Veyis Güngör*
Avrupa, başta Almanya olmak üzere, 2024 yılına çiftçilerin sokak protestolarıyla girdi. Şubat ayında Brüksel’de Avrupa Parlamentosu önünde yapılan gösterilere, Fransa’daki protestolar eklendi. Berlin, Paris, Brüksel sokakları çiftçiler tarafından işgal edildi. Protestolara destek, diğer Avrupa ülkelerinden, İtalya, Polonya, İspanya, Danimarka, İsveç ve Hollanda çiftçilerinden de geldi. Çiftçilerin kitlesel protestolarının, bazı Avrupa ülkelerinde yapılacak milletvekili ve yerel seçimler yanı sıra Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi hız kazanması, yoruma muhtaçtır. Bu makalede, çiftçi gösterilerinin arka planına değinilerek, çiftçi hareketlerinin Hollanda örneğinden hareketle diğer Avrupa ülkelerinde de yeni siyasi oluşumları beraberinde getirip getirmeyeceği üzerinde durulacaktır.
Çiftçiler ne istiyorlar?
Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı çiftçi hareketlerinin taleplerini incelediğimizde genel olarak şu başlıklar ortaya çıkmaktadır:
Adil fiyat belirlenmesi: Çiftçiler, ürünlerinin satışından elde ettikleri gelirin adil olmasını ve yaşam standartlarını sağlayacak seviyede olmasını istemektedirler. Pazardaki fiyat dalgalanmaları ve düşük fiyatlar çiftçilerin karşılaştığı önemli zorluklar arasındadır.
Sürdürülebilir tarım uygulamaları: Çiftçiler, çevre dostu tarım uygulamalarını teşvik eden politikaları desteklemek istiyorlar. Doğal kaynakların korunması, toprak kalitesinin ve doğal çeşitliliğin korunması, su kaynaklarının etkin kullanımı gibi konular, çiftçilerin öncelik verdiği alanlar arasında yer almaktadır.
Destekleyici tarım politikaları: Çiftçiler, hükümetlerden tarım politikalarının çiftçileri destekleyici ve onların faaliyetlerini sürdürülebilir kılacak şekilde olmasını beklemektedirler. Tarım destekleri, tarım sigortaları, arazi kullanımı politikaları gibi alanlarda adil ve etkili politikalar talep edilmektedir.
Teknolojik gelişmelere erişim: Çiftçiler, verimliliklerini artırmak ve daha sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimsemek için teknolojiye erişimlerinin olmasını istemektedirler. Tarım makineleri, dijital tarım uygulamaları, genetik modifikasyon gibi teknolojilerin yaygınlaştırılması çiftçilerin beklentileri arasında yer almaktadır.
Pazar erişimi ve ticaret fırsatları: Çiftçiler, ürünlerini pazarlayabilecekleri güçlü ve adil ticaret ilişkileri ve ortamı istemektedirler. Dış ticaret anlaşmaları ve ihracat fırsatları, çiftçiler için önemli bir konudur.
Bu ve benzeri isteklerle, çiftçilerin daha sürdürülebilir, karlı ve adil bir tarım sektörü oluşacağına inanmaktadırlar. Çiftçilerin bu talepleri, Avrupa’da yüksek enflasyonla birlikte alım gücü krizinin ortaya çıktığını göstermektedir. Ukrayna-Rusya savaşının da etkileri hem vatandaş üzerinde hem de çiftçiler üzerinde görülmektedir.
Çiftçi hareketlerini kimler desteklemekte?
Avrupa'da dalga dalga yayılan çiftçi protestolarının arkasında çeşitli kuruluşlar ve partnerlerin olduğu bilinmektedir. Her ülkede yapılan çiftçi protestosu ayrı ayrı yorumlanacağı gibi, Avrupa’daki çiftçi protestolarının genel olarak destekleyen unsurlar şunlardır:
Çiftçi birlikleri ve sendikalar: Avrupa'da çiftçileri temsil eden birçok sendika ve birlik bulunmaktadır. Bu kuruluşlar, çiftçilerin haklarını ve çıkarlarını savunmak, politika yapıcılarla ilişki kurmak ve tarım politikalarını etkilemek için faaliyet gösterirler. Çiftçi sendikalarının, protestoların organizasyonunda ve yönlendirilmesinde etkili oldukları söylenebilir.
Lobileri ve sektör temsilcileri: Çiftçileri temsil eden lobiler ve sektör temsilcileri de gösterileri desteklemektedir. Çiftçi haklarını koruyan bu kuruluşlar, genellikle çiftçilerin çıkarlarını politika yapıcılarla müzakere ederler ve sektörün çıkarlarını savunurlar.
Politikacılar ve siyasi partiler: Bazı ülkelerde, örneğin Hollanda’da, çiftçi protestoları politikacılar ve siyasi partiler tarafından desteklenmektedir. Diğer Avrupa ülkelerinde de politikacılar, çiftçilerin sorunlarına dikkat çekmek veya onların desteğini kazanmak amacıyla protestoları desteklemekte, protestolarda yer almaktadır.
Toplum ve halk desteği: Bazı Avrupa ülkelerinde çiftçi protestolarının arkasında, geniş halk desteği de bulunmaktadır. Özellikle toplumda çevre sorunları, gıda güvenliği, kırsal kalkınma gibi konulara duyarlı olan sosyal gruplar çiftçi protestolarını desteklemektedirler.
Uluslararası Organizasyonlar ve Kampanyalar: Bazı durumlarda, çiftçi protestoları uluslararası ölçekte de desteklenir veya etkilenir. Örneğin, uluslararası çevre örgütleri veya gıda güvenliği savunucuları çiftçilerin haklarına destek vermek için kampanyalar düzenleyebilirler veya protestolara katılabilirler.
Çiftçi hareketlerinden siyasi oluşumlar çıkar mı?
Hollanda’da üç, dört yıldır devam eden çiftçi hareketleri Vatandaş Çiftçi Hareketi (Boer Burger Beweging) BBB’yi ortaya çıkardı. BBB, adından da anlaşılacağı üzere çiftçi çıkarlarını önceleyen, savunan ve koruyan bir siyasi harekettir. BBB, kurulduğu ilk yıl, Hollanda’da İl Genel Meclisi seçimlerine girmiş ve seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştı. Hollanda’da Senato üyelerinin İl Genel Meclisleri tarafından seçilmesi ve BBB’nin birinci parti olması, siyasi dengelerin değişeceği yorumunu beraberinde getirmişti.
Avrupa’da son aylarda görülen çiftçi hareketlerinin Hollanda’daki çiftçi hareketi oluşumu ile sonuçlanıp sonuçlanmayacağı hem siyasiler hem uzmanlar tarafından tartışılmaktadır. Buna göre aşağıdaki faktörler sonucu yeni siyasi hareketler ortaya çıkabilir. Bunlar:
Çiftçilerin endişeleri: Çiftçilerin gelir kaynakları, pazar erişimi, düşük fiyatlar, çevresel düzenlemeler gibi endişeleri devam ederse, bu tür bir siyasi hareket oluşabilir.
Toplumsal duyarlılık: Toplumun genelinde, çiftçilerin karşılaştığı zorluklar hakkında artan bir farkındalık ve destek olursa, bu da bir çiftçi hareketinin ortaya çıkmasını teşvik edebilir.
Siyasi ortam: Tarım politikaları ve çiftçilerin politik temsil edilmesi ya da seslerinin duyurulması konularında da bir istek olursa, bu da çiftçilerin toplumsal ve politik eylemlerine yönelmelerine neden olabilir.
Liderlik ve örgütlenme: Güçlü liderlerin ve örgütlenmiş grupların varlığı, çiftçi hareketinin oluşumunu destekleyebilir. Bu liderler, çiftçilerin sesini duyurmak ve çiftçi haklarını savunmak için bir araya gelmelerine yardımcı olabilirler.
Hollanda'daki BBB'nin etkisi ve başarısı, diğer Avrupa ülkelerinde benzer hareketlerin ortaya çıkmasını teşvik edebilir veya bu ülkelerdeki çiftçileri daha fazla harekete geçirmek için bir örnek olabilir. Ancak, her ülkenin kendine has koşulları vardır ve böyle yeni siyasi hareketlerin ortaya çıkıp çıkmayacağını belirleyen bir dizi yerel faktör bulunmaktadır.
Çiftçiler ve aşırı sağ
Avrupa'da çiftçilerin ve aşırı sağ hareketlerin ilişkisi karmaşık olup farklı nedenlere dayanmaktadır. 22 Kasım 2023 milletvekili seçimlerinden birinci parti çıkan Hollanda Özgürlükçü Parti PVV, Avrupa Birliği kararlarını tanımama, Lahey’deki elitlerin değişmesi ve küresel baskılara hayır söylemleriyle Hollandalı çiftçilerin oylarını almayı başarmıştı. Bununla, Vatandaş Çiftçi Hareketi BBB İl Genel Meclisi Seçimlerindeki üstünlüğünü de kaybetti. Böylece Hollanda örneğinde çiftçilerin aşırı sağ ve ırkçı parti PVV ve lideri Wilders tarafından kullanıldığı görüldü.
