Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi ve Gelecek Vizyonu

Bu yazı 20/12/2021 tarihinde yayınlanmıştır.

*Doç. Dr. Güray Alpar/SDE Başkanı

 

Birincisi İstanbul'da, ikincisi Ekvator Ginesi'nin başkenti Malabo'da yapılan Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin üçüncüsü, 16-18 Aralık 2021 tarihleri arasında İstanbul'da yapıldı. Bir sonraki Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin bir Afrika ülkesinde düzenlenmesi planlanıyor.

Zirveye Afrika ülkelerinden Cumhurbaşkanları, Devlet Başkanları ile birlikte bakanlar yanında Afrika Birliği Komisyonu ve diğer uluslararası kuruluşlar davet edildi. Zirvede kabul edilen bildiriyle Türkiye ile Afrika Kıtası arasında her alanda gelişen ilişkilere bir sonraki zirveye kadar ki dönem için stratejik bir yön verilmesi amaçlanıyordu.

"Birlikte Kalkınma ve Refah için Güçlendirilmiş Ortaklık" temasıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen zirvenin ilk gününde, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal'ın ev sahipliğinde yüksek düzeyli memurlar toplantısı basına kapalı gerçekleştirildi. Zirvede 2022-2026 döneminde Afrika yararına gerçekleştirilecek somut projeler Eylem Planı'nda yer alıyor. Söz konusu Eylem Planı çerçevesinde, beş yılda; Barış, Güvenlik ve Yönetişim, Ticaret, Yatırım ve Sanayi, Eğitim, Bilim, Teknoloji ve İnovasyon (BTİ) becerileri, Gençlik ve Kadın Gelişimi, Altyapı Geliştirme ve Tarım ve Sağlık Sistemlerinin Geliştirilmesi alanlarında çeşitli iş birliği projelerinin hayata geçirilmesi öngörülüyor.

Bununla birlikte Türk Dışişleri, Sağlık, Milli Eğitim ve Tarım ve Orman Bakanlarının ev sahipliklerinde ve Afrika ülkelerindeki mevkidaşlarının katılımlarıyla eş zamanlı oturumlar düzenlendi. Zirve kapsamında Afrika’dan gelen devlet ve hükümet başkanları ile bakanlar düzeyinde ikili görüşmeler gerçekleştirilmesi de önemliydi. Zirvenin resmi açılışı ise 18 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Afrika ülkelerinin liderlerinin katılımı ile gerçekleştirildi.

Afrika ülkeleri için liderler seviyesinde alınan kararlar projelere en üst düzende destek sağlanması açısından önemli. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Farmajo, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el Menfi, Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari, Orta Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Faustin-Archange Touadera, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Ould Şeyh Ghazouani, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame ve Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe ofisinde ayrı ayrı görüşmesi de önemliydi. Böylece ortaya çıkan sorunların en üst düzeyde çözümlenmesi ve projelerin başarısını artırmak daha fazla mümkün olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılış konuşmasında zirvenin icrası için katkılarını esirgemeyen Afrika komisyonuna teşekkür etmesi toplantı için en üst düzey kuruluşlarla da işbirliği yapıldığına işaret ediyordu. Yine Afrika kıtası ile Türklerin işbirliğini 800’lü yıllara kadar götürmesi de bağların derinliğine vurgu yapması bakımından önemliydi. Bu bağ, 21’inci yüzyılın başlarında Türkiye’nin Afrika açılımı ile bütüncül bir yapıya dönüşmüş ve hızlı bir gelişme göstermişti. Örneğin 2008 yılında Afrika kıtasıyla 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmi 2020 yılında 25 milyar doları aşmıştı ve 2021 yılı bitmeden de 30 milyar doları yakalamıştı. Yine bu süreçte Türkiye’nin kıta çapındaki yatırımlarının değeri 6 milyar dolara ulaşmıştı. Türkiye’nin kıtaya yaklaşımı insani ve eşitlik esasına dayanıyor. Türkiye’nin kıtaya yaptığı sağlık yardımları ve 15 milyon doz aşıyı buradaki insanlarla paylaşması bunun en açık göstergesi ve birçok zengin ülke dünya pandemi esnasında insani değerlerini unutup kendi derdine düşmüşken dünyaya insani ders veriyor. Dahası bu durum her geçen gün zor durumdaki Afrika tarafından daha iyi anlaşılıyor.

