Türkiye’nin Savunma Alanındaki Gururu: IDEF 2021 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı İzlenimleri
Bilim ve teknolojide gelişmeyi sağlayacak yeni bilgileri elde etmek ve mevcut bilgileri bir araya getirerek, yazılım geliştirme faaliyetleri dahil olmak üzere, bunlardan yeni malzeme, ürün ve araçları üretmek araştırma ve geliştirme (ARGE) olarak tanımlanıyor. Şüphesiz yapılan yatırım ve çalışmaların sonucunda elde edilen katma değer ve yaratan yenilikçi ürünler o firma ya da ülkeye uluslararası alanda büyük bir rekabet avantajı sağlıyor. Öyle ki bu alandaki herkesin bilmediği geliştirilmiş bir ürün, harbin kazanılmasında bir kuvvet çarpanı olurken, caydırıcılık ve o ülke ekonomisine de küçümsenmeyecek bir katkı sağlıyor. Askeri alanda uzmanlar iyi bilir ki, sadece silah ve sayıca üstünlük bir harbin kazanılmasında yeterli değil. Başarı için, geçmişe dayalı bir savaş kültürü, savaşı destekleyecek silahların üretimi, bakımı, idamesi ve lojistik faaliyetlerinin de planlanma ve kesintisiz uygulanmasını içeren daha ayrıntılı bir sürece ve bunların üstünde stratejik bir bakış açısına ihtiyaç var. Dünya tarihi, bunu zamanında anlayıp tedbir geliştiremeyenlerin, zamanı geldiğinde acı sonla karşılaştıklarının örnekleriyle dolu. 1509 yılında Hindistan sahilinde Portekizliler, ellerindeki 18 gemideki toplarının üstün ateş gücü ile karşılarına çıkan 100’den fazla gemiyi bir anda paramparça etmişti. Hindistan civarındaki hükümdarlar bu topları kopyalayarak sorunu çözmek istediler ancak rakiplerini yenmek için bundan daha fazla bir dönüşümü gerçekleştirmeleri gerektiğini çok sonraları anladılar. Bu anlamda Türkiye’de en üst seviyede bir dönüşümün gerçekleştiği açıkça görülüyor.
Stratejik Düşünce Enstitüsünden (SDE) üst düzey bir heyetin de ziyaret ederek ayrıntılı bilgi aldığı, dünyanın en önemli savunma sanayii fuarlarından birisi haline gelen ve savunma sanayii devlerini bir araya toplayan IDEF 2021, 15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı 17-20 Ağustos 2021 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Fuarın en önemli özelliği uluslararası alandaki tanıtım, pazarlama ve işbirliği fırsatlarını sunmasıydı. Bu yıl icra edilen fuar ise bugüne kadar gelinen seviyeyi ve Türk Savunma Sanayisinin ulaştığı noktayı göstermesi açısından ilgi çekiciydi.
Fuar 1993 yılından bu yana her iki yılda bir icra ediliyor. İlk Fuar 1993 yılında Ankara Türkkuşu Tesislerinde 22 ülkeden 190 firmanın katılımı ile icra edilmiş ve 43 ülkeden gelen heyetler tarafından ziyaret edilmişti. 2009 yılından itibaren İstanbul’da icra edilmeye başlayan fuara o yıl 45 ülke katılmış, 67 ülkeden gelen heyet ise ziyaret etmişti.
2021 yılında icra edilen fuar ise Covid-19 salgınına rağmen muhteşem bir katılıma sahne oldu. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığının ilgili birimlerinden oluşan toplam 30 tedarik makamı, IDEF 2021'de heyetler ve katılımcı firmalarla görüşmeler gerçekleştirdi. 40 bin m2’lik alan tamamen doldu ve bu haliyle dünyanın sayılı fuarları arasına girmeyi başardı. Alandaki büyüklük nedeniyle yer bulmada özel bir navigasyon sistemi kullanıldı.
Sadece bu alanda değil, fuar esnasında gerçekleştirilen ikili görüşmelerde de organizasyon dünya birinciliğine aday durumda ve katılan firma sayısı açısından dünyada ilk üçe girmiş durumda. Sadece ASELSAN’ın bu fuardaki standı 5000 m2’nin üstünde. Diğer taraftan fuara katılım en üst düzeyde. 81 ülkeden gelen ve aralarında savunma bakanları ile genelkurmay başkanlarının bulunduğu 160’tan fazla heyetin ziyaret ettiği fuarda, savunma sanayi alanında çok sayıda anlaşmaya imza atıldı. Bu haliyle de böylesi mükemmel bir fuarı düzenleyenler takdiri hakkediyor.
Takdiri hak eden başkaları da var elbet. Fuar alanını gezerken pırıl pırıl genç mühendislerin, teknisyenlerin ve bu alanda çalışmalarını yürüten kurum ve şirketlerin temsilcilerinin çalışmalarından bahsederken duydukları gururu ve heyecanı anlamak mümkün. Sadece milli olmak ve milli düşünmek bile birçok konuda ilerlemeleri kat kat ileri taşımış. Uzun zamandan beri icra edilen fuarda Türk katkısının giderek arttığını da görmek mümkün. Her fuarda sistemler giderek daha karmaşık ve teknik hale geliyor. Yazılım teknolojisi de giderek gelişiyor. Daha hızlı, daha uzak, daha entegre olmuş sistemler geliştiriliyor. Fuarda yapılan tespitlerden birisi de bütün bu sistemlerin geliştirilmesinde harekât alanındaki ihtiyaçların dikkate alınmış olması. Bunun için harekâtı icra edenlerin gerçekçi şartlarda ihtiyaç hususların bunlarla koordine edildiği anlaşılıyor. Bu ise geliştirilmesi gereken alanların iyi belirlendiğini ve buna göre çalışmaların yönlendirildiğini gösteriyor. Örneğin Jandarma Genel Komutanlığının güvenlik alanındaki gelişmeleri yansıttığı ve gösterilerle desteklenen standı oldukça etkileyiciydi. Yine Türkiye’nin çeşitli bölgelerde icra ettiği ve bu bölgelere huzur ve barışı getiren harekatlardaki tecrübelerin de yeni sistemlere yansıtıldığı görülüyor.
Sistemler giderek daha insansız, daha pratik ve daha az maliyetli hale geliyor ve hantal sistemlerin bundan sonra giderek terkedileceği anlaşılıyor. Sistemlerde yerlilik oranı giderek artarken, birçok sistem ve gelişmenin her alanda koordine edilerek işin içine katıldığı da görülüyor. Bir yanda Türkiye’nin ilk milli uçağı, silahlı ve silahsız helikopterler, milli tank, zırh teknolojisindeki gelişmelerle desteklenmiş zırhlı araçlar, güvenlik sistemleri, milli motor çalışmaları, İHA’lar ve Türkiye’nin dünyada geldiği seviye, drone teknolojisinde birden fazla firma tarafından geliştirilen ve ağırlık, yazılım, kamera, mesafe ve batarya sistemlerini geliştirme çalışmaları, elektronik harp, elektronik harbe karşı koyma, iletişim, siber saldırıları etkisiz hale getirmek, insansız kara, deniz ve havacılık sistemlerinde yarış halindeki gelişmeler, uzayda hareket kabiliyeti kazanma ve en önemlisi bütün bunları bir harekâtta kesintisiz destekleyen yedek parça, bakım ve lojistik sistemlerin bitmek bilmeyen geliştirme çalışmaları bu fuarda akılda kalan hususlar. Kısacası savunma sanayi alanındaki gelişmeler ve çalışmalar gurur verici ve Türkiye’nin bölgesel bir güç olduğunun kuvvetli işaretlerini veriyor. Emeği geçen herkesi kutluyoruz.