Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde (SDE) “Çin’in Virüsle İmtihanı” başlıklı oturum düzenlendi. Gündemin sıcak başlığına ilgi büyüktü. Oturuma İran, ABD, Pakistan, Fransa, Letonya, Japonya, Finlandiya, Kırgızistan, Gürcistan, Moğolistan, Güney Sudan, Litvanya, Ekvator Ginesi, Cezayir, Litvanya ve Avrupa Birliği Delegasyonu’ndan çok sayıda büyükelçi ve diplomat dinleyici olarak katıldı. Oturuma SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı başkanlık etti.
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Deng Li ülke imkânlarının bu salgınla mücadele için seferber edildiğini söyledi. Çin’in birkaç başlık altında bu salgınla savaştığını dile getiren Deng Li, bunların “salgını durdurmak, salgınla ilgili bilimsel araştırmalar yapmak ve salgına ilişkin uluslararası işbirliği yürütmek” olduğunu söyledi. Dünya Sağlık Örgütünü her gelişmeden haberdar ettiklerini söyleyen Çin Büyükelçisi şöyle konuştu:
“Ülkemizin makamlarının ve uzmanlarının çabaları sayesinde yeni görülen vakaların artış oranında düşüş görülüyor. Özellikle Hubei Eyaleti dışında görülen vakaların artış oranı yüzde 80 oranında düştü. Çin yönetiminin kontrol mekanizmasının etkileri görülmeye başladı. Hastalarımızı tedavi etme oranımız yüzde 11’e yükseldi. Çin yönetimi şu iki huşu üzerinde duruyor. Birincisi, salgını önlemeye ve hastaları tedavi etmeye çalışmak, ikincisi ise üretim tesislerimizin yeniden üretime başlamasını sağlamak. Kobilerimize destek kredileri vereceğiz ve her konuda gereken desteği sağlayacağız.”
Oturumda Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuba Dal, Çin’de ortaya çıkan ve binden fazla kişinin ölümüne neden olan yeni tip koronavirüs hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Tuba Dal, araştırmalara göre virüsün yarasalar ve pangolin türü hayvanlardan insana bulaştığını, insandan insana yayılarak salgına dönüştüğünü, koronavirüsün insandan insana damlacık yoluyla ve yiyecekler yoluyla bulaştığını söyledi. Yeni tip koronavirüsün mortalitesinin (ölüm oranı) yüksek olmadığını dile getiren Dal, bu oranın yüzde 2 olduğunu ifade etti.
SDE Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. Merve Karacaer Ulusoy salgınla birlikte Çin’in ticarette izole edilmeye başladığını söyledi. Ulusoy, “Bu salgınla birlikte aslında biz Çin yavaşlarken ABD ne kadar hızlanacak onu göreceğiz.” diye konuştu. Dr. Merve Karacaer Ulusoy sözlerine şu şekilde devam etti:
“İşlem gören şirketlerin yüzde 80’i yüzde 10 oranında kayıplar yaşadı. Çin otoritesi bir panik havası oluşsun ve piyasalar bundan etkilensin istemiyor. Ancak son olarak SARS Virüsünün ekonomiye maliyeti 40 milyar dolar olarak açıklanmıştı. SARS salgını sırasında Çin ekonomisi Dünyada 6. sıradaydı. Şimdi ise Çin ekonomisi ABD’den sonra Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi. Çin Batılı menşeli şirketlerin üretim merkezi haline gelmiştir. Ancak çok uluslu şirketler belirsizlik karşısında büyük kararlar aldı. Üretimi durduran şirketler var. Çin ekonomisindeki yavaşlama dünya ekonomisinde de dalgalanmalara neden olacaktır. Ayrıca Çin hizmet sektöründe yüzde 5’i işini kaybetse 20 milyon kişi işsiz kalacak demek. Öte yandan Salgının ortaya çıktığı Wuhan-Hubei Çin’in serbest ticaret merkeziydi. “Bir Kuşak Bir Yol Projesi”nin en önemli merkeziydi. Buraya iş yapan firmalar şimdi para kaybediyor.”