Türkiye-Mısır İlişkileri, Doğu Akdeniz Anlaşmazlığını Çözebilir mi?
Bu yazı 22/07/2023 tarihinde yayınlanmıştır
*Ibrahim Nabil BA MATRAF/ SDE ARAŞTIRMACI
Bugün Ortadoğu, dünyadaki uluslararası değişimlerin kolaylaştırdığı büyük değişimlere sahne oluyor. Bu değişikliklerin en önemlileri arasında, ülkeler arasında ittifakların yeniden kurulması ve son on yılda istikrarsızlığa neden olan birçok çatışmanın sona erdirilmesi yer almaktadır.
Bu değişikliklerden belki de en önemlisi Suudi Arabistan ile İran arasındaki ilişkilerin, bölgenin çeşitli ülkelerinde birçok çatışmaya neden olan uzun bir husumetten sonra normalleşmesidir. Bir diğeri ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın gerçekleştirdiği on yıllık kanlı savaşın ve korkunç katliamların ardından Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşüdür.
Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan bu değişimlerden biri de Türkiye ile Mısır arasındaki büyükelçi atamaları oldu. İki ülke arasındaki büyükelçi değişimi 4 Temmuz Salı günü duyuruldu. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara ve Kahire'nin karşılıklı büyükelçi atamasının iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde yeni bir kilometre taşı olduğunu belirtti . Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ise Türkiye-Mısır ilişkilerinde tansiyonun düşürülmesinin bölge ve iki halkın çıkarına olduğunu ifade etti.
Mısır ile Türkiye arasındaki sorunlar çok derindi. İlişkilerdeki bu sorunlar Doğu Akdeniz ve Libya meseleleri başta olmak üzere birçok meseleyi etkisi altına aldı. Her iki konunun da güvenlik ve ekonomi açısından her iki ülke için de son derece önemli olduğu düşünülürse, bu konuların ilişkilere olan etkisi kaçınılmazdı.
Bu analizde, Mısır-Türkiye ilişkilerinin son on yılda nasıl geliştiğini, Ortadoğu'daki durumun Türkiye-Mısır ilişkilerine etkisini, iki ülke arasındaki en önemli farkların neler olduğunu ele alarak, son dönemdeki ilişkileri değerlendireceğiz.
Türkiye-Mısır İlişkilerinin Gelişimi
Türkiye ile Mısır ilişkileri, 3 Temmuz 2013'te Mısır'da gerçekleşen askeri darbe ile sekteye uğradı. Türkiye, Mısır ordusunun iktidarı ele geçirmesini, demokrasiye karşı bir darbe olarak değerlendirdi. O zamandan beri büyükelçiler sınır dışı edildi ve iki taraf arasındaki ilişkiler karmaşık hale geldi.
O dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeyi kamuoyu önünde reddetmesi ve Rabia el-Adeviye oturma eyleminin kurbanlarına verdiği destekle gündemde yerini aldı. Türkiye bu süreçte, Müslüman Kardeşler liderlerinin güvenli limanı olmuştu. Bu dönemde Türk basını da Sisi rejiminin karşısında yer aldı.
Türk hükümeti, Sisi rejimini demokrasiye karşı gelen gayri meşru bir rejim olarak görüyodu. Bu süreçte Müslüman Kardeşler grubu liderlerinin Mısır’dan kaçarak Türkiye’ye sığınması ise Sisi Rejimini, Türkiye’nin yasaklı bir gurubu korumakla suçlamasıyla sonuçlanmış ve ikili ilişkiler sekteye uğramıştı.
Türkiye, Mısır ile ilişkilerinin kesildiği dönemde, Ortadoğu’daki Arap Baharı’nın devrimsel hareketlerin destekçisi konumundaydı. Türkiye’nin durmuş olduğu bu nokta; Suudi Arabistan, BAE ve Mısır ile olan ilişkilerinde temel sorunu oluşturuyordu.
Aslında Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesi, yaklaşık iki yıldır süren açık ve gizli görüşmelerin sonucudur. Türkiye’nin Eski Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2021'de Türkiye ile Mısır arasında birçok ortak çıkar olduğunu ve iki ülke arasında iki halkın çıkarlarına hizmet edecek anlaşmalara varmanın mümkün olduğunu ima etmişti.