Çiftçilerin aşırı sağ partiler tarafından yönlendirilmesinde rol oynayan bazı faktörler şu şekilde görülmektedir:
Mülteci akımı, göç ve kültürel değişim: Avrupa'da yaşanan mülteci ve göç dalgaları ve bunun getireceği kültürel değişim, bazı çiftçi topluluklarında korku, endişe ve belirsizlik duyguları oluşturur, varsa artırabilir. Aşırı sağ hareketler, bu endişeleri suiistimal ederek mülteci ve göçmen karşıtı ve ulusalcı, ırkçı mesajlarını çiftçilere iletebilirler.
Ekonomik zorluklar: Tarım sektöründeki ekonomik zorluklar devam ettiği sürece, özellikle küçük ve orta ölçekli çiftçiler için büyük bir endişe oluşabilir. Düşük gelir, artan maliyetler ve rekabet, bazı küçük ölçekli çiftçileri ekonomik olarak savunmasız hale getirebilir. Bu da aşırı sağ hareketlerce kullanılıp, çiftçilere gerçekleşmesi zor vaatler verilerek onların desteği alınabilir.
Tarım politikaları ve Avrupa Birliği ilişkisi: Protestoya katılan küçük ölçekli çiftçilerin Avrupa Birliği'nin tarım politikaları ve düzenlemelerinden memnun olmamaları, aşırı sağ hareketlerin de, AB karşıtı ve ulusalcı politikalarıyla birleştirilip, kullanılabilir.
Toplumsal değişim ve değerler: Avrupa'da toplumsal değişim ve değerlerin evrimi, bazı çiftçilerin geleneksel tarım yaşam tarzlarına duyduğu nostaljik bağlantıyı güçlendirebilir. Aşırı sağ hareketler, bu nostaljik duyguları kullanarak toplumu geriye dönük milliyetçi ve muhafazakar değerlere yönlendirebilirler.
Elbette, her Avrupa ülkesinde çiftçilerle o ülkelerin aşırı sağ hareketlerinin ilişkileri farklı olup, genelleme yapmak zorlaşmaktadır.
Sonuç:
Hollanda’da yaşanan ırkçı parti PVV’nin çiftçilerin oylarını alması, bir çok politikacıyı ama özellikle Avrupa Parlamentosundaki Muhafazakarları derinden korkutmaktadır. Muhafazakarlar, çiftçilerin ve tarım bölgelerinde yaşayan vatandaşların oylarının aşırı sağ partilere kaymaması için büyük gayret sarf ediyorlar. Mevcut Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Komiseri Wopke Hoekstra’nın Hristiyan Demokrat oldukları göz önüne alınırsa, Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin önemi daha da anlaşılmaktadır. Siyasi heyelan korkusu söz konusudur. Zira, Avrupa Parlamentosu seçim sürecinde, aşırı sağ, gidişattan rahatsız kitlelere, tarımda yeniden istikrarı tesis edecekleri sözünü vererek oylarını alıp, Avrupa Parlamentosu’nda güçlü bir aşırı sağ blok oluşabilir.
Muhafazakarlardaki bu korku yanı sıra, bazı Avrupalı uzmanların da, ‘çiftçi savaşları’ olarak da tanımladıkları, siyasi ve sosyal gelişmeler “Tarım mı doğanın ve iklimin alanını belirleyecek, yoksa doğa ve iklim mi tarımın alanını belirleyecek?” ikilemini beraberinde getirmiştir. Bu ikilem esasen, tabiata hakim olduğuna ve onu istediği gibi kullanma hakkına sahip olduğuna inanan modern insanın da ikilemidir. Kimin kazanacağını hep birlikte göreceğiz.
*Veyis Güngör-Siyaset Bilimci
Eğitim Bilgileri
-1990 yılında Amsterdam Üniversitesi Pedagoji Fakültesinden (Master) mezun oldu.
İş Deneyimleri
-Hollanda Türk Akademisyenler Birliği Vakfı (1990) ve Amsterdam Türkevi Derneği (1992) kurucu başkanı.
-Hollandaca ve Türkçe olarak ‘Türkevi Dergisi’ni yayınladı.
-Bir grup sosyal bilimciyle, Avrupa Türkleri sosyolojisi üzerine hazırlanmış doktora tezlerini de yayınlayan, Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi’ni kurdu.
-2006 -2014 yıllarında UETD (Avrupalı Türk Demokratlar Birliği) Hollanda başkanlığı yaptı.
-Hollanda Türkevi Topluluğu Başkanlığını yürütmektedir.
-Hollanda’da yayınlanan aylık HABER gazetesi, Almanya’da yayınlanan REFERANS Dergisi, Londra merkezli Eurovizyon ve Hollanda Postası internet gazetelerinde Avrupa’daki Türklerin sosyolojik sorunları, Avrupa Birliği, Avrupa kültür tarihi konularında köşe yazarlığı yapmaktadır.