Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle 15 aydır tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en barbar soykırımlarından birini yaşayan Gazzeliler için 2025 senesinin ateşkese, barışa, huzura ve feraha vesile olmasını diledi.
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde saat 15.50'de başlayan ve yaklaşık 3 saat süren Kabine toplantısının ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet, silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir" ifadelerini kullandı.
Bölgesel gelişmeler bağlamında sancılı ve sarsıntılı bir yılın geride bırakıldığını, yeni beklentiler ve büyük umutlarla 2025 yılına "merhaba" denildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yılın hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle 15 aydır tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en barbar soykırımlarından birini yaşayan Gazzeliler için 2025 senesinin ateşkese, barışa, huzura ve feraha vesile olmasını diledi.
Türkiye'nin ilk günden beri Filistin'de kanın ve katliamın durması için tüm yolları denediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze halkının çektiği sıkıntıları hafifletebilmek adına Kızılay'ı, AFAD'ı, sivil toplumu ve hayırseverleriyle tam bir seferberlik ruhuyla çalıştıklarını söyledi.
Uluslararası toplumun İsrail hükümeti üzerindeki baskıyı artırması için de diplomatik temasları yoğunlaştırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'de barış umutlarını tekrar yeşertecek bir kapının aralanması için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Netice alıncaya kadar da buna devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ocak sabahı "Bir güneş doğuyor" sloganıyla bir araya gelen, Türkiye'nin ve Türk milletinin Filistinli kardeşleriyle dayanışmasını ortaya koyan tüm vatandaşlara teşekkür etti.
“61 yıllık Baas zulmünün ve 13 yıllık katliamların ardından Suriye'de nasıl inanç, iman ve sabır kazanmışsa inşallah Filistin'de de hak yerini bulacak, adalet güneşi zulmün karanlığını delip geçecektir.”
Yaklaşık yarım milyon kişinin Gazze'nin kimsesiz ve sahipsiz olmadığını İstanbul'dan tüm dünyaya bir kez daha haykırdığını, şahsının ve milletin hissiyatına tercüman olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Burada şunu da büyük bir taaccüple ifade etmek durumundayım, ülkemiz ve milletimiz adına iftihar verici bu sivil toplum buluşmasından bakıyorsunuz birileri hemen rahatsız oluyor. Galata Köprüsü'nde vücut bulan insanlık ittifakına tepki gösterenler, açık söyleyeyim insanlıktan nasibini almamış vicdan fukaralarıdır. Çünkü kalbinde zerre miskal merhamet olan hiç kimse, insanlık vicdanının ayağa kalktığı böyle bir gaddarlık karşısında tepkisiz kalamaz. Türkiye'nin mazlumlarla dayanışma içinde olması, ancak zulüm ile abad olmaya çalışan zalimleri endişelendirir, tedirgin eder, rahatsız eder. Biz şu ilahi müjdeye tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Allah sabredenlerle beraberdir. 61 yıllık Baas zulmünün ve 13 yıllık katliamların ardından Suriye'de nasıl inanç, iman ve sabır kazanmışsa inşallah Filistin'de de hak yerini bulacak, adalet güneşi zulmün karanlığını delip geçecektir. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti mutlaka kurulacaktır. Rabbim içinde bulunduğumuz mübarek günler hürmetine mazlum Filistin halkının yar ve yardımcısı olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ocak tarihi itibarıyla müşerref olunan mübarek üç ayların milletin yanı sıra İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini, dünyanın dört bir yanında eziyet çeken müstazafların acılarının dinmesinin başlangıcı olmasını niyaz etti.
İktidar sorumluluğunu üstlendikleri 2002 yılından beri siyasetteki gayelerinin hep insana hizmet olduğunu, "eser ve hizmet siyaseti" diyerek kavramsallaştırdıkları bu ilkelerinden hiçbir zaman ödün vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sabun köpüğü misali gelip geçici başarılara değil, ülkeye ve millete uzun vadeli fayda sağlayacak kalıcı kazanımlara odaklandıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette de hükümette de devlet idaresinde de insan ve hizmet odaklı bir yönetim anlayışına sahip olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılını başta dış ticaret olmak üzere birçok alanda rekorlarla, büyük başarılar ve sevinçlerle kapattıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgemizde ve dünyada nükseden tüm krizlere ve olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Bir diğer önemli veri olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artarak yüzde 76,1'e ulaştı. 2002 yılında bu oran, yalnızca yüzde 50 seviyesindeydi. Bir başka çarpıcı oran şudur, yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, 92,4 milyar dolara yükselmiştir. Hizmet ihracatında 110 milyar dolarlık hedefimizi zaten yakalamıştık. Şimdi bununla yetinmiyoruz. Gelecek sene için çıtayı biraz daha yukarı çekiyoruz. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı hedefimizi, 390 milyar dolar olarak belirledik. İnşallah bunun da üzerinde bir ihracat rakamıyla yılı kapatacağız."
İhracatçılarla el ele, omuz omuza vererek Türk ürünlerinin tanınmadığı, satılmadığı, girmediği hiçbir ülke bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye her sene yeni rekorlar yaşatan tüm ihracatçıları tebrik edip, kendilerinden daha fazla çaba beklediğini belirtti.
"TÜİK tarafından açıklanan son enflasyon verileri, enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu tekrar teyit etmiştir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uyguladığımız politikalar sayesinde enflasyon, aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38'e gerilemiştir. Senelik enflasyon 2023 sonuna kıyasla 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre ise 31 puan düşmüştür. Enflasyonda düşüş trendi inşallah 2025 senesinde daha da hızlanacak. Bununla ilgili çok kapsamlı bir yol haritası oluşturduk. Buna göre, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, maliye politikası kanalı enflasyonla mücadeleye çok güçlü destek verecek. Üçüncüsü, bütçe imkânları el verdikçe yönetilen ve yönlendirilen fiyatları, enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz. En son akaryakıt ÖTV'sinde bunu yaptık. Dördüncüsü, dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle destekleyeceğiz."
"Burada haklı olmak yetmez. Hakkınızı korumak için aynı zamanda güçlü de olmak zorundasınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, üç kıtanın kalbinde bulunan, stratejik önemi yüksek, küresel bilek güreşinin hiç eksik olmadığı bir coğrafyada yer aldığına işaret etti.
Böyle bir coğrafyada hayatta kalmanın birinci şartının "caydırıcılık" olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada haklı olmak yetmez. Hakkınızı korumak için aynı zamanda güçlü de olmak zorundasınız. Romantikler ve ülkemizdeki muhalefet anlamasa da bu coğrafyada masadaki gücünüz, bileğinizin gücünden gelir. Bu topraklardaki bin yıllık tarihimiz boyunca bu hakikati defalarca tecrübe ettik, yaşadık ve gördük. Sendelediğimiz her dönemde yanı başımızda ilk biten, adeta kanımıza susamış hasımlarımız oldu. Hasta düştüğümüzde döşümüzden bir parça et koparmak için kimlerin, hangi devletlerin sıraya girdiğini asla unutmadık ve unutmayacağız. Sevr Antlaşması, Allah korusun zayıfladığımızda başımıza neler geleceğini gösteren bir ibret vesikası olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Millî Mücadele ile Sevr'i yırtıp atmakla kalmadık, aynı zamanda bu ülkeyi bir daha böyle bir travmayla karşı karşıya bırakmamak için yemin ettik. 2002'den bu yana bizim de temel hedefimiz, milletimizin bir daha asla beka sorunu yaşamamasıdır. İçeride ve dışarıda attığımız birçok adımın gerisinde yine bu vardır."
'Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ecdadın hikmet dolu şu sözleri 22 yıldır bize rehberlik ediyor, 'Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah.' Eğer barış ve kurtuluş istiyorsan savaşa her an hazır olacaksın. Savunma sanayi alanındaki yatırımlarımız savaşa hazırlanmak için değil, barışı, istiklali, istikbali, bağımsızlığı muhafaza ve müdafaa içindir. Şu politikamızı her fırsatta vurguluyoruz, Türkiye, dostları için bir güven ve emniyet kaynağıdır ama vatanımıza uzanan kirli elleri de kimin olduğuna bakmadan kıracak kudrete fazlasıyla sahiptir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla savunma sanayi hamlelerini sürekli ileriye taşıdıklarını belirterek, bu alanda 2002'den bu yana yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Savunma sanayinde 2002'de sadece 56 olan firma sayısının bugün 3 bin 500'ü geçtiğine, savunma projelerinin sayısının son 22 yılda yüzde 62'den yüzde 80 yerlilik oranıyla 1132'ye yükseldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projelerin büyüklüğünün de 100 milyar doları aştığını vurguladı.
Sektörün cirosunun 1,1 milyar dolardan, 2023'te 15,5 milyar dolara çıktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İHA, SİHA, elektronik harp ve savaş gemisi üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. 2002 yılında 248 milyon dolar olan ihracatımız, 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaştı. 2024 hedefimiz olan 64,5 milyar doları yüzde 11 oranında aşarak yeni bir rekor kırdık." dedi.
Geçen yıl uzay, hava, kara, deniz, elektronik harp ve AR-GE alanlarında birçok önemli projeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Muharip Uçak KAAN'ın ve HÜRJET'in uçuş testlerine devam edildiğini, GÖKBEY helikopterinin ilk teslimatının gerçekleştirildiğini anlattı.
KIZILELMA insansız savaş uçağının prototip üretim ve testlerinin sürdüğünü, ANKA-3, Bayraktar TB3, TB2, Akıncı ve Aksungur İHA'larının kabullerinin yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, TB3'ün, TCG Anadolu'ya destek ekipmanını kullanmadan iniş ve kalkış yaptığını, böylece kısa pistli bir gemiden iniş kalkış yapabilen ilk SİHA olarak tarihe geçtiğini aktardı.
