İsrail ve Batı Medeniyeti Öldü Gazze’ye Gömülüyor

Bu yazı 04/11/2023 tarihinde yayınlanmıştır.

*Alper TAN/SDE Başkan Yardımcısı

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı, şok edici ve derin bir etkiyle dünyadaki neredeyse bütün beşeri sistemleri yerinden oynattı. Hadisenin sıcaklığı ve Batının en başarılı olduğu algı operasyonları sebebiyle bu etki tam olarak anlaşılmış değil.

İlerleyen süreçlerde işaret ettiğimiz durum daha bariz görülecektir. Hamas ve İzzettin El Kassam Tugayları’nın ilk günlerdeki gerçeklere dayanan ve meşru yöntemlerle kazanılmış algı üstünlüğü, İsrail’in hiçbir kural, kanun, değer ve hukuk gözetmeden başlattığı soykırım amaçlı saldırıları ve bu yıkım/kıyım görüntülerinin haftalardır küresel ölçekte ekranları işgal ettiği için Tel Aviv’e, meşru olmayan “şiddette algısal üstünlük” duygusu oluşturdu.

İsrail’in hiçbir insani değere sığmayan, bebek, çocuk, kadın, masum ayrımı yapmadan, histerik bir ruh haliyle çıldırmışçasına, kin, nefret, öfke ve insanlığa karşı suç kavramına giren her çeşit yöntemi kullanan saldırıları, kendi sonlarını getiriyor. Bugün, Siyonizme ve Yahudilere yönelik kin, nefret, öfke ve diğer her türlü olumsuz, algı ve düşünce, dünya tarihinde hiç görülmemiş biçimde zirve yapmış durumda. Bu nefreti ise antisemitistler veya İsrail düşmanları oluşturmadı. İsrail ve İsrail’i hiçbir kırmızı çizgi koymadan kayıtsız, şartsız destekleyen devletler oluşturdular.

Bir aydan beri İsrail’in küçücük Gazze’ye attığı bombanın 25 milyon kiloyu geçtiği belirtiliyor. Bu ne demek?

Bu, yaklaşık 2.3 milyon nüfuslu şehirde bebekler ve çocuklar dahil olmak üzere kişi başına 11 kilo bomba atıldığını gösteriyor. Tarihin hiçbir döneminde hiçbir devlet hiçbir şehre, böyle kısa bir sürede bu kadar patlayıcı atmadı. Katliam ve yıkım, bütün dünyada naklen yayınlanıyor ve 8 milyar insan canlı canlı seyrediyor. Gazze yerle bir oldu. Gazzeliler şehit oluyorlar. Ancak hiçbir şey yapmadan sadece seyredenler, bu canilere destek verenler ve bunların kurdukları küresel düzen ölüyor. Televizyon ekranlarında naklen seyredilen ve Gazze’de masumların üstüne, binaların temellerine atılan her bomba, Ahirete yolladığı canlarla aynı ruhu taşıyan ama bu güne kadar ete kemiğe bürünememiş milyonların dirilişini, kıyamını ve şahlanışını besliyor.

İsrail ve arkasındaki vahşi Batı, elbirliği ile Gazze’de yaşayanların tamamını yok etse bile 2.3 milyon Müslümanı Dünya hayatından koparabilir. Ama bu soykırım, 2 milyar 50 milyon Müslümanı aynı safta aynı cephede, aynı düşmana karşı bir araya getiriyor. Buna ilave olarak Müslüman olmayan ve insani duygularını muhafaza eden, akıl ve vicdan sahibi yüzlerce milyon insan da Müslümanların safına meylediyor.

Bu durum İsrail ve onun yardakçısı olan Vahşi Batının hiç hesap etmediği bir gelişme. Aslında Irak, Afganistan ve Libya’da da aynısını yaptılar ama anlamadılar. Bu da ABD ve onunla hareket eden Avrupa ülkelerini sevk ve idare eden “stratejik aklın” ne kadar ahmak, ne kadar kör ve sağır olduğunu gösteriyor. Hiçbir bilimsel temeli olmayan, tarihi tecrübelerden kopuk, felsefi mantıktan mahrum, vizyonsuz ve tamamen duygusal davranarak ilkel bir dürtü ile hareket ettikleri görülüyor.

Dünyanın gözünde büyüttüğü Batı medeniyetinin son iki asırdan bu yana insanlığı nasıl efsunladığı, hiçbir zaman inanmadıkları, sözde savundukları ama gerçek manada uygulamadıkları “değerlerin” ve “kriterlerin” sadece bir seraptan ibaret olduğu iyice ortaya çıktı.

Gazze olayı, son çeyrek asırda zaten inandırıcılığını fazlasıyla kaybeden Batılı değerlerin ve uluslararası sistemin, kozmetik güzelliklerini silerek makyajını döktü ve bütün foyalarını ortaya çıkardı.