Bu ivmeyi yakalamak kolay değildi. Afrika’da halen 54 ülke var. Türkiye’nin 2005 yılında sadece 10 Afrika ülkesinde büyükelçiliği varken bu sayı günümüzde 37’ye yükseldi.  Türkiye bu anlamda kıtada en fazla misyona sahip ülkelerinde birisi. Hedef büyükelçilik sayısını kısa sürede 49’a çıkarmak.  Aynı süreçte Türkiye’nin bu kıtadaki ticaret müşavirlikleri sayısı 6’dan 38’e çıkarılmıştır. Bunların dışında TİKA, Yunus Emre ve Maarif Vakfı gibi kuruluşların fedakârca çalışmalarını da unutmamak gerekir.

Bu kapsamda Ankara’da 10 olan Afrika ülkesinin büyükelçiliği de 37’ye ulaşmıştır.

Türkiye’nin Afrika’ya sunduğu insani model dış basın tarafından da dikkatle takip ediliyor. Alman basını, Türkiye insani bir ortak olarak itibar kazandığına ve her geçen yıl Türk ürünlerinin Afrika’da daha fazla yer bulduğuna dikkat çekerken, Fransa Fransız radyosu (RF) ise Türkiye’nin son dönemde Batılı yaklaşımı reddederek ve kıtayı ayrımcılık yapmadan kucaklayarak Afrika’nın kalbini kazandığından bahsederken, daha çok yıllardır elde ettiği kolay ayrıcalıkları kaybetmenin korkusunu yaşıyor. Bu ise Türkiye’yi bir tehdit olarak görmesine ve öyle görünmesini sağlamaya yetiyor.

Yıllardır sömürgeci ülkelerin etkisi altında kendisine sunulan tek alternatifi kabul etmek zorunda kalan Afrika kıtası, Türkiye’nin sunduğu alternatif projelerle gerçeği daha iyi anlıyor ve Türkiye’ye ile ilişkilerini her geçen gün daha da geliştirmek istiyor. Bu işbirliğinin gelişmesinden memnun olanlar ise ileriki aşamaların bir an önce gerçekleşmesini bekliyor. Libya Dışişleri Bakanı Menguş bunlardan birisi ve Türkiye’nin, siyasi, ekonomik ve ticari alanlarda, Afrika birliğinin stratejik ortağı olduğunu söylüyor. Türkiye’nin Afrika’ya iyi geleceğini ve gelecek için alternatifler yaratacağını düşünen başka ülkeler de var.

Bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika Birliği Dönem Başkanı Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi ve Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat ile yaptığı Ortak Basın Toplantısında açıkça kendisini gösteriyor.

Afrika Birliği Dönem Başkanı Felix Tshisekedi, Afrika kıtasında otoyollar, havalimanları, sağlık alanında yapılacak çok şey olduğundan bahsettikten sonra özellikle sağlık sistemlerinin güçlendirilmesine ve kıtanın tamamının elektrik ve suya erişebilir duruma getirilmesine olan ihtiyaca değiniyor ve Türkiye’nin Afrika kıtasında etkili projeler geliştirdiğine vurgu yaparak “Türkiye’nin yardımı ile bu sıkıntılarımızı atlatabiliriz” diyor. Tshisekedi, “Türkiye’nin bu kıta için yaptıklarını Afrika’da bilmeyen yok” diyerek burada yapılanların tarihe geçecek nitelikte olduğunu belirtiyor.

