin hem sahada hem de masada başarılı bir şekilde süreci yürütmeyi başardı.

Karşı taraf İsrail ve hükümetin başında bulunan Netanyahu ise içeride halk ve muhalefet tarafından sıkıştırıldığı için bir hamle yapma gereği hissetti. Bu yüzden ABD’ye giderek kongrede konuşma yaptı ve kendi ülkesinde içerden alamadığı desteği ABD’den alarak dünyayla paylaştı.”

Tavukcu konuşmasında İsrail’in egemen bir devlet olmadığını vurgulayarak, “İsrail başı sıkıştığında her zaman farklı olaylar üzerinden kendisine ve batıya karşı İran’ı büyük tehdit ve tehlike olarak gösterip destek almaya çalışıyor. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman İsrail’in egemen bir devlet olmadığını gösteriyor, dolayısıyla egemenliği olmayan bir devletin geleceği de yoktur. Çünkü egemen bir devlet kendi güvenliğini sağlayan devlet demektir. Depolarında mermisi bile olmayan bir hükümet, ABD silah ve yardımını kestiği zaman kendini savunmaktan aciz kalacaktır. İsrail’de son günlerde Filistinli birine cezaevinde tecavüz olayı yaşandı. Olayın ardından 9 İsrail askeri tutuklandığı zaman aşırı sağcılar, bakanlar ve milletvekilleri ile üssü basarak tecavüzcülere sahip çıktılar. Sonrasında askerler bunları başka bir yere naklettiği zaman yine bu grup bu sefer silahlarla bastılar. Bu olaydan sonra genelkurmay başkanı bunu bir isyan ve devlete başkaldırı olarak nitelendirdi. Bunun devamı gelecek. Gazze savaşı sırasında aşırı sağcılara on binlerce silah dağıtıldı, ateşkesin yapıldığında veya savaşın bittiğinde İsrail’in kendi savaşı ve iç çatışması başlayacaktır.” diye konuştu.

Panelin bir diğer konuşmacısı Gazze’li akademisyen Doç. Dr. Halid El Uveysi ise İsmail Haniye suikastının nasıl gerçekleştirildiği, Haniye’nin şehadeti sonrası Filistin davasının nasıl ilerleyeceği konular üzerinde durdu. 

El Uveysi İsamil Haniye suikastı ile ilgili olarak benzer olayların daha önce de yaşandığını ve Hamas’ın liderlerine yönelik suikast düzenlenmesini İsrail’in önemli bir stratejisi olarak nitelendirerek daha önce çocuklarını ve torunlarını katleden İsrail şimdi ise kendisini hedef aldığını söyledi.

El Uveysi konuşmasında Hamas hızlı bir şekilde yeni bir lideri seçeceğini ifade ederek, “İsrail Hamas’ı yenmek için sivilleri öldürmeye devam etti ama başaramadı ve bütün Gazze'deki insanlar Hamas’ın arkasındayız diyorlar. İsrail, belki Hamas bu şekilde kaybedecek ve vazgeçecek diye, liderleri hedef alıyor ama yine da başarısız oldu ve Hamaslı liderler tarafından ‘bütün liderler şehit olsa bile biz bu davadan asla vazgeçmeyeceğiz’ diye açık bir şekilde açıklama yapıldı.” diye konuştu.

Bundan sonraki süreçte Haniye şehadetinin Filistin davasını nasıl etkileyeceği ve nasıl devam edeceği konusunda ise Filistinli akademisyen Doç. Dr. Zahir Elbek konuştu.

Elbek Hamas liderlere yönelik suikastların kısa tarihçesini anlatarak Filistin davasının geleceği hususunda şu ifadeleri kaydetti.

“1948’de Müslümanların haklarını tüm dünyanın gözü önünde gasp ederek hukuksuz bir şekilde bağımsızlığını ilan eden Siyonist İsrail, o zamandan beri bölgeyi sürekli istikrarsızlığa sürükledi. İşgalciler, Filistin’i özgürleştirmeyi amaçlayan Birinci İntifada’dan bu yana Hamas liderlerini suikastlarla öldürüyor. Son yirmi yılda önemli ölçüde artan suikastlar sonucunda birçok tarihi ve önemli isimler şehit oldu. Filistin davasının önderlerinden, hayatı boyunca bu dava için mücadele eden, emek veren Hamas Siyasi Büro Lideri İsmail Haniye Gazze’deki şehitler kervanına katıldı. Bu durumdan Filistinli ve Gazze’liler olarak son derece üzgünüz ve acımız çok büyük. Filistin halkı sadece siyasetçi değil bir baba kaybetti ama Filistin halkı bu kadar katliama, soykırıma uğramasına rağmen umutsuz değil. Çünkü bizim geçmişten bir tecrübemiz vardır. 31 Temmuz’da İran’ın başkenti Tahran’da İsrail’in işgali sonucu öldürülen Hamas Siyasi Bürosu Lideri İsmail Haniye, öldürülen ilk Hamas üyesi değildi. Siyonist İsrail, birçok kez Filistin direnişini acımasızca öldürmeye çalıştı. Filistin direnişinin en önemli liderlerinden Şeyh Ahmed Yasin ve eski Hamas lideri Dr. Abdülaziz El Rantisi, Halid Meşal, Yahya Ayyaş,  Salih el-Aruri, Adnan el-Gül, Reyyan gibi çok sayıda isimler bu yolda işgalciler tarafından şehid edildiler. Onca yıl Gazze’de yaşamış biri olarak bu isimlerin şehid olmasına bütün Filistinlilerin üzüldüğünü söyleyebilirim. Şehidimiz onurumuzdur. Günümüzde arkaya dönüp baktığımızda, 1987 yılında kurulan Hamas direnişin kurucusu olan yedi kişinin hepsi şehit olmasına rağmen direniş örgütü daha da güçlenmektedir.”

Panelin son konuşmacısı İran uzmanı Dr. Mehmet Koç İsmail Haniye’nin şehadetinde İran’in rolünü değerlendirdi.

Dr. Mehmet Koç, İsmail Haniye suikastı ile ilgili İran’ın rolünü anlatarak, “Bu suikastın aydınlanması için soruşturmalar başlamış ve şu ana kadar yaklaşık 24 kişi tutuklanmış ve sorgulamalar devem ediyor. Daha önce benzer olaylar oldu. içerden işbirliği ile yapılmıştı dolasıyla bu sefer de içerden bir destek olduğu kesin” dedi.