Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Brüksel'de yapılacak NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bölgesel ve küresel güvenlik endişelerinin arttığı bir dönemde, toplantının içeriğine dair görüşleri sorulduğunda, Güler, NATO'nun Avrupa-Atlantik bölgesindeki savunma ve caydırıcılığı sağlama konusunda hayati bir rol oynadığını ve üye devletlerin güvenliğinin kolektif bir şekilde korunmasında kritik bir sorumluluğa sahip olduğunu belirtti.
Gazze'de derhal ateşkes sağlanmalı
Bakan Güler, toplantıda Gazze’de acilen bir ateşkesin sağlanması, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması, rehinelerin serbest bırakılması ve iki devletli çözüm temelinde barış görüşmelerine dönülmesi konusunda kararlı bir tutum sergileyeceklerini ifade etti. Güler ayrıca, " Balkanlar, Suriye ve Irak'a ilişkin milli tutum ve değerlendirmelerimizi müttefiklerimizle paylaşacağız. Suriye ve Irak özelinde terörle mücadele harekatlarımızın kesintisiz ve kararlılıkla sürdürüldüğünü vurgulayarak, müttefiklerimizden özellikle PKK ve uzantıları dahil terörle mücadele konusunda aynı kararlı mücadeleyi beklediğimizin de altını çizeceğiz." dedi.
Savunmamız ne kadar güçlü ve bağımsızsa, yarınlarımız o kadar güvenlidir
Yaşar Güler'e, NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından İstanbul'da gerçekleştirilecek olan, bölgenin en büyük savunma, havacılık ve uzay sanayii fuarlarından biri olan SAHA EXPO 2024'e katılımıyla ilgili sorular yöneltildi. Bu vesileyle Güler, savunma alanında güçlü ve bağımsız olmayan milletlerin geleceğe güvenle bakmasının zor olduğunu vurguladı ve şu ifadeleri kullandı: " Savunmamız ne kadar güçlü ve bağımsızsa, yarınlarımız o kadar güvenlidir."
Güler, Türkiye'nin bir zamanlar savunma sanayiinde dışa bağımlı, kısıtlı imkanlarla varlık mücadelesi veren bir ülke olduğunu hatırlatarak, geçmişte karşılaşılan engellemeler, ambargolar ve zorlukların hala unutulmadığının altını çizdi.
Yerli ve milli ürünler sahada Mehmetçiğin gücünü artırıyor
Güler, günümüzde Türkiye'nin insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve akıllı mühimmatlardan füzelere, hava savunma ve elektronik harp sistemlerine kadar geniş bir yelpazede ihtiyaç duyulan teknolojileri yerli ve milli imkanlarla tasarlayıp ürettiğine dikkat çekti. Ayrıca, bu teknolojilerin pek çok ülkeye ihraç edildiğini de vurguladı.
Bu çalışmaların sonucunda geliştirilen silah ve sistemlerin sahadaki operasyonlarda etkinliklerini kanıtladığını belirten Güler, bu sayede Mehmetçiğin harekat bölgelerindeki gücünün arttığını ve güvenlik risklerinin minimuma indirildiğini ifade etti.
Pençe-Kilit'te son durum
Milli Savunma Bakanı Güler, terörle mücadelede gelinen aşamaya ve özellikle Pençe-Kilit operasyonundaki son duruma ilişkin bir soru üzerine, son yıllarda benimsenen yeni konseptle "terörü kaynağında yok etme" stratejisini uygulamaya koyduklarını hatırlattı.
Geçmişte gerçekleştirilen "sınırlı hedefli ve süreli" operasyonların yerini, "sürekli ve kapsamlı" askeri harekatların aldığını belirten Güler, bu sayede terör örgütüne ağır darbeler indirildiğini ve örgütün hareket kabiliyetinin neredeyse sona erdiğini ifade etti. Güler, operasyonların sahada gerektirdiği şekilde, terör örgütlerinin öngöremeyeceği, alışılmadık bir hız ve tempoda, kesintisiz olarak sürdürüldüğünü vurguladı.
Diğer İçerikler