Tarih boyunca Batı, gerçek manada hiçbir zaman medeni olmamıştır. Her zaman, kan dökerek Vahşi Batı unvanını layıkıyla hak etmiştir. Yapılan bilimsel tarih araştırmaları, en kan dökücü ve zalim medeniyetin Batı medeniyeti olduğunu ortaya koymaktadır. ( En Kan Dökücü Medeniyet Hangisi? https://www.sde.org.tr/alper-tan/genel/en-kan-dokucu-medeniyet-hangisi-kose-yazisi-27708 )

Son iki asırda Batının ekonomik ve teknolojik üstünlüğü, temsil ettiği değerlerin yüceliğinden, çok akıllı ve zeki olmalarından ya da çalışkanlıklarından değil, zalim ve gaddar bir sömürge siyaseti ile hareket etmelerinden kaynaklanmaktadır.

Haçlı Seferlerinde 4 milyon insanı öldüren, Müslümanlar değildi. Dünyanın mazlum ve çaresiz halklarını sömürgeleştirirken 50 milyon insanın ölümüne sebep olanlar, Müslümanlar değildi.

Köleliği, köle ticaretini kurumsallaştırıp her tür melaneti irtikap ettikten sonra makineleşme teknolojilerinin gelişmesi süreciyle köleliğin ekonomik olmaktan çıkması dolayısıyla vazgeçmelerine rağmen “Köleliği biz kaldırdık” yalanına sarılıp övünenler Müslümanlar değildi.

Almanya’da 6 milyon Yahudiye soykırım yapan, kalanını sürgün edip, sürgün ettikleri Siyonistler Filistinlilere soykırım yaptığında İsrail’i destekleyen, bütün bunlara rağmen parlamentosunda “Türkiye Ermenilere soykırım yaptı” kararı alan arsızlar, Müslümanlar değildi.

Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında yaklaşık 75 milyon insanın katledilmesine yol açan, Bosna’da Srebrenitsa soykırımını elbirliğiyle icra eden ama utanmadan hümanizmden, medeniyetten bahsedenler, Müslümanlar değildi.

CIA’ın kurgu operasyonunu dünyaya gösterip, “Bu, bir Haçlı Seferidir” diyerek Afganistan’ı işgal ederek 20 senede 3.6 milyon insan öldüren, 2.7 milyon masumu sakat bıraktıktan sonra, işgalcilere karşı vatanı savunan Hamas’ı, terörist ilan eden Müslümanlar değil.

“Kitle imha silahları var” iddiası ile işgal edip Irak’ı harabeye çevirdikten, 1.2 milyon insanın katledilmesi, 3 milyon insanın sakatlanması, onbinlercesinin hapse atılması, milyonların vatanını terk etmesi sonrası “Pardon yanılmışız, kitle imha silahı yokmuş“ diyen Müslümanlar değildi.

Haçlı dünyası, nefret ettikleri Yahudileri 15 yy’da İspanya’dan kovdular. 20. yy’da Almanya’da 6 milyon Yahudiyi yakarak soykırım yaptılar. Geri kalan Yahudileri kovarak Filistin’e yerleştirip Müslümanlara karşı maşa olarak kullanıyorlar. Ama İsrail dünyayı yönettiğini zannediyor. 80 sene önce 6 Milyon Yahudiyi katlederek soykırım yapan Almanya, bunun utancından kurtulmak için, bu günlerde Filistin’de Müslümanlara soykırım yapan İsrail’i destekleyerek ikinci bir utanca imza atıyor. Elindeki Yahudi kanlarını temizlemek için Müslümanların kanıyla yıkamaya çalışıyor.

İspanya’da, Almanya’da milyonlarca Yahudiye uygulanan zulmü, soykırımı bu Yahudiler, şimdi Müslümanlara uyguluyorlar. Gelecekte yazılacak olan tarih kitaplarında, Yahudiler de Nazilerden çok daha beter bir şekilde anılıp, insanlığın nefret ettiği lanetli bir kavim olarak kayıtlara geçeceklerdir.

Şimdilerde medeniyetler arasındaki farkı bütün dünya daha net görmeye başladı. Haçlı-Siyonist medeniyeti ile Müslüman medeniyeti arasındaki fark: İki taraf savaşta iken Haçlı-Siyonist tarafı, öldürsün diye uçak gemisi, silah ve mermi gönderiyor, Müslümanlar ise yaşasın diye ilaç, su ve gıda gönderiyor.

Şehir olarak Gazze yıkılıyor. Ne yazık ki şehitlerimiz çok. Her geçen gün daha da artıyor. Mekanları Cennet olsun. Canları geri getiremesek de şehirleri daha iyi bir şekilde yapabiliriz. Ancak ortadaki çok önemli bir gerçek şu ki iki asırdan beri hüküm süren Batı medeniyeti ölmüştür ve Gazze’ye gömülmektedir.

Bugünkü dünyayı sahte ve lanet olası medeniyetleriyle sevk ve idare eden Batının yerini daha adil, daha medeni, daha insani, daha İslami bir medeniyetin almasına az kalmıştır. Buna çok yakınız. Çünkü çekilen acılar ve içinde olduğumuz zifiri karanlık, şafağın sökmekte olduğunu göstermektedir…