CIA Başkanı Bill Burns ve Birleşik Krallık Gizli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Richard Moore İstihbarat Ortaklıklarına İlişkin Ortak Bir Makale Yayınladılar

İki yıl önce, 75 yıllık ortaklıklarını kutladıkları belirtilen makalede, ABD ve İngiltere istihbaratları arasındaki bağların daha da eskilere, 1909'daki SIS'in kuruluşuna kadar uzandığı ifade edildi. Birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşı ve soğuk savaş boyunca en yakın işbirliklerinden sonra uluslararası terörizme karşı da ortak mücadele edildiğinden bahsedilerek bu ortaklığın iki ülke arasındaki özel ilişkinin kalbinde yer aldığı vurgulandı.

İki istihbarat şefinin “Artık güvendiğimiz veya saygı duyduğumuz müttefiklerimiz yok.” gerçeğini dile getirdikleri makalede, “Geçmişin zorlukları günümüzde hızlanıyor ve teknolojik değişimle daha da karmaşıklaşıyor. Bugün, iki ülkemizin benzeri görülmemiş bir dizi tehdit ile karşı karşıya olduğu, çekişmeli bir uluslararası sistemde iş birliği yapıyoruz.” denildi.

CIA ve SIS’ın Rusya ve Putin'in saldırgan savaşına karşı birlikte direndiğini, uluslararası toplumu uyarmaları sonucu herkesi Ukrayna'nın savunmasına katılabildiklerinin iddia edildiği yazıda Ukrayna savaşında ilk defa kullanılan teknolojiler ve savaş yöntemlerine dikkat çekildi.

“Bu çatışma, olağanüstü cesaret ve geleneksel silahlarla birlikte kullanılan teknolojinin savaşın gidişatını değiştirebileceğini göstermiştir. Ukrayna, açık kaynaklı yazılımı son teknoloji savaş alanı teknolojisiyle birleştiren, ticari ve askeri uydu görüntülerini, drone teknolojisini, yüksek ve düşük karmaşıklıkta siber savaşı, sosyal medyayı, açık kaynaklı istihbaratı, mürettebatsız hava ve deniz araçlarını ve bilgi operasyonlarını — ayrıca insan ve sinyal istihbaratını — inanılmaz bir hız ve ölçekte kullanan türünün ilk savaşı olmuştur. Her şeyden önce, uyum sağlama, deney yapma ve yenilik yapma zorunluluğunu vurgulamıştır.”

İstihbarat şefleri, ajanslarının "Rus istihbaratının Avrupa genelinde yürüttüğü pervasız sabotaj kampanyasını" ve "teknolojiyi saptırıcı bilgi yaymak için kullanmasını" engellemeye devam edeceklerini, Rusya operasyonlarının "aramızda ayrılık tohumları ekmek" amacı taşıdığını belirttiler.

Burns ve Moore, istihbarat ajanslarının Çin'in yükselişine uyum sağlamak amacıyla yeniden yapılandırıldığını, Çin'i "21. yüzyılın temel istihbarat ve jeopolitik meydan okuması" olarak tanımladıklarını vurguladılar.

İki ülkenin istihbarat birimleri, Orta Doğu'da da istihbarat kanallarını kullanarak "sıkı bir kısıtlama ve gerilimi azaltma" sağlamak üzere çalıştıklarını, Gazze'de yaşanan "korkunç sivil can kaybını" sonlandırabilecek bir ateşkes için çalıştıklarını ve Hamas'ın 7 Ekim'deki İsrail saldırısında kaçırdığı rehineleri serbest bırakmasını umduklarını belirttiler.

İki istihbarat örgütünün teknolojik avantajını sürdürmeyi tek başlarına sağlayamayacakları açık olduğundan SIS ve CIA ortaklığının özel sektör ortaklık ağıyla güçlendirildiği yazıda ifade edilmiştir.

İstihbarat faaliyetlerini etkinleştirmek ve iyileştirmek, gizliliği sağlamak ve operasyonları korumak için faaliyetlerinde Yapay Zeka (AI), bulut teknolojisinin kullanıldığını açıklayan istihbarat şefleri, ABD, İngiltere ve dünyanın dört bir yanındaki en yenilikçi şirketlerle ortaklıklar kurduklarını açıkladılar.

Yazıda; uluslararası dünya düzeninin Soğuk Savaş'tan beri görülmediği bir şekilde tehdit altında olduğu,  bu riskle başarılı bir şekilde mücadele etmenin iki ülke özel ilişkisinin tam da temelini oluşturduğu belirtilerek küresel barış ve güvenliğin şampiyonları olmaya devam etme konusundaki ortak kararlıklarına gelecek yüzyılda da güvenilebileceği ifade edildi.

Makalenini orijinal linki

https://www.ft.com/content/252d7cc6-27de-46c0-9697-f3eb04888e70