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat ise bölgesel barışa vurgu yaparak başladığı konuşmasında, ekonomik işbirliği ve serbest ticaret bölgelerinin önemine değiniyor. Sömürge geçmişine göre Türkiye’nin eşitlik ve kazan kazan esasına göre işbirliğine girmesi Afrika için önemli ve bu anlamda kardeşçil bir ortaklık mümkün olabilir. Mahamat’a göre Afrika-Türkiye ortaklığı bir sınavdan geçti ve birçok şey başarıldı. Bu ortaklık bütün Afrikalı devletler tarafından heyecanla karşılandı. Her iki tarafta bundan kazançlı çıkıyor ve her iki tarafta işbirliğine istekli. Barış gerçekten önemli ve Türkiye’nin bu kıtada giderek artan terör tehdidini sona erdirmede bir model olarak yapabileceği çok şey var.

Sonuç olarak zirve birçok konuda ilerisi için bir k niteliğinde. Zirve ile ilişkiler yeni ve daha ileri seviyeye taşınmıştır. Yoksulluğun azaltılması, salgınlar, terörizm ve organize suçlarla mücadelede işbirliği geliştirilecek. Ortak eylem planı ve kabul edilen bildiri ile birçok konuda ülkeler ortak bir anlayışa ulaşmış ve ilişkileri daha da derinleştirecek bir yol haritası üzerinde mutabık kalınmıştır. Sağlık, eğitim ve tarım konusunda önümüzdeki 5 yıl için ayrı oturumlar gerçekleştirildi savunma sanayi dahil atılacak adımlar belirlendi. Ticaret Bakanlığı ile Afrika Kıtasal serbest ticaret alanı genel sekreterliği arasındaki mutabakat zaptı da bu kapsamda önemli. Bakanlıklar ilgili kuruluşlar ve özel sektör temsilcileri kararların uygulanmasını takip edecek.

Zirveler devam edecek. Türkiye, Türk Dünyası ile birlikte gönül birlikteliğinin bulunduğu coğrafyalara geri dönüyor. 11-13 Mart 2022 tarihinde “Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak” ana teması altında ikincisi düzenlenecek Antalya Diplomasi Formuna Afrika ülkelerindeki liderler ve üst düzey yöneticiler de davet edildi. Amaç birlikte kazanmak, birlikte büyümek ve birlikte insanların refahına katkıda bulunmak. Bu kapsamda 2022-2026 dönemini kapsayan eylem planı kıtada barış güvenlik ve adaletin tesisinden altyapı yatırımlarına, ticaretten gençlik ve kadınların gelişimine kadar ortaklığa rehberlik edecektir.

Teklifler

Afrika kıtası için oluşturulan vizyon ve bugüne kadar icra edilen faaliyetler geleceğe dair oldukça umut veriyor. Belirlenen hususların uygulanması durumunda bunun kıtanın güvenliği yanında, sosyo-ekonomik gelişmesine büyük katkı sağlayacağı kesin. Ancak unutmamak gerekir ki bundan sonraki süreçte bu hedefin gerçekleştirilmesinden rahatsız olan güçler harekete geçecek ve projelerin başarısız olması için ellerinden geleni yapacaklardır.

Bu tür engellemelerin başarısızlığa uğraması, uygulayıcıların dirayeti yanında, faaliyetlerin bir elden kontrol ve koordine edilmesine bağlıdır. Sadece bunun için üst düzeyde bir birimin oluşturulması ve bu birimin yapılan her faaliyeti takip ederek ortaya çıkacak aksaklıkları süratle çözüm getirmesi faydalı olacaktır.

Bunun yanında belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi bu kıtanın çok iyi tanınmasına bağlıdır. Üstünkörü ve eksik bilgilerle ve çalışmalarla bu kıtada tutunmak mümkün değildir. Bu nedenle her düzeyde ve alanda akademisyenler, iş insanları, öğrenciler, diplomatlar vs. kıta ile her türlü bilgiye ulaşacak, bölgedeki insanlarla irtibatı sürekli muhafaza ederek bu kıtayı tanıyacak ve projeleri hayata geçirecek şekilde bu belirlenen vizyona gönül vermelidir.