“Terörün karanlık gölgesi ülkemiz siyasetinin üzerinden çekildikçe inşallah Türkiye daha sağlıklı, olgun ve özgürlükçü bir zemine kavuşacaktır."
"Terörsüz Türkiye" hedeflerine ulaşmanın, yakın gelecekteki en önemli önceliklerinden biri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün ve şiddetin hüküm sürdüğü bir iklimde demokrasinin neşvünema bulmasının, gelişmesinin, serpilmesinin, kendi ayakları üzerinde durmasının mümkün olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arkasına terörü ve teröristi alarak siyaset olmaz, olamaz. Dünyanın hiçbir medeni ülkesi, buna izin vermez. Terörün karanlık gölgesi ülkemiz siyasetinin üzerinden çekildikçe inşallah Türkiye daha sağlıklı, olgun ve özgürlükçü bir zemine kavuşacaktır." diye konuştu.
“Suriye'nin parçalanmasına, hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz.”
Suriye'de gerçekleşen epik devrimle hem bu ülkede hem de bölgede artık yeni bir dönemin başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni Suriye yönetiminin ülkenin toprak bütünlüğü ve birliği temelinde bir Suriye inşa etmeye çalıştığını, bunda da kararlı olduğunu görüyoruz. Bizim de samimi arzumuz, beklentimiz, politikamız bu yöndedir. Suriye'nin parçalanmasına, hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda bir risk görürsek, gerekli adımları süratle atarız. Suriye'deki ihtilafı ve DEAŞ tehdidini fırsata çevirip farklı hülyalar görenler, son gelişmeler sonrasında bölgemizin kadim gerçekleriyle yüzleşmişlerdir. Bu gerçek, bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığıdır.
Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet, silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir. Açık söylüyorum, bunun önüne hiçbir güç geçemez. Türkiye, bekasını ve güvenliğini koruma noktasında nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa yine bir gece ansızın gelebiliriz. Allah'ın izniyle bunu yapabilecek gücümüz, kapasitemiz ve kabiliyetimiz ziyadesiyle mevcuttur. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa sorumluluk mevkiinde olanlar ne provokasyonlara gelmeli ne de milleti provoke edecek cümleler kurmalıdır. Terör baronları adına milleti tehdit edenlere pabuç bırakmayacağımızı burada özellikle ifade etmek istiyorum. Kimi il ve ilçelerimizde açtıkları hendeklerle kantonculuk peşinde koşanları nasıl o çukurlara gömdüysek, bugün de aynı niyeti taşıyanlar çıkarsa bunun bedelini onlara misliyle ödetiriz." diye konuştu.
'Terörsüz Türkiye' hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. “
Bölücü örgüt ve Suriye'deki uzantıları için çemberin daraldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün ve önceki gün de söyledim, biz, iktidar ve ittifak olarak 'terörsüz Türkiye' hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi ve güçlü irademizi kamuoyumuzla paylaştık. Elbette biz bunun suhulet ve sükûnetle olmasını temenni ederiz. Ama bu yol tıkanır veya dinamitlenirse, işte o zaman devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan da çekinmeyiz. Sonuçta kardeşliğin kazanacağına, birliğin, beraberliğin ve huzurun kazanacağına yürekten inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü kabine toplantısında, Aile ve Sosyal Hizmetler, Ticaret ve Ulaştırma ve Altyapı bakanlarının sunumlarını dinlediklerini söyledi.
"Güçlü toplum, ancak güçlü ailelerle mümkündür." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda ciddi meydan okumalarla karşı karşıya olduklarına dikkati çekti.
"2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık "
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel şer odaklarının teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikalarının herkesin malumu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"LGBT meselesi, bugün ailenin varlığına yönelik en ciddi tehditlerin başında gelmektedir. 2023 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1,51 seviyesine gerilemiştir. Açıkça ifade etmek gerekirse bu durum, alarm vericidir, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir. Her fırsatta yaptığımız 'en az 3 çocuk' çağrısının ne kadar önemli olduğunu böylece tekrar görmüş oluyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık. Yıl boyunca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinasyonunda aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmanın, hükümetlerinin en başarılı olduğu alanlardan biri olduğunu belirterek, "Şimdi internet ve dijital altyapımızı güçlendirecek yeni bir adım atıyoruz. Uçtan uca yerli ve milli 5G Haberleşme Şebekesi Projemiz kapsamında 5G ihalemizi 2025 senesi içinde yapacağız. 2026 yılında da ilk sinyalimizi almayı hedefliyoruz." dedi.
Diğer İçerikler
Dışişleri Bakanı Fidan Kuzey Kıbrıs’ı Ziyaret Etti, İsrail Cumhurbaşkanı da Güney Kıb..
Dürzi Lider Canbolat: “Türkiye İsrail’in Bölgedeki Yayılmasını Sınırlayabilecek Ülkel..
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Filistin'de Barış ve Adalet Tesis Edilmedikçe Bize Uyku..