"Destek Verecekseniz Verin Yoksa..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Misafir ettiğimiz sığınmacıların yükünün paylaşımı konusunda AB başta olmak üzere dünyadan olması gereken desteği alamadık. Almak için bunu yapmak zorunda kalabiliriz.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti 131'inci Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, Suriye'deki gelişmelere değinerek, Türkiye'de bulunan ve sayıları 3 milyon 650 bini bulan Suriyeli sığınmacıya 8 yıldır ev sahipliği yaptıklarını söyledi.

Varil bombalarından kaçıp sığınan insanlara kucak açtıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz Batı'daki bazı ülkelerin yaptığı gibi 50 tane, 100 tane, 200 tane mülteciye ancak kapı açabilenler değil, tam aksini yaptık. Bize şimdi bazı yerlerde bunlar teşekkür ediyorlar vesaire... Teşekkür edilen olmak da hiçbir destek vermeseler bile bizim için büyük bir onurdur. Şu ana kadar bizim yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu. Şu ana kadar AB'den bizim bütçemize gelmiyor. Nereye geliyor? Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla AFAD'a, Kızılay'a geliyor. Ne kadar? Eh işte 3 milyar avro gibi bir destek şu ana kadar geldiği ifade ediliyor. Ama bizimki şu anda çok daha farklı bir konumda. Verilen sözlerini bunlar tutmadılar. Biz ise verseler de vermeseler de bu adımı atmaya devam edeceğiz."

"Kapıları açmak zorunda kalırız"

Türkiye'de 3 milyon 650 bin Suriyeli'nin yaşadığı bilgisini veren Erdoğan, şimdi İdlib tehdidinin bulunduğunu anlattı.

Bunun dışında Afganistan'tan gelenlerin bulunduğunu anımsatan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir taraftan geliyor, bir taraftan geri gönderiyoruz. Bunlar var ama bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Onu da söyleyeyim. Farklı yer nedir? Böyle oldu oldu, olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Yani ya destek vereceksiniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın bir yere kadar bu işi katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? Bu insanlara bu tür zulme, kusura bakmayın biz vesile olamayız. Siz de bakalım nasıl taşınırmış bunu bir görün. Misafir ettiğimiz sığınmacıların yükünün paylaşımı konusunda AB başta olmak üzere bugün buradan söylüyorum dünyadan olması gereken desteği alamadık, almak için de bunu yapmak zorunda kalabiliriz. Bunu söylüyorum. Tabii bu işleri yoluna koyana kadar biz bu desteğimizi vermeye devam edeceğiz."

ABD ile mutabakata varma çabası

İdlib'deki gelişmelerin Türkiye'ye yönelik sayıları milyonları bulacak yeni bir sığınmacı akını tehlikesini ortaya çıkardığına işaret eden Erdoğan, Rusya ile yakın iş birliği içinde İdlib'i güvenli halde tutarak, insanların kendi evlerinde yaşamalarını temin etmeye çalıştıklarını vurguladı.

Erdoğan, Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bir bölümünün yaşadığı Fırat'ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını da güvenli hale getirecek adımlar attıklarını, ABD ile bu konuda bir mutabakata varmanın çabası içerisinde olduklarını aktardı.

"Eylül'ün sonuna kadar güvenli bölge oluşumunu başlatacağız"

Geçmişteki tecrübelerin bu tür konularda kendilerini ihtiyatlı davranmaya ittiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Tüm gelişmeler bizim istediğimiz güvenli bölge ile muhataplarımızın kafasındaki güvenli bölge arasında çok ciddi farklar olduğunu gösteriyor. İdlib tarafında milyonlarca yeni sığınmacı tehdidiyle karşı karşıya bulunan Türkiye'nin Fırat'ın doğusundaki duruma daha fazla seyirci kalma şansı yoktur. Geçtiğimiz günlerde de ifade ettiğim gibi, Eylülün son haftasına kadar Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız. Bunu Amerikalı dostlarımızla birlikte yapmak hepimiz için en ideal yoldur ama böyle bir zemin oluşmazsa hazırlıklarımız tamam, kendi imkanlarımızla bu işe başlayacağız.

Hedefimiz ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizden en az 1 milyonunu 450 kilometrelik sınır hattı boyunca oluşturacağımız güvenli bölgede iskan etmektir. Gerekirse dostlarımızdan alacağımız desteklerle yeni şehirler inşa ederek bu bölgeyi Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmektir. Önümüzdeki günler ve aylar bu çerçevede vereceğimiz büyük mücadeleyle geçecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlardan bu mücadeledeki haklılığı millete anlatmalarını, kamuoyu desteğinin en yüksek düzeyde tutulmasını istedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu dolayısıyla bu ayın sonunda ABD'de olacağını hatırlatan Erdoğan, burada görüşmeler yapacağını belirtti.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA