Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’e: "Karabağ ve Libya’da Ne Yaptıysak Size de Yaparız"

Erdoğan, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırıları ve işgaline sert tepki gösterdi. "Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin'e bunları yapamasın. Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları atalım."
editör1
29 Temmuz 2024 13:26
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Rize İl Teşkilat toplantısında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırıları ve işgaline sert tepki gösterdi.

Erdoğan, savunma sanayiinde Türkiye’nin geldiği noktaya değinerek, "Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin'e bunları yapamasın. Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları atalım." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadeleri üzerine,  İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Erdoğan’ı etiketleyerek, “Erdoğan, Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı tehdidinde bulunuyor. Orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamasına izin verin.” dedi.

Katz X’ten yaptığı açıklamaya Erdoğan ve Saddam Hüseyin'in yan yana fotoğraflarını da ekledi. Saddam Hüseyin, ABD'nin öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 2003 yılında Irak'ı işgal etmesinin ardından 2006'da idam edilmişti.

Katz’ın açıklamasına Türk yetkililerden cevap gecikmedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz sosyal medya hesabından konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Uluslararası Adalet Divanı önünde soykırım ve savaş suçlarıyla yargılanan, Gazze’de kalıcı ateşkes ve barış yerine çatışmaları bölgeye yaymaya çalışan, insani değerlerin içini boşaltan Netanyahu yönetiminden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hadsiz ifadeler yok hükmündedir.

Köklü geleneği olan demokratik bir hukuk devleti olarak; mazlum Filistin halkını, hangi dinden olursa olsun herkes için adaleti, bölgesel istikrarı ve küresel barışı savunmaya devam edeceğiz.

İnsanlık er geç kazanacak. Günümüzün Hitlerleri ve Nazi zihniyetlilerinin sonu ise tarihte yaşanandan farklı olmayacak.” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İsrailli yetkililerin Erdoğan’ı hedef alan söylemlerine şu ifadelerle tepki gösterdi: “Cumhurbaşkanımız insanlık vicdanının sesi olmuştur.

Bu haklı sesi bastırmak isteyen, başta İsrail olmak üzere Siyonist çevreler büyük bir telaş içindeler.

Tarih bütün soykırımcılar ve destekçileri için aynı şekilde sonuçlanmıştır.” Fidan bu açıklaması ile birlikte tarihin soykırımcı ve destekçileri için tekerrür edeceğini hatırlattı.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı resmi X hesabından konuyla ilgili olarak şu paylaşımı yaptı: “Soykırımcı Hitler’in sonu nasıl olduysa, soykırımcı Netanyahu’nun sonu da öyle olacak.

Soykırımcı Naziler nasıl hesap verdiyse, Filistinlileri yok etmeye çalışanlar da öyle hesap verecek.

İnsanlık, Filistinlilerin yanında duracak.

Filistinlileri yok edemeyeceksiniz.”

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli de konuya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepkisini gösterdi. Bahçeli yaptığı açıklamada, “İsrail Dışişleri Bakanı’nın, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan; siyasi, tarihi ve nesnel gerçeklerle asla bağdaşmayan alçak sözlerini nefretle lanetliyorum.

İsrail Başbakanı ile hükümetinin hangi kanlı ve karanlık izleri takip ettiğini esasen tüm dünya açıklıkla görmektedir. Soykırımcı bir yönetimin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na panikle saldırması suçluluk psikolojisinin tezahürüdür. 40 bine yakın masumu katleden İsrail yönetiminin hesap vereceği günler uzak değildir. Bu durum sadece sabır ve zaman meselesidir.

Türk milleti kenetlenmiş ve soykırımcı İsrail’e karşı kilitlenmiştir. Elbette her türlü senaryo gündemde olmalı; siyasi, stratejik ve askeri tüm hazırlıklar tahkim edilerek Türkiye’nin hafife alınacak bir ülke olmadığı isabetle teyit edilmelidir.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise nerede durduğunu, tarih ve mazlumlar önündeki sorumluluğunu ihmalden süratle kaçınmalıdır.

TBMM’ye davet edilmek, muhatabı için bir şereftir. Bu şerefi taşıyıp taşımama konusu ise Sayın Abbas’ın bileceği ve davranışıyla ispat edeceği bir husustur.

Caniyahu’nun ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanması gerçek manada soykırımın ibrası, zulmün ifa ve icrasına rezil bir ikramdır.

Mavi Vatan’a masal diyen kokuşmuş ve emperyalizmin kuklası haline gelmiş devşirme ve DEM’lenmiş siyasi defoların engellemelerine ve kaleyi içten teslim alma girişimlerine rağmen, Türkiye ve Türk milleti milli haklarını ve egemenlik hukukunu cansiperane savunmanın yanında mazlumların da sonuna kadar yanında ve yöresinde sarsılmaz yerini alacaktır. Vatana masal diyenlerin yolu batış ve mahvoluş; buna direnen ve tepki gösterenlerin istikameti de Türk ve Türkiye Yüzyılıdır.

Türk düşmanları kaybedecek, zafer meşalesi inanan milli yüreklerin elinde parlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Yayına hazırlayan: Esin Çoştu

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.