Sert Güç askeri müdahale, etkili diplomasi, ekonomik yaptırımlara dayanan güç olarak ifade edilir. Sert gücün kullanılması için silahlı kuvvetler ve ekonomik kaynaklar gibi somut kaynakların yeterli olması gereklidir.
Sert gücün hedefe ulaşması için üç aşaması bulunmaktadır.
- Yeterli miktarda sert güç kaynağının bulunması
- Bu kaynakların kullanılabileceğinin gösterilmesi (mesajının verilmesi)
- Sert gücün kullanılması
Sert gücün esasını korku oluşturur ve daha kısa sürede netice alınır. Sert gücün yumuşak güç olarak kullanılması çok önemlidir. En önemli koşullarından biri meşruiyettir. Yani görev yapılan bir ülkede bulunmanın bir meşruiyetinin olmasıdır. Aksi halde işgalci nitelemesi yapılabilir. Meşruiyet yasal düzenlemelerin yanı sıra halkın desteğini de gerektirir. TSK’ya Afganistan, ırak, Suriye ve Libya'da olumlu yaklaşılmasının en önemli nedenlerinden birisi de halkın desteğini kazanmış olmasıdır. Yabancı bir ülkede halkın desteğinin kazanılması çok önemlidir. Halkın desteği siyasi otoriteyi de etkiler.
Türkiye sert güç kapasitesini önemli anlamda geliştirmiştir. Savunma sanayii alanında gerçekleştirdiği devrim sayesinde Türkiye’nin askeri gücünü önemli şekilde artırmıştır. Bu durum Türkiye’yi bölgede küresel anlamda bir Sert güç aktörü haline getirmiştir. Türkiye caydırıcılığını artırma sert gücünü kullanmaktan da çekinmemiştir. Bölgenin sert güç anlamında en ciddi aktörlerinden birisi olan Türkiye bu gücünü büyük oranda uluslararası meşruiyet çerçevesinde ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirmektedir. TSK tarafından Suriye’de gerçekleştirilen Fırat Kalkanı, zeytin dalı ve barış pınarı harekâtları terör örgütlerine karşı (DEAŞ, PKK, YPG) ve Türkiye'ye yönelen tehditlerin engellenmesi amacıyla uluslararası hukuka uygun bir biçimde gerçekleştirmektedir. Yapılan operasyonlarda sivil halkın zarar görmemesi için azami özen gösterilmiştir.
TSK terör örgütü mensuplarına da insan hakları çerçevesinde muamele etmiştir. TSK bu uygulamaları nedeniyle bölge halkının da büyük desteğini ve sempatisini kazanmıştır. Bölgedeki halkın kan ve gözyaşını dindirmiştir.
Türkiye sert gücünü kullandığı diğer bir alan da Kuzey Irak'tır. Türkiye bu bölgede icra ettiği operasyonlar ve oluşturduğu kalıcı üsler sayesinde PKK/YPG terör örgütlerini bu bölgede etkisiz hale getirmek suretiyle sınırlarımızın güvenliğini sağlamıştır. Aynı zamanda bu bölgede yaşayan Iraklı Kürtleri de PKK terör örgütünün baskısından kurtarmış, bu bölgede yaşayan Kürtler TSK'nın operasyonları sayesinde tarlalarını ekebilmiş, yaylalarına çıkabilmişlerdir. PKK/YPG terör örgütünün zulmünden kurtulan Iraklı Kürtler TSK’ya büyük sempati duymuşlardır.
Türkiye’nin sert gücünü işlevselleştirdiği bir başka alan ise Libya olmuştur. Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan anlaşmalar doğrultusunda bu ülkeye lojistik, eğitim ve ateş desteği sağlayacak askeri güç göndermiştir. Bu güçler ve bu güçlerle bölgeye gönderilen İHA’lar ve SİHA’lar sayesinde UMH'ye yönelen tehditlerin bertaraf edilmesi sağlanmıştır. Aynı şekilde Somali Hükümeti in çağrısı ile bu ülkede askeri üs kuran Türkiye burada verdiği eğitim sayesinde Mogadişu'ya yönelen tehditlerin önlenmesinde önemli rol oynamıştır.
2017 yılında Katara karşı komşuları BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn tarafından ekonomik, siyasi baskı ve ablukanın ciddi boyutlara ulaşması nedeniyle Katar devletinin daveti üzerine bu bölgede Türkiye askeri üs kurmuş ve buradaki askeri gücünü zaman içerisinde artırmıştır. Böylece Türkiye sert gücünü ve caydırıcılığını tüm bölgesel ve küresel aktörlere hissettirmiştir. Türkiye sert gücünü Doğu Akdeniz'de de hissettirmiştir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz'de doğalgaz ve petrol aramalarını engelleme girişimleri Ankara’nın askeri güç kullanımındaki kararlı duruşu sayesinde sonuçsuz kalmıştır. Türkiye Doğu Akdeniz'deki arama faaliyetlerini her ne pahasına olursa olsun devam ettireceğini ilan etmiştir. Bu bağlamda KKTC'de deniz ve hava üsleri kurma çalışmaları devam etmektedir. Türkiye’nin caydırıcılığının kalıcı olması için sert güç imkân ve kabiliyetinin daima güçlü olması gereklidir.