Şüphesiz ki iki devletin, yaşanan sorunların üstesinden gelme çabaları, anlaşmazlıkların derinliği ve medyanın kışkırtıcı tavrı dolayısıyla uzunca bir vakit almasına sebep olmuştur. Bu sebeple de Mısır aleyhindeki medya çalışmalarının kısıtlanması, Mısır tarafının ön koşullarından biri olarak karşımıza çıkmaktaydı.
Türkiye’nin Mısır ile anlaşmaya varması esas olarak kazan-kazan politikalarının bir eseridir. Diğer taraftan ise Müslüman Kardeşlerin siyasi alanda daralan etkisi, Türkiye’nin sürdürülebilir bir ilişki noktasında, hükümeti elinde bulunduran Sisi ile masaya oturmaya itmiştir.
İkili ilişkilerin düzeltilmesi maksadıyla 2020 yılında çeşitli girişimlerle temaslar kurulmaya başlanmıştı. Bu ilişkiler geçtiğimiz Kasım ayında Katar’da düzenlenen Dünya Kupasında Erdoğan ile Sisi’nin samimi pozlarını beraberinde getirmişti. Spor diplomasisinin en nadide örneğini teşkil eden bu ilişki, Şubat ayında Türkiye’de yaşanan yıkıcı depremlerin beraberinde kuvvet kazanmıştı. Deprem bölgesine ulaştırılmak üzere Mısır tarafından insani yardım malzemeleri gönderilmiş ve Mısır Dışişleri Bakanı’nın bölgeyi ziyaret etmesiyle iki ülke hızla yakınlaşmaya başlamıştı.
Türkiye-Mısır ilişiklerindeki son gelişmeler, kronolojik olarak şu şekilde sıralanabilir;
Mart 2021: Türk Dışişleri Bakanı, ikili iletişimin sağlandığını duyudu.
Kahire-Ankara normalleşmesindeki ilk adımlar, Mart 2021'de Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Mısır ile Türkiye arasındaki istihbarat ve Dışişleri Bakanlığı düzeyinde temasların ön koşulsuz olarak geri döndüğünü duyurmasıyla başladı.
Nisan 2021: İki dışişleri bakanı arasında Ramazan ayını kutlamak için ilk temas
Ertesi ay Türkiye Dışişleri Bakanı, Ramazan ayının gelişini kutlamak ve iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak için Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ile temasa geçme girişiminde bulundu. Son Türk açıklamaları ve jestleri, o dönem Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olumlu açıklamalarını beraberinde getirdi.
Mayıs 2021: Kahire'de istikşafi görüşmeler yapılıyor
Sonraki Mayıs ayında Kahire, Mısır ile Türkiye arasında, iki ülkenin dışişleri bakan yardımcılarının başkanlık ettiği iki diplomatik heyet arasında istikşafi görüşmeler olarak tanımlanan bir siyasi istişare oturumuna ev sahipliği yaptı.
Eylül 2021: Ankara'da ikinci tur müzakereler
İlk turdan yaklaşık 4 ay sonra Ankara'da istikşafi görüşmelerin ikinci turu düzenlendi ve iki ülke heyetlerine iki dışişleri bakan yardımcısı başkanlık etti.
Haziran 2022: Maslahatgüzarı Kahire'deki görevini devraldı.
Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkiler, yeni Türk maslahatgüzarının göreve başlamasıyla yeni bir pratik adıma sahne olan Haziran 2022'ye kadar, Mısır ile ilişkilerin yeniden kurulmasına ilgi duyulduğuna dair tekrarlanan Türk açıklamaları dışında, siyasi istişarelerinden sonra yeni bir şeye tanık olmadı.
Aralık 2022: Katar'da Sisi ile Erdoğan'ın el sıkışması
Mısır-Türkiye ilişkilerindeki en büyük ilerleme, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sisi’nin Katar'da düzenlenen Dünya Kupası açılış törenine katılımlarında, el sıkıştıkları zaman oldu. Türk cumhurbaşkanı bundan sonra 45 dakika görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Şubat 2023: Sisi ile Erdoğan'ın ilk teması
Şubat 2023'te Türkiye ve Suriye'de meydana gelen deprem, Mısır-Türkiye ilişkilerine büyük bir ivme kazandırdı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, meydana gelen yıkıcı deprem için başsağlığı ve destek sunmak üzere Türkiye Cumhurbaşkanı'nı aradı. Bunu, Mısır yardımının uçaklar ve donanma gemileri aracılığıyla gelmesi izledi.
Şubat 2023: Sameh Shoukry Türkiye'deki deprem bölgelerini ziyaret etti
Aynı ay Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry Türkiye'yi ziyaret ederek Türk mevkidaşı ile birlikte deprem bölgelerini denetledi ve iki Mısır yardım gemisi teslim etti.
Mart 2023: Türk Dışişleri Bakanı ilk kez Kahire'yi ziyaret ediyor
Ertesi ay, Türk Dışişleri Bakanı 11 yıl sonra ilk kez Kahire'yi ziyaret etti ve Sameh Shoukry ile bir görüşme yaptı ve Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tamamen normalleştirilmesi ile Sisi ve Erdoğan ile görüşme düzenlemesi konusunda anlaşmaya vardıklarını ilan ettiler.
Nisan 2023: Shoukry ilk kez Ankara'yı ziyaret ediyor
Ertesi ay Mısır Dışişleri Bakanı ziyaretine geri döndü ve Türk mevkidaşıyla Ankara'da bir araya geldi ve bir aydan kısa bir süre içinde ikinci bir görüşme oturumu gerçekleştirdiler.
Mayıs 2023: Sisi ve Erdoğan ilişkileri ilerletmeye ve büyükelçi değişimine karar verdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi'nin kendisini telefonla arayarak zaferinden dolayı tebrik etmesi ve iki ülkeyi ve iki halkı birbirine bağlayan tarihi bağların derinliğini teyit etmesiyle yeni bir cumhurbaşkanlığı dönemi kazanmayı başardı. İki taraf, aralarındaki ilişki ve işbirliği bağlarını güçlendirme konusunda mutabık kalmışlar ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri ve büyükelçi değişimini bir an önce iyileştirmeye başlama kararı almışlardır.
Ortadoğu'daki Siyasi Durumun Türkiye-Mısır İlişkilerine Etkisi
Ortadoğu'daki siyasi durumun Türkiye-Mısır ilişkilerine etkisini anlamak için değinilmesi gereken çok önemli iki nokta bulunuyor. Bunlardan ilki, stratejik olarak büyük öneme sahip Mısır ve Türkiye’nini yakınlaşması, bölgedeki diğer meseleler için bir etki alanı oluşturacak olmasıdır.
İkinci olarak Ortadoğu'nun, Amerikan etkisinden sıyrılmakta olduğu ve Ukrayna-Rusya savaşıyla yeni ilişkiler ağının oluşuyor olmasıdır. Bununla birlikte, büyük güçlerin Ortadoğu’daki etkilerini koruyamayışları, bölgedeki devletlerin farkındalığını arttırmıştır
Diğer taraftan hem Mısır hem de Türkiye, bölgede sahip oldukları önemin ve birçok konudaki etkisinin farkındadırlar. Ve halihazırda Ortadoğu’da hakim olan sükuneti kullanmak iki ülke için doğru karardır. Üstelik Mısır, Katar, BAE, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin beraberinde İsrail ile birlikte devletlerin normalleşme sürecinde oluşu, Mısır ile Türkiye'nin almış olduğu kararı olumlu şekilde desteklemektedir.
Son dönemde Ortadoğu, Suudi Arabistan ve İran ilişkilerinde yaşanan gelişmelerin beraberinde Yemen ile Suriye’deki savaşların sona erdirilmesi çabasıyla, ülkeler arasındaki farklılıkların üstesinden gelinmeye çalışılarak istikrara yönelik politikaların üretilmesine sahne olmaktadır.
Türkiye-Mısır ilişkilerinin geri dönüşü Arap ülkeleri tarafından ve Arap Birliği gibi siyasi kurumlarca memnuniyetle karşılandı ve herkes bu adımın Ortadoğu bölgesinde istikrarın yeniden sağlanmasına yardımcı olacağını ifade etti.
Mısır-Türkiye ilişkilerinin geri dönüşü; anlaşmazlıkları çözmeye dayalı ve esas olarak bölge ülkeleri arasındaki kalkınma, istikrar ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesine odaklanan yeni bir Ortadoğu çerçevesinde gerçekleşiyor.
Türkiye-Mısır ilişkilerindeki normalleşmenin Ortadoğuyu yeniden şekillendirileceğini düşünmek biraz abartılı olmaktadır. Devletlerarası normalleşmeler bölgede bir süredir var olan bir olgu olmuştur. Türkiye-Mısır ilişkileri de bu normalleşme serüveninin bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat en önemli soru, bu normalleşmenin devamlılığının ne ölçüde sağlanabileceğidir.
Türkiye ve Mısır Arasındaki En Önemli Farklılıklar
Mısır’daki askeri darbeyle yaşanan anlaşmazlığın dışında, Türkiye-Mısır ilişkilerinde önem arz eden birçok konu bulunuyor. Libya krizi ve Doğu Akdeniz meselesi bu sorunların başında gelmektedir. Mısır tarafı, Libya’da Türkiye’nin yaklaşımında değişim beklerlerken Türkiye ise Mısır’ın Doğu Akdeniz meselesinde desteğini Türkiye tarafına yöneltmesini beklemektedir.
Ankara-Kahire ilişkilerinin normalleşmesi ile birlikte bu iki konuda her iki tarafın çıkarları doğrultusunda yeni gelişmeler yaşanacaktır. Ankara, Mısır'a Libya konusunda güvence vermesi, Mısır'ın hassasiyetlerini dikkate alması ve ortak bir çözüm bulmaya çalışması karşılığında, Kahire'nin de Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlarına zarar verecek projelerde yer almamasını beklemektedir.
Sahip oldukları tarihsel ilişkilerden ötürü Mısır ile Türkiye’nin kolayca sorunların üstesinden geleceğini öne süren kesimler olsa da iki ülke arasındaki sorunların önemi, bu süreci uzatacağı kaçınılmaz bir gerçektir.
Libya Krizi
Libya krizi, Türkiye ile Mısır arasındaki en önemli sorunlardan biridir. Türkiye, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) Halife Hafter'e karşı desteklemek için askeri güçler gönderdi. Türk güçlerinin de dahi olduğu, 2019’da başlayan çatışmaların beraberinde Mısır, ulusal güvenliğini tehdit ettiği için El-Wefaq güçlerinin Libya'nın Sirte kentine ulaşmasını engellemişti.
Türkiye, Libya’daki istikrarın temin edilmesini Doğu Akdenizdeki sınırlarınının korunmasında ana anahtar olarak görürken Mısır, Libya’yı ulusla güvenliğinin vazgeçilmez bir parçası olarak görmektedir. Özellikle Libya’da aktif olan aşırılık yanlısı gruplar, Mısır için bir tehtid unsuru olması Libya’yı Mısır için önemli bir saha haline getirmektedir.
Mısır, başta Suriye, Irak ve Kuzey Afrika olmak üzere bölgedeki Türk varlığının, ülkelerin iç işlerine açık bir müdahale olarak görürken Türkiye bunu özellikle enerji alanındaki çıkarlarını korumak için çok önemli görüyor.
Türkiye'nin Libya'daki ekonomik ve stratejik çıkarları ile Mısır'ın ulusal güvenliği arasındaki bu çatışma, tüm tarafları tatmin edecek bir çözüme ulaşmayı çok zorlaştırıyor. Bunun gibi hassas konularda taviz vermek ise çok zor kararları almaktan geçmektedir.
Aynı zamanda Mısır'ın Türkiye'nin Libya'daki varlığından dolayı Türkiye'ye baskı yapmak için Suriye meselesine girdiği ve Türkiye'nin Kahire'yi rahatsız eden Afrika'da varlık göstermek üzere Sudan'a dahil olduğu görülüyordu. Libya'da ise bir nevi liderlik yarışı vardı ama bu rekabet iki ülke halklarının çıkarlarına zarar veriyordu.
Bundan sonraki adım ise Türkiye ile Mısır arasındaki bu rekabetin iş birliğine ve bütünleşmeye dönüşmesidir. İlişkilerin gelişmesinin hem ülkeler hem de bölge için olumlu sonuçlar doğuracağı şüphe götürmez bir gerçektir.
Doğu Akdeniz Gazı
Doğu Akdeniz'deki keşiflerin çok büyük bir doğal gaz zenginliğinin varlığına işaret etmesi nedeniyle bölge, en önemli ve karmaşık konulardan biri olarak kabul edilmektedir. US Geological Survey tarafından 2010 yılında yapılan bir araştırma, Doğu Akdeniz havzasındaki gaz rezervlerinin yaklaşık 3,45 trilyon feet küp hacme sahip olduğunu tespit etmiştir. Bölge, yaklaşık 1,22 trilyon fit küp gaz ve 1,7 milyar varil teknik olarak çıkarılabilen 3,4 milyar varile ulaşan çok büyük miktarda petrol rezervi de içeriyor. Bu kaynaklar, Türkiye, Suriye, KKTC, GKRY, İsrail, Lübnan ve Mısır’ın bölgesel deniz sınırları içerisinde yer alıyor.
Bu muazzam zenginlik, bölge ülkeleri arasında bu doğal kaynakların en büyük miktarını kontrol etme ihtilafına neden olmuş ve son dönemde Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarının önemi artmıştır. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşının beraberinde Avrupa’nın Rus petrol ve doğalgazına olan bağımlılığını azaltma gayreti, Doğu Akdeniz’in önemini bir kez daha gündeme taşımıştır.
Mısır ile Türkiye arasında Doğu Akdeniz gazı konusunda yaşanan anlaşmazlık, Ocak 2019'da kurulan ve merkezi Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan EastMed Gaz Forumu'ndan kaynaklanıyor. Kuruluş, Doğu Akdeniz bölgesinde bölgesel bir gaz piyasası oluşturmayı, ticari ilişkileri geliştirmeyi ve üye ülkeler arasında arz ve talebi güvence altına almayı hedefliyor.
Forumu kurma anlaşması, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı, Mısır Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı Yunanistan'ın Girit adasında bir araya getiren üçlü bir zirve sonucunda oluşturuldu. Forumda Doğu Akdeniz'de gaz üreten ve ithal eden ülkeler ile transit ülkeler yer alıyor.
Forumda Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, Filistin, Ürdün, İtalya, Fransa ve İsrail yer alıyor. Avrupa Birliği, ABD ve BAE ise gözlemci üye olarak forumda yerini almakta. Bu forum, Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy tarafından daha önce "Ankara karşıtı blok" olarak tanımlanmıştı.
Oluşturulan bu blok, Ankara'yı Libya ile bir anlaşma imzalamaya sevk etti ve Türkiye, bunun Türkiye'nin güney kıyılarından Libya'nın kuzeydoğu kıyılarına uzanan iki ülke arasında özel bir ekonomik bölge kurulmasına yol açtığını söyledi.
Ancak burada önemli olan soru şu: Mısır, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek için Yunanistan ile olan ilişkilerinden ve anlaşmalarından vazgeçecek mi?
Mısır Dışişleri Bakanı'nın Yunan "SKAİ" kanalına yaptığı açıklamalarda Türkiye-Mısır ilişkilerinin Yunan-Mısır ilişkilerini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini belirttiği gibi yanıt "Hayır" gibi görünüyor.
Mısır'ın Yunanistan ile olan bu münasebetleri meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor. Türkiye'nin Türk ekonomisinin gelişmesi için doğal gaz gelirlerine ihtiyaç duyması, Türkiye'nin Doğu Akdeniz gazından adil bir pay alma hakkını korumakta ısrar etmesine neden oluyor.
Bu meselede bir çözüme varılması için ya Mısır'ın Yunanistan ve diğer Doğu Akdeniz ülkeleri ile taviz verip eski anlaşmalarından vazgeçmesi ya da Türkiye'nin Libya ile anlaşmasından vazgeçmesi ya da tüm Doğu Akdeniz ülkeleri, tarafları tatmin edecek yeni bir mutabakat anlaşması imzalaması gerekiyor.
Türkiye'nin önerdiği deniz sınırlarının çizilmesi, Mısır'a 15.000 ila 26.500 metrekare arasında değişen bir alanı garanti etse de Mısır, Yunanistan ile önceki anlaşmalarından vazgeçmeye açık görünmüyor.
Türkiye ile Mısır'ın Doğu Akdeniz gazı konusundaki anlaşmazlığını nasıl çözebileceğini bize günler gösterecek ve Türkiye-Mısır ilişkilerinin beraberinde bir reformdan bahsetmek, Doğu Akdeniz gazı konusunda tüm tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı nihai bir çözüm bulunmadıkça mümkün değil.
