Türkiye’nin Yumuşak Gücü YTB’nin Balkan Politikalarına Bakış
Bu yazı 08.02.2022 tarihinde yayınlanmıştır.
*Serhat Şabap-Dajana Barusic
Giriş
Balkanlar, jeopolitik konumu başta olmak üzere; stratejik, tarihi, etnik, demografik ve kültürel alanlardaki öneminden dolayı gerek Türkiye gerekse bölgenin diğer ülkeleri için her daim bir ilgi alanı olmuştur.
Yine bu önem doğrultusunda ilgili ülkeler, Balkan coğrafyasındaki etkinliklerini arttırmaya çalışarak kazanımlarını derinleştirmek istemişlerdir. Bu kapsamda Türkiye’de, bölgeyle olan tarihi ilişkilerinin gerektirdiği vazife bilinciyle başta; Bosna Hersek, Arnavutluk ve Kosova olmak üzere ilgili ülkelerin her biriyle siyasi ve toplumsal düzeyde var olan bağlarını kuvvetlendirme gayretindedir. Bu çabayı ise çağın dinamikleri doğrultusunda yumuşak güç usnurları aracılığıyla işlevsel bir hale getirdiğini ifade edebiliriz.
Bu çalışmada Türkiye’nin Balkan coğrafyasındaki politikalarını, Türkiye’nin etkili yumuşak güç unsurlarından, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) çalışmaları özelinde inceleyerek, kamuoyunda farkındalık oluşturmak hedeflenmiştir. Bu kapsamda da öncelikle “Yumuşak Güç’ kavramı üzerinde durulacak, sonra da kısaca YTB’nin kuruluş misyonu ve sorumluluk sahasını açıklanacaktır. Akabinde YTB’nin Balkan bölgesi özelindeki faaliyetleri ortaya konulacaktır. Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirme yapıldıktan sonra, ilgili faaliyetlerin fırsatları ve zorlukları değerlendirilecektir.
Yumuşak Güç
1990’lı yıllarda Amerikalı siyaset bilimci Joseph Nye tarafından tanımlanarak literatüre giren kavram, esasen rızaya dayalı bir işbirliği modeli sunmaktadır. Kavramın ortaya çıktığı dönemin dinamikleri dikkate alındığında, iki kutuplu dünya düzeninin yıkıldığı ve salt askeri güç unsurlarının etki ve kapasitesinin bütün dünyada sorgulandığı bir dönemin tezahürü olduğu ifade edilebilir.
Nye, yumuşak gücü: “Bir ülkenin dünya siyasetinde istediği sonuçlara, onun değerlerine hayran olan, onu örnek alan, refah seviyesine ve fırsatlarına özenen ülkelerin kendisini izlemesiyle ulaşması” olarak tanımlamaktadır[1]. Bu tanım üzerinden yola çıktığımızda yumuşak gücün, sert güç unsurları olarak nitelendirilen; askeri unsurlar ve ekonomik yaptırımlardan ziyade kültür ve değerler üzerinden inşa edilen diyalog temelli bir model olduğu sonucuna ulaşırız. Hedef toplumun sosyal yapısı doğrultusunda izlenmesi gereken bir strateji olarak da nitelendirilebilecek yöntemin, tarihi ve doğal ilişkilerin olmadığı toplumlar arasında, yapay kalacağını ve sentetik bir madde tesiri göstereceği de bu kapsamda söylenebilir.
Bu bağlamda Türkiye’nin Balkan bölgesine yönelik 500 yılı aşkın ilişkileri, önemli bir kazanım olarak ortaya çıkmaktadır. Osmanlı’nın “Millet Sistemi ve İstimâlet Polikası” esaslarına dayalı usuller aracılığıyla hüküm sürdüğü bölgelerdeki halkların kimliklerini asimile etmeden ve inanç ve geleneklerine saygı duyarak huzuru tesis ettiğini dikkate aldığımızda, bugünlerde inşa edilen köprülerin, temellerinin ne kadar sağlam olduğu görülebilir.
Türkiye’nin devraldığı insanlık mirasına sahip çıkarak nesiller ve milletler arasında barışa ve huzura katkı sunması düşüncesi her daim var olmuştur. Bu ihtiyacın tezahürü olan YTB’nin faaliyetlerindeki önem, bizleri çağın anahtarı olan; Yumuşak Gücü kullanmaya götürmektedir.
Bu doğrultuda YTB’nin başta Balkan bölgesindeki öğrenciler olmak üzere, dünyanın hemen hemen her ülkesinden öğrencilerin entegre olduğu “Türkiye Bursları” projesi, Balkan özelinde icra ettiği “Gençlik Çalıştayları”, “Türkçe Eğitim Programları” ve ilgili ülkelerdeki STK’larla yürüttüğü çok boyutlu işbirliklerinin yumuşak güç bağlamında ele alınması gerekmektedir.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı
Misyonunu, Türkiye’nin diasporası ile bağlarını güçlendirmek ve diasporanın etkinliğini artırarak, Türkiye’nin uluslararası ilişkiler vizyonuna katkı sağlayacak politikaları üretmek olarak tanımlayan başkanlık, vizyonunu küresel mahiyete sahip bir kurum olma iddiası üzerine şekillendirmiştir.
6 Nisan 2010 tarihinde kurulan YTB, yurt dışındaki Türkiye vatandaşlarının, “kardeş toplulukları” ve Türkiye’de öğrenim gören uluslararası burslu öğrencileri koordine etme ve ilgili alanlardaki çalışmaları geliştirme görevini üstlenmiştir.
Kurulduğu günden bugüne önemli görevleri icra eden başkanlık, Balkan coğrafyası özelinde birden fazla başlık üzerinde faaliyet göstermektedir.
YTB’nin Balkan Bölgesindeki Yumuşak Güç Faaliyetleri
Kamu diplomasisinin tamamlayıcı bir unsuru olarak kurulan ve Türkiye’nin yumuşak gücünü temsil eden YTB, Balkan coğrafyası ile diplomatik, ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla 2010 yılından itibaren çeşitli faaliyetleri yürütmektedir.
Türkiye’nin, 2000’li yılların başından itibaren dış politikada kazandığı dinamizmin bir yansıması olarak, başta Balkan coğrafyası olmak üzere dünyanın önemli bölgelerinde etkisini arttırmasında bu çalışmaların önemli katkıları olmuştur. Bununla birlikte Balkan bölgesinin 1995 yılına kadarki süreçte içinde bulunduğu istikrarsızlık döneminin de Türkiye’nin ilgili coğrafyaya yönelmesine engel teşkil ettiğini dikkate aldığımızda, bugünlerde bölgesel ölçekte sürdürülen işbirliklerin, stratejik anlaşmaların ve istikrarın önemini daha iyi görebiliriz.
Günümüzde, toplam 10 Balkan ülkesinde (Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan, Kuzey Makedonya, Kosova, Bulgaristan, Arnavutluk, Yunanistan, ve KKTC) Türkiye’nin yumuşak gücünü gösteren faaliyetleri ele almadan önce, 2000-2010 yılları arasında imzalanan birkaç eğitim anlaşmasından bahsetmekte fayda vardır: 2004 yılında Bosna Hersek ile Kültürel, Eğitimsel, Bilimsel, Gençlik ve Spor Alanlarında Değişim Protokolü; aynı yıl Kosova ile Kültürel İşbirliği Anlaşması ve Makedonya ile Kültürel Değişim Protokolü; 2006 yılında Hırvatistan ile Eğitim, Bilim, Kültür ve Sanat, Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Programı; 2007 yılında Yunanistan ile Kültürel Değişim Programı ve akabinde 2008 yılında Bulgaristan ile Bilim Eğitim ve Kültür Alanlarında İşbirliği programı ve ertesi yıl Sırbistan ile Kültürel İşbirliği Programları imzalanmış ve bu anlaşmalar, YTB’nin bugünlerde gösterdiği bölgesel etkinliğin zeminini oluşturmuştur.
Başlangıçta kültür ve eğitimi temel alan ve öğrencilere yönelik olan bu anlaşmaların zamanla STK, düşünce ve meslek kuruluşlarına yönelik programlar düzenlenerek ve mali destekler sağlanarak kapsamını genişletmiş ve Türkiye’nin bölgedeki muhatapları ile ortak kazanımlar doğrultusunda hareket edebilecek bir güce dönüştürmeyi hedeflemiştir.[2]
Günümüzde Türkiye’nin Balkan devletleri üzerindeki etkisini kültürel değişim programları, mesleki eğitim projeleri ve tarihi mirasın korunması gibi alanlardaki çalışmalar çerçevesinde ele alabiliriz. Bahsedilen çalışmalar yerli sivil toplum ve meslek kuruluşları, kamu kurumu temsilcileri ve akademisyenler ile işbirliği içerisinde yürütülmektedir.[3]
Dünden bugüne sürdürülebilir bir perspektiften yürütülen çalışmaların, pandemi koşullarına rağmen önemli bir eşiğe geldiğine dikkat çekmek gerekir.
2021 yılındaki en önemli faaliyetler şu şekildedir: 8 ülkeyi kapsayan ve tarih, sosyoloji, kitap okuma alanlarında konferansları ve kültürel gezilerini içeren 13 proje gerçekleştirilmiştir. Örneklendirmek gerekirse; İstanbul’da düzenlenen “Balkan Gençlik Zirvesi 2021” etkinliğinde 8 ülkeden 700 öğrenci bir araya getirilmiştir. Bu faaliyet ilgili ülke vatandaşlarının ortak zeminde buluşabilmesine ve Türkiye’yi yakından tanımasına olanak sağlaması bakımından önemlidir.
Devamında “KKTC Hukukçular Eğitimi”, “Kıbrıs Meselesinin Tarihi Yönleri ve Günümüzdeki Durumu” ve “Göçün Bilinmeyen Hikayeleri: 1989 Bulgaristan’dan Türkiye’ye” başlıklı faaliyetler aracılığıyla soydaşların tarihi sorunlarına dikkat çekilmiş ve kamuoyu farkındalığı oluşturulmuştur.
Diğer taraftan Türkçe Eğitimi Teşvik Projesi, Kosova Türkçe Atölyesi Projesi, Tarih Öncüleri Projesi ve Bosna Hersek Osmanlı Gençlik Okulu, Osmanlı mirasına ve ortak geçmişine vurgu yaparak kültür ve dil köprüsünü inşa eden diğer projelerdir.[4]
YTB, özellikle son 10 yıl içerisinde yapmış olduğu eğitici ve bilgilendirici çalıştaylar, düzenlediği sempozyumlar, Balkan ülkeleri öğrencileri için yarattığı burs imkanları ve sivil toplum örgütlerinin aktif çalışmalarına verdiği destekler ile bölgede kalıcı izler bırakmakta ve olumlu algı oluşturmaktadır.
Her sene Türkiye’de okuyan Balkan öğrencilerinin sayısının arttığını dikkate alındığında, ilgili faaliyetlerin bölgede olumlu karşılık bulduğunu ifade edebiliriz. Türkiye’de yüksek öğrenimini tamamlayan öğrencilerin ülkerine döndükten sonra ‘Türkiye Mezunları Derneği’ sayesinde kendi aralarında ve Türkiye ile irtibatlarını devam ettiriyor olmaları da sürdürülebilirlik açısından önemli bir göstergedir.[5]
Öğrenci hareketliliğini istatistikleri üzerinden ele aldığımızda, on Balkan ülkesi arasında; Bosna Hersek, Arnavutluk, Makedonya ve Kosova, Türkiye Burslarından en fazla yararlanan ülkeler olarak öne çıkmaktadır.[6] Örneğin 1992 yılından bugüne kadar sadece Bosna Hersek’ten yaklaşık olarak 1050[7], Makedonya’dan 1440[8], Karadağ’dan ise 454 öğrenci burslandırılmıştır.[9]
STK’ların hem kamu diplomasisinin hem de diaspora politikalarının önemli bir ayağını oluşturduğu realitesini göz önünde bulunduran YTB, 12 Haziran 2015 tarihinde ilk kez “Think-Tank” buluşması düzenleyerek Balkanlar’da faaliyet gösteren düşünce kuruluşlarını aynı masa etrafında buluşturmuştur. Bu kapsamda Arnavutluk, Sırbistan, Yunanistan, Bosna Hersek, Makedonya, Kosova, Hırvatistan gibi pek çok Balkan ülkesinde bulunan düşünce kuruluşlarının temsilcisi Ankara’ya gelmiştir.[10] Bu ve benzeri bütün faaliyetleri dikkate aldığımızda, YTB Türkiye’nin bölgeyle olan bağlarını diyalog, kültür ve değerler temelinde şekillenmesine katkı sunduğu görülmektedir.
Sonuç ve Teklifler
YTB, eğitim ve kültür politikalari ile son 10 senedir Türkiye’nin yumuşak gücünü temsil etmekte ve faaliyetlerini gittikçe genişletmektedir. Etkili olduğu en önemli coğrafyalardan birisi de Balkan bölgesidir. Kültürel ve dini yakınlığının sunduğu “ortak değerler” zemini sayesinde bazı ülkelerdeki etkisinin çok daha fazla olduğunu görülmektedir. Bunun aksine Bosna Hersek, Makedonya veya Kosova’daki faaliyetlerin çeşitliğine Hırvatistan ve Sırbistan’da daha az rastlanmaktadır.
Bu noktadaki eksikliğin son yıllarda artan siyasi işbirlikleri aracılığıyla giderilebileceği ve YTB’nin Hırvatistan, Sırbistan ve Yunanistan’daki faaliyetlerinin de daha işlevsel bir boyuta ulaşacağı beklenmektedir.
Bununla birlikte Türkiye’nin bölgeyle olan ilişkilerinde Osmanlı mirasına sahip çıkmakla birlikte, bağlarını alternatif ortaklıklar üzerinden de inşa etmesinin önemli olduğu değerlendirilmektedir. Bu noktada dış kaynaklı olarak yaratılmaya çalışılan Türk ve Osmanlı düşmanlığının bölge halkına zarar verdiği de görülmektedir. Yapılacak çalışmalarla ortak değerlere yönelinmesi gereği bulunmaktadır.
Bu kapsamda Balkan ülkelerinden gelen öğrencilerin Türkiye’de iyi bir eğitim almaları ve Türkiye’deki öğrencilerle ileriye yönelik dostluk temelli ilişkiler geliştirmeleri de son derece önemlidir. Böylece Balkan ülkeleri arasında daha sağlıklı ve bölgenin huzur ve refahına yönelik bağlantılar oluşturmak mümkün olabilecektir.
Kaynakça:
1.NYE, J. , Yumuşak Güç, Ankara: Elips Kitap, 2005
2.YTB’nin 2020 Faaliyet Raporu,
3.EKŞİ Muharrem, AK Parti Döneminde Türkiye’nin Balkanlarda Kamu-Kültürel Diplomasi Aracılığıyla Toplumsal-Kültürel Etkinliğini Artırma Politikası, I. Uluslararası Sosyal Bilimler Araştırmaları Kongresi 04-05 Mayıs 2015 Saraybosna - Bildiriler, Pamukkale Üniversitesi, Denizli, 2015
4.PAÇAOĞLU Elif Hande, Balkanlarda Türkiye ve Avrupa Birliğinin Yumuşak Gücü, Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi, 2020.
5.YTB’nin Bosna Hersek Faaliyetleri, www.ytb.gov.tr.
6.YTB’nin Karadağ Faaliyetleri, www.ytb.gov.tr.
7.Balkanlar Çalışmaları 2021de YTB, www.ytb.gov.tr.
8.ZIBEROVSKI Bejtula, Türkiye Makedonya İlişkilerinde Yumuşak Güç Faktörlerinin Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2018.
9.KILIÇOĞLUGökme, YILMAZAyhan Nur, Balkanlar’da Ytb Ve Tika’nin Türk Kamu Diplomasisi Kurumlari Olarak Faaliyetleri ve Türkiye’nin Bölgedeki Yumuşak Gücüne Etkileri, Finans Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, 2017.
[1] NYE, J. , Yumuşak Güç, Ankara: Elips Kitap, 2005.
[2] EKŞİ Muharrem, AK Parti Döneminde Türkiye’nin Balkanlarda Kamu-Kültürel Diplomasi Aracılığıyla Toplumsal-Kültürel Etkinliğini Artırma Politikası, I. Uluslararası Sosyal Bilimler Araştırmaları Kongresi 04-05 Mayıs 2015 Saraybosna - Bildiriler, Pamukkale Üniversitesi, Denizli, 2015.
[3] PAÇAOĞLU Elif Hande, Balkanlarda Türkiye ve Avrupa Birliğinin Yumuşak Gücü, Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi, 2020.
[4] Balkanlar Çalışmaları 2021de YTB, www.ytb.gov.tr.
[5] ZIBEROVSKI Bejtula, Türkiye Makedonya İlişkilerinde Yumuşak Güç Faktörlerinin Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2018.
[6] EKŞİ Muharrem, a.g.e.
[7] YTB’nin Bosna Hersek Faaliyetleri, www.ytb.gov.tr.
[8] ZIBEROVSKI Bejtula, a.g.e.
[9] YTB’nin Karadağ Faaliyetleri, www.ytb.gov.tr.
[10] KILIÇOĞLU Gökme, YILMAZ Ayhan Nur, Balkanlar’da Ytb Ve Tika’nin Türk Kamu Diplomasisi Kurumlari Olarak Faaliyetleri ve Türkiye’nin Bölgedeki Yumuşak Gücüne Etkileri, Finans Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, 2017.
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya