Türkiye, Lahey’de İsrail Aleyhindeki Soykırım Davasına Müdahillik Bildirimini Bugün Sunuyor
Türkiye, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı soykırım davasına katılmak için bugün Uluslararası Adalet Divanı'na müdahillik bildirimi gönderecek. Bu,haber iki günlük bir ziyarete katıldığı Mısır'daki müzakerelerin ardından Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından açıklandı. Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında dava açmıştı. Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya’nın ardından, UAD’deki Güney Afrika ile İsrail arasındaki soykırım davasına müdahillik bildiriminde bulunan yedinci ülkenin Türkiye olması davanın kapsamını değiştirmede önemli rol oynamaktadır.
Bunun için bugün Lahey’de Türkiye tarafından hazırlanan dosya sunulacak.
Türkiye’nin müdahilliği ne anlama geliyor?
Bakan Fidan, İsrail makamlarını Gazze’deki çatışmayı tüm bölgeye yaymakla suçladı. “Netanyahu barış istemiyor. Gazze'deki şiddeti tüm bölgeye yaymayı hedefliyor. Netanyahu hükümetinin eylemleri tüm dünya için tehlikelidir ve kontrol edilmezse tüm dünya bunun için ağır bir bedel ödeyecektir” açıklamasında bulunmuştu. Türkiye daha önce Lahey'deki mahkemeye davaya katılmak amacıyla bir talepte bulunmuştu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 30 Temmuz’da Ankara'nın yetkililere başvurunun hazırlanmasını tamamladığını bildirdi. Bu davaya Türkiye’nin başvurusunun sadece sembolik bir adım olmamasıyla birlikte diğer bölge ülkelerinin de müdahil olma kararlarının güçlenmesine yol açması bekleniyor.
Bugün divana sunulacak bildiri metninin, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları Soykırım Sözleşmesi maddeleri çerçevesinde ele alması ve Güney Afrika’nın tezlerini desteklemesi öngörülüyor.
Türkiye diğer bölge ülkelerini de bu davaya müdahil olmaya teşvik ederek, Filistinlilerin haklarının savunulması için daha geniş uluslararası cephe oluşturmaya yardımcı olabilir ve Gazze’de insan hakları ihlallerinin son bulması için önemli bir adım olarak görülebilir.
Son olarak davanın ne zaman sonuçlanacağı belirsiz olsa da, Türkiye gibi önemli bir bölgesel gücün Soykırım Sözleşmesi hakkındaki yorumları, UAD yargıçlarının müzakerelerini ve Gazze soykırım davası ve gelecekteki diğer davaların sonuçlarını büyük ölçüde etkileme potansiyeline sahiptir.
Yayına Hazırlayan: Akerke Rysbay