Türkiye-Mısır İlişkilerinin Normalleşmesinin Nedenleri
Önceki dönemdeki düşmanlığa rağmen ekonomik sebepler, Türkiye-Mısır ilişkilerinin yeniden tesisinde en önemli neden olmaya devam ediyor. Ancak, Türkiye ve Mısır'ın özellikle siyasi düzeyde karşı karşıya kaldıkları ve siyasi düzeyde gerçek tehditlere sahip olduklarını unutamayız. Açıkcası bu durum, iki devletin bazı tavizler vermesini ve sorunları aşmak için bir adım geri atmasını gerektiriyor. Böylece birlikte karşılaştıkları tehlikelerin üstesinden gelebilir ve ortak istikrar ve ekonomik kalkınma hedefine ulaşabilirler.
Belki de iki ülkenin en büyük önceliği, aralarındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin dosyasını geliştirmektir. Çünkü iki ülke de ulusal para birimi, enflasyon ve dış borç hacminin yüksek oluşundan muzdariptirler. Bu kapsamda ihracat ve ithalat oranlarını da düzenlemek ve işsizlik sorununu çözmek üzere ortak işbirliklerine ihtiyaç duymaktadırlar.
Özellikle her iki ülkenin de içinde bulunduğu ekonomik sorunlar göz önüne alındığında, iki devletin ticari ilişkileri geliştirmesine acilen ihtiyaç duyulduğuna şüphe yoktur. Bu noktada Mısır hükümeti bu yılın Şubat ayında Türk şirketlerinin Mısır'da 500 milyon dolar değerinde yeni yatırım sözü verdiğini açıkladı.
Mısır yasalarının yatırımcılara sağladığı gümrük muafiyetlerinden Türkiye'nin de yararlanmak istediğini belirtmekte fayda var. Türkiye, Ortadoğu'nun gelişmekte olan ve en çok tüketim pazarlarından biri olan pazardan da yararlanmak niyetinde olduğunu da belirtmek gerekir.
Mısır'da Türk yatırımcıların sahip olduğu ve işlettiği, çeşitli iplik, hazır giyim, elektrikli ev aletleri, emtia ve gıda maddeleri üreten binlerce Mısırlı işçi çalıştıran çok sayıda fabrika bulunmaktadır. Mısır, üretiminin %60'ını Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Doğu Asya ülkeleri gibi dünyanın birçok ülkesine ihraç etmektedir.
Mısır'daki Türk yatırımlarının artmasına Türkiye'deki üretim maliyetlerrindeki yükselişler neden olmaktadır. Ayrıca, büyük turizm kalemine sahip olan Türkiye ve Mısır, bu alanda da büyük işbirliği potansiyellerine sahipler.
2022'de Mısır Merkezi Seferberlik ve İstatistik Ajansı, Mısır ile Türkiye arasındaki ticaret alışverişinin değerinin 2021'deki 6,7 milyar dolara kıyasla %14 artışla 7,7 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre ise sadece bu yılın ilk aylarında Mısır'dan yapılan ithalat 1 milyar 299 milyon dolara ulaştı ve yıl sonuna kadar artması bekleniyor. Mısır ile Türkiye arasındaki ticaret ilişkisi, her bir taraf için yaklaşık %50'lik eşit bir ticaret dengesine sahip. Ancak doğalgaz ihracatındaki artışla birlikte son zamanlarda Mısır lehine yaklaşık 600 milyon dolar artması ile karakterize edilmektedir.
Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu'nun aktardığına göre, Türkiye’nin Mısır'la ticaret hacminin önümüzdeki yıllarda 20 milyar dolara ulaşmasını umduğunu söyledi. Mısır'da ekonomik faaliyette bulunan Türk firmalarının sayısını 200 olarak tahmin edildiğini ve 2 milyar doları bulan yatırımlarla binlerce kişiyi istihdam ettiğini belirtti.
Mısır Merkez Bankası'nın, doğrudan Türk yatırımlarına ilişkin verilerine göre Mısır'daki doğrudan Türk yatırımlarının 2020/2021'deki 137,1 milyon dolar'a kıyasla 2021/2022'de 179,9 milyon dolar olduğunu gösteriyor. Bu, iki yıl arasında yaklaşık %32'lik bir artışla 42.8 milyon dolarlık bir artış olduğu anlamına geliyor.
Enerji tarafında, enerji ihtiyacının %90'ını ithal eden Türkiye için Türkiye-Mısır ilişkileri ayrı bir önem arz edebilir.
Siyasi açıdan, ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, özellikle Mısır için istikrarın artırılması ve ulusal güvenliğin korunması açısından önemlidir. Çünkü Türkiye ile ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, Libya dosyasının sakinleşmesi ve Mısır'ın ağırlıklı olarak ekonomik sorunları çözmeye ve kalkınmaya yardımcı olmak için önemli bir neden olacaktır.
Kısaca Türkiye-Mısır normalleşmesinin sebepleri şunlardır:
a) Mısır siyasi rejiminin devamlılık göstermedeki başarısı
Mısır'daki siyasi sistemin temellerini - siyasi meşruiyet açısından - büyük ölçüde sağlamlaştırmadaki başarısının bir sonucu olarak, Mısır siyasi sisteminin, onunla ilgilenip birkaç Avrupa ülkesine davet edilerek uluslararası kabulünün devam etmesi, Mısır Cumhurbaşkanının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun tüm oturumlarında konuşma yapmasına rağmen rejimin meşruiyetini reddetmesi veya onunla uğraşmakta ısrar etmesi Türkiye'yi yalnız bırakıyor.
b) Mısır ve Türkiye'deki ekonomik durum.
Bazı analistler, Türkiye'deki kötüleşen ekonomik durumun Mısır ile ilişkilerin yeniden tesisinin ana nedeni olduğunu düşünüyor. Eğer bu doğruysa, Mısır’da benzer nedenlere sahiptir. Çünkü Mısır’da ekonomik olarak kötü durumda. Türkiye nasıl Mısır ile olan ilişkilerinden fayda sağlayacaksa, Mısır da Türkiye ile ilişkilerinden faydalanacaktır.
c) Türk rejiminin pragmatizmi
Siyasi gelişmeler, Türk siyasi sisteminin bölge ülkeleriyle yaşadığı sorunların sonuçlarına artık katlanamayacağını kanıtladı. Bu, Türkiye'nin çeşitli kanallardan Suriye, İsrail ve ardından Mısır ve Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden formüle etme hamlesini açıklıyor. Türk rejimini hızlı dönüşüm politikalarıyla da biliniyordu. Hareket bolluğu, Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası ilişkilerini uyumlu hale getirme yeteneği ile tanındı.
Sonuç
Mısır rejimini etkileyen ve Mısır rejiminin meşruiyetini sorgulayan yıllardır süren husumet ile birlikte medya çekişmelerine rağmen Mısır ve Türkiye Ortadoğu'nun önemli ülkeleri arasında yer alıyor. Bu husumet, özellikle Libya meselesi ve Doğu Akdeniz gazı konusunun ülkeler için son derece önemli görülmesi nedeniyle daha da artmıştır. Başka hassas konular olduğunu da söylemek abartılı olmayacaktır.
Ancak bölgedeki siyasi durum ve her iki ülkenin ekonomisindeki değişiklikler, hem Mısır hem de Türkiye için ilişkilerin yeniden kurulmasını bir ihtiyaç haline getirdi. Bölgedeki çoğu ülkede istikrar hakimken iki ülke arasındaki husumetin devam etmesi doğru değildi. Özellikle hem Türkiye hem de Mısır ekonomileri ciddi şekilde zarar gördüğünden, ilişkilerin geri dönüşüyle elde edilebilecek ekonomik faydalar göz ardı edilemez.
Ancak ilişkilerin yeniden tesis edilmesi ile ilgili en büyük sorun, ikili ilişkilerin devamı için ne ölçüde taviz verilebileceğidir. Libya'da, iki ülke arasında siyasi bir rekabet bulunuyor. Libya'da son dönemde yaşanan ateşkese rağmen henüz nihai bir siyasi çözüme ulaşılmış da değil.
En karmaşık konu ise Akdeniz gazıdır. Çünkü hiçbir ülke Akdeniz'de keşfedilen muazzam gaz zenginliğinden kolayca vazgeçemez. Mısır, Doğu Akdeniz'deki zenginlik konusunda Yunanistan ile yaptığı anlaşmayı vazgeçilmez olarak görüyordu.
Türkiye ya Mısır'la ilişkilerini yeniden kurarak Doğu Akdeniz'deki payının bir kısmından vazgeçmek durumunda ya da Mısır gibi önemli bir ülkeyi kaybederek Doğu Akdeniz gazı üzerindeki haklarını savunmaya devam etmek zorunda kalabilir.
Aslında Doğu Akdeniz gazı sorunu çözülmeden Mısır-Türkiye ilişkileri tam anlamıyla normale dönemez. Doğu Akdeniz gazı konusunda iki ülkenin taviz vermeden uzlaşması mümkün değil. Yani Mısır, Türkiye ile ilişkilerini yeniden kurmak istiyorsa Yunanistan ile Doğu Akdeniz anlaşmasını; Türkiye, Mısır ile ilişkilerini yeniden kurmak istiyorsa Libya ile olan sınır belirleme anlaşmasını gözden geçirmelidir.
Kanaatimce, yakın gelecekte Türkiye-Mısır ilişkileri, ekonomik açıdan iki ülkenin birbirine olan ihtiyacı nedeniyle ağırlıklı olarak yatırım ve ticaret alışverişine odaklanacaktır. Gaz konusu ise önümüzdeki kısa dönemde çözüme kavuşturulacak gibi görünmüyor. Türkiye-Mısır ilişkilerinin geleceğine dair kesin bir cevap vermek mümkün olmasa da ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, bölge ve iki devlet için önem arz etmektedir.
Kaynaklar:
BBC Arabic. (23.05.2023). Mısır ve Türkiye: Erdoğan'ın yeni bir cumhurbaşkanlığı dönemi kazanmasının ardından iki ülke arasındaki ilişkilerin restorasyonunun arkasında ne var?
BBC Arabic. (18.03.2023). Mısır ve Türkiye: Türk Dışişleri Bakanı Kahire'den Mısır ile tam ilişkileri yeniden tesis etmek istediğini duyurdu.
Aljazeera. (07.07.2023). Türkiye-Mısır ilişkilerinin geri dönüşü... ve ekonomik olarak iyi niyetin tezahürü.
Alaraby.co.uk. (11.05.2023). Mısır-Türkiye ekonomik ilişkilerinde 10 yıllık aradan sonra dönüş.
Daily Sabah Arabic. (24.03.2023). Türkiye-Mısır ilişkilerinin dönüşü Ortadoğu'yu yeniden şekillendirecek.
Sputnik Arabic. (4.07.2023). Türkiye Dışişleri Bakanı: Mısır ile diplomatik ilişkilerin seviyesinin yükseltilmesi ilişkilerin normalleştirilmesinde "yeni bir adım".
CNN Arabic. (4.07.2023). Mısır ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin büyükelçi düzeyine kaldırıldığını duyurdu.
TRT Arabic. (4.07.2023). Türkiye-Mısır ilişkileri... İlişkileri büyükelçiler düzeyine çıkarmak için geniş bir Arap karşılaması.
Democratic Arabic Center. (10.04.2023) Mısır-Türkiye İlişkileri 2014-2023: Belirleyiciler ve Boyutlar.
Sputnik Arabic. (4.07.2023). İki yetkili, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasının ardından "bölgesel bir sistemi güçlendirmek" ve "bölgedeki kartları karıştırmaktan" bahsediyor.
Cairo24. (4.07.2023). 10 yılda Mısır-Türkiye ilişkileri yolundaki adımlar.
MEO. (18.03.2023). Türk-Mısır ilişkilerinde anlaşmazlık sonrası uzlaşmaya yönelik bir dönüm noktası.
Vetogate. (29.05.2023). Mısır-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesine ilişkin bilmeniz gereken her şey.
Alhurra. (18.03.2023). Mısır ve Türkiye.. 10 yıllık kopukluk "yeni bir dönem" vaatleriyle sona eriyor.
Aljazeera. (18.04.2023). İlişkilerin restorasyonundan sonra Mısır ve Türkiye arasındaki ekonomik işbirliği için beklentiler nelerdir?.
Sputnik Arabic. (16.04.2023). Mısır-Türkiye yakınlaşmasının Libya sahnesine ve seçimleri destekleyecek mekanizmalara yansımaları nelerdir?.
Arab48. (13.04.2023) Mısır ve Türkiye, Libya konusunda işbirliği konusunda anlaştı.
Anadolu Ajans Arabic. (07.06.2023). Türkiye ve Mısır.. Doğu Akdeniz'de Normalleşme.
Sky News Arabia. (11.05.2021) Mısır ve Türkiye arasındaki istişareler.. "Doğu Akdeniz İttifakları"nı etkiler mi?
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya