General Kasım Süleymani Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü’nün komutanıdır. Hamaney tarafından İran’ın bazı ülkelerdeki dış siyaset sorumlusu olarak atandı. Bu ülkelerden bazıları Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Filistin, Afganistan’dır. İran bu ülkelerdeki birçok kadroya devrim muhafızlarının komutanlarını da atamıştır. Kasım Süleymani 24 Ocak 2011 tarihinde dini lider Ali Hamaney tarafından ve onun talimatıyla Korgenerallik rütbesine terfi ettirilmiştir. İran zaman zaman dört ülkenin başkenti bizim kontrolümüzde açıklamalar yapmıştır. Bu başkentler muhtemelen Bağdat, Şam, Beyrut, Sana olabilir. İran Suriye, Lübnan, Yemen, Irak, Bahreyn gibi ülkelerde Kasım Süleymani vasıtası ile mezhepsel sorunları körükledi. Bu ülkelerde mezhep esasına dayanılarak oluşturulan milis güçlerine siyasi ve askeri destek sağladı. Yine bu ülkelerde mezhep esasına dayalı partilerle ilişki kurduğu görülmektedir. İran’ın amacı bölgede mezhepsel bölünmeleri kullanarak ve istismar ederek İran’dan Akdeniz’e kadar uzanan bir Şii hilali oluşturmaktı.
İran’ın Arap dünyasındaki istikrarsızlığı artırmak için uyguladığı politikaları ve suçlamaları Tahran’a karşı ABD’nin de desteğini alan bir cephe yaratılmasına neden oldu. İran’a karşı oluşan cephede yer alan bazı ülkeler Sudi Arabistan, birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’dir. İsrail’in amacı Arap ve İslam dünyasını bölmek Filistin sorunundan uzaklaştırmaktır. Bu bölgede meydana gelen gelişmeler İsrail’i büyük ölçüde memnun etmektedir.
ABD, Kasım Süleymani ve Irak’taki Haşdi Şabi’nin komutanı Mehdi El Mühendis’i öldürerek;
- Ortadoğu’da kontrolün kendisinde olduğu mesajını vermiştir.
- ABD’nin bu eylemi İran’ın Lübnan’dan Yemen’e Irak’tan Afganistan’a uzanan etkinlik alanını önleme yönündeki kararlılığının bir göstergesidir.
- Bu operasyon ABD’nin 10 bin km uzaktan istihbarat ve ateş gücünün etkinliğini de göstermesi bakımından önemlidir.
İran bu operasyonla Kasım Süleymani gibi vekâlet savaşının en önemli aktörü ve efsaneleşmiş bir komutanını kaybetti. Kudüs Gücü bölgede İran’ın vekâlet savaşını yürüten en önemli aktörüydü. Bunun yaratacağı boşluğu İran’ın doldurması kolay olmayacaktır. Bu operasyon ABD’nin bölgede bir savaşı göze aldığının bir emaresi olabilir. ABD isterse Kasım Süleymani’yi daha önce de öldürebilirdi. Yerini biliyordu. Ancak Kasım Süleymani’nin ölümünün yaratacağı risk analizlerini yapıp vazgeçiyordu. ABD bu operasyonu yaparak İran’la çatışmayı göze almış ve bunun değerlendirmesini yapmış oluyor.
İran’da iç huzursuzluklar artmış durumdayken böyle bir operasyonu yapmasının nedenleri;
- ABD’nin devrim muhafızlarını terörist ilan etmesinin ardından İran’ın da Ortadoğu’daki tüm ABD kuvvetlerinin terörist ilan etmesi gerginliği artırmıştır.
- İran’ın Ekim ayında Sudi Arabistan’ın petrol tesislerine karşı İHA ve roketlerle düzenlediği saldırılar
- ABD’nin Irak Büyükelçiliği’ne yapılan saldırılar ve geçmişte Bingazi ve Tahran’da ABD diplomatik misyonlarına yapılan saldırılar ve bunların ABD iç kamuoyuna yansımaları düşünüldüğünde Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi güçlerinin komutanına operasyon yapmasına neden olmuştur.
Bu operasyonla ABD’nin Ortadoğu’daki sivil ve askeri misyonları suikast öncesinde olduğundan daha büyük bir tehditle karşı karşıya kaldı. ABD Ortadoğu’dan asker çekip büyüyen Çin tehdidine yönelmek isterken Ortadoğu’da daha fazla güç bulundurmak durumunda kalacak. ABD’nin Ortadoğu’daki asker sayısı 60-70 bin civarındadır. ABD2nin Bahreyn’de büyük bir deniz üssü, Katar’da ise hava üssü vardır.
Irak’taki ABD asker sayısı 6 bin civarındadır. Kuveyt ve Ürdün ABD’nin Ortadoğu’da çok sayıda asker bulundurduğu ülkelerdir. Dikkatler şimdi İran’ın Kasım Süleymani’nin ölümüne nasıl cevap vereceğine çevrilmiştir.
İran’ın misilleme için muhtemelen Irak, Suriye, Lübnan, Yemen’de bulunan milisleri kullanma imkânı, kabiliyeti vardır.
Hedefler ise ABD’nin Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da bulunan bütün askeri üsleri ve elçilikleri, Basra körfezindeki petrol tankerleri… ABD’nin ortakları bu süreçte İsrail, BAE, Sudi Arabistan olabilir.
Bu operasyonun enerji arz güvenliği riski petrol fiyatlarına yansıdı. Bu durum Rusya’nın lehine AB’nin aleyhine oldu. Petrol fiyatlarının artması ABD’nin aynı bölgede rekabet ettiği Rusya lehine gelişti.
Kasım Süleymani çok etkili olmuştu, devlet içinde devlet gibiydi. Süleymani’nin 4-5 yıldır devlet yönetiminde özellikle güvenlik ve dış politika alanında çok fazla nüfus sahibi olması bazı Mollalar için tehlike arz ediyordu. Bu yüzden onu rejim için tehlikeli gören Mollaları Süleymani’nin ölümü rahatlatmış olabilir.
Türkiye ABD’nin İran’a karşı bölgesel savaşı tetikleyebilecek bu hamlesinin sonuçlarından etkilenebilir. Zira doğudan İran’ı hedef alan Kürecik radarı Malatya’dadır. Başta İncirlik üssü olmak üzere birçok ABD üssü Türkiye’dedir. Ankara bu nedenle olayı fırsata çevirmeli ABD ile İran arasında arabuluculuk yapabilme kapasitesini kullanmalıdır.
Güç dengeleri düşünüldüğünde İran’ın vereceği cevap güçlü olduğu asimetrik yöntemlerle olmalıdır.
ABD ise İran’ı güçlü olduğu sistemik konvansiyonel alana çekmeye çalışacaktır. İran ABD’ni bu oyununa gelmemelidir.
Irak’ın durumunu ibret alınacak tek bir cümle ile özetlemek istiyorum. “Kendi topraklarında vatansız kalanlar ve çatısı altına sığınacağı bir devleti olmayanlar”…