Filistin davası, 1917’de bu toprakların, Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasıyla başladı ve İkinci Dünya Savaşı sonrası 1948’de İngilizlerin bir projesi olarak burada bir kukla devletin yani İsrail’in kurdurulmasıyla yeni bir evreye girdi.
Filistinli Müslümanlar, 1917’den bu yana bağımsızlık mücadelesi veriyorlar. Filistinli Müslümanlar, bazı müfterilerin iddia ettikleri gibi düşmanla işbirliği yapmadılar, topraklarını da satmadılar. Cihat ruhunu hiç kaybetmediler. Hamas’ın askeri kanadına ismi verilen İzzeddin el-Kassam, Osmanlı İstihbaratı Teşkilat-ı Mahsusa’nın bir temsilcisi idi.
Filistin davasının Arapların meselesi olduğunu, Türkleri ilgilendirmediğini iddia edenler, eğer kötü niyetli değillerse, tarihi bilmeyenlerdir. Filistin davası Araplardan evvel Türklerin meselesidir. Daha önceki dönemlerdeki Türk hakimiyetlerini saymasak bile 1517 Ridaniye Seferi’nden 1917’de İngiliz işgaline kadar tam 400 sene bu kutsal topraklar, Osmanlı hakimiyetinde olmuştur. Ayrıca komşu Arap devletler de fırsat buldukça ellerinden geleni yapmaya çalışmışlardır. 1967’de İsrail’in kimlerle savaştığına bakılabilir. Kaldı ki bu dava Türklük davasından daha mühimdir, İslam ve Müslümanlık davasıdır. Daha da geniş bir izah ile insanlık davasıdır.
7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı’nın başlamasından itibaren bu mücadeleyi nasıl gördüğümüzü ve nasıl yorumladığımızı bu yayında ilginize sunuyoruz. Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün internet sitesine bu konuda yayınlanmış olan yazılarımız derlenerek bütünlük taşıyan tek bir yayın haline getirilmiştir. Her bölümün altında yazının yazıldığı tarihler de yer almaktadır. 7 Ekim 2023-7 Haziran 2024 arası 8 ayda meydana gelen gelişmeleri ve bu konulardaki kanaat ve gelecek tahminlerimizi ifade etmektedir.
Gazze merkezli gelişmelere 40 km bir kıyı şeridi olarak bakıldığında derin bir yanılgıya düşülür. Aksa Tufanı, bir Gazze meselesi ve hatta Filistin meselesi değildir. Küresel bir savaşın sembol bir cephesidir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan zalim uluslararası sistemi devam ettirmek isteyenlerle bu kanlı düzeni yerle bir edip daha adil bir dünya nizamı kurmak isteyenlerin mücadelesidir.
“Bütün bu gelişmelerden sonra Filistin Devleti kurulabilir mi?” tereddüdü taşıyanlar, bu saatten sonra İsrail’in dağılmasına ve bu Siyonist işgalcilerin, Gazze’nin şimdiki durumuna düşmüş Tel Aviv’den ibaret veya ondan da beter haline hazır olmalılar…
Bu yayında bu mücadelenin nasıl ilerlediğini fark edebilirsiniz.
İlginize hürmetle arz ederiz.
Yukarıda belirtilen tüm değerlendirmelere ulaşmak için tıklayınız.