Mehmet Şimşek: "Dolar kontrol altında"
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kanal 7 televizyonunda Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi Programı'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Dolar şu anda kontrol altında. TL'de kayıplar oldu. Bunun bir iç, bir de dış boyutu var. Değer kaybının dış boyutunda 3 temel trend var. ABD doları yılbaşından bu yana tüm para birimlerine karşı değer kazandı. İkincisi, küresel olarak faizlerin arttığı bir dönemdeyiz. Üçüncü faktör ise petrol ithal eden ülkelerle ilgili. Petrolün bir anda 80 dolara çıkması TL'nin değer kaybına neden oldu.
Para politikasından güçlü bir adım attık, iletişim tarafını güçlendirdik. Londra'da çok faydalı görüşmeler yaptık. Bunun arkasından Fitch 25 Türk bankası ile ilgili açıklama yaptı, daha sonra Moody's Türkiye'nin kredi notunu izlemeye aldığını açıkladı.
Türkiye'ye karşı endişeniz cari açık ve enflasyon ise bu yavaş yavaş düzeliyor. Dışarıdan büyük bir talep var. Enflasyon düşüyor, turizm şahlanmış durumda. İç talepte daha makul bir seviyede gidecek. Bu cari açık ve enflasyon yaratmıyor. Bu ekonomide her şeyin rayına oturacağını görüyoruz. Para politikasında sadeleşme sağlandı. Maliye politikasına yönelik endişeler yersiz. Bizim geçmişimiz belli. Biz mali disiplini yine devam ettireceğiz. Yapısal reform ayağında ise uzun bir süredir zaten yapıyoruz.
Seçim kararı aldıktan sonra piyasalar olumlu tepki vermişken bir kuruluş notumuzu düşürüyoruz. Biz takdiri halkımıza bırakıyoruz. Aynı gün ABD İran'a bir yaptırım listesi açıkladı, içerisine de bir kaç Türk isim koydu.
Türkiye son 15 yılda ortalama 5.7 büyüdü. Çin, Hindistan gibi ülkeler dışında bu hızda büyüyen başka bir ülke yok. Bu dönemde satın alma paritesinde AB ile arayı 33 puan kapatmış durumdayız. Türkiye, kendisine benzer ülkeler arasında sürdürülebilir büyüme oranı ile TL'de güçlenmeyi sağlayacaktır.
Devlet borcunun milli gelire oranı dünya genelinde yüzde 80 civarında iken Türkiye'de bu oran yüzde 28 civarında. Bu oran 2002'de Türkiye'de yüzde 78'idi.