Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Ukrayna Savaşı Gölgesinde İsrail-Rusya İlişkileri: Nereye?

Bu yazı 07/05/2022 tarihinde yayınlanmıştır.

*İlyas Süpürgeci/ Araştırmacı - Yazar 

 

 

Ülkelerin diğer ülkelerle olan ilişkilerini esasen JEOPOLİTİK ve ÇIKARLAR (MENFAATLER) belirler ve her ülke kendi çıkarları doğrultusunda siyasi, güvenlik ve ekonomik alanlarında belirlediği hedefleri gerçekleştirmek için bir DIŞ SİYASET izler. Rusya Federasyonu (RF) ile İsrail arasındaki ilişkilere bu pencereden bakılarak; ülkelerin çıkarları ve Ukrayna savaşının iki ülke ilişkilerine yansımaları üzerinde durulmuş ve önemli hususlar vurgulanarak kısa bir değerlendirme yapılmıştır.

-Ülkelerin Çıkarları Boyutu:

-RF'nun Çıkarları: Rusya, küresel bir güç ve küresel bir aktör olarak dünyada kabul görme genel hedefi doğrultusunda siyasi ve ekonomik amaçları ve hatta güvenlik çıkarları gereği; küresel boyutta ağa sahip Yahudi gücü ile ortak menfaatler doğrultusunda işbirliğini geliştirmek için İsrail'den faydalanmak istemiştir.

Finans, ticaret, enerji, teknoloji, uzay, güvenlik ve istihbarat (sözde İslamcı teröre karşı), bilim, kültür ve siyasi işbirliği gibi alanlar, Rusya'nın özellikle BATI ile ilişkilerinde işbirliği ihtiyacı duyduğu alanlar olmuştur. İsrail zaman zaman Rusya ile BATI (daha çok ABD) arasında köprü olma rolüne soyunmuştur. Rusya ve İsrail’in ortak çıkarları doğrultusunda; bölgenin güçlü ve önemli ülkeleri olan Türkiye’ye ve İran'a karşı özellikle siyasi, güvenlik ve istihbarat alanında ÖRTÜLÜ İŞBİRLİĞİ ve DENGELEME SİYASETİ izledikleri sahadaki somut gerçekliklerden anlaşılmaktadır. Rusya ayrıca özellikle Kudüs’te bulunan ve Ortodoks Hristiyanlık açısından kutsal sayılan mekanları sahiplenme ve koruma güdüsü ile de hareket etmektedir.     

-İsrail’in Çıkarları: Özellikle İsrail'in Filistin Halkının topraklarını işgal altında bulundurması ve izlemekte olduğu gayri meşru politikası bağlamında; Uluslararası alanda (BM ve diğer örgütler) İsrail'e karşı alınan kararlarda ve yaptırımlarda; BM Güvenlik Konseyi daimî üyesi Rusya'nın siyasi desteğini sağlamak ve en azından İsrail lehinde tarafsız olmasını temin etmek, İsrail için en önde gelen siyasi çıkardır.

Suriye, İran nükleer programı (ÖNLEMEK), Lübnan-Hizbullah ve Gazze bağlamında İsrail'in kendi çıkarları doğrultusunda izlediği güvenlik merkezli politikalara karşı Rusya'nın göz yummasını ve sessiz kalmasını sağlamak ve ortak menfaatler doğrultusunda örtülü işbirliği yapmak, ikinci önemli çıkardır.

Bu işbirliği İsrail için aynı zamanda HAREKET SERBESTİSİNİ SÜRDÜREBİLMEK demektir. İsrail'in Rusya ile işbirliğinde diğer önemli çıkarı ise Türkiye'ye karşı olandır. Israil bölgede Türkiye'yi dengelemek için Rusya'dan istifade etme çabasını örtülü olarak hep sürdürmüştür. Suriye’de, Irak'ta, Libya'da ve Arap ülkeleriyle olan ilişkilerde Türkiye'ye karşı Rusya etkisini kullanmak istemiştir. Türkiye’nin, PKK/YPG/PYD Terör örgütüne karşı verdiği haklı mücadelesi bağlamında; İsrail ve Rusya'nın sahaya yansıyan politikalarında ve Suriye'deki Sünni varlığın yok edilmesini veya etkisizleştirilmesini arzulayan duruşlarında ilginç bir benzerlik görülebilir. Bölgede PKK oluşumuna en azından özerklik verilmesi, Suriye ve Irak'ta Türkiye ve İran etkisinin zayıflatılması veya yok edilmesi, söz konusu iki ülkenin ortak çıkarları gibi görülebilir. İki ülkenin sahadaki uygulamaları tüm bunları teyit eder niteliktedir. Ayrıca Türkiye'nin BATI'dan ve GÜNEY'den tecrit edilmesi ve yalnızlaştırılması ve mümkünse NATO'dan da koparılması İsrail ve Rusya için müşterek bir hedeftir (İran'ın da böyle bir hedefi vardır).  

-Rusya'nın Ukrayna'yı İşgal Harekatının Rusya- İsrail İlişkilerine Yansıması:

-Rusya'nın başlattığı harekât öncesindeki mevcut ikili ilişkilerin, jeopolitik zorunluluklar ve iki ülkenin çıkarları gereği; hem İsrail hem Rusya yönetimleri tarafından korunmak istendiği yolundaki istek ve çabalar göze çarpmaktadır. Ancak, Washington ve Londra'dan Tel Aviv'e gelen ve gittikçe yoğunlaşan baskılar ve Ukrayna'da cereyan eden savaştan BATI kamuoyuna servis edilen manzaraların yarattığı olumsuz algının oluşturduğu baskı neticesinde; Rusya-İsrail ilişkilerinin zarar görmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu iki ülkedeki siyasi yönetimlerin çabası artık hasar kontrolü (damage control) veya ağır hasarın önlenmesi üzerinedir.

-BATI'nın tekrar Rusya'yı tamamen dışlayan ve düşman ilan eden bir blok haline geliyor olması, İsrail'in uzun vadeli vizyon hedefleriyle pek örtüşmemektedir. Yani Washington ve Londra'nın küresel katmandaki strateji ve hedefleri ile İsrail'in ikili, bölgesel ve küresel katmandaki vizyon ve stratejileri, Çin-İsrail ilişkileri örneğinde olduğu gibi Rusya-İsrail ilişkileri bağlamında da örtüşmemektedir. İsrail siyasi, güvenlik ve ekonomik alandaki çıkarlarını koruyabilmek ve vizyon hedeflerine ulaşabilmek için Rusya ve Çin ile olan stratejik ilişkilerini korumak ve geliştirmek istemektedir. Washington ve Londra ile olan özel ilişkileri ve önde gelen AB ülkeleriyle gittikçe gelişen stratejik seviyedeki ilişkilere sahip olmasına rağmen İsrail; Rusya ve Çin’in dünya ve bölge siyasetindeki öneminin ve İsrail'i çevreleyen coğrafyadaki ülkelerle olan ilişkilerinin öneminin farkındadır.  

- Rusya'daki Yahudilerin bir bölümü ve Ukraynalı Yahudiler genel bir ifadeyle Ukrayna savaşından dolayı maddi ve manevi bir kayıp yaşamaktadırlar. Savaşın yarattığı tesirler ve BATI'nın uyguladığı yaptırımlar nedeniyle bu kayıplar kaçınılmaz olmuştur. İsrail kamuoyu savaş karşısında izlenmesi gereken strateji ve politikalar konusunda bölünmüş olsa da İsrail devlet aklı her şeye rağmen soğukkanlı, dengeli ve öngörülü bir siyaset izlemeyi tercih etmiştir. Böylece bir taraftan Washington’dan, Londra'dan ve iç kamuoyundan gelen baskılar göğüslenmeye çalışılırken; diğer taraftan savaşın yarattığı fırsatlardan (çeşitli savunma ve saldırı sistemleri satışı) yararlanmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda aksayan tedarik için farklı ülkelerle irtibata geçilirken, bununla birlikte Rusya ile olan ilişkilerin tahribatı önlenmiştir. İsrail devlet aklı savaş sonrası oluşacak durumu öngörmeye ve buna hazır olmaya yönelik tedbirleri de almaktadır. İsrail'in mevcut bölge siyaseti (İbrahimi Anlaşmalar ve Türkiye ile normalleşme) ve AB ülkeleri (özellikle Almanya ve Fransa) ile daha çok alanda stratejik işbirliğini geliştirme ve ticaretini arttırma çabalarını bu bağlamda değerlendirilmelidir.   

-Rusya açısından bakıldığında: İsrail Devleti'nin kuruluşu ve kabulüne dair süreç BM çatısı altında Rusya tarafından desteklenmiştir. Sovyetler Birliği döneminde ve çöküşü sonrasında ilişkiler genel olarak dalgalı bir seyir izlemiştir. Fakat Rusya'nın bölgedeki çıkarları ve genel anlamda küresel çıkarları bakımından, bugünkü İsrail politikası halen önemini korumaktadır. Rusya İsrail ile ilişkilerini koruma eğilimindedir.

İsrail'in ve ABD'nin tutumuna bağlı olarak; Putin yönetiminin İsrail politikasında hem doğrudan tutum hem dolaylı tutum stratejisi söz konusudur. Dolaylı tutum stratejisinin gayesi, esasen Washington'u ve/veya küresel Yahudi ağını İsrail'in çıkarları üzerinden etkileyerek hedeflerine ulaşmaktır. Rusya bu konuda yeterince kartı elinde tutmaktadır: İran (nükleer programı, gelişmiş silah sistemleri tedariki, Suriye’de yerleşmesi ve Lübnan’a silah sevkiyatı), Filistin meselesinde İsrail karşıtı siyaset izlemek, Türkiye ile işbirliği, Tahıl satışını durdurmak, Mısır dahil Arap ülkeleri ile İsrail aleyhinde işbirliği v.s.  

-Sonuç olarak: Rusya ve İsrail ilişkilerinin günümüzdeki seyri ve savaş boyunca muhtemel seyri geçmişe göre biraz daha soğuk ve bazı konularda kontrollü gerginlik olarak tanımlanabilir. Her iki tarafın her şeye rağmen ilişkilerin stratejik boyutta sürmesini arzu ettikleri ve ağır hasar almaması için koşullar elverdiği ölçüde özen gösterdikleri söylenebilir. Her iki tarafın devlet aklı çıkarları önceleyen bir siyaset izleme prensibine sadık kalmaktadır. Çünkü BATI bir bütün olarak tek blok haline gelme yolunda ilerliyor gibi görünüyor ve Rusya'yı tamamen dışlıyor olsa da; Kafkasya, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz bölgesinde Rusya ve İsrail, görünür bir zamanda hep var ve komşu olmaya devam edecek gibi duruyor