Katar’ın Kara, Hava ve Deniz Güvenliği TSK’ya Emanet. Türk F-16’ları Kalıcı Olarak Katar Yolcusu
Türk Hava Kuvvetleri’ne ait 6 adet F-16 savaş uçağı, Kara Hava Unsur Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte bölgeye intikal ediyor.
Katar’daki Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı Tarık bin Ziyad Kışlası’nda konuşlu Türk Silahlı Kuvvetleri mevcudu artıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Katar’da “Kara Unsur Komutanlığı’nın” ardından “Hava Unsur Komutanlığı” ile “Deniz Unsur Komutanlığı’nı” da aktif hale getiriyor.
Bu kapsamda Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait 2 adet TUZLA Sınıfı Karakol Botu (TCG KUMKALE ve TCG KUŞADASI), 26 Temmuz’da Aksaz Deniz Üs Komutanlığı’ndan Katar’a törenle uğurlanacak. Akabinde ise Türk Hava Kuvvetleri’ne ait 6 adet F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 30 Temmuz’da Katar’a intikal edecek.
Hava ve deniz unsur komutanlıklarının faal hala gelmesiyle birlikte Katar Silahlı Kuvvetleri’yle yapılan çalışmalar, eğitimler, tatbikatlarla ortak bilgi, tecrübe ve yetenek paylaşımı farklı alanlarda da yaygınlaştırılacak.
Ağustos ayından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri, Katar’da; T-155 FIRTINA Obüsü, ZMA-15 Zırhlı Muharebe Aracı, TUZLA Sınıfı Karakol Botu ve F-16 Fighting Falcon savaş uçağı gibi bir dizi önemli platformu konuşlandırmış olacak.
Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Katar’daki mevcudiyeti, Türkiye-Katar savunma sanayii iş birliğine de çok kritik faydalar sağlıyor. Katar, son 5 yıl içerisinde Türkiye’den çok önemli savunma ve havacılık sanayi tedarikleri gerçekleştirdi.
Hava Kuvvetlerimizin de bölgeye intikali ile Katar’da kara, hava ve deniz üslerimiz mevcudiyetini sağlamış olacak. Bu durum üç kuvvetin bir arda bulunması sebebiyle dünyada ilk olma özelliğini taşıyor.
Son 20 Yılda Türkiye-Katar İlişkileri
Türkiye-Katar ilişkileri son 20 yılda özellikle askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda önemli bir ilerleme kaydetti.
İki ülke arasındaki resmi ilişkiler Ankara ve Doha’da karşılıklı büyükelçiliklerin 1979 yılında açılması ile başlamıştı.
Türkiye ve Katar arasındaki ilişkiler 2014 yılında Yüksek Stratejik Komite’nin kurulmasıyla ivme kazandı.
2015 yılında ilk toplantısını gerçekleştiren komite toplam 6 toplantı için bir araya geldi. Bu toplantılarda farklı alanlarda 60’tan fazla anlaşma imzalandı.
2002 yılından bu zamana kadar ise iki ülke arasındaki ilişkiler hızlı bir gelişme gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, o yıllarda Başbakan sıfatı ile Katar’a yaptığı ziyarette başta enerji olmak üzere Türkiye-Katar arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla anlaşma imzaladı.
Türk dış politikasının önemi Ortadoğu’da giderek arttı.
2008 yılında ilk Türk-Katar İş Forumu, o dönemde Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ün katılımıyla Doha’da gerçekleştirildi. Aynı yıl iki ülke arsında farklı alanlarda kapsamlı iş birliğini başlatmak için bir mutabakat zaptı imzalandı.
2013 yılında Erdoğan, Doha’daki Türk büyükelçiliğinin açılışını yaptı. Ayrıca 2014 yılında Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını devraldıktan sonra ziyaret ettiği ilk Arap ülkesi Katar oldu.
Aralık 2014’te Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani Türkiye ve Katar arasında Ortak Stratejik Komite kurmak için bir anlaşma imzaladı.
Doha, 2015 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Emir Temim ile bir araya geldiği Yüksek Stratejik Komite’nin ilk oturumuna ev sahipliği yaptı. Bu toplantı iki ülkenin orduları arasında daha yakın ilişkilerin önünü açtığı için oldukça önemliydi.
Bu bağlamda Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite toplantılarının ilki 2015'te Doha'da, ikincisi 2016'da Trabzon'da, üçüncüsü 2017'de Doha'da, dördüncüsü 2018'de İstanbul'da, beşincisi 2019'da Doha'da, altıncısı da 2020'de Ankara’da düzenlendi.
5. toplantı 25 Kasım 2019’da gerçekleşti. Bu toplantıda kentleşme, sanayi, ekonomi, ticaret, sağlık ve teknoloji ile bilimsel iş birliği, fikri mülkiyet ve stratejik planlama alanlarında 7 anlaşma imzalandı.
"ikili ilişkilerin yoğun ve güçlü olduğunun en önemli göstergelerinden biri olan" Yüksek Stratejik Komite toplantıları iki ülke arasında düzenli aralıklarla gerçekleştiriliyor. Ayrıca komite, Türkiye ve Katar arasındaki en üst düzey istişare mekanizması olarak belirlendi.
İki ülke arasındaki ilişkiler Komite’nin kurulduğu günden bugüne askeri ve savunma sanayi alanları başta olmak üzere tüm düzeylerde büyük ilerleme kaydetti.
"Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Kurulmasına İlişkin Ortak Mutabakat" 19 Aralık 2014 yılında imzalandı. Bu mutabakat uyarınca Türkiye ve Katar arasında savunma sanayi ve askeri eğitim alanında iş birliği yapılarak, Katar’da Türk Silahlı Kuvvetlerine askeri üs sağlandı.
Bahsi geçen anlaşma, 10 Şubat 2015'te Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulduktan sonra 5 Mart 2015'te TBMM Dışişleri Komisyonu tarafından onaylandı.
Anlaşma uyarınca Türk Silahlı Kuvvetleri Katar’da konuşlandı. İki ülke arasında ortak askeri tatbikatlar düzenlendi.
14 Aralık 2019'da Katar Türk Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı Karargâhı, iki ülkenin Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanlarının katıldığı bir törenle açıldı ve karargâha Halid Bin Velid Kışlası adı verildi.
Katar, 15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ilk saatlerinde yaptığı yazılı açıklamayla, henüz akamete uğratılmamış darbeyi kınayan ilk Arap ülkesi oldu.
Katar Emiri Al Sani, başarısız askeri darbe girişimine karşı Türk halkını etrafında topladığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etmişti.
Al Sani söz konusu darbe girişimini şiddetle kınamış, Katar halkı ve devletinin Türkiye Cumhuriyeti ile dayanışma içinde olduğunu vurgulamıştı. Al Sani ayrıca, Türkiye’nin anayasal meşruiyetini koruma, hukuku uygulama, güven ve istikrarını muhafaza etme ile halk çıkarlarını koruması için ülkesinin destek verdiğini belirtmişti.
Darbeden iki hafta sonra Katar Dışişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman Al Sani, Türkiye'yi ziyaret ederek, ülkesinin dayanışmasını gösteren ilk uluslararası yetkili oldu.
Katar Ablukasına Türkiye’nin Desteği
5 Haziran 2017’de, Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri “terör gruplarını desteklediği” suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve Katar’a ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.
Adı geçen ülkeler ablukanın kalkması için Katar’a bazı şartlar dayatmıştı. Bu şartlardan biri de Doha’daki Türk askeri üssünün kapatılmasıydı.
Buna cevaben dönemin Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin Katar’daki üssünü kapatmayacağını vurgulamıştı.
7 Haziran 2017'de TBMM Genel Kurulunda yapılan oylamada Katar'da Türk askerinin konuşlanmasının önünü açan kanun tasarısı kabul edildi.
Türkiye'nin bu durum karşısındaki tutumu askeri iş birliğiyle sınırlı kalmadı. Dört ülkenin ablukasına maruz kalan Katar'a hava ve deniz yoluyla su, gıda, ilaç ulaştırıldı.
Ankara, ayrıca Katar'ın 2022 Dünya Kupası maçlarına ev sahipliği yapması için gerekli tüm inşaat malzemelerini göndereceğini de taahhüt etti.
Ekonomi alanında ise Katar, Ağustos 2018'de Türk lirasında görülen gerileme akabinde Türk ekonomisine 15 milyar dolar değerinde doğrudan yatırım yapacağını açıklamıştı.
Türkiye ile Katar ilişkilerinde siyasi ve ekonomik vizyon uyumu vasıtasıyla her şartta dayanışma ve iş birliği görülmekte.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
Yayına hazırlayan: Esin Çoştu