Türkiye Dünyanın Süper Gücü Olacak
Bu yazı 01/01/2022 tarihinde yayınlanmıştır.
*Alper TAN/SDE Başkan Yardımcısı
İbn-i Haldun’un söylediği gibi “Devletler de insanlar gibi doğar büyür, yaşlanır ve ölürler.” Devletlerin hayatı da insanların hayatı gibi inişli-çıkışlı ve dönemeçlidir. Hayat, doğrusal bir çizgi üzerinde dümdüz ilerlemez. Yolculuk bazen hızlanır bazen yavaşlar, bazen de duraklarda beklemeyi gerektirir.
Batı dünyasının iki asırdan beri devam eden teknolojik ilerleyişi ve buna bağlı psikolojik üstünlüğü artık sona eriyor. Bu gerçeği Batılı çok sayıda devlet adamı, düşünce kuruluşları ifade ve itiraf etmeye başladılar. Buna mukabil Asya ülkelerinde, İslam aleminde ve Afrika’da uyanış, birlik ve yükseliş hareketleri dikkat çekmeye başladı.
Japonya’nın ABD etkisinden kurtulma çabaları ve yeni ittifak arayışları, Güney Kore ve Kuzey Kore arasında 70 yıldır devam eden soğuk savaş halinin sona ermesi, Türk devletlerinin safları daha da sıklaştırarak Türk Devletleri Teşkilatı’nı kurup aynı çatı altında birleşmeleri, Afrika ülkelerinin Türkiye’nin etrafında kümelenmeye başlaması, Batı dünyasını korkutan ve ürküten çok ciddi gelişmelerdir.
ABD öncülüğündeki işgal koalisyonun 20 yıl boyunca yakıp yıktıktan sonra trilyonlarca dolar para harcamasına rağmen ülkeyi savaştığı Taliban’a teslim ederek eli boş bir şekilde kaçarcasına Afganistan’dan ayrılması, yine Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki işgalcilerin Suriye ve Irak‘ı terk etme sürecine girmeleri, Suudi Arabistan ve Körfez‘den hızlı bir şekilde çekilmeye başlamaları yeni dönemin ipuçlarını da göstermektedir.
Suriye’de sessiz sedasız yürüyen olumlu süreç, ABD ve İran etkisinden kurtulmaya çalışan Bağdat yönetiminin ve ülkedeki halk önderlerinin Türkiye ile stratejik ortaklık seviyesine yükselen ilişkileri ufuktaki gelişmeleri haber vermektedir.
Libya’da İstikrarsızlığa yol açan Batı destekli bölücülerin başarılı olamayıp Türkiye’nin desteklediği grupların çizgisine doğru yaklaşıp rotayı Ankara’ya çevirmeleri, Batı dünyasının Kuzey Afrika’da düştüğü durumu göstermesi bakımından anlamlıdır.
Dokuz yıllık gergin bir dönemin ardından dünyadaki gelişmeleri ve gerçekleri görerek darbeci Mısır yönetiminin, Türkiye’ye yeşil ışık yakması, Tunus’ta siyasi bir darbeye teşebbüs eden Cumhurbaşkanı’nın muvaffak olamaması, Cezayir Hükümeti’nin sömürgeci Fransa’ya karşı meydan okumaya başlaması, Fas’ın Fransız etkisinden kurtulma çabaları, Mali başta olmak üzere Batı Afrika ülkelerinin özgürlük ve bağımsızlık çabaları, Sudan, Somali gibi Afrika ülkelerindeki hızlı değişimler, Afrika’nın Sahel bölgesinde Fransa’nın etkisini kaybetmeye başlaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika ülkelerinin liderleriyle İstanbul’da üçüncü zirveyi gerçekleştirmesi ve bu toplantıda alınan kararlar yeni bir dünyanın kurulmakta olduğunu göstermektedir.
Bir süredir Ankara ile son derece olumsuz görünen ilişkileri nedeniyle gündemde olan Birleşik Arap Emirlikleri’nin ani bir kararla dünyayı şok eden bir manevra yapıp Türkiye ile aynı çizgiye gelmiş olması, Riyad-Ankara arasında önümüzdeki haftalarda olabilecek “sürpriz” gelişmeler, bu fotoğrafı tamamlayacaktır.
Yine Batı destekli Ermenistan’ın 30 yıldır işgal altında tuttuğu Karabağ’dan, Türkiye ve Azerbaycan tarafından güç kullanılarak çıkarılmış olması, Ankara-Erivan, Erivan-Bakü ilişkilerinin normalleşme yoluna girmeye başlaması, Kafkasyanın geleceği açısından önemli bir merhaledir.
Arnavutluk ve Kosova’nın birleşme eğilimine girmeleri ve bu sürece Makedonya ve Bosna-Hersek gibi ülkelerin de dahil olma ihtimali, Balkanlar’da da yeni bir dönemin başladığının habercisidir. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 2021 yılının son haftasında çok sayıda ülkeyi kapsayan Balkan turu çerçevesinde yaptığı görüşmeler ve tarihi ziyaretler büyük bir anlam taşımaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Rusya ve Avrupa ülkeleri COVID-19 salgınıyla mücadele konusunda son derece başarısız bir yönetim sergilediler. Buna mukabil Türkiye virüsle mücadele konusunda daha başarılı bir performans gösterdi.
Fakat bu fevkalade mühim olaylar ve başarılı gelişmeler, Türkiye’nin içindeki kısır siyasi çekişmeler ve 2021’in son haftalarında finans piyasalarında yaşanan dalgalanmalar nedeniyle gölgede kaldı. Bu olağanüstü gelişmelerin halka yeterince yansıtılamamış olmasının en önemli sebeplerinden birisi de medyanın kısır siyasi çekişmelerden ve toplumdaki olumsuz gelişmeleri büyütmekten beslenme alışkanlığıdır.
Türkiye’de, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden ve en doğru okuyan liderlerden birisi de MHP lideri Devlet Bahçeli’dir. Bahçeli’nin, özel olarak hazırlanmış büyükçe bir dünya haritasını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘a takdim etmesi ve Cumhurbaşkanı’nın da bu haritayı kabul etmesi, duygulara hitap eden fantastik bir hareket değildir. Bütün dünyaya hitap eden son derece açık ve anlamlı bir mesajdır. Bu bir meydan okumadır. Bundan sonraki olacaklar için işaret fişeğidir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2022 yılının başlangıcı vesilesiyle bir kutlama mesajı yayımladı. Bahçeli mesajında; “Türkiye’nin hem bölgesinde hem de dünyada pırıl pırıl parlayan, istikrarlı, güvenli, güvenilir ve çok daha gelişmiş bir ülke olacağına da yürekten inanıyorum. Gelecek Türk milletinindir. Geleceğin süper gücü Türkiye Cumhuriyeti’dir” ifadelerini kullandı.
Art niyetli ve tarafgir zihniyetlerin etkisi altında kalmadan dünyadaki gelişmeler değerlendirildiğinde bunun bir hayal olmadığı açıkça görülecektir. Kaldı ki zaten her şey bir hayalle başlar